30 Kasım 2007 Sayı: SİKB 2007/46(46)

  Kızıl Bayrak'tan
   İşçi sınıfı, emekçiler ve ezilen Kürt halkının
birleşik devrimci mücadelesi!
  Kürt sorununa Amerikan formülü netleşiyor
Gazetemize yönelik hukuk terörü sürüyor!
Telekom grevi üzerine...
Telekom işçileriyle dayanışma eylemlerinden...
Tersanelerde kurultay çalışmaları...
  TÜMTİS’ten “abluka”ya yanıt!
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  AK Parti Kürtler’in Deccal’i mi?
Yüksel Akkaya
  Marks’ın Kapital’i
  140. Yılında Kapital‘in Güncelliği sempozyumu...
  Fırtına öncesi sessizlik!..
Haluk Gerger
  Dünyadan...
  Şiddetin kaynağı olan kapitalist sisteme karşı
emekçi kadınlar bir adım ileri!
  İstanbul Gençlik Forumu toplanıyor!
  Söz sırası gençlikte...
  İstanbul Liseli Gençlik Platformu’ndan çağrı:
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Telekom işçileriyle dayanışma eylemlerinden...

“Direnen Telekom işçisi kazanacak!”

Telekom işçileri OSİM-DER’deydi...

Geçtiğimiz hafta OSİM-DER’de Telekom işçilerinin katılımı ile bir toplantı gerçekleştirildi. Ümraniye Telekom Müdürlüğü işyeri temsilcilerinden Bekir Yıldız, Rahmi Taş ve İçerenköy santralinden bir Telekom işçisinin katıldığı toplantıda, kararlılıkla devam eden Telekom grevi bizzat grevci işçiler tarafından Ümraniye’deki sınıf kardeşlerine anlatıldı.

Toplantı, OSİM-DER Başkanı’nın açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmada, 26 bin Telekom işçisinin 40 gündür grevde oldukları, böylesi bir grevin Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihi açısından önemli bir eylem olduğu, herkesin bunun bilincinde olarak Telekom grevinin başarıyla sonuçlanması için seferber olması gerektiği vurgulandı.

Telekom işçileri yaptıkları konuşmalarda, “eşit işe eşit ücret” istedikleri, esnek üretime karşı çıktıkları ve sendikal örgütlülüklerine sahip çıktıkları için greve çıktıklarını söylediler. Grevin başladığı günden itibaren devletin örgütlü bir şekilde gerçekleştirdiği saldırıları anlattılar. Burjuva basın eliyle gerçekleştirilen anti-propagandaya değinerek, “Bu grevde anladık ki ülkemizde adalet, yasa, hukuk yokmuş. Mevcut olan yasalar da patronlara hizmet ediyor” dediler.

Ardından sıra sorulara geldi. Grevin başarıya ulaşabilmesi için Telekom işçilerine ve sınıfın diğer bölüklerine düşen görevlerin tartışıldığı bu bölümde, Telekom işçilerinin daha güçlü bir şekilde alanlara çıkmasının gerekliliğine ve sınıf dayanışmasının önemine vurgu yapıldı. Sendika bürokrasisinin ihanetçi tutumları da tartışılarak, tabandan gelişecek örgütlü bir mücadelenin sendika bürokratlarının ihanetini engelleyebileceğine işaret edildi. Telekom işçilerinin bir kez daha örgütlülüğün önemine yaptıkları vurgu ile toplantı sona erdi. Toplantıya 25 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/Ümraniye


Adana BDSP’den dayanışma ziyareti!

25 Kasım günü Adana Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu olarak Yeşilevler Mahallesi’nde bulunan Seyhan Telekom Şube Müdürlüğü’nde grevlerini sürdüren işçileri ziyaret ettik.

Ziyaretimiz sırasında işçilerle grevin gidişatı ve bu süreçte yapılması gerekenler üzerine konuştuk. Patronun teklifini daha önceki önerilerinin de altına düşürmesine ilişkin tepkilerini dile getiren işçiler, Telekom patronunun çıkarları doğrultusunda davranan medyanın sansürcü tutumundan duydukları rahatsızlığı dile getirdiler. Gelişen süreçle birlikte direnişlerinin kendilerini aştığını, Türkiye işçi sınıfı ve kendilerinden sonra gelecek kuşaklar adına direndiklerini, zafere kadar direnişe devam edeceklerini söylediler.

Adana Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu olarak, bizler de işçi sınıfı ve emekçilerin sermaye iktidarına karşı yürüttüğü mücadelenin bir parçası olduğumuzu, her koşulda kendileriyle dayanışma içerisinde olacağımızı ifade ederek gazetemizin son sayısını grevci işçilere verdik.

BDSP/Adana


Topkapı işçilerinden destek ziyareti

Topkapı’da İşçi Derneği olarak geçtiğimiz hafta Telekom grevcilerini ziyaret ettik.

Grevi desteklemek kapsamında daha önce bir afiş çalışması yürütmüştük. Topkapı işçilerini grevle dayanışmaya çağıran afişlerimizi çeşitli noktalara asmıştık. Ardından grev ziyaretini planladık. Akşam iş çıkışı topladığımız güçlerle ziyaretimizi gerçekleştirdik. Ziyarete matbaa, metal, gıda, cam ve plastik işkollarından işçi arkadaşlarımız katıldı.

Grev yerinde “Telekom işçisi yalnız değildir!” sloganıyla grevcileri selamladık. Onlar da bizi alkışlarıyla karşıladılar. Telekom temsilcisi süreci anlatan bir konuşma yaptı. Kararlı olduklarını ve morallerinin yüksek olduğunu vurguladı. Ardından bizler de İşçi Derneği adına bir konuşma yaparak çalışmamızı anlattık, Telekom grevcileriyle birlikte olduğumuzu, elimizden geldiğince her konuda dayanışma içerisinde olacağımızı bildirdik.

Yaklaşık bir saat süren ziyaretimizde sıcak bir sohbet yürüttük, derneğimizi anlattık ve bölgede birlikte yapılabilecek çalışmalar üzerinde durduk. Ziyaretimizi “Telekom işçisi yalnız değildir!” sloganını atarak sona erdirdik.

Topkapı İşçileri


Telekom işçileriyle dayanışmaya!

Çiğli’de Telekom işçileriyle dayanışma amacıyla biraraya gelerek, “Telekom İşçileriyle Dayanışma Platformu” oluşturan İşçi Kültür Sanat Evi, İşçi Gazetesi, Tekstil-Sen, ÖDP, EMEP, DTP, ÇEKEV, Eğitim-Sen 2 No’lu Şb, Tüm Bel-Sen, Alevi-Der, Pir Sultan Abdal Derneği ve Malatyalılar Derneği tarafından 24 Kasım günü bir eylem gerçekleştirildi. 

Telekom işçilerinin de katıldığı eylemde okunan basın metninde, Telekom patronunun saldırılarının sermayenin bütünlüklü saldırılarının bir parçası olduğu vurgulandı. Telekom işçilerinin tutuklanmalarına değinilerek, “Tutuklanan Telekom işçileri serbest bırakılsın!” talebi yükseltildi. Grevle dayanışmayı büyütme çağrısı yapıldı.

Açıklamanın ardından Çiğli Telekom’a doğru yürüyüşe geçildi. Yürüyüş boyunca sloganlar coşkulu bir şekilde atıldı. Çevredeki halkın tepkisi oldukça olumluydu ve yürüyüşe katılanlar oldu. Telekom önünde Çiğli Telekom İşyeri Baştemsilcisi Cengiz Karlık bir açıklama yaptı. Kurumlar adına da kısa bir açıklama yapıldı. Eyleme yaklaşık 200 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/İzmir


Yapı Yol- Sen’den Telekom ziyareti!

Otoyol, köprü ve Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı birimlerde geçtiğimiz dönemde birçok eylem gerçekleştiren KESK’e bağlı Yapı Yol-Sen İstanbul Şubesi üye ve yöneticileri 24 Kasım günü Telekom Acıbadem İl Müdürlüğü’ne destek ziyareti gerçekleştirdi. Grevlerinin 40. gününe giren Telekom işçileri, alkış ve sloganlarla gelen Yapı Yol Sen’lileri karşıladılar.

Ziyarette konuşan Yapı Yol-Sen’in yeni şube başkanı Çetin Dinçer, Telekom greviyle dayanışma içinde olduklarını ve olacaklarını söyledi. Grevin ilerleyen günlerinde daha kitlesel bir ziyaret düzenleyeceklerini ifade ederek, Telekom işçilerinin kazanımının Türkiye işçi sınıfının kazanımı olacağının altını çizdi.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Emekli-Sen’den Telekom ziyareti!

DİSK’e bağlı Tüm Emekliler Sendikası üyeleri kapatma davalarına ilişkin 22 Kasım günü Şişli AKP’ye yaptıkları yürüyüşün ardından grevlerinin 38. gününde olan Telekom işçilerine destek ziyareti gerçekleştirdiler. Gayrettepe Telekom Müdürlüğü’ne “DİSK/Emekli-Sen kapatılamaz!” pankartı ve coşkulu sloganlarla gelen Emekli-Sen üyeleri, Telekom işçileri tarafından alkış ve sloganlarla karşılandılar.

İlk olarak Gayrettepe Telekom İşyeri Baştemsilcisi Yener Ünal konuşma yaptı. Ardından Emekli-Sen Kadıköy Şube Başkanı Mahinur Şahbaz söz aldı ve grevi selamladı.

Emekli-Sen Beyoğlu Şube Üyesi Ramazan Gecener de ziyarette okuduğu direniş ve kavga şiirleriyle alkış aldı. Ziyaret grev çadırında yapılan sohbetlerle devam etti.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Sivas’ta Telekom ziyareti!

Gençlik güçleri olarak, 27 Kasım günü grevdeki Telekom işçilerini ziyaret ederek Telekom Sivas Şubesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Eylemde, Telekom işçilerine yönelik saldırılar, gözaltılar ve tutuklamalar olduğu, ama baskı ve terörün Telekom işçilerini yıldırmadığı ve gençliğin her zaman direnen emekçilerin yanında olduğunu vurgulandı.

DGH, Ekim Gençliği, Gençlik Federasyonu, SGD, TKP, YDG ve YÖGEH’in birlikte örgütlediği eyleme 50 kişi katıldı. Ekim Gençliği olarak eyleme “Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”,”Direnen Telekom işçisi kazanacak!” dövizleriyle katıldık.

Sivas Ekim Gençliği


Yeni bir dünya, yeni bir kültür için!..

Kartal İşçi Kültür Evi Açılıyor!

Emekçilerin kendi geleceklerini yaratma ve yüzyıllık kazanımlarını koruma mücadelesinde yeni bir mevzi açılıyor...

Halkları ve emekçi sınıfları köleleştirmenin bir yolu baskı ve şiddetse, diğer yolu onları bireyciliğe itmek ve yalnızlaştırmaktır. Mücadele geçmişlerini unutturmak, gelecek umutlarını ve beklentilerini yok etmektir. İşte egemen sınıfların ve onların iktidarlarının 24 saat yalan yayan, çürümüşlüğün ve yozlaşmanın reklamını yapan gazete ve dergileri bu yüzden vardır. Çalışan sınıflar iş saatlerinde sömürü ve kişiliksizleştirme saldırıları ile karşı karşıya kalırken, akşamları yorgun argın döndükleri evlerinde de televizyon başında uyuşturulmaya mahkum edilmek isteniyor.

Sermaye sınıfı iktidarını sürdürmek için cehalete ve yozlaşmaya ihtiyaç duyuyor. Bunun için “eğlence” adı altında düzeysizliği ve düşkünleşmeyi, “bilgi ve haber” adı altında yalan ve magazini, “spor” adı altında düşmanlaştırmayı ve bölmeyi kendilerine iş sayıyorlar. Tek amaçları, emekçi sınıfların ve onların gençliğinin başka bir gelecek ve dünyaya dair umutlarını yok etmek, alınterimizin sonuna dek sömürüldüğü bugünden farklı bir geleceğin olamayacağına bizleri inandırmak. Gemisini kurtaran kaptanların ve kendi bacağından asılan koyunların dünyasında, bencilleşmemizi ve ortak sınıf dayanışmamızı unutmamızı istiyorlar…


Kartallı işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler!

Sermaye sınıfının ve onların hizmetkarı hükümetlerinin bizlere işsizlik, yoksulluk ve yozlaşmadan, gençliğe uyuşturucu ve umutsuzluktan, kadınlara dört duvar arasına sıkışmış bir yaşamdan başka vereceği hiçbir şey yok. Bizleri, insanlığın yüzlerce yılda ürettiği bilgi ve kültür zenginliğinden mahrum etmek onların sınıfsal çıkarınadır. Oysa dünya ve Türkiye işçi sınıfının, emek tarihinin şanlı bir geçmişi vardır. Onların içten içe çürüyen düzenleri dışında, insanlığın topyekûn bir kurtuluş umudunun ürünü bir mücadele tarihidir bu aynı zamanda. İşçi sınıfının ve emekçilerin, kapitalistlerden farklı bir kültürü ve değerleri vardır. Kartal İşçi Kültürevi, işte unutturulmak istenen bu kültürün ve tarihin mirasçısıdır. Nazım Hikmet’in, Orhan Kemal’in, Yılmaz Güney’in yetiştiği bu topraklarda bizler, egemenlerin surlarını sağlamlaştırmaktan başka bir işe yaramayan bu yozluğa mahkum değiliz.

Kartal İşçi Kültürevi’nde Kartallı işçiler, emekçiler, gençler, kadınlar; insanlığın yüzlerce yılda yarattığı bu kültürü, sanatı, sporu ve dayanışma bilincini yeniden üretebilir, bilgiyi paylaşabilir, televizyon başında ve kahvehane dumanında tüketilen zamanı üretmeye ve paylaşmaya dönüştürebilir.

Kartal İşçi Kültürevi sizleri “bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçe” bir yaşamı örmeye çağırıyor.

Başka bir dünya, başka bir kültür mümkün!

Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber hiçbirimiz!