30 Kasım 2007 Sayı: SİKB 2007/46(46)

  Kızıl Bayrak'tan
   İşçi sınıfı, emekçiler ve ezilen Kürt halkının
birleşik devrimci mücadelesi!
  Kürt sorununa Amerikan formülü netleşiyor
Gazetemize yönelik hukuk terörü sürüyor!
Telekom grevi üzerine...
Telekom işçileriyle dayanışma eylemlerinden...
Tersanelerde kurultay çalışmaları...
  TÜMTİS’ten “abluka”ya yanıt!
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  AK Parti Kürtler’in Deccal’i mi?
Yüksel Akkaya
  Marks’ın Kapital’i
  140. Yılında Kapital‘in Güncelliği sempozyumu...
  Fırtına öncesi sessizlik!..
Haluk Gerger
  Dünyadan...
  Şiddetin kaynağı olan kapitalist sisteme karşı
emekçi kadınlar bir adım ileri!
  İstanbul Gençlik Forumu toplanıyor!
  Söz sırası gençlikte...
  İstanbul Liseli Gençlik Platformu’ndan çağrı:
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Hasta tutsaklarla dayanışma eylemlerinden...

Hasta tutsaklara özgürlük!

Erol Zavar’a özgürlük!

24 Kasım’da Erol Zavar’ın serbest bırakılması talebiyle Erol Zavar’a Yaşama Hakkı Koordinasyonu tarafından bir eylem gerçekleştirildi. Hapishanelerdeki hasta tutsakların sağlık durumlarına dikkat çekilen açıklamada, hasta tutsakların serbest bırakılması talebi dile getirildi. Ayrıca 15 Aralık günü gerçekleştirilecek olan Sincan yürüyüşüne çağrı yapıldı. Açıklamanın ardından dayanışma amacıyla Erol Zavar’a ve ailesine gönderilmek üzere hazırlanmış kartlar ve Cumhurbaşkanlığı’na gönderilmek üzere toplanmış imzalar postalandı. Eyleme yaklaşık 70 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/Eskişehir


Zavarla dayanışma eylemi!

24 Kasım’da Erol Zavar’a Yaşama Hakkı Koordinasyonu, İzmir’de eski Sümerbank önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını okuyan Dr. Alp Ayan bu ülkede demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesi vermenin ağır bedellerinin hapishanelerde ödetildiğini vurguladı. Ayan, hak arayışı içindeki emek ve demokrasi güçlerine copların, gazların layık görüldüğü ülkemizde hapishanelerde tecrit işkencesi uygulandığını belirtti. Erol Zavar’ın sağlık durumunun anlatıldığı açıklamada F Tipi’nin Zavar’ın hastalığında tetikleyici bir rol oynadığı belirtildi. 23 Kasım günü 16. ameliyatını olmak üzere hastaneye yatırılan Erol Zavar’ın bedeninden şu ana kadar 50’ye yakın tümör alındığına değinildi. Yaşamsal risk altında olan Erol Zavar’ın geciktirilmeden serbest bırakılması istendi. Konak Postanesi’nden devrimci tutsaklara dayanışma kartı gönderilerek eylem sonlandırıldı. Eyleme 40 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Remzi Aydın’ın tutukluluğu sürüyor!

Remzi Aydın’ın, ölüm orucu eylemi nedeniyle sağlık sorunlarının devam etmesine ve temel ihtiyaçlarını karşılayamamasına rağmen İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutukluluğunun devamına hükmedildi. AİHM’in “tutukluluk süresi makul süreyi aşmıştır” kararına rağmen tutukluluğun devamına hükmeden İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına karşı Remzi Aydın’ın yakınları hukuk mücadelesini sürdüreceklerini açıkladı.


Kürkçüler F Tipi’nde saldırı!

Kürkçüler Hapishanesi’nde geçen hafta yine bir saldırı yaşandı. Geçen hafta rutin arama dışında gerçekleştirilen bir “arama” sırasında aynı hücrede bulunan Emrah Yayla, Arif Ersönmez ve Mehmet Sevik saldırıya maruz kaldılar. Tekirdağ F Tipi’nde de devrimci tutsakları hedef alan fiziki saldırılar “genel arama” bahanesi ile yapılmıştı. Saldırı sırasında çeşitli yerlerinden darp edilen devrimci tutsaklar izler silinene kadar revire çıkartılmadılar. Saldırıya ilişkin yaptıkları suç duyuruları ise kabul edilmedi.


Ankara İHD’den açıklama...

İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi bir açıklama yayınlayarak cezaevlerindeki hasta tutsakların tahliye edilmesini ve tedavileri süresince uygun sağlık koşullarında tedavilerinin gerçekleştirilmesini talep etti.

Açıklamada hasta tutsaklardan bazılarının durumu hakkında şu bilgiler verildi:

“Erol ZAVAR yedi yıldır kanser hastası. Otuza yakın tıbbi müdahale ya da ameliyat geçirmiş, (...) Erol ZAVAR tutuklanmadan önce kontrol edilebilen bir hastalığı varken, yani yaşamını sürdürebilirken, şimdi bunu yapamıyor!

“Yaşar İNCE; Hepatit B, kalp rahatsızlığı, bel fıtığı, böbreklerde taş, karaciğerde enfeksiyon yaşamaktadır.

“Kemal ERTÜRK; şeker ve hipertansiyon, mide ve bağırsak sorunları nedeniyle halsizlik-ateşlenme, baş ve kas ağrıları, uykusuzluk, gözlerde bulanıklık yaşamakta.

“Ölüm orucu sonrası ileri derece şizofren olan Mesut DENİZ yaşamının en temel gereklerini dahi yerine getiremeyecek durumdadır. Ağırlaştırılmış müebbete mahkum olan ve tek kişilik hücrede bulunan Deniz, yemek yemiyor, yataktan çıkmıyor, temizliğine dikkat etmiyor.

“Bülent GÜNEŞ; ayak yan çapraz bağlarında kopma bulunmakta, ameliyat olması gerekmektedir.

“Hayati KAYTAN’ın; donmadan kaynaklı sol ayak parmakları kökten, sağ ayak parmakları ilk eklemden kesilmiş durumdadır. Sol topuk ve sağ serçe parmak (kemik alınmış) sürekli yara halde bulunmakta, iyileşmemektedir.

“A. Hamit BABAT; göz, ülser, migren ve kalp sorunu yaşamaktadır.

“Naim EKMEKÇİ; sağ kol omuzdan, sağ bacak dizinden itibaren yok, protez takmaktadır.

“Tevfik KALKAN; Hepatit B, ülser, deride halen tam çözülemeyen kaşıntı, dökülme, morarma gibi belirtiler gösteren rahatsızlıkları bulunmaktadır.

“Engin AYDINALP; sulu zatürre, tüberkloz, karın ve midede şişkinlik, idrarda kanama sorunları yaşamaktadır.

“Fethullah DEMİRTAŞ; çene kemiğindeki erime nedeniyle sıvı gıdayla beslenmesi gerektiğine dair raporu bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, boyun fıtığı (üç noktada), sol kol ve omuzda soğukluk gibi sorunlar yaşamaktadır.

“Vedat BAKIR; iki kolda iş gücü kaybı ve iki böbrekte de taş problemi yaşamaktadır.

“Sinan TÜRKMEN; Hepatit B taşıyıcısıdır. Behçet hastalığından kaynaklı her iki gözde kalıcı hasarlar bulunmaktadır.

“Nizamettin ÖZOĞLU; sol el bilekten %80, sağ el omuzdan %40 sakat durumdadır. Sağ diz kapak altında sürekli ağrı yaşamaktadır.

“Ali Baba ARI; Hepatit B hastasıdır. Son 2-3 yıldır başında kramp şeklinde bazı ağrılar yaşamaktadır. Işığa, sese karşı duyarlı olma, aşırı tepki, unutkanlık, okuduğunu anlamada güçlük çekme, boyun ve bel fıtığı gibi rahatsızlıklar yaşamaktadır.

“Taylan BALATACI; midede gastrit ve bir bölgede iltihaplanma, bağırsaklarda kronik iltihaplanma ve su kaybı, her iki bacakta kısmi hissizlik, bel fıtığı, kronik farenjit ve sinüzit, Ölüm Orucu sonrası vücudun çeşitli yerlerinde iltihaplı sivilce ve yaralar, unutkanlık (ilacını almayı bile unutabiliyor), el ve ayak tırnaklarında döküntü ve morartı gibi rahatsızlıklar yaşamaktadır.


-----------------

Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği’ne faşist saldırı!

İkitelli’de bulunan Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği 25 Kasım günü akşam saatlerinde polis destekli bir grup faşistin saldırısına uğradı.

25 Kasım günü İkitelli Atatürk Mahallesi’nde  “Êdi bes e” kampanyasına destek vermek ve PKK’nin 29. kuruluş yıldönümünü kutlamak amacıyla düzenlenen gösteriye polis azgınca saldırmış, iki kişi gözaltına alınmıştı. Eylemin ardından bölgedeki faşistleri kışkırtan polis, akşam 19.00 sıralarında topladığı faşistlerle İkitelli Temel Haklar Derneği’ne saldırdı. Sayıları 500’ü bulan faşist sürüsü polis denetiminde derneği talan etti, dernek çalışanlarını linç edercesine dövdü, pompalı tüfeklerle duvarları delik deşik etti ve benzin dökerek derneği ateşe vermeye çalıştı.

Polis denetimindeki faşist güruh, saldırının ardından İkitelli Postanesi’ne kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Tüm bu saldırılar olduğu sırada mahallenin çevik kuvvet tarafından ablukaya alınmış olması, saldırının nasıl planlı ve devlet destekli olduğunu gözler önüne serdi.

Temel Haklar Derneğinin konuyla ilgili yaptığı yazılı bir açıklamada şunlar söylendi: “Bu saldırı derneğimize yönelik ilk saldırı değildir. Son da olmayacağını biliyoruz. Bu saldırı ülkemizde muhalif tüm kesimleri, demokratik haklar ve özgürlükler mücadelesi veren tüm kesimleri susturmak, sindirmek amaçlıdır. Bu saldırı, ülkemizde yaratılmaya çalışılan şovenist dalganın, Kürt Türk halklarının birbirine düşürülmeye çalışıldığı provokasyon ortamının bir parçasıdır. Bu saldırı, polise verilen “vur, saldır, saldırt” yetkisinin sonuçlarından sadece bir tanesidir.”


Temel Haklar: “Sorumlu iktidar!”

Temel Haklar Federasyonu 27 Kasım’da Mecidiyeköy’deki binasında bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısında 25 Kasım akşamı İkitelli Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği’ne polis-sivil faşistler işbirliği sonucu yapılan saldırı hakkında bilgilendirme yapıldı.

Saat 13.00’te başlayan açıklamayı Federasyon adına Nurzet Günal okudu. Günal, toplantının yapıldığı sırada İstanbul’un çeşitli yerlerinden gözaltı haberlerinin gelmeye devam ettiği bilgisini verdi. Basın açıklamasının ardından Mehmet Bahçıvan saldırının nasıl gerçekleştiğini anlattı ve bu saldırıların kendilerini yıldırmayacağını söyledi.

Kızıl Bayrak/İstanbul

 

İkitelli’de polis terörü...

25 Kasım günü akşam saatlerinde İkitelli Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği polis destekli bir grup faşistin saldırısına uğramış ve dernek binası talan edilmişti.

Bu saldırıyı protesto etmek ve hesap sormak amacıyla 27 Kasım günü İkitelli’de saat 19:30’da bir eylem gerçekleştirildi. Eylem öncesi mahallede ajitasyon konuşmaları yapılarak emekçiler hesap sormaya ve eyleme destek vermeye çağrıldı.

Temel Haklar Derneği, Birleşik İşçi Derneği, DTP, ESP ve Partizan’ın örgütlediği, BDSP’nin de destek verdiği eylemde, “Faşizme ve polis terörüne son!” pankartı açıldı.

Mahalleyi ablukaya alan kolluk kuvvetleri, pankart açılır açılmaz gaz bombaları ve plastik mermilerle kitleye azgınca saldırdı. Saldırı sonrasında geri çekilen kitle sokaklara barikatlar kurarak çatıştı. Bir saat devam eden çatışmalardan ardından kitlenin dağılmasıyla eylem sona erdi.

Eylem boyunca “Kahrolsun faşizm! Yaşasın mücadelemiz!”, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!”, “Katil polis hesap verecek!” ve “Yaşasın halkların kardeşliği!” sloganları atıldı. Eyleme 70 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Durma daha

I


Aşıp gitti selamın

Ay-gözlü şafağın ardına

Ve aldı selamını

Telekom’da grevciler

Haydi, dedi asi kız.

Daha çok var sabaha.

Biz susarsak;

kuzu, kurdun elinden

çekecek daha.

II

Sonra...

Yelkenler fora!

Dedi Reis.

Duruldu limanlar.

Gemiler fırtınada yedi-can.

Ayaklanmış... Dediler,

Tersanelerde bizimkiler.


III


Rüzgar susacak daha.

Daha boyanacak gemi.

Daha kızağa çekilecek.

İnecek daha

ulu suya.


IV

Daha onarılacak teller.

Daha can-dostlar

konuşacak.

Yazışacak daha

sevdalılar.

Bizimkiler grevde.

Durma daha buralarda.

Haydi koş!

İki işçi daha yitirdik

tersanelerde.


Rahime Henden

22 Kasım ‘07

 

 

TUYAB Bülteni çıktı!

Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Birliği Bülteni’nin yeni sayısı çıktı. Son süreçte hapishanelerde yaşanan saldırıların ayrıntılı bir tarzda ele alındığı bültende, hak ihlalleri ve keyfi uygulamalara madde madde yer ayrıldı. Ayrıca sağlık sorunu olan ve tedavi görme hakkı gasp edilen tutsaklara ilişkin haber ve açıklamalar bültende genişçe bir yer tuttu.

Son aylarda devrimci tutsaklarla dayanışmak için yapılan eylem ve etkinliklerden Ulucanlar Hapishanesi’nin kapatılması gibi çok sayıda gündemin ele alındığı bültende devrimci tutsakların yazılarına da yer verildi. Sincan 1 No’lu F Tipi’nde tutuklu bulunan Yaşar İnce’nin Sincan’ın zindan kente dönüştürülmesi üzerine yazısı, Kırıklar 1 No’lu F Tipi’nde tutuklu bulunan Devrim Türkmen’in hapishanelerde yaşanan keyfiliği aktardığı mektubu bültende yer aldı. Gebze M Tipi’nde tutuklu bulunan Muhabbet Kurt ise 19 Aralık katliamında yaşadıklarını anlattı.

Bu sayıda hapishanelerdeki devrimci tutsakların, son aylarda hapishanelerde her geçen gün dozu artırılan saldırılara ilişkin ortak açıklamalarına da yer verildi. Ulucanlar katliamına ilişkin protestolara genişçe yer ayrılan bültenin arka kapağında ise 19 Aralık gündemi işlendi.

TUYAB ile ilişkiye geçmek ya da TUYAB bültenine ulaşmak için;

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mahallesi Büyükparmak Kapı Sokak No: 20/2 Beyoğlu/İstanbul

Telefon: 0212 249 99 21

 

Müteahhide “temsili mezar”

 “Kentsel dönüşüm” adı altında emekçi semtlerinde gecekonduların yıkılması ve bu arazilerin sermayeye peşkeş çekilmesi doğrultusundaki projelere karşı tepkiler sürüyor.

Maltepe Başıbüyük Mahallesi emekçileri, evlerinin yıkılmasına ve bu bölgede TOKİ inşaatlarının yapılmasına karşı çıkıyorlar.

Kasım ayı başında TOKİ’nin inşaatı için gelen müteahhit ve iş araçları mahalleli tarafından engellenmiş ve polisin şirketi koruması sonucu mahallede çatışma çıkmıştı. Bu çatışma sonucu mahalle halkından onlarca kişi yaralanmıştı.

Başıbüyük halkı, polisin uyguladığı baskı ve şiddete rağmen, evlerini yıktırmamak için mücadelelerini sürdürüyor.

Mahalle halkı, son olarak inşaatı yapan firmanın sahibini, “temsili mezarla” karşıladı. Müteahhit dışında belediye başkanı ve muhtar için de mezar hazırlamıştı.

Evyap İnşaat sahibi İnan Gözgül, geçtiğimiz günlerde yaşanan taşlı sopalı çatışmanın ardından tehditlerden çekindiğini belirterek projeden ayrıldığını açıkladı. 

 

Zindandan mektup...

Sevgili dostlar,

Kürt halkı Med İmparatorluğu’nun yıkılışından günümüze kadar zulüm, baskı, işkence, asimilasyon, sürgün ve her türlü katliama maruz bırakılmıştır. Son dönemde sermayedar faşist haydutlar tarafından Türkiye’de geliştirilen ırkçı ve milliyetçi şoven dalga Kürt halkına yönelik yeni katliamların da habercisi olmuştur.

Geçmişte bu tür insanlık dışı saldırıları bertaraf etmek için Mazlumlar, Kemaller, Hayriler, Ferhatlar, Agitler ve nice umudun ve onurun kızıl gülleri öncülüğünde 27 Kasım 1978’de Kürt halkı için kendi küllerinden yeniden doğuşun adı olmuşlardır. 27 Kasım Kürt halkının tarihten günümüze kadar ilk defa kölelik zincirini kırarak Kürdista’nın dört parçasında Marksist-Leninist ideoloji öncülüğünde ulusal kurtuluş mücadelesinin başlangıç günü olmuştur.

27 Kasım Kürt halkı için yeniden doğuşun adıdır. Kürt halkının gerçek kurtuluşu sosyalizmdedir. Dün olduğu gibi bugün de güneşimiz sosyalizmdir. 27 Kasım’da güneşe yeraltı nehirlerinin aktığı günün adıdır. Kürt halkına yönelik inkar ve imha saldırıları bertaraf etmek için Kürt halkı tüm devrimci ve sosyalist hareketlerle devrimci enternasyonal dayanışmasıyla kazanacaktır.

Bu inançla Kürt halkının kendi küllerinden yeniden doğuş günü olan 27 Kasım’ı en içten devrimci duygularla kutluyoruz ve tüm dünya devrim çiceklerini saygıyla anıyoruz. Anıları daima yolumuza ışık tutacaktır ve tüm onurun çiçeklerine bir kez daha sözümüzü yineliyoruz. Devrim ve sosyalizme kadar hiç yılmadan sevdayla, aşk ile yolumuza devam edeceğiz. Sözümüz pratiğimiz olacak. Söz onurdur, onurumuzu çiğnetmeyeceğiz.


Kahrolsun emperyalist, kapitalist, faşist, sömürgeci haydutlar!

Yaşasın 27 Kasım!

Yaşasın proletarya kardeşliği!

Yaşısın devrim ve sosyalizm!

Sevgiyle, umutla ve intla kalın. Serkeften


Mehmet Yamaç

E tipi hapishanesi / Muş