Ekim Gencligi ARSIVKIZIL BAYRAK
 
15 Şubat-15 Mart '03
Sayı: 58
 İçindekiler
   Ekim Gençliği'nden...
  Şubat'ın kavga soluğuyla Mart'ı kazanmaya!
  Emperyalist savaş, olanaklar ve görevler
  Sahte demokrasi tartışmasının gizledikleri
  15 Şubat'ta dünyanın d ört bir yanında milyonlar alanlardaydı...
  "Demokrasi" havarileri neyin peşindeı
  Emperyalist savaşın hizmetinde bir kurum: Medya
  Direnen kadın
  Geleceğimizin çalınmasına izin vermeyelim!
  '96 Beyazıt işgali günlüğünden...
  Sanayi siteleri ve gençlik çalışması
  Gençlik içinde kitle çalışması
  İÜ'den kitle çalışması deneyimleri...
  >Gürüz'ün demokrasisi!..
  Liseli gençlik çalışması ve platformları
  Liselerden...
  Trakya Üniversitesi'nde bir dönemin ardından
  Platform çalışmalarının sorunları
  Canlı kalkan Kenneth N. O'Keefe...
  Zindandan mektup...
  Geleceksizler geleceğe saldırıyor!
  Bir filmin gösterdikleri
  Tiyatro ve savaş
  Bir yiğitlik destanı...
  Tarihte bu ay...
  Okur mektupları



 
 
Gürüz’ün demokrasisi!..

Bazı rektörlerin Milli Eğitim Bakanı Mumcu’nun “eğitim reformu”na dair görüş bildirmesine ve desteklemesine sinirlenen Gürüz, geçtiğimiz günlerde Ankara Üniversitesi Rektörü Nusret Aras’ı bu nedenle azarladı: “Tek başına hareket edip, görüş bildiremezsiniz. Çalışma sistemimizi hiçe sayıyorsunuz. Böyle durumlarda rektörler ortak karar verir, bilmiyor musunuz?” İşte YÖK’ün ve başkanının “demokrasi” anlayışı bu. Bırakalım farklı bir düşünceyi savunmaya, görüş bildirmeye bile tahammülü olmayan bir kafa yapısı bu. YÖK’ün sözünden çıkmayan rektörlere bile böyle tahammülsüz davranılması onun gerçek yüzünü ortaya koyuyor. Kendilerinden habersiz hareket edenleri, bugüne kadar en sadık hizmetkarları olsa da, aşağılamaktan geri durmuyorlar.

Ortaya çıkan durum üzerine yine taraflaşma oldu. Fakat bu sefer daha yumuşak biçimde cereyan etti tartışma. Rektör Aras üniversitenin iyiliği için çalıştıklarını söyledi ve “biz işimize bakacağız” diyerek savundu kendini. Gürüz açısından ise, bugüne kadar eksiksiz gerçekleşen işleyiş nasıl olur da densiz biri tarafından bozulabilirdi, bu hemen engellenmeliydi. “Çalışma sistemi” rektör Aras’a yeniden kavratıldı. Aras bu “çalışma sistemi” gereği daha sonra bu olayı yalanladı. Artık üniversitenin daha iyi olması onu çok ilgilendirmiyordu. Ama zaten öncesinde de ilgilendirmiyordu. Üniversitenin daha iyi olması için mücadele veren öğrencileri disiplin cezalarıyla yıldırmaya çalışan, boykot masalarına bizzat müdahale eden, öğrencileri okuldan atan, kampüsleri karakol haline getiren bizzat &uul;niversitenin başındaki bu zattı.

Öğrenci gençlik olarak bunların “demokrasi” anlayışını çok iyi biliyoruz. Öğrenci gençlik YÖK-AKP tartışmasında da taraf olmamıştı, gelecekte de olmayacak. Rektör bey zaten Gürüz’ün tehditleri karşısında hemen geri çekildi, en küçük bir yanılsamaya mahal vermemek için gerekeni yaptı.

Gençlik onların maskelerinin altındaki gerçek yüzlerini biliyor ve verdiği özgür üniversite mücadelesiyle bu maskeleri indirecek.