25 Mayıs 2007 Sayı: 2007/20(20)

  Kızıl Bayrak'tan
   Düzen cephesinde seçim hazırlığı...
  Sermayenin seçim sonrası “niyeti”
Ankara’nın göbeğinde kontrgerilla
provokasyonu!..
Bir “solda dönüşüm” öyküsü
“Sol” görünümlü faşist parti DSP
Ah şu liberaller -
Haluk Gerger
  Düzen güçlerinin Kürt halkına karşı
“kutsal ittifakı”
  Büyükanıt emretti, Yargıtay uyguladı!
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Rejim krizi ve gündemdeki parlamento seçimi
  Seçim kampanyası ve kadro sorunu
  İbrahim Kaypakkaya ülke genelinde düzenlenen eylemlerle anıldı...
  Lübnan’da iç çatışmalar yeniden başladı
  Düşük maliyetli katil istihdamı
  Alman devleti G8 karşıtlarına saldırılarını artıyor
  Dünyadan...
  Batı Avrasya ve Ortadoğu
Abu Şehmuz Demir
  Gençliğin çözümü devrimde!
  Seçimler ve devrimci yurtsever tavır/1
M. Can Yüce
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

İşçi ve emekçi hareketinden...

Yasan’da direniş devam ediyor!

7-8 Mayıs günlerinde işten atılan Yasan işçilerinin sendikal örgütlülüklerine sahip çıkmak için başlattıkları direniş devam ediyor. Patrona karşı yürütülen bu mücadele aynı zamanda satılmış temsilci ve ihanetçi şubenin de gerçek kimliğini gözler önüne seriyor.

İşten çıkartılan 7 işçi örgütlülüklerine sahip çıkma bilinci ile direnişlerini sürdürüyorlar. Atılan işçiler vardiya giriş çıkışlarında patronun tüm engelleme çabalarına rağmen servisleri alkış ve sloganlarla karşılıyorlar.

Bu süre zarfında sendikanın Şube Genel Kurulu için 18 Mayıs tarihinde delege seçimleri yapıldı. Dışarıda direnen işçilerin örgütlülüğe kazandırdığı güven bu seçimlerde içeriye de yansıdı. Bugüne kadar delege seçimi yapılmayan, temsilcinin işçileri sürekli tehdit ettiği Yasan’da işçiler bu seçimlerde temsilciyi delege seçmeyerek tepkilerini göstermiş oldular.

Direnişteki işçileri son bir hafta içerisinde MAG işçileri, G-U işçileri, Anadolu Yakası BDSP çalışanları, OSİM-DER, Çağrı Gazetesi, Yurtsever Cephe ile EMEP il ve ilçe başkanları ziyaret ettiler. Ziyaretleri oldukça önemli gördüklerini ve kendilerini yalnız hissetmediklerini ifade eden işçiler “Bizler gerekirse burada yatıp kalkacağız ve bu örgütlülüğün dağıtılmasına izin vermeyeceğiz” diyerek kararlılıklarını gösteriyorlar.

Kızıl Bayrak/Ümraniye

Danone işçilerinin mücadelesi devam ediyor

Sendikalaşma çalışmalarının ardından işten çıkartılan Danone işçileri sendika hakları için direnmeye devam ediyorlar. Bir imza kampanyası başlatan işçiler Taksim, Maltepe, Bakırköy ve Paşabahçe’de açtıkları imza standlarıyla mücadelelerine destek istiyorlar.

Tek Gıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Hasan Başkaya, işe iade davasını kazandıklarını, ancak uluslararası bir şirket olan Danone’nin bu kararı yok saydığını söyledi. Mücadelelerine devam edeceklerini vurgulayan Başkaya, üç gün sürecek imza kampanyasının ardından eylemlerine devam edeceklerini vurguladı.

Sonraki sürece ilişkin bir eylem takvimi hazırlanamamış olmasına rağmen, muhtemelen Danone ürünlerine karşı bir boykot örgütleyeceklerini belirtti.


İzmir’de Danone işçisine destek

Gönen ve Lüleburgaz’da kurulu olan Danone fabrikalarında işçiler Tek Gıda-İş’e üye oldukları için işten atılmışlardı. Bunun üzerine Tek Gıda-İş sendikası eylemlilik kararı aldı. 21 Mayıs Pazartesi günü saat 10:00’da Konak YKM önünde açıklama yapıldı. Açıklamada Karşıyaka Çarşı girişinde ve Konak YKM önünde imza standlarının açıldığı duyuruldu. 21-23 Mayıs tarihleri arasında açık kalacak olan imza masalarıyla Danone işçilerinin uğradığı haksızlıklar işçi ve emekçilere anlatılmaya çalışılacak.

Kızıl Bayrak/İzmir


İzelman’da grev kararı asıldı

DİSK’e bağlı Genel-İş 1 ve 3 No’lu şubelerinde örgütlü olan İzelman işçileri ile Büyükşehir Belediyesi arasında 14 Aralık’tan bu yana süren TİS görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine 22 Mayıs günü Büyükşehir Belediyesi önünde yapılan eylemle grev kararı Belediye binasına asıldı.

Eyleme yaklaşık 750 işçi katıldı. Açıklamada 14 Aralık ‘06 tarihinde başlayan TİS’lerde 51 madde üzerinde anlaşma sağlandığı, kalan 16 maddede ise arabulucu süreciyle birlikte uyuşmazlık tutanağı tutulduğu ifade edildi, grev ilan kararı alındığı vurgulandı. AKP hükümetinin anti demokratik uygulamalarının emekçilerin kazanılmış haklarını yokettiği dile getirildi.

Eylemde “4/B’ye hayır! Sözleşmeli olmak istemiyoruz!” ve “Yoksulluğa, adaletsizliğe hayır!” pankartları açılırken, “İş, ekmek yoksa barış da yok!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz!” sloganları atıldı.

Açıklamada İzelman işçilerinin sakal bırakma eylemine başladıkları duyuruldu. Eyleme katılmış olan taşeron şirketi işçilerine hitaben ise bundan sonra sendikalı olmaları için DİSK ve Genel-İş’in ellerinden geleni yapacağı ifade edildi.

Kızıl Bayrak/İzmir


“Kreşi kapatanlar hesap verecek!”

KESK’e bağlı Haber-Sen 9 No’lu Şube üyeleri 23 Mayıs günü Sirkeci Büyük Postanesi önünde PTT çalışanlarının çocukları için kullanılan kreşin kapatılmasını protesto ettiler. Postane binasının önünde kreşi simgeleyen bir çadır kurdular. Taşıdıkları dövizlerle kapatma kararını protesto ettiler.

Çocukların da katıldığı eylemde basın açıklamasını Haber-Sen 9 No’lu Şube Başkanı Erdoğan Ülüş yaptı.Ülüş, PTT Genel Müdürlüğü’nün 2006 yılında 200 trilyon lira kâr etmesine rağmen çalışanların özlük haklarından kısıtlamalar yapıldığını söyledi. 500’ü kadın toplam 2623 çalışanın olduğu Başmüdürlük’te kreşin kapatılarak çalışanların çocuklarının sokakların insafına terkedildiğini belirtti. Kapatılma kararıyla “iş sağlığı ve güvenliği” yasasının 100 ile 150 kadın çalıştırılan işyerlerinde işyerine en az 250 metre uzaklıkta kreş açılması hükmünün ihlal edildiğini söyledi. Coşkulu geçen eylemde “Kreş haktır kapatılamaz!”, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Gün gelecek devran dönecek kreşi kapatanlar hesap verecek!” sloganları coşkulu şekilde atıldı.

Açıklamada; “Sağlık‘sız’ ve ‘a’sosyal işler müdürlüğü kreşi kapattı!”, “Kreş var da biz mi gitmedik?” dövizleri taşındı. Açıklamanın ardından kreşin kapatılma kararı çalışanların çocukları çadıra sokularak protesto edildi.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Esen Plastik direnişiyle dayanışmaya!

Çiğli Organize’de bulunan Esen Plastik fabrikasında örgütlendikleri için işten atılan direnişçi işçiler yılmıyor. Petrol-iş’te örgütlenen işçiler her gün vardiya değişim saatlerinde eylem yapmaya devam ediyorlar.

BDSP?olarak düzenli destek ziyaretine gittiğimiz direnişteki işçileri 23 Mayıs günü toplu ziyaret ettik. Kortej oluşturarak gittiğimiz ziyaret yerinde Esen Plastik işçileri, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Esen işçisi yalnız değildir!” sloganlarıyla selamlandı. 

Esen Plastik işçileri de vardiya değişimindeki işçilere ve patronlara yönelik tepkilerini sloganlarla ifade ediyorlar. Sıklıkla şu sloganlar atılıyor: “Yaşasın işçilerin birliği!”, “Köle gibi değil sendikalı çalış!”, “Kahrolsun işçi düşmanları!”, “ Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”,  “ Yaşasın onurlu mücadelemiz!”

1 Haziran’da işten atılan işçilerin mahkemesi görülecek. Esen Plastik işçileri onurlu mücadelelerinde oldukça kararlılar. Biz de destek ziyaretlerimize devam edeceğiz.

İzmir BDSP

TAT Konserve’de TİS imzalandı

Tek Gıda-İş ile TAT Konserve Sanayii AŞ arasında yaklaşık 6 aydır süren TİS görüşmeleri 17 Mayıs günü anlaşma ile sonuçlandı. Maret, Seksüt, Mustafakemalpaşa, Balıkesir, Karacabey ve Pastavilla işyerlerini kapsayan TİS’lerde ilk altı ay için %5 ve seyyanen 28 YTL/ay zam yapıldı. Diğer altı aylarda ise enflasyon oranı kadar artış uygulanacak. Sendikanın yaptığı açıklamaya göre üçlü sosyal yardım ödemesi de 580 YTL’ye çıkarıldı. İşletme TİS’leri 01 Ocak ‘07-31 Aralık ‘08 tarihleri arasında geçerli olacak.


Yapı Merkezi’nde TİS imzalandı

Kristal-İş ile Türkiye Toprak, Seramik, Çimento ve Cam Sanayii İşverenleri Sendikası sürmekte olan Yapı Merkezi Prefabrikasyon AŞ ve bağlı işyerlerinde toplu iş sözleşmesi 15 Mayıs 2007 günü imzalandı.

Yapı Merkezi işletmesinde İstanbul Paşaköy, Gebze ve Lüleburgaz’da kurulu bulunan fabrikalarında 190 sendikalı işçi çalışıyor.

Sendika tarafından yapılan açıklamaya göre, TİS ile 1 Ocak ’07 tarihinden geçerli olmak üzere 6 aylık süre için en düşük ücret 2.90 YTL/saate, 2.90-3.00 YTL aralığındaki ücretler de 3.00 YTL/saate yükseltildi. İşçi ücretlerine seyyanen 0.35 YTL zam yapıldı. Zamlarla ortalama %13 civarında ücret artışı sağlandı.

Sosyal yardım kalemlerinde de önemli artışlar gerçekleştirildiğini ifade eden Kristal-İş, izin ve bayram ödeneğinin 180 YTL, yakacak ödeneğinin 1.150 YTL, yemek parasının bir gün için 5 YTL’y çıkarıldığını dile getirdi. Bu oranların ilk yıl için kabul edildiğini, ikinci yıl artışları içinse TÜFE artış oranının dikkate alınacağını vurguladı.


Haber-İş TİS’lerin başlayacağını duyurdu

Türk Telekomünikasyon AŞ Genel Müdürlüğü ile PTT Genel Müdürlüğü ve bağlı işyerleri için TİS yetki belgesi alan Haber-İş, 29 Mayıs günü Telekom’da, 30 Mayıs günü ise PTT ile TİS’lerin ilk oturumunun başlayacağını duyurdu.

TİS’lerle ilgili yapılan açıklamada şunlar söylendi: “Her iki Genel Müdürlüğümüzle akdedilecek Toplu İş Sözleşmelerimizde hedefimiz, yıllarca sendikal mücadeleler verilerek elde edilen kazanılmış haklarımızın korunarak, günün şartlarına göre geliştirilmesi olacaktır. Dileğimiz Toplu İş Sözleşmelerinin masa başında bitirilmesidir...”


3. Sınıf Çalışmaları Sempozyumu...

Türkiye Sınıf Araştırmaları Merkezi’nin (TÜSAM) düzenlediği “Türkiye işçi sınıfı ve emek hareketi küreselleşiyor mu?” başlıklı sempozyum, 19-20 Mayıs tarihlerinde, İTÜ Maçka Kampüsü Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını Yüksel Akkaya’nın yaptığı sempozyumda ilk oturumun konusu “Küreselleşme ve göç olgusu” idi. Göçmen işçiler ve kaçak işgücü üzerine yoğunlaşan sunumlarda emeğin küreselleşip küreselleşmediği üzerine tartışmalar yürütüldü.

“Emek hareketinin uluslararası dayanışması” konulu ikinci oturumda ise milliyetçilik, enternasyonalizm ve uluslararası rekabet konuları tartışıldı. Güncel alan araştırmalarından örneklerin verildiği sempozyumun 3. oturumunda ise, sendika-işçi ilişkisi ve sağlık emekçilerinin karşılaştığı sorunlar üzerinde duruldu. “Sendikalı olmak isteyen işçilerin sendikacılara güvenmediği” tespitinin yapıldığı oturumda, sendikal hareketin içinde bulunduğu bunalımdan çıkabilmenin tek yolunun örgütlenmenin yaygınlaştırılması ve tabana yayılmasıyla mümkün olabileceği sonucuna varıldı.

Sempozyumun ikinci ve son günü 3 oturumla devam etti. İlk otururumun başlığı “Göç, vatandaşlık, sınıf ve toplumsal cinsiyet” idi. Bu bölümde, “Enformalden formale: Kadın emeği küreselleşiyor mu?” (Başak Ergüder), “Avrupa’da göçmen kadın emeği ve sosyal refah devleti” (Saniye Dedeoğlu), “Ev hizmetlerinin küreselleşmesi: Türkiye’de ev hizmetlerinde çalışan göçmen kadınlar” (Çağla Ünlütürk) sırasıyla sunumlar gerçekleştirdiler.

2. oturumun başlığı ise “Uluslararası düzenlemeler ve politikalar” idi. Bu bölümde; “AB’nin ortak bir emek göçü politikası olabilir mi?” başlığı altında İbrahim Soysüren, “İş hukuku tehlikede mi?” başlığıyla Yüksel Akkaya, “Küresel sermaye ve sosyal denetim” başlığınyla Sinem Uz, “Düzensiz göçleri önlemeye yönelik politikalarda ikiyüzlülük” başlığı altında Taner Akpınar sunumlar yaptılar. 2. oturumda “İş hukuku” tehlikede mi? başlığıyla sunumunu gerçekleştiren Yüksel Akkaya, işçiyi korumak için oluşturulmuş olan iş hukukunun iş ve işyerini koruyan bir niteliğe büründüğünü belirterek iş hukukunun ortadan kalktığını vurguladı. İşçilerin disiplinden daha çok denetim altına alındığını sözlerine ekleyen Akkaya, bu gelişmelerle birlikte iş hukukunun tehlikeden öte ortadan kalkmakta olduğunun altını çizdi. Akkaya, burjuvazinin iş hukukunu ortadan kaldırırken sürekli olarak “kriz var!” söylemini kullandığını belirterek, işçi örgütlerinin bu süreçte değişime gerekli direnişi gösteremediğini vurguladı.

Sempozyumun son oturumunun başlığı, “İşçi hareketinden güncel deneyimler” idi. Bu oturumda 8. ayında hala devam eden Novamed işçi direnişinin örgütlenme süreci, grevin aşamaları ve bugünkü durumu hakkında bilgi verildi. Direnişte kadın işçilerin oynadığı role vurgu yapılarak bu grevin esasında bir “kadın işçi grevi” olduğu sonucuna varıldı. Sempozyumun 3. oturumunun son sunum başlığı son on yıldır Türkiye’de de yaygınlaşmaya başlayan çağrı merkezlerindeki çalışma koşullarına ve bu alandaki örgütlenme çabalarına değinildi.

Çağrı merkezlerinde 30 bin civarında çalışan olduğu, genellikle banka, sigorta, telekomünikasyon sektörlerinde istihdam edildikleri ve çalışanların genellikle üniversite mezunu ve kadın olduğu belirtildi. Bu alanda çalışanların iş tanımının belirsizliğinden kaynaklı sendikal örgütlenmenin mümkün olmadığı ve çalışanların “gerçeğe çağrı mekezi” adı altında bir örgütlenme çalışması başlattıkları söylendi. Sempozyum, 19 Mayıs günü yaşamını yitiren Petrol-İş Eğitim Uzmanı Süleyman Üstün’ün cenaze törenine yapılan çağrıyla sona erdi.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Yapı-Yol Sen’den iş yavaşlatma eylemi

Yapı-Yol Sen 22 Mayıs günü Türkiye genelinde, tüm otoyol ve köprülerde iş yavaşlatma eylemi gerçekleştirdi. Yapı-Yol Sen üyeleri İstanbul genelinde insanca yaşanacak ücret ve kurumlar arası ücret adaletsizliğinin giderilmesi için yaptıkları iş yavaşlatma eylemini İstanbul genelinde sabah saat 09.00’da Mahmutbey gişelerinde başlattılar. Saat 11.00’de Çamlıca gişelerinde de başlayan iş yavaşlatma eylemi öğlen saat 14.30’da yapılan açıklamayla başladı.

Basın açıklamasını Yapı-Yol Sen Genel Başkanı Bedri Tekin yaptı. Tekin, trafik, yol bakım onarım hizmetleri üretmediklerini, Edirne’den Gaziantep’e kadar trafik yoğunluğuna göre iş yavaşlatma eylemi yaptıklarını söyledi. “Örgütlü olduğumuz tüm kurumlarda yapılan işler önemli işlerdir. Siyasi iktidar bir kısmımızı diğerlerimize tercih ediyormuş gibi yaparak, aslında birlikteliğimizi dağıtmak ve işkolumuzdaki tüm çalışanları mağdur etmek istiyor. Bizi hiçbir oyun bölemeyecek!” diyen Tekin, verdikleri mücadelenin  uzun soluklu olduğunu bildiklerini ve kendilerini yoracaklarını sananların yanıldıklarını ifade etti. Talepleri karşılanıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerinin altını çizerek toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki engellerin kaldırılmasını istedi. Taleplerine yanıt verilmediği durumda eylemlerine devam edeceklerini açıkladı.

Eylemde konuşan KESK Genel Sekreteri Abdurrahman Daşdemir, Yapı-Yol Sen üyelerinin açlık ve yoksulluk sınırı altında çalıştıklarının ve alanlarında yaşanan büyümeden pay alamadıklarının altını çizdi. Hükümetin kendi yasalarını dahi çiğnediğini belirten Daşdemir, 4688 sayılı yasanın kendilerini tatmin etmediğini ifade etti.

Eylem saat 18.00’de Avcılar’da gerçekleştirilen iş yavaşlatmadan sonra sona erdi.

Kızıl Bayrak/İstanbul


 

İzmir’de gişeler durdu

Yapı-Yol Sen 22 Mayıs’ta İzmir’de çeşitli eylemler gerçekleştirdi. İlk olarak saat 11:00’de Konak’ta bulunan Tapu Kadastro Bölge Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada “Siyasi iktidar, çalışanları oyalamak için her türlü yola başvurdu. Şu anda TBMM gündeminde olan Tapu Kanunu’nda Değişiklik yapılmasına ilişkin yasa tasarısı ile örgütlü olduğumuz kurumlardan Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nde ve İller Bankası Genel Müdürlüğü’nde çalışmakta olanlara döner sermayeden pay verilmesi öngörülüyor. Karayolları Genel Müdürlüğü, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, TAU Genel Müdürlüğü ile Bayındırlık İskan Müdürlükleri görmezden geliniyor...” denildi.

Eylemde “Yaşasın örgütlü mücadelemiz!”, “Susma, sustukça sıra sana gelecek!”, “AKP halka hesap verecek!” sloganları atıldı. Açıklamanın ardında sendika yöneticileri ve üyeleri otoyollarında yapılacak iş yavaşlatma eylemi için Pınarbaşı’ndaki otoyol gişelerine gittiler.

Kızıl Bayrak/İzmir