Platform çalışmalarının sorunları
Yaklaşık iki yıldır süreklileşmiş bir kitle çalışması yürütüyoruz. Kitle ajitasyonu araçlarını örgütsel araçlarla birleştirmeye çalışıyoruz. Bunlar birçok yerelde kurulan veya kurulma aşamasında olan platform çalışmalarıdır. Güncel pratik gündemler (YÖK yasa tasarısı, emperyalist savaş vb.) üzerinden ve pratik içerisinde şekillenen platformlar çalışma tarzlarıyla gençlik hareketinin ihtiyaca yanıt veriyorlar/verme potansiyeli taşıyorlar.
Ancak bu platformlar bazı alanlarda kendi potansiyelinin gerisinde bir etki ve çalışma düzeyi sergilemektedirler. Burada çalışmanın bazı eksik yönlerini ele almaya çalışacağız.
Kitle ajitasyonu düzeyinin bir ifadesi olarak platformlar
Savaş, YÖK yasa tasarısı vb. gibi güncel sorunları işleyen bir kitle çalışması ancak etkin bir kitle ajitasyonuyla somut bir etki yaratabilir. Bugün çalışmalarımızın merkezinde emperyalist savaş sorunu var. Bu sorunu ne kadar çok araçla etkin bir şekilde işleyebilirsek, çalışma örgütsel planda da o ölçüde karşılık üretecektir. Örneğin anketlerle, süreklileşmiş afiş ve bildiri faaliyetleri ile bir dizi çalışma alanında gelişen bir platform çalışması hayata geçirilebilirken, benzer imkanları olan başka bir alanda çalışma, sürekli araçlar üretemediği ve kitle ajitasyonunda kısır kaldığı için çeşitli sınırlılık yaşayabilmektedir.
Bir diğer önemli sorun ise kullanılan araçların çeşitliliğidir. Kitlenin etkilenme yönleri farklıdır ve kitleyi kuşatan etkin bir faaliyet örmeliyiz diyorsak, o zaman kullandığımız araçlar da bu farklı duyarlılıkları etkileyebilecek çeşitlilikte olmalıdır. Örneğin birçok üniversitede anket çalışması platform çalışmaları için küçümsenemeyecek imkanlar yaratmıştır. Veya çıkarılan bir bülten hem çalışmaya katılan insanları etkinleştirirken, hem de birçok yeni insanla tanışmak için önemli bir araca dönüşmektedir. Benzer şeyler bir savaş karşıtı pano veya duvar gazetesi için de söylenebilir.
Platform çalışmalarını eksiklerinden
arındırarak güçlendirmeliyiz!
Platformlar açısından önemli bir başka yön çalışmanın sürekliliğidir. Bir dizi alanda başlatılan platform çalışmaları birçok aracı kullanarak etkin bir çalışma örgütlemesine karşın çalışmada sürekliliği sağlamakta çeşitli sıkıntılar yaşayabilmekte. Bu süreksiz görüntü zamanla oluşan etkinin daralmasına yol açmaktadır. Bu yüzden özellikle propaganda yönünden çalışmanın hiçbir kesintiye uğramaması temel önemdedir.
Platform çalışmasını güçlendirecek diğer bir etken ise kurumsallaşması-birimleşmesidir. Bugün bir dizi alanda yaşanan sorunların başında ulaşılan insanların çalışmanın aktif bileşeni haline istenilen düzeyde getirilememesi gelmektedir. Bir kitle örgütlenmesi açısından kurumsallaşmak temel önemdedir. Çalışmaya katılan insanları herhangi bir birimleşmede veya basın, afiş, kültür-sanat vb. komisyonlarda aktive edemediğimiz koşullarda, bu insanların çalışmada sürekliliğini sağlamak sorunu ile karşı karşıya kalmamamız doğaldır. Bu yüzden kurumsallaşmaya önem vermeli, çeşitli fakülte birimleri, alt komisyonlar vb. oluşturmaya çalışmalıyız.
Bir platform çalışması kendini propaganda-ajitasyon, örgüt ve eylem diyalektiği içerisinde ifade edemediği, bu eksende gelişemediği sürece gençlik hareketinin ihtiyaçlarını karşılayacak bir çalışma olmaktan uzak olacaktır. Bugün zaman zaman merkezi eylemler örgütlenmekte, bu eylemlere gençlik anlamlı katılımlar sergilemektedir. Ancak üniversiteler içerisinde örgütlenen eylemler hala istenilen düzeyin ve sürekliliğin gerisindedir. Bu platform çalışmalarında eylemsel bakışının önemini göstermektedir. Eğer merkezi eylemlilikler sürekli bir çalışma ve yerel eylemlerle beslenirse, merkezi ve yerel eylemler arasında olması gereken ilişki kurulmuş olacaktır.
Platform çalışmalarının örgütlü gençlik kitlesi ile ilişkileri de eylemlilik açısından önemlidir. Birçok çalışma alanında diğer devrimci çevreleri eyleme zorlayamadık. Yeni dönemde çeşitli eylemli birliktelikler oluşturmakta daha etkin davranmalıyız.
Savaş ve YÖK yasa tasarısını birlikte işlemek
Hükümetin acil eylem planının bir parçası olarak Nisan ayına kadar YÖK yasa tasarısının meclisin gündemine gelmesi tartışılmaktadır. Bu nedenle platform çalışmalarımızı bu sorunu da kapsayan çalışmalar haline getirebilmeliyiz. Bu doğal olarak savaş sorununu geri plana itilmeden fakat bu iki sorun birlikte ele alınarak yapılmalıdır. Mesela, Rektörler savaşa, öğrenciler sokağa!, Savaşa değil eğitime bütçe!, Savaş üniversitelerimizin özelleştirilmesi demektir! vb. şiarlar kullanabiliriz. YÖK yasa tasarısı karşıtı ajitasitasyonu güçlendirerek, Savaş ve üniversitelerin özelleştirilmesi üzerine bir panel çalışması veya Emperyalist savaşa ve YÖK yasa tasarısına hayır! eylemi örgütlemeyi vb. hedefleyebiliriz
Sonuç yerine
Savaş karşıtı platform vb. örgütlenmeler perspektifleri, propaganda-ajitasyon düzeyleri ve süreklilikleri ile üniversitelerde savaş karşıtı mücadele açısından önemli örgütsel araçları haline gelmektedirler. Bu noktada platformlara ilişkin temel değerlendirmelerimizi kısaca bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Bu çalışmalar bizim kadro ihtiyacımızı karşılayacak dar çalışmalar değillerdir. Bu çalışmaları bir ihtiyaç haline getiren ileri gençlik kitlesinin örgütlenme arayışıdır. Çalışmalara bu gözle bakmak ve en geniş ileri gençlik kitlesisini katma hedefiyle hareket etmek zorundayız. Perspektiflerimize uygun bir tempolu çalışma yürütebildiğimiz koşullarda, bu platformların kitlesel ve militan savaş karşıtı mücadele araçlarına dönüşmesinin olanakları bugün daha fazladır.
|