30 Kasım '02
Sayı: 47 (87)


  Kızıl Bayrak'tan
  Sermaye iktidarının açmazları ve yeni hükümet
  AB kapısında hayaller ve gerçekler
  Silah denetçileri ve emperyalist savaş hazırlığı
  "Ak" partisinin kara icraatları
  Amerikan emperyalizmi için "gül" gibi bir başbakan
  BM'nin Dünya Çocuklar Günü aldatmacası...
  Metal'de birbirini izleyen ihanetler
  Sendika bürokratlarının ihaneti metal işçilerinin birleşik örgütlü mücadelesiyle aşılacak!
  Prag Zirvesi'ne ABD damgasını vurdu...
  NATO'nun militarist saldırgan misyonu yeni duruma ve ihtiyaçlara uyarlanıyor
  NATO'nun yeni stratejisi...
  Prag Zirvesi üzerine Haluk Gerger ile konuştuk...
  Gençlik YÖK'ü ve savaşı soruşturdu!
  Gençliğin savaş ve YÖK karşıtı eylemlerinden...
  Dünyadan...
  ABD emperyalizminin yeni konsepti...
  Mücadele alanlarından...
  BİR-KAR II. Kongresi başarıyla gerçekleşti
  Perinçek'in İP'iyle ne kuyuya inilir, ne baraj geçilir
  Partimizin 24. kuruluş yıldönümü kutlu olsun!..
  Bir hukuk cinayetine karşı duyarlılık çağrısı
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Birleşmiş Milletler’in Dünya Çocuk Hakları Günü aldatmacası...

Çocukların kurtuluşu sosyalizmde!

20 Kasım’ın Dünya Çocuk Hakları Günü olarak ilan edilmesinin üzerinden yıllar geçti. Ama bugün dünya üzerinde çocuklar her türlü şiddet, açlık, yoksulluk, eğitimsizlik ve sefalet koşullarında çalıştırılmakta, emperyalist ve bölgesel savaşlarda katledilmekte, sakat bırakılmaktadır.

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni 20 Kasım 1989’da kabul etti. Türkiye’de ise 1990’da kabul edildi. Ama İMF programları altında Türkiye’deki emekçi çocukları gün geçtikçe yoksullaşmakta, kağıt üzerinde yazılı haklardan yararlanamamaktadırlar. Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni kağıt üzerinde kabul eden diğer yoksul ülkelerde de çocuklara karşı her türlü zorbalık uygulanmaktadır. Emperyalist ülkelerde de çocuklar pekçok sorun yaşamaktadır. Kapitalizmde ezen ve ezilenler oldukça, çocuklara ilişkin sorunların yazılı sözleşmelerle çözüme kavuşamayacağı açıktır.

Eğitimde çocukların durumu

UNICEF’in 2000 yılı raporuna göre, dünyada 135 milyon çocuk okuma-yazma bilmiyor. Bu rakam Güney Afrika ve Asya ülkelerinde yoğunlaşıyor.

Türkiye’de 7-13 yaş arası üç kız çocuğundan biri okula kayıtlı değildir, erkeklerde ise bu oran %21’dir. İlkokul çağına gelip de okula başlayabilenlerin oranı %90, orta okullarda %64, liselerde ise %50’dir. Eğitim alanındaki özelleştirmelerle eğitim ve öğrenim hakkı emekçi çocuklarının elinden alınmaktadır. Devletin kabul ettiği BM “Çocuk Hakları Sözleşmesi”nde; “Çocuk eğitim hakkına sahiptir. Devletin görevi, ilköğretimin zorunlu ve parasız olmasını sağlamak, her çocuğun yararlanabileceği değişik öğretim kanallarını teşvik etmek ve yeteneklerine göre herkesi yükseköğrenim imkanlarına kavuşturmaktır.” der. Ama bu ülkede artık parası olan eğitimden yararlanabilmektedir. Yoksulluk sınırının altında yaşayan kesimlerin çocukları ancak maddi imkanlaının yettiği yere kadar okuyabilmekte, bir kısmı şansı varsa bir iş bulup çalışabilmekte, geri kalanı işsizler ordusuna dahil olmaktadır.

Çalışma yaşamında çocuk işçiler

İLO’nun raporuna göre, dünyada 5-17 yaş grubunda 250 milyon çocuk işçinin 120 milyonu tam gün, 130 milyonu ise yarım günlük işlerde oldukça kötü koşullarda, uzun saatler ve hiçbir sosyal güvenceleri olmadan çalıştırılmaktadır. 5-11 yaşları arasında olan çocukların 65 milyonu tehlikeli işlerde çalıştırılmaktadır. Tekstil ve montaj sanayinde ve tarımda çalışanların ağırlığını çocuk işçiler oluşturmaktadır. Latin Amerika ülkelerinde tarım ve sanayide çalışan çocuk işçilerin %30’u 15 yaşın altındadır. Asya ülkelerinden Hindistan, Pakistan, Filipinler, Güney Kore’de yoksul aileler çocuklarını günlük 1 doların altında çalıştırmak zorunda bırakılmaktadır. Yaşlarının kaldırabileceğinden daha ağır işlerde çalıştırılan çocuklar iş kazalarında sakat kalmakta ya da ölmektedir. Dünyanın enbüyük firmalarının pahalı ürünlerinde, Asya’daki fabrikalarında, çocuk işçilerin alınteri ve kanı bulunmaktadır.

Türkiye’deki kapitalistlerin fabrika ve atölyelerinde de çocuk işçi sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Kapitalistler tarafından ucuz emek gücü olarak kullanılan çocukların sayısı 6.5 milyondur. Birçoğu kayıt dışı ve sosyal haklardan yoksun olarak çalışırken, devlet patronlar için her türlü kolaylığı sağlamaktadır. Bunun için de yasal kılıflar uydurulmuştur. Çocuk işçilerin %58’i 9-14 yaş, %42’si 15-18 yaş gruplarındadır. Sokaklarda çalışan çocukların % 2.5’ini 3-5 yaş arası çocuklar oluşturmaktadır.

Savaş ve çocuklar

Çocuklar savaşlarda en çok zarar gören kesimlerin başında gelmektedir. Savaşlarda çocuklar ölümün yanısıra açlık ve salgın hastalıklarla karşı karşıyadır.

Son 10 yılda 2 milyona yakın çocuk, etnik çatışmalar ve bölgesel savaşlarda katledildi.Ayrıca 6 milyon çocuk sakatlıklarla, 10 milyon çocuk ise psikolojik sorunlarla karşı karşıya kaldı.15 milyon çocuk savaşlar yüzünden evlerinden ayrı yaşamak zorunda bırakıldı. 1 milyon çocuk savaşta ailesini yitirdi. Sadece kara mayınlarının tehdidi altında 90 ülkede 60 milyon çocuk yaşıyor. Her ay 800 çocuk kara mayınlarından dolayı ölüyor.

Irak’ta Amerikan bombaları altında binlerce çocuk öldü. Ayrıca emperyalist ülkelerin uyguladığı ilaç ambargosu nedeniyle salgın hastalıklardan ve yetersiz beslenmeden dolayı onbinlerce çocuk ölüme terkedildi. Filistin’de İsrail askerleri tarafından çocuklar katlediliyor, okudukları okullar bombalanıyor. İsrail’de 12 yaşından büyük çocuklar askeri mahkemelerde yargılanıp ağır cezalara çarptırılıyor. Türkiye’de yıllarca süren kirli savaşta binlerce çocuk Türk ordusu tarafından katledildi.

Çocuklar üzerindeki şiddet ve cinsel taciz

Dünyadaki 3 milyar 500 milyon çocuğun yarısı şiddet ve cinsel tacize maruz kalırken, fuhuş sektöründe 1 milyon 800 bin çocuk çalıştırılmaktadır. Henüz 11-15 yaş arası kız çocuklar zenginlerin eğlence nesnesi olarak kullanılmaktadır.

Türkiye’de karakollarda işkence gören çocuk sayısı her geçen gün artmaktadır. 2001 yılında hakim karşısına çıkartılan 11-14 yaş arası 18 bin 893 çocuktan 6 bin 300’ü çocuk mahkemelerinde yargılandı.

Emperyalist-kapitalist sistemde çocuk hakları sadece demagojik bir söylemdir. 20 Kasım Çocuk Hakları Günü’nde de çocuklar katlediliyor, cinsel tacize ve şiddete maruz kalıyor. Çocukların çocukluklarını yaşayabilecekleri bir dünya sosyalizmle mümkündür.

Çocuklar ölebilir yarın,
Hem de ne sıtmadan ne kuş palazından
Düşerekte değil kuyulara filan:
Çocuklar ölebilir yarın,
Çocuklar sakallı askerler gibi ölebilir yarın.
Çocuklar ölebilir yarın atom bulutlarının ışığında.
Ne bir santim kemik, ne bir damla kan.
Çocuklar ölebilir yarın atom bulutlarının ışığında
Arkalarında bir avuç kül bile değil
Arkalarında gölgelerinden başka bir şey bırakmadan.

Nazım Hikmet