29 Aralık 2006 Sayı: 2006/51 (51)
  Kızıl Bayrak'tan
   TÜSİAD’ın uyarıları ve sermaye iktidarının çözüm arayışları
  2006’da ekonomi cephesi…
  Sefalet ücretlerine son!
  Sermaye sınıfı ve hizmetindeki iktidar asgari ücrette gene bildiğini okudu!
Asgari ücret kampanyası...
Meslek liseleri neden burjuvazi için “memleket meselesi”?
“Ne olacak bu cumhurbaşkanlığı seçimi?” - Yüksel Akkaya..
 19 Aralık eylemlerinden...
  Açlığın ve yoksulluğun olmadığı bir dünya için Devrimci sınıf mücadelesini yükseltelim!
  İşçilerin ve devrimci
öncü işçilerin birliği sorunu
  Sendikal bürokrasi ve
devrimci sınıf sendikacılığı
  Gençlikten
  Dünyadan...
  Türkmenistan kurtlar sofrasında!
  Küba’nın verdiği ders! - Mumia Abu-Jamal
  Siyaset ve çelişkiler sahası Ortadoğu - Abu Şehmuz Demir
  Volkan Yaraşır’la işçi hareketinin yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri üzerine konuştuk…
  ÖO direnişinin dışarıdaki onurlu sesi, güzel insan Behiç Aşçı’ya mektup...
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

100 puanlık meyhane sorusu:

“Ne olacak bu cumhurbaşkanlığı seçimi?”

Yüksel Akkaya

Bazı stratejik “koltuklara” atamada son onay noktası olmanın dışında fazla bir önemi olmayan cumhurbaşkanlığı ve seçimi bir iktidar savaşına dönüştüğü için ilgi ile izlenmekte, derin analizler yapılmaktadır. Kasımpaşalı Recep’in (Yılmaz Güney’in aynı adlı filmi ile karıştırılmamalıdır!) aday olup olmayacağı papatya falına döndü. Hatta tuluat oldu. Aslında mesele çok karmaşık değil. Bize göre, bazı olgular ve veriler Kasımpaşalı Recep’in cumhurbaşkanlığına adaylığını besleyecek ya da zayıflatacak.

Başbakanın danışmanlarından işletme profesörü Ömer Dinçer, 1990’lı yılların ilk yarısında, İslami kesimin teorisyeni olarak, hükümet olma, iktidar olma, devleti ele geçirmenin aşamalarını ve yollarını bir makale ile açıklamıştı. AKP hükümetinin bugüne kadarki icraatlarına bakıldığında, pratiğin de büyük ölçüde teoriye uydurulmaya çalışıldığı görülmektedir. Bu durumda, elde edilmiş ilk mevzilerden olan hükümet olma durumunu kaybetmemek gerekmektedir. Bu nedenle, Kasımpaşalı Recep’in adaylığı AKP’nin 2007 seçimlerindeki performansı ile doğrudan ilgilidir.

Kasımpaşalı Recep’in AKP’nin başında olmadığı bir seçimde, AKP’nin seçimi kazanıp, yine tek başına hükümet olacağına, Mayıs ayında inanılırsa, Kasımpaşalı’nın cumhurbaşkanlığına adaylığını koymaması için fazla bir neden yoktur. Zira, “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma” riski, ana mevzi olan hükümet olmaya son verecek olan bir seçim kaybı, teorinin uygulanmaması, pratikte elde edilmiş mevzilerin kaybı anlamına gelir. Etkisiz bir cumhurbaşkanlığı yerine, önemli olan hükümet etme durumu benimsenecektir. Bu da Kasımpaşalı Recep’siz AKP’nin seçim performansına bağlı bulunmaktadır.

AKP’nin hem cumhurbaşkanlığını elde etme, hem de seçimleri kazanmasına dayalı bir adaylığa “muhalefetten” gelecek tepki ve toplumsal gerilime bağlı olarak yeni senaryolar devreye girebilir. Böylesi bir durumda Kasımpaşalı Recep’in kuklası olan, renksiz, liberal, isim olarak gerilim yaratmayacak biri cumhurbaşkanlığına aday yapılabilir. Böylece, teori ile pratik örtüşmüş olur.

Ancak, hırsı aklından önden giden ve öfkesini kontrol edemeyen Kasımpaşalı Recep’in inatla cumhurbaşkanlığına oturma isteği yukarıdaki senaryolara ters, kişisel bir tutum olarak da karşımıza çıkabilir.

Papatya falının netleşmesi biraz da “muhalefet”in yaklaşan seçimlere yönelik performansına bağlı bulunmaktadır. Kasımpaşalı Recep’in olmadığı bir seçim sürecinde AKP’yi muhalefete düşürebilecek bir ortam, düşünce yaratmaları halinde, cumhurbaşkanlığı için Kasımpaşalı’dan başka birinin adaylığını zorlayabilirler. Bu da bir parça bürokrasinin ele geçirilmeye çalışılan koltuklarında oturanların ince taktiklerine bağlı olarak da yeni boyutlar kazanabilir.

100 puanlık meyhane sorusuna bizim yanıtımız bu. Kaç puan aldığımızı ise Mayıs ayında öğreneceğiz.


İşçi hareketinden...

Trakya Sanayi grevi sürüyor...

Kocaeli Uzunçiftlik Beldesi’nden kurulu bulunan Trakya Sanayi AŞ’de 10 Kasım’da TİS görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine başlayan grev 46. gününe girdi.

Hayyamoğlu Şirketler Grubu’na bağlı Trakya Sanayi AŞ ile Birleşik Metal-İş Sendikası arasında yapılan TİS görüşmelerinde, Trakya Sanayi patronun sıfır zam dayatması üzerine 130 işçi greve çıkmıştı. 40’lı günleri aşan grevde, Trakya Sanayi patronunun önceki gün, 15 personelin iş akitlerini feshetmesi sonucu patron ile sendika arasındaki diyalog tamamen koptu. Geçen hafta içinde Trakya Sanayi patronu sendikaya görüşme çağrısı yaptı. Ancak toplantıdan da bir sonuç çıkmadı.

Yapılan görüşmede Trakya Sanayi yöneticileri, sendika yönetimine iki yıl için sıfır zam önerisinde bulundu ve bakır ünitesinin kapatılarak 65 işçinin işine son verileceğini açıkladı. Bu teklif karşısında masadan kalkan ve teklifin kabul edilemeyeceğini söyleyen sendika yöneticileri görüşmeden çekildiler. 15 personelin çıkışlarını veren ve tazminatlarını ödemeyen Trakya Sanayi patronu, işten çıkarılan personel ile yılbaşından sonra görüşeceğini bildirdi.

Diğer yandan işten çıkarılan personelin patronun talimatıyla fabrika güvenliği tarafından üst aramasından geçirilmeleri tepki topladı. Trakya Sanayi grevi 40 günü aşkın süredir devam etmesine rağmen bir grev havasından oldukça uzak ve kendi içine hapsolmuş durumda. TİS görüşmelerinde BMİS, mevcut giydirilmiş 800 YTL olan ortalama ücretlerin ilk 6 ay %13 oranında arttılması, diğer 6 aylık dilimler için de enflasyon oranında zam talebinde bulunulmuştu. Sosyal haklarda da %20 oranında artış istenmişti.

Kızıl Bayrak/Kocaeli


Asil Çelik işçileri eylemde...

Bursa Orhangazi’de kurulu Asil Çelik ile Birleşik Metal-İş Sendikası arasında yapılan toplusözleşme görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine, Asil Çelik işçileri eylemlere başladı.

BMİS tarafından yapılan açıklamada, işçilerin 20 Aralık gününden itibaren 08.00-16.00 vardiyasında otobüslerinden inerek fabrikaya kadar yürüdükleri ve mesaiye kalmama eylemi gerçekleştirdikleri bildirildi.

BMİS ücretlere %20 zam isterken, Asil Çelik patronu ilk görüşmelerde yaptığı %6 zam teklifini %8 çıkarmıştı. İşçilerin 26 Aralık günü yapılacak görüşmelere kadar eylemlerine devam edecekleri bildirildi. İki yıl önce de toplusözleşme görüşmelerinde anlaşmazlık yaşanması sonucu Asil Çelik işçileri greve çıkmış, daha sonra varılan anlaşmayla grev sona ermişti.

Kızıl Bayrak/Bursa


Beko’da işçi kıyımı!

Beylikdüzü’nde kurulu Beko Fabrikası’nda 2 gün içerisinde 600 işçi işten atılarak kapı önüne konuldu.

22 Aralık günü 16.00-24.00 vardiyasından 200 işçiyi kapı önüne koyan Beko patronu, işten atma saldırısına 24.00-08.00 vardiyasına gelen işçilerinden 200’nü daha işten atarak devam etti. Beko patronu son olarak, 08.00-16.00 vardiyasından 200 işçiyi daha işten atarak, toplam 600 işçinin işine son verdi.

İşten atmalara karşı fabrikada örgütlü bulunan Türk-Metal Sendikası her zamanki ihanetçi-işbirlikçi kimliğiyle sessiz kaldı. Beko’dan yaklaşık bir ay önce de 500 kadar işçi işten atılmıştı. İşçilerin örgütlü olmasını hazmedemeyen asalak Beko patronu, her geçen gün daha fazla işçilerin örgütlülüğüne saldırmakta ve bunu yaparken de en büyük desteği fabrikada örgütlü bulunan ve ihanetçi kimliğiyle ün salmış Türk-Metal Sendikası’ndan almaktadır.

Kızıl Bayrak/Esenyurt