19 Ocak 2007 Sayı: 2007/02(02)

  Kızıl Bayrak'tan
   Emperyalizme ve bölge gericiliğine karşı halkların devrimci dayanışması ve birleşik mücadelesi!
  Hiçbir strateji ABD’yi bataktan
kurtaramayacak!..
  ABD, Türkiye ve Güney Kürdistan
  Uyuşturucu kullanımı ilköğretim okullarına kadar indi...
DİSK yönetimi ve “10 Aralık Hareketi”...
Tecrite karşı eylemlerden...
Gençlik hareketi
 Erdoğan’dan İstanbul için “çözüm” önerileri…
  TÜMTİS’ten kamuoyuna açıklama...
  Yeni bir mücadele yılına girerken gençlik hareketi...
  Belediye-İş 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Gülüm ile asgari ücret üzerine konuştuk...
  Haydutbaşı Bush “yeni savaş stratejisi”ni açıkladı…
  Rice’ın Ortadoğu gezisi…
  Blair: “Savaşlara devam etmeliyiz!”
  ABD’nin İran’a yönelik nükleer yaptırımı
Abu Şehmuz Demir
  Kapitalizmin yangınları
tesadüf değil!
  Sendikacı dediğin
lafını esirgemez, eğer...
Yüksel Akkaya
  Katledilişlerinin 88. yıldönümünde anıldılar...
  2007’ye girerken/2
  Bir emperyalist yeniden yapılandırma projesi: Geniş Ortadoğu İnisiyatifi-1
  ABD hegemonyası ve sol
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

İstanbul’da saldırılara karşı eylem...

Üniversiteme-öğrencime dokunma!

Üniversitelerdeki anti-demokratik ve baskıcı uygulamaları, faşist saldırıları, öğretim üyelerinin ve öğrencilerin maruz kaldığı soruşturmaları protesto etmek amacıyla, 11 Ocak günü Beyazıt’ta bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

Eylem Beyazıt Meydanı’nda İÜ Merkez Kampüsü ana kapısı önünde kitlenin toplanmasıyla başladı. Kampüs içerisinden çıkan öğrencilerle öğretim üyeleri de dışarı çıkarak eyleme katıldı. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği ve üniversite öğrencilerinin ortak örgütledikleri eylemde dernek yönetim kurulu adına okunan açıklamada şunlar söylendi:

“Üniversitenin temel işlevi, toplumun önünü aydınlatmak amacıyla bilgi üretmek ve topluma aydın insanlar yetiştirmektir. Üniversitenin bu temel işlevini yerine getirebilmesinin olmazsa olmaz koşulu ise her türlü baskıdan uzak düşüncelerin özgürce ifade edildiği demokratik bir ortam içerisinde bulunmasıdır.

YÖK ile birlikte getirilen baskıcı düzen, üniversitelerin en temel işlevlerini dahi yerine getirebilmesini sağlayabilecek demokratik ortamı ortadan kaldırmış, dogmaların hakim olduğu bir üniversite yaratmayı hedeflemiştir. (...)

Üniversitenin toplum için bilgi üretme ve aydın insanlar yetiştirme işlevini yerine getirmesini sağlayacak demokratik-özgür ortama en kısa zamanda tekrar kavuşması gereklidir. Bunun gerçekleşmesi sadece üniversite öğrencilerinin ya da öğretim elemanlarının sorumluluğunda değildir. Üniversitenin demokratik bir ortama kavuşması, aydınlık bir gelecek beklentisinde olan tüm toplum kesimlerinin ve onların demokratik örgütlerinin de görevidir.”

Basın açıklamasının okunmasının ardından bir sivil polis açıklamayı yapan öğretim üyesiyle tartışma çıkararak eylemi provoke etmeye çalıştı. Bu girişim kitlenin sloganlarıyla bastırıldı.

Eylem boyunca sık sık “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Söz, eylem, örgütlenme hakkımız engellenemez!”, “Faşistlerin ipleri sermayenin elinde!”, “Sermaye defol üniversiteler bizimdir!” sloganları atıldı. Eyleme yaklaşık 150 kişi katıldı.

İstanbul Ekim Gençliği


Faşist saldırıya karşı eylem...

“Faşistlerin ipleri sermayenin elinde!”

11 Ocak günü üniversitelerdeki anti-demokratik ve baskıcı uygulamaları, faşist saldırıları, öğretim üyelerinin ve öğrencilerin maruz kaldığı soruşturmaları protesto etmek amacıyla Beyazıt Meydanı’nda yapılan basın açıklamasından birkaç saat sonra Süleymaniye’de fotokopi çektiren 7 İstanbul Üniversitesi öğrencisi, ülkücü faşistlerin saldırısına uğradı. Yaşanan kovalamaca İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Şube Müdürlüğü bahçesine kadar sürdü. İstanbul Üniversitesi öğrencisi Güneş Demir, Cemal Danacı ve Hasan Gönen yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Cemal Danacı’nın başına ve sırtına satır, beline ve kalçasına bıçak darbesi aldığı, Güneş Demir’in ise aldığı bıçak darbeleri nedeniyle bileğinde tendom yırtılması meydana geldiği bildirildi.

12 Ocak günü, gerçekleşen faşist saldırıyı protesto etmek amacıyla biraraya gelen 100 kadar öğrenci, fakülteleri dolaştıktan sonra faşist saldırının meydana geldiği kırtasiyenin önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. Açıklamada faşist saldırılar bir kez daha lanetlendi.

Eylem boyunca sık sık “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Faşistlerin ipleri sermayenin elinde!”, “Beyazıt faşizme mezar olacak!” sloganları atıldı.

Eylemden sonra fakültelere dağılan öğrenciler daha sonra yaklaşık 150 öğrencinin katılımıyla akşam saatlerinde toplu olarak üniversiteden ayrıldı.

İstanbul Ekim Gençliği


YTÜ’de saldırılar sürüyor...

YTÜ yönetimi hak-hukuk tanımıyor!

16 Ocak günü saat 13.30’da, Yıldız Kampusü ana giriş kapısı önünde NTV kanalıyla soruşturmalar ile ilgili röportaj yapan öğrenciler kampüse girmek isteyince özel güvenlikçilerin saldırısına uğradılar.

Olay, okuldan atılma cezası alan bir arkadaşımızın mahkeme kararı ile okula geri dönmesine karşın, özel güvenlikçilerin yürütmeyi durdurma kararını tanımaması ve arkadaşımızı kampüsten çıkaracaklarını söylemesi üzerine başladı, “güvenlik amiri” olduğunu ileri süren bir kişinin arkadaşımızın bir daha içeri alınmaması için özel güvenlikçilere emir vermesiyle devam etti. Kapı önünde bekleyen NTV muhabiri ile röportaj yapan öğrenciler, kampüs içine girmek isteyince özel güvenlikçilerin saldırısına uğradılar.

Güvenlik amirinin “boş işlerle uğraşmayın”, “istersem içeri almam” şeklinde tehditkar konuşmaları çevrede toplanan öğrencilere teşhir edildi. Üniversite içinde yeri olmayan sivil polisler ve özel güvenlikçiler ellerini kollarını sallayarak okulda dolaşırken, öğrencilerin keyfi uygulamalarla okul dışına atılmaları teşhir edildi. Öğrencileri okul dışına çıkaramayan sermayenin bekçi köpekleri, üniversite öğrencilerini kendi mekanlarından zorla çıkarmaya güçlerinin yetmeyeceğini bir kez daha gördüler.

Futbol maçına soruşturma!

Soruşturma ve cezaları öğrenciler üzerinde bir baskı aracı olarak kullanan Yıldız Teknik Üniversitesi yönetimi, soruşturma gerekçesi bulmak konusunda ipin ucunu iyice kaçırmış bulunuyor. Son olarak yapılan bir futbol maçını gerekçe göstererek 10’dan fazla öğrenciye soruşturma açan rektörlük, traji-komik bir olaya daha imza atmış durumda.

Soruşturma tutanağında suç unsuru maç şöyle anlatılıyor:

“Yıldız Teknik Üniversitesi Merkez kampüsünde kendilerini ‘Yıldız Tepki’ olarak tanıtan bir grup öğrenci, Mimarlık Fakültesi önünde 22.12.2006 tarihinde saat 12.00’da yemekhane zammını protesto amaçlı futbol müsabakası yapacaklarını daha önceden astıkları afişlerle bildirmişlerdir.

22.12.2006 tarihi saat 12.30’de tam olarak 13 kişilik öğrenci grubu Mimarlık Fakültesi önünde toplanarak 10 kişilik bir grup futbol oynamışlar, 3 kişilik grup da seyirci olarak faaliyeti desteklemişlerdir. Faaliyet saat 13.40’da olaysız bir şekilde sona ermiştir.

Faaliyet esnasında tarafımızdan yapılan isim tespitleri aşağıdaki gibidir...”

Bu olayın yaşandığı yerin üniversite olması ve soruşturmalarda öğretim üyelerinin disiplin kurullarında öğrencileri sorgulaması olayın trajik yanını, üniversite yönetiminin öğrencileri attıkları her adımdan dolayı soruşturması ise içine düştükleri komik durumu gösteriyor.

YTÜ Ekim Gençliği