30 Kasım '02
Sayı: 47 (87)


  Kızıl Bayrak'tan
  Sermaye iktidarının açmazları ve yeni hükümet
  AB kapısında hayaller ve gerçekler
  Silah denetçileri ve emperyalist savaş hazırlığı
  "Ak" partisinin kara icraatları
  Amerikan emperyalizmi için "gül" gibi bir başbakan
  BM'nin Dünya Çocuklar Günü aldatmacası...
  Metal'de birbirini izleyen ihanetler
  Sendika bürokratlarının ihaneti metal işçilerinin birleşik örgütlü mücadelesiyle aşılacak!
  Prag Zirvesi'ne ABD damgasını vurdu...
  NATO'nun militarist saldırgan misyonu yeni duruma ve ihtiyaçlara uyarlanıyor
  NATO'nun yeni stratejisi...
  Prag Zirvesi üzerine Haluk Gerger ile konuştuk...
  Gençlik YÖK'ü ve savaşı soruşturdu!
  Gençliğin savaş ve YÖK karşıtı eylemlerinden...
  Dünyadan...
  ABD emperyalizminin yeni konsepti...
  Mücadele alanlarından...
  BİR-KAR II. Kongresi başarıyla gerçekleşti
  Perinçek'in İP'iyle ne kuyuya inilir, ne baraj geçilir
  Partimizin 24. kuruluş yıldönümü kutlu olsun!..
  Bir hukuk cinayetine karşı duyarlılık çağrısı
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
“İkitelli Emperyalist Savaş
Karşıtı Platform” kuruldu!

ABD dünya halklarına karşı açtığı savaşı tırmandırırken, tüm dünyada bu saldırganlığa karşı eylemler günbegün yükseliyor. Komünistler savaş karşıtı mücadeleyi Türkiye cephesinden güçlendirmeyi hedefliyorlar. Bu bakışla yerelliklerde kurulan platformlara bir halka daha eklendi. Savaşa karşı bir ses de işçi ve emekçilerin yoğunlukla oturduğu İkitelli’den yükseldi.

Öncelikle devrimci demokrat yapılarla bir araya gelinerek diğer kitle örgütlerine gidildi. Yapılan tartışmalarda, bu platformun sadece emperyalist savaşla sınırlı kalmaması önümüzdeki sürece de müdahale edebilecek bir platform olarak bakılması gerektiği ortaya konuldu.

Platform ilk olarak 27 Kasım tarihinde gösterilmek üzere “Benim adıma savaşma!” adlı belgeselin gösterilmesi, ikinci olarak 29 Kasım günü müzik dinletisi yapılması kararı aldı. Programlara ilişkin duyurular kitle örgütlerine ve kahvelere asıldı. 27 Kasım günü küçük bir şiir dinletisinin ardından gösterilen belgesel ilgiyle izlendi. Katılım istenilen düzeyde olmasa da anlamlıydı. Belgeselin ardından platformu tanıtan bir konuşma yapıldı ve karşılıklı sohbete geçildi. Platformun bölgede yakıcı bir ihtiyaç olduğu, her ne kadar geç kalınsa da önemli ve olumlu bir adım olduğu çerçevesinde konuşuldu. Cuma günü yapılacak müzik dinletisine ve 1 Aralık mitingine çağrıda bulunularak etkinliğe son verildi.

Platform önümüzdeki süreçte eylem ve etkinlikleriyle İkitelli’de savaş karşıtı duyarlılığı yükseltmek, bunu örgütlü bir mücadeleye kanalize etmek bakışıyla hareket edecektir.

İkitelli’den komünistler



Eğitim emekçilerinden protesto eylemi

24 Kasım’ın devlet tarafından Öğretmenler Günü olarak ilan edilmesi dolayısıyla, 24 Kasım Pazar günü saat 13:00’de İstanbul İl Milli Eğitim binası önünde eğitim emekçilerine yönelik “baskı, sürgün ve cezaları protesto etmek için” bir basın açıklaması düzenlendi. 40 civarında Eğitim-Sen üyesinin katıldığı açıklamada, 12 Eylül darbesiyle bütün hakları elinden alınan eğitimcilerin, bütün ekonomik, sosyal, siyasal sorunları ortada dururken göstermelik bir öğretmenler günü ilanının anlaşılır olmadığı vurgulandı. Eğitim emekçilerine yönelik olarak süren baskı ve sürgünlerin geri çekilmesi, durumlarının iyileştirilmesi, 58. Hükümet’in bu sorunları gözardı etmemesi yönünde uyarı niteliğinde bir açıklama yapıldı.

Kadına yönelik şiddete ve savaşa hayır eylemi

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü dolayısıyla İstiklal Caddesi Miss Sokak’ta, aralarında KESK Kadın Kolları’nın da bulunduğu kadın örgütleri biraraya gelerek “Kadına Yönelik Şiddete ve Savaşa Hayır” konulu bir basın açıklaması düzenledi. KESK’li kadınlar Galatasaray Lisesi önünden Miss Sokak’a kadar bildiri dağıtarak geldi. Katılım az olduğu için dağıtım çok etkili olamadı.

Miss Sokak’a gelindiğinde ise İstiklal Caddesi’ne yirmi adım kala yürümeye başlandı. Caddeye giriş polislerce kapatıldığı için yürüyüş kısa sürdü. Basın açıklaması Türkçe ve Kürtçe okundu. Yürüyüş ve açıklama sırasında “Kadınlar susmayacaklar, susmayacaklar!” sloganı atıldı. Eylemde savaşa yönelik hiçbir slogan atılmaması, kadına yönelik şiddetin kaynağının sistemden kaynaklı olduğunun dillendirilmemesi eylemin temel önemde bir eksikliğiydi. Kadın sorununa sınıfsal değil cinsel bakışın bir sonucu olan eylem bu anlamıyla boşa düşmüş oldu. (Bir kamu emekçisi/İstanbul)



Sefaköy İşçi Kültür Evi’nde etkinlik...

Ekim Devrimi ve Parti

Büyük Ekim Devrimi’nin 85., Yeni Ekimler’in partisinin 4. yılı Sefaköy İşçi Kültür Evi’nde gerçekleştirilen bir etkinlikle kutlandı.

Etkinlik devrim şehitleri anısına saygı duruşuyla başladı. Ardından sunuş konuşması yapıldı. Konuşmada “Ekim Devrimi 20. yüzyıla damgasını vuran yeni bir çığırdır. Bu çığırı, Ekim Devrimi’nin mimarı Lenin ‘Buz kırılmış yol açılmıştır’ şiarıyla tanımlıyordu. Ekim Devrimi’nin sonraki akıbeti ne olursa olsun bu büyük tarihsel olay çağımızı, geleceğimizi belirleyen gerçekliğin ta kendisidir” denildi.

Sunuş konuşmasının ardından açılış konuşması yapıldı. Ekim Devrimi, yarattığı değerler ve kültür, sosyalizmin sanat anlayışı çerçevesindeki konuşma, etkinliğe katılanlarla birlikte tartışma ortamında sürdü.

Emekli işçi şair Rahime Henden şiirlerini sundu. Kısa bir aradan sonra Sefaköy İşçi Kültür Evi Şiir Topluluğu’nun sunduğu şiir dinletisi beğeniyle dinlendi. Program hep beraber söylenen Avusturya İşçi Marşı ile son erdi.

SY Kızıl Bayrak/Sefaköy

Etkinliğe gönderilen mesajlardan...

Egemen sınıflar dünyanın her yerinde işçi-emekçi ve ezilen halklara yönelik baskı, sömürü ve katliamlarını azgınca sürdürüyor. Bu baskı ve zorbalık düzenine son verecek yeni Ekimler ufukta bir yıldız gibi parlıyor. Türkiye işçi sınıfı ve biz tekstil işçileri ufukta parıldayan yıldıza doğru çelik adımlarla ilerliyoruz.

Herşey gelecekteki güzel günleri yaratacak yeni Ekimler için!

Rumeli Yakası’ndan tekstil işçileri

Bundan 85 yıl önce, işçi sınıfı Bolşevikler’in önderliğinde iktidarı alarak işçilere, emekçilere ve gençlere gerçek kurtuluşun sosyalizmde olduğunu göstermiştir.

Bolşevik Partisi, Lenin’in deyimiyle “Aynı zamanda ‘Genç işçilerin partisidir’” ve gençliğin sınıfsız bir dünya isteğini gerçekleştirebilecek yolu açan Bolşevik Partisi olmuştur.

‘80’lerin tasfiyecilik rüzgarına direnenlerin ‘87 yılında toprağa attığı tohum 4 yıl önce bugün yeni ekimlerin partisi olarak filizlenmiştir. Biz gençlik olarak taleplerimizi kazanabilmenin tek yolunun işçi sınıfının devrimci programı altında birleşip savaşmaktan geçtiğini biliyoruz. Bu program altında yarınları kucaklayacağımızın inancı içerisinde Sefaköy İşçi Kültür Evi’nin yaptığı etkinliği selamlıyoruz.

Şan olsun Büyük Ekim Devrimi’nin 85, Yeni Ekimler Partisi’nin 4. yılına!
Gençlik partiye, devrime, sosyalizme!

Ekim Gençliği