Ekim Gencligi ARSIVKIZIL BAYRAK
 
Ağustos 2003
Sayı: 63
 İçindekiler
  Ekim Gençliği'nden...
  Amerikan jandarması olmayacağız!
  ÖSS sendromu bitmiyor!
  Eğitim hakkımıza bir saldırı aracı: Yaz okulları
  Yıldız Teknopark AŞ kuruldu!
  Okullarımızı satmak istiyorlar...
  Özel Okulları Destekleme Projesi ve Uluslararası Ortak Lisans Programları...
  Çuval ABD'nin "bağımsızlık ve demokrasisi"dir!
  Genç komünistlerin bölge faaliyetlerinden...
  İşgalci ABD'ye destek, Ortadoğu halklarına ihanettir!
  Genç işçilerle kölelik yasası ve Irak'a asker gönderme üzerine konuştuk...
  Sanayi sitelerinden...
  Genç bir komünistin bir günü...
  Üniversite sermaye işgali altında!
  Şovenizm ve saldırgan milliyetçilik!..
  "Pozitif milliyetçilik"...
  Kurtuluş yok tek başına!
  Reklamlarla dayatılan...
  Ya da bir kutu kızıl boyayala dünyayı tüm renklere boyayın!
  "Dünyayı değşitirin, çünkü değiştirmek gerekiyor"
  Geçmişten bugüne halk ozanlarımız
  Alternatif bir dünya için kendi alternatif devrimci sanatımızı yaratalım
  "Yağmurları temizlemeli çocuklar yine koşabilsin yağmurların içinde..."
  Ayak sesleri...
  Okur mektupları



 
 
Okullarımızı satmak istiyorlar...

Mücadeleyi yükseltelim!

Sermayenin işçi ve emekçilere yönelik yıkım politikaları öğrenci gençliği de hedefliyor. Kapsamlı saldırılarla işçi ve emekçilere sefalet koşullarını dayatan, özelleştirmelerle herşeyi satışa çıkaran sermaye ve onun iktidarı, bu satış kervanına eğitimi de katma amacındadır. Bunu daha önce, yeni YÖK yasa tasarısı, karne ve kitaplara reklam alınması, özel okullara destek verme ve öğrenci ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla masrafların yarı yarıya karşılaması şartıyla özel okullara öğrenci yerleştirilmesi gibi uygulamalarla da ortaya koymuşlardı. Fakat bunlarla da yetinmeyip “şehir merkezlerindeki okulların satışı” planını uygulamaya koymuş durumda.

Eğitime destek verme ve kaynak yetersizliği gibi demagojilerle başlatılan kampanya medyanın da desteğiyle yoğun bir yalanlar yumağı halinde sürmeye devam ediyor. Söz konusu okul arazilerinin uzun süredir holding patronlarınca istendiği ve okulların yıkılmasının ardından patronlara satılan alanlara alışveriş merkezlerinin kurulacağı bugün Milli Eğitim Bakanı tarafından bile ifade edilmiş durumda. Bu pervasızca saldırının ardından oluşabilecek tepkiyi azaltmak için ise güya yaptıkları arsızlığı affettirecek değişik açıklamalar yapılıyor. Bunlardan bir tanesi de bu satışlardan elde edilecek gelirler ile yıkılan okulların yerine şehrin dışına daha büyük okullar kurulabileceği.

Çıkardığı her yasayla işçi-emekçilere daha büyük bir yük getiren iktidar, bu uygulamayla da emekçi çocuklarına ekstra bir külfet çıkarıyor. Birçoğunun yürüyerek gidilebildiği şehir merkezindeki okulların yıkılması ve şehrin dışına taşınması halinde, bu okulların çevresinde oturan emekçi çocuklarının okullara ulaşımı zorlaşacak, ek masraflar çıkacak. Şehrin dışına kurulan bir okula ilk etapta otobüs yada minibüs hattı konulamayacağını, fakat öğrencilerin mağdur olmamaları için okul servislerinin sıklaştırılacağını belirten hükümet yetkilileri, böylelikle büyük bir rant alanı olan servis işlerinde de büyük vurgunlara yolaçacaklar. Kaynak sağlama adına milyonlarca öğrenciyi okumama tehlikesi ile yüzyüze bırakacaklar.

TÜSİAD patronları mallarını daha rahat satabilsinler diye okullarımızı mağazalara dönüştürmek isteyenlere verilecek en güzel yanıt ise bizim örgütlü mücadelemizdir. Sermaye ve onun sadık uşaklarının işçi-emekçi ve öğrencilere karşı yıkım politikalarını dayatmakta tereddüt etmediği şu günlerde geleceği yaratacak olanın biz gençlik olduğumuzu onlara birkez daha hatırlatmalı ve bulunduğumuz her alanda örgütlenmeli ve saldırılara karşı çıkmalıyız.

Okulların sermayeye peşkeş çekilmesine karşı mücadeleyi yükseltelim!



Eskişehir’de öğrenci hareketi üzerine bir üniversite öğrencisi ile konuştuk...

“Çok şey yapılabilir...”

- Eskişehir’deki genel öğrenci hareketinden bahseder misiniz?

- Belirli kişilerin belirli kişileri koordine etmesiyle işlevsiz bir boyutta. Toplantılarda yönlendiren insanlar bir-iki kişi ile sınırlı.

- Bunun sebebini ne olarak görüyorsunuz?

- Eskişehirdeki öğrenci nüfusunu göz önüne aldığımızda öğrenci hareketlerinin yok denilebilecek kadar az boyutta olduğunu görüyoruz. Bunun sebebi yüzü kitlelere dönük ciddi bir çalışma örgütlenememiş olması. Geniş yığınları içine katabilecek bir mücadele aracı yaratılamamıştır. Bu anlamda yapılan çalışmalar eksik, güdük kalmıştır.

- Tüm bunları aşmak için neler yapılmalıdır?

- Geniş öğrenci yığınlarını içine alabilecek bir platform oluşturulabilir. Bu platform üzerinden belirlenen gündemlerle kitlelere yönelik ciddi bir propaganda örgütlenmelidir.

Örneğin savaş döneminde Eskişehir’de düzenlenen eylemlilikler vardı. O dönemde gördük ki insanların 7 hafta yapılan eylemden haberi dahi olmuyordu. Duyarlı insanlar dahi eylem yapıldığı anda eylemden haberdar oluyor ve tesadüfen eyleme katılıyordu. Bu durum oldukça düşündürücü. İnsanlar savaş karşıtı oldukları halde ciddi bir çalışma yürütülememesi nedeniyle harekete geçirilemiyordu.

- Son olarak neler eklemek istersin?

- Burası bir öğrenci şehri. Burada yapılacak ciddi bir çalışma önemli bir kımıldanma başlatabilir. Tabii bunun için de böyle perspektife sahip insanlar gerekiyor. Ben inanıyorum ki Eskişehir’de ciddi bir çalışmanın örgütleyicisi olanlar buradan önemli mevziler kazanacaklardır. Çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Ekim Gençliği/Eskişehir