Ekim Gencligi ARSIVKIZIL BAYRAK
 
Ağustos 2003
Sayı: 63
 İçindekiler
  Ekim Gençliği'nden...
  Amerikan jandarması olmayacağız!
  ÖSS sendromu bitmiyor!
  Eğitim hakkımıza bir saldırı aracı: Yaz okulları
  Yıldız Teknopark AŞ kuruldu!
  Okullarımızı satmak istiyorlar...
  Özel Okulları Destekleme Projesi ve Uluslararası Ortak Lisans Programları...
  Çuval ABD'nin "bağımsızlık ve demokrasisi"dir!
  Genç komünistlerin bölge faaliyetlerinden...
  İşgalci ABD'ye destek, Ortadoğu halklarına ihanettir!
  Genç işçilerle kölelik yasası ve Irak'a asker gönderme üzerine konuştuk...
  Sanayi sitelerinden...
  Genç bir komünistin bir günü...
  Üniversite sermaye işgali altında!
  Şovenizm ve saldırgan milliyetçilik!..
  "Pozitif milliyetçilik"...
  Kurtuluş yok tek başına!
  Reklamlarla dayatılan...
  Ya da bir kutu kızıl boyayala dünyayı tüm renklere boyayın!
  "Dünyayı değşitirin, çünkü değiştirmek gerekiyor"
  Geçmişten bugüne halk ozanlarımız
  Alternatif bir dünya için kendi alternatif devrimci sanatımızı yaratalım
  "Yağmurları temizlemeli çocuklar yine koşabilsin yağmurların içinde..."
  Ayak sesleri...
  Okur mektupları



 
 
“Yağmurları temizlemeli
çocuklar yine koşabilsin yağmurların içinde...”

Yıl 1945... 2. emperyalist paylaşım savaşının sonu.

Hiroşima’da öleli

Yıl 1945... ABD ‘harika silahları’nı denemek için savaştan yenik çıkan Japonya’yı seçiyor.

Oluyor bir on yıl kadar

Yıl 1945. Geliştirilen atom bombasının ‘ne kadar etkili” olduğu ABD tarafından verilen bir kararla ölçülüyor.

Yedi yaşında bir kızım

Yıl 1945... Emperyalist savaşın kan, gözyaşı ve yıkım olduğunu gözler önüne seriyor.

Büyümez ölü çocuklar

Bir ABD uçağı 6 Ağustos 1945’te 4.5 tonluk uranyum bombasını Japonya’nın önemli bir liman şehri olan Hiroşima üzerinde bıraktı. Aynı anda uçağın pilotu ‘Hedefin göz kararıyla ve çok etkili bir şekilde bombalandığını’ ABD yetkililerine bildiriyordu. Aynı anda görevini en iyi şekilde yerine getirdiğini düşünen yardımcı pilotun aklından “Biz ne yaptık?” sorusu geçiyordu belki. Ve yine aynı anda Hiroşima adında bir şehir artık yaşamıyordu.

500 m yükseklikten bırakılan bombanın yaydığı ısı etkisiyle birlikte şehir anında yerle bir oldu. Ve yüksek ısı 100 bin hayatı da şehirle birlikte haritadan sildi. Ardından başlayan yağmurla radyasyon tüm yeryüzüne yayıldı. Geride sadece yerden yükselen korkunç bir bulutla birlikte parçalanmış kemikler, küller ve ileriki 5 yılda radyasyonun etkisiyle yaşamını yitirecek olan Hiroşimalılar kaldı..

Ve tarih 9 Ağustos 1945...

Hiroşima’nın yıkımından yalnızca üç gün sonra ABD ilk plütonyum bombasını denemek için Nagazaki’yi hedef seçti. 250 binlik nüfusun 75 bini anında yok oldu. Bir o kadarı da bombanın uzun süreli etkisiyle ölüme sürüklendi.

2. Dünya Savaşı sona erdiğinde Japonya’da birkaç saniye içerisinde 150 bin, geçen 50 yıl içinde de 300 binden fazla insan yaşamını yitirmişti. Dünya üzerinde çok sayıda insan yükselen bulutların yayılmasıyla taşınan radyasyondan etkilendi.

Hiroşima ve Nagazaki bitmiş bir savaşta ABD’nin nükleer deneme sahası olmuştu. ABD’nin bu katliamları tüm dünyaya bir gözdağı niteliği taşıyordu.

Hiroşima ve Nagazaki yıkımı aynı zamanda bilimin sistemin elinde insanlık için ne kadar tehlikeli bir silah olduğunun, nükleer silahlanmanın ve yıkımlarının ne kadar korkunç ve barbarca olabileceğinin açık kanıtı oldu.

Kapitalizm koşullarında savaşların olmaması mümkün değildir. Savaşsız, sömürüsüz ve sınıfsız bir dünya ezilen halkların kurtuluş mücadeleleriyle gelecektir.

“İşler atom reaktörleri işler
Yapma aylar geçer güneş doğarken.
Ve güneş doğarken...
Ve güneş doğarken...
Hiç umut yok mu?
Umut, Umut, Umut
UMUT İNSANDA!!

S. Başak