Afganistan’a giden ABD askerlerinin "Afgan sendromu"na yakalandığı açıklandı.

Bilindiği gibi Vietnam Savaşı’na katılan Amerikan askerlerinin pek çoğunda savaştan sonra “Vietnam Sendromu”ndan kaynaklı psikolojik ve sosyal davranış bozuklukları ortaya çıkmıştı. Bunların binlercesi delirmiş, cinayet işlemiş ya da intihar etmişti. Geri kalanlarsa uyum sağlayamadıkları için toplumun dışına itilmişlerdi.

Hürriyet gazetesinde yayınlanan bir haber, “sendrom”a yakalanma sırasının şimdi de Afganistan’da savaşanlara geldiğini gösteriyor. Bu habere göre Afganistan’da “Sonsuz Özgürlük Operasyonu”nda görev alan “seçkin birlikler”e mensup 4 Amerikan askeri evlerine döndükten kısa bir zaman sonra eşlerini öldürdüler. Eşlerini öldüren askerlerden ikisi daha sonra intihar ettiler.

ABD ordusunda ölmek ve öldürmek için eğitilen, emperyalizmin çıkarları için dünyanın herhangi bir köşesinde savaşmaya gönderilen bu askerler, tam da kendilerinden istendiği gibi köyleri ve şehirleri bombalıyor, yakıp yıkıyorlar. Binlerce masum insanın ölümüne neden oluyorlar. Ancak kan ve barut kokan, her türlü insani değerin ayaklar altına alındığı savaş atmosferi dönüp bu askerleri de vuruyor. Bu nedenle her emperyalist saldırganlıktan geriye sadece ölü ve yaralılar değil akli dengesini yitiren ve cinnet geçiren binlerce insan da kalıyor. Emperyalist sistem artık onlarla işi bittiği için bu savaş artığı insanların yaşadığı sorunlarla göz boyamanın dışında ilgilenmiyor.

Şimdi sırada “Irak Sendromu” var. Irak’a dönük bir Amerikan saldırısına yüzbinlerce askerin katılması planlanıyor. Türkiye gibi bölge ülkelerinden katılımla bu rakam daha da büyüyecek. Emperyalizmin çıkarları için cepheye sürülen her ulustan işçi ve emekçi çocukları çölün üzerinde birbirlerini öldürmeye zorlanacaklar, beyinleri bunun için yıkanacak.

Artık yeter! Emperyalizmin çıkarları için ölmek istemiyoruz! Komşu bir halkın çocuklarıyla boğaz boğaza gelmek, yıkımlar, acılar yaşamak istemiyoruz! Irak sendromunun kurbanları olmak istemiyoruz! O yüzden de diyoruz ki; Amerikan askeri olmayacağız!