|
Çocuklar ancak sosyalizmde
çocukluklarını yaşayabilecekler
Leyla henüz 10 yaşında... Yaşıtlarıyla oynayıp, sevinç çığlıkları atacağı yerde, çocuk sesiyle mendil diye bağırıyordu ekmek parası için
Kendince oyuna dönüştürmüştü belki de ekmek parası kazanmayı. Ama, ekmek kazanma oyununun emperyalizmin sembollerinden biri haline gelmiş McDonalds yöneticilerini rahatsız edeceğini bilemezdi. Nereden bilsin ki Leyla, müşterileri rahatsız ediyorsa, yani tatlı kârlarını engelliyorsa, buzdolabına kapatılacağını... Nerden bilsin ki, kapitalistler insan etiyle beslenip, insan kanı içerler; kâr için değil Leyla gibi çocukları buzdolabına kapatmak, ruhlarını bile satarlar
Leyla bunları bilemezdi, o henüz 10 yaşındaydı...
Leylayı buzdolabına kapatan müdüre sapık demeye getiriyorlar. Peki, yolu bile olmayan yerlere McDonaldsları, Coca Colaları taşıyan kâr delisi emperyalistler, ya da Leylayı reyting malzemesine dönüştüren medya
Doğru, ortada bir sapkınlık var. Ama bu kimsenin kişisel özelliklerinden kaynaklanmıyor, tümüyle kapitalizmin kâr üzerine, artı-değer sömürüsü üzerine kurulu işleyişinden kaynaklanıyor.
Hemen ardından Leylanın babası suçlandı. McDonalds müdürü sapık, Leylanın babası suçlu da olabilir. İyi ama Leylanın suçu ne? Leylanın bir tek suçu var: Çocukların şeker yiyemeyip misket bombalarıyla katledildikleri, işgüçlerinin ve bedenlerinin dahi sömürüldüğü kapitalist sistemde dünyaya gelmiş olmak. Tıpkı dünya üzerindeki milyonlarca çocuk gibi
Sorunun kaynağı kapitalizmdir
Resmi araştırmalara göre, sadece İstanbulda 7-10 bin arasında sokak çocuğu bulunuyor, ki gerçek rakam bunun çok üzerindedir. Aynı araştırmalar, çocukların sokağa düşme gerekçelerini şöyle sıralıyor: Kötü ekonomik koşullar, zorla çalıştırılmak, hızlı göç, parçalanmış aileler, aile içi şiddet, cinsel taciz ve tecavüz, vb
Açlık sınırında ücretle çalışan bir işçi, çocuklarının ihtiyaç ve özlemlerini karşılayabilir mi? Hele ki her gün işten atılma korkusuyla aşağılanarak, üstelik de 10-12 saat çalışıyorsa; böyle bir anne-baba çocuğuyla ne denli ilgilenebilir? Kaldı ki sorun bu da değil. Sefalet ücretiyle çalışan baba işten atılır, iş bulamaz ve çocuk çalıştırılmak zorunda kalır.
Köyden göçünü toplayıp neden gelir köylü? Orada karnını doyurabilse, yaban ellere açlığa, sefalete gelir mi hiç? Geliyorlar ama. Onlar için tam bir yıkım olacak tarım reformuyla daha çok da gelecekler. Sadece işsizler artmayacak, ücretler düşmeyecek, aynı zamanda resmi verilerdeki sokak çocuklarının rakamı da yükselecek.
Kapitalist işçi-emekçi çocuklarını ucuz işgücü olarak görür. İşçi-emekçi çocuğuysan okumak senin neyine, gel fabrikamda çalış der. Babanı çalıştıracağıma, sen ve kardeşlerini çalıştırıp, babanın ürettiğinden çok daha fazlasını ürettirir, çok daha az para veririm
Yalnızca küçük atölyelerde çocuk emeği ucuz işgücü olarak sömürülmez, büyük işletmelerde de durum böyledir. Çalışmıyorsan, sokağa düş, tiner çek, olmadı öl, der
Ama kendin ölmezsen, gün gelir Brezilyadaki gibi ölüm timleri kurar, ben öldürtürüm seni
Kapitalist bununla da yetinmez. İğrenç arzuları için 10-12 yaşında çocukların bedenlerini kullanır, kirletir çocuk hayallerini
Sonra da, bugün olduğu gibi, alçakça timsah gözyaşları dökerler; utanmadan bizim çocuklarımız edebiyatı yaparlar; hatta, güya çocukları koruyan yasalar bile çıkarırlar.
Çözüm sosyalizmdedir!
Diyelim ki Leylanın babası evlat sevgisinden yoksun biridir ve suçludur. Peki, ya Leylanın anne-babası ölmüş olsaydı, o zaman kim suçlanacaktı böyle kolayından? Ya da McDonalds müdürü Leylayı buzdolabına kapatmasaydı, kim haberdar olacaktı onun yaşadıklarından? Leyla hala mendil satıyor olacaktı şimdi.
Peki ne yapıyor şimdi sermaye devleti Leyla için? Müdür tutuklandı, belki kamu vicdanına göre cezalandırırlar da...
Kapitalizmin
sokak çocukları tablosu...
İstanbul Valisi, sokakta çalışan veya dilenen çocukları toplama ve ailelerini cezalandırma kararı almış. Bütünüyle sokakta yaşamak zorunda kalan sokak çocukları ise devletimizin şefkatli kolları tarafından sarılıyormuş. Daha önce MHPliler de bu çocukların barınması için bir toplama kampı oluşturulmasını önermişlerdi. Bu çocukların iyi bir asker olarak yetiştirilmeleri halinde ülkeye iyi hizmetleri olacağını da ekleyerek...
Burjuva basın günlerdir bu konuyu işliyor. Vicdansız anne ve babaları devlete şikayet etmekte birbirleriyle yarışıyorlar. Ama hiçbirisi bu çocukların neden sokaklarda yaşamak ya da çalışmak zorunda kaldıklarını anlatmıyor. Ana-babalarının Kürdistan topraklarından nasıl zorla sürüldüklerini gündeme getirmiyor. Ya da, işsiz kalmış, düşük ücretlere mahkum edilmiş emekçi çocuklarının sokaklarda çalışmaktan başka çarelerinin kalmadığını anlatmıyor.
Çünkü, onlar sokaklarda çalışan çocukların yarattığı görüntüden şikayetçiler. Gelen turistler Türkiye hakkında yanlış bir imaj ediniyorlar, sokaklarda çalışan çocukları gördüklerinde. Onların istedikleri, çocukları izbe ve karanlık atölye köşelerinde tepe tepe çalıştırın, sanayi sitelerinde oluk oluk kanlarını akıtın! Ama bu iş sokak ortasında olmasın, imajımız bozuluyor. Ülkenin kalkındığı, çağ atladığı yalanlarıyla tezat oluşturuyor. Küçük dünyalarına kapatılmış insanların moralleri bozuluyor. Ve nihayet, işçi ve emekçilerin öfkesi dizginlenemez bir hal alıyor.
Ama yasaklamakla bu iş çözülmüyor ki. Yoksulluk, işsizlik, açlık, sömürü devam ettiği sürece, sokak çocukları tablosu da değişmeyecek.
Siz en iyisi bu işi son noktasına kadar vardıran Brezilya devletinin tecrübelerinden faydalanın. Onlar, turistleri rahatsız eden, dilencilik yapan sokak çocuklarını imha timleri kurmuşlar. Üstelik imha etmeden önce işe yarayan organlarını alarak ülke ekonomisine katkı sağlamışlar. Ama siz siz olun, bu kirli işi öyle açıktan yapmaya kalkmayın, çünkü bu kadir kıymet bilmez insanlar, bu kez çocuklar imha ediliyor diye ayağa kalkıyorlar. Devleti protesto etmeye yelteniyorlar. Bu nedenle, önce devletin şefkatli kolları ile sarın ki onları, kimse kuşkulanmasın. |
Leylanın babası da ceza alabilir. Hatta Leyla Çocuk Esirgeme Kurumuna alınıp, orada horlanarak, dövülerek, sokaktakinden pek farklı olmayacak tarzda büyütülebilir de. Olması gerektiği gibi davranılsa bile, daha dışarıda binlerce Leyla var.
Bir de yasa çıkarmışlar: Sokak çocuklarından alışveriş yapanlar cezalandırılacakmış! Gerçekleşme imkanı olmayan, göz boyamaya yönelik bir yasa. Gerçekleşecek olursa eğer, o zaman da çocuklar ekmek paralarından olacaklar. Yani sorunun kaynağı olan özel mülkiyet düzeni ortadan kaldırılmadıkça, en hamasi duygularla çıkarılan yasalar bile döner yine çocukları vurur.
Yalnız sokak çocuklarını değil, bütün çocukları, ancak işçi sınıfının devrimci iktidarı kurtarabilir. Sermaye ise azgınca sömürür, tecavüz eder, öldürür; anne-babalarına yaptıklarını çocuklarına da yapar.
İşçi sınıfının devrimci programında, Yaşlılar, engelliler, kimsesiz çocuklar ve yardıma muhtaç kesimler proletaryanın devrimci iktidarınca korunur deniliyor. Sosyalizmde kimsesiz çocuklar toplumun diğer yardıma muhtaç kesimleri gibi güvence altına alınır. Ekonomik, sosyal, kültürel tüm ihtiyaçları kamu fonlarından karşılanır. (TKİP Programı-2. Bölüm, C. Toplumsal Sorunlar Alanında, 6. madde)
En önemlisi de çocukların eğitiminin güvence altına alınmasıdır.
-Eğitim her düzeyde parasızdır. Tüm eğitim araç ve gereçleri kamu fonlarından karşılanır.
-17 yaşına kadar zorunlu genel ve politeknik eğitim. Eğitim üretici çalışma ile birleştirilir.
- Çocukları okul hayatına hazırlayıcı bir kurumlar şebekesi (kreşler, çocuk bakım yuvaları vb.) oluşturulur. (2. madde)
Programda belirlenen koşulların gerçekleşmesi durumunda Leylalar mendil satmak zorunda kalmayacaklardır. Ve bu koşullar ancak proletarya iktidarı altında, sosyalizmde gerçekleşir. Çocuklar ancak sosyalizmde doyasıya oynayıp, çocuk dünyalarında yaşayabilirler.
|