Ekim Gencligi ARSIVKIZIL BAYRAK
 
15 Şubat-15 Mart '03
Sayı: 58
 İçindekiler
   Ekim Gençliği'nden...
  Şubat'ın kavga soluğuyla Mart'ı kazanmaya!
  Emperyalist savaş, olanaklar ve görevler
  Sahte demokrasi tartışmasının gizledikleri
  15 Şubat'ta dünyanın d ört bir yanında milyonlar alanlardaydı...
  "Demokrasi" havarileri neyin peşindeı
  Emperyalist savaşın hizmetinde bir kurum: Medya
  Direnen kadın
  Geleceğimizin çalınmasına izin vermeyelim!
  '96 Beyazıt işgali günlüğünden...
  Sanayi siteleri ve gençlik çalışması
  Gençlik içinde kitle çalışması
  İÜ'den kitle çalışması deneyimleri...
  Gürüz'ün demokrasisi!..
  Liseli gençlik çalışması ve platformları
  Liselerden...
  Trakya Üniversitesi'nde bir dönemin ardından
  Platform çalışmalarının sorunları
  Canlı kalkan Kenneth N. O'Keefe...
  Zindandan mektup...
  Geleceksizler geleceğe saldırıyor!
  Bir filmin gösterdikleri
  Tiyatro ve savaş
  Bir yiğitlik destanı...
  Tarihte bu ay...
  Okur mektupları



 
 
Liselerden...

Yeni dönemde daha planlı ve sistemli çalışma

Okulumuzda ilk dönemin ortasında çalışmaya başlamamıza rağmen iyi bir başlangıç yaptığımızı söyleyebiliriz. Okulda işe önce bir toplantıyla başladık. Otuza yakın insanın katıldığı bu toplantı bir tanışma işlevi gördü. Daha sonraki toplantıda emperyalist savaşla ilgili bir dia gösterisi yapmaya karar verdik. Bunun için sınıflar tek tek gezilerek duyurusu yapıldı. Şiirlerin okunduğu dia gösterisine 100’ün üzerinde öğrenci katıldı. Aldığımız tepkiler ise bizi oldukça sevindirdi.

Daha sonra insanları daha iyi tanıyabilmek ve emperyalist savaşa karşı duyarlılığı örgütlülüğe dönüştürebilmek için bir anket çalışması yaptık. İki hafta içerisinde 100’e yakın anket yapıldı. Anket sonuçları ise bizi çok daha mutlu etti. Hemen herkes sorunlar karşısında birlik olunmasından yana olduğunu ve savaşa karşı bir eylem yapılmasının gerektiğini söylüyordu. Yaptığımız anket okulun son haftalarına denk geldiği için eylem düşüncemizi bir sonraki dönem pratiğe taşımaya karar verdik.

Dönem boyunca yaptığımız çalışmalar anlamlı bir etki oluşturmasına karşın halen istediğimiz düzeyin oldukça gerisinde bulunmaktadır. Bunun bir dizi nedeni var. Bunlardan ilki geçen sene kurulan öğrenci birliğinin dağılması ve bunun insanlar üzerinde yarattığı güvensizliktir. Bu birliğin dağılma nedeni oldukça vahimdir. Bazı feodal yaklaşımların bir sonucu olan “birlikte kız olmasın” tutumu ve “ben liderim” takıntıları birliğin dağılmasına neden olmuştur. Ayrıca okulda daha yeni faaliyete başlamış olmamız ve deneyimimizin olmayışı bizi sınırlayan diğer bir sorundur. Anket yaparak bulduğumuz yeni ilişkilerle gelecek dönem daha etkin bir çalışma yapacağız. Daha planlı ve sistemli bir faaliyet ördüğümüz koşullarda oluşturduğumuz etki daha da güçlenecektir.

Kartal’dan ALGP’liler



Liselerden...

İçimizdeki ateş ve yüreğimizdeki umutla
geleceğe koşuyoruz!

Lisemiz öğrencilerinin büyük bir çoğunluğu deyim yerindeyse kalbur üstü kesimin çocuklarıdır. Politikayı umursamayan, düzenin kirlettiği gençlik kesiminin ağırlıkta olduğu lisemizde uzun süredir politik gündemlere dair bir sessizlik hakimdi. Düzenin gençlik hareketini terörle bastırmak için kullandığı ‘ülkücülük’ okuldaki bu yozlaşmayı derinleştiren bir diğer etkendi. Geçen dönemin sonlarına doğru ülkücülerin güç kaybetmesi bizim için bir avantaja dönüştü. Bu dönem başladığında konuştuğumuz öğrencilerin daha rahat davrandığını farkettik. Tabii ki etkin bir çalışma başlatabildiğimiz koşullarda bu imkanı değerlendirmiş olacaktık.

Dönem başladıktan bir iki hafta sonra YÖK ve liseli gençlik üzerine anket çalışması başlattık. Genel olarak bir iki istisna dışında kimsenin YÖK hakkında bir bilgisi yoktu. Bu anketle birçok öğrenciye YÖK’ü ve liseli gençliğin sorunlarını anlatma fırsatı bulabildik. Kasım ayında çıkan bülten ise çalışmamızın daha etkin bir hale gelmesini ve birçok öğrenciyle tanışmamızı sağladı. Öğrenciler yaptıklarımızı beğeniyor ama hala soğuk yaklaşıyorlardı. Ancak bu soğukluk yavaş yavaş kırılmaya başlıyordu.

Ülkenin gündemine ABD’nin emperyalist saldırganlığının daha etkin bir şekilde girmesiyle biz de çalışmalarımızı emperyalist savaş karşıtı bir eksende yoğunlaştırdık. Okulda savaşın oyunlardaki gibi olmadığını anlatmamız gerekiyordu. Hükümetin yalanlarına inanan bu kitleye bazı sorunların açıklanması gerekiyordu. Savaşı anlatan bir dia gösterimi ile harekete geçtik. Önce sadece bir sınıf için izin aldık. Bu sınıftaki gösterim öğretmenin de katılımıyla sorulu cevaplı bir konferansa dönüştü. Bu sınıfta aldığımız olumlu tepkiler bizi daha da motive etti. Daha sonra dia gösterimine devam ederek yaklaşık 300-350 civarında öğrenciye ulaştık. Bu gösterimler sırasında çok iyi bir çıkış yaptık. Birçok öğrenci bizi tanımak, bizimle birlikte bir şeyler yapmak istediğini söyledi. Ve lisemizde emperyalist savaş karşıtı bir hava oluşturdk.

Birinci dönemin sonunda yakaladığımız bu istikrarlı çalışmayı daha da yoğunlaştırıp geliştirmemiz gerekmektedir. Lisemizde öğrenciler hiç olmadığı kadar politik, hiç olmadığı kadar savaş karşıtı ve hiç olmadığı kadar umut dolu. Geçen seneki değerlendirme yazısında koskoca lisede ülkücülerle değil boş duvarlara benzeyen kişilerle uğraşıyoruz demiştik. Ama bugün o “boş duvarları” teker teker yıkmaya başladık. İkinci dönem çalışmalarımızın da etkisiyle sistem karşıtı muhalefetin ivmeleneceğine ve örgütleneceğine gönülden inanıyoruz. Geldiğimiz nokta hedeflerimizin başarılabilir olduğunu bize kanıtlamış oldu. Bu dönem yaşadığımız birikime yaslanarak içimizdeki ateş ve yüreğimizdeki umutla geleceğe koşuyoruz. Bu koşumuza ise artık tüm İstanbul çapında devam edecek olmak ize daha bir güven vermektedir. ALGP çalışması ile yaratılmış olan imkanlar; önümüzdeki dönemde gerçek bir güce dönüşmemizin garintisidir.

Üsküdar’dan ALGP’liler



Liselerden...

Yeni dönemi kazanmak için...

Liseliler olarak bir dönemi daha geride bırakmış bulunuyoruz. Lisemizde bu dönemi istenilen düzeyde bir faaliyet kapasitesi ile geçiremesek de yeni döneme planlı ve hızlı bir şekilde gireceğiz.

Okulumuzun geçmişten miras kalan bir politik kimliği bulunmaktadır. Ancak bunun artık sadece görünürde kaldığı gün gibi açıktır. Geçmişten gelen yanlış bir anlayış olan “okulda sağcılar yoksa, okul bizimdir” mantığı devrimci gençleri rahat davranmaya sevk etmektedir. Bazıları faşistlerin saldırılarını teşhir eden çalışmalar dışında hiçbir şey yapmamakta, liseli gençliğin yaşadığı sorunlara değinmemekte, politik gündemlere müdahale edememektedirler. Bu ise “geleneğe” yaslanmak ve okulun demokrat kimliğine güvenmek adına lisemizi bir rehavete sürüklemiştir.

Aslında lisemizdeki tüm sorunların kaynağını mevcut örgütsüzlük oluşturmakta. Bu sorun aşılamadığı koşullarda ise pratiksizliği “geleneğe” yaslanarak çözmeye çalışan çarpık bakış aşılamayacaktır. Okulumuzda bu sorunun aşılmasının ilk adımı olarak birkaç toplantı düzenledik. Öğrencileri birlik olmaya çağıran bir afiş çıkararak okulun görünebilecek her yerine yaptık (koridorlar, kapılar). Ancak bunun gerisini getirmekte o kadar başarılı olamadık. Buna rağmen 6 Kasım’a okuldan diğer liseli hareketlere göre oldukça iyi bir sayıyla çıktık.

Emperyalist savaşın gündeme girmesiyle okulda dia gösterimi yapmaya karar verdik. Bu dia gösterimi çabası idarenin tehditleri ve bizim bir dizi eksikliğimiz nedeniyle sonuçsuz kaldı. Daha sonra ALGP imzalı pulları okulumuza yaptık. Okulların kapanmasına son bir ay kala yaklaşan emperyalist savaşa karşı duyarlı olan arkadaşlarla bir bildiri çıkardık. 100’e yakın bildiriyi insanlarla tek tek konuşarak dağıttık.

Sonuç olarak bir dönemi çok iyi değerlendirememiş olduk. Sürekli ve ısrarlı bir faaliyet gerçekleştiremedik. Kesintiler halinde yapılan çalışmalar okuldaki faaliyetimizi ve çalışmanın kendine güvenini oldukça olumsuz etkiledi. Bunun önüne geçmek ise bu dönemi iyi değerlendirmekten ve sistemli, sürekli ve ısrarlı bir faaliyet örmekten geçmektedir. Yeni bir dönemde savaşa girmekle yüz yüze olduğumuz şu günlerde çalışmamızı bu düzeye çıkartmaktan başka yolumuz yok.

Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!

Maltepe’den ALGP’liler