24 Kasım 2006 Sayı: 2006/46 (46)
  Kızıl Bayrak'tan
   Açlık ve sefalet kaderimiz değildir!
  Kürdistan’da provokasyon girişimleri
  Genelkurmay Başkanı işaret etti, Özgür Gündem kapatıldı!
  Türk devletinin Ermeni sorunundaki açmazları....
Seçimler yaklaştıkça düzen içi gerici dalaşma sıklaşıyor…
MHP: Değişen ya da değişmeyen ne?/1 - Yüksel Akkaya
Sınıf bilinçli işçiler İstanbul İşçi Kurultayı’nı değerlendiriyor.../2
 Yüksel Akkaya’nın İstanbul İşçi Kurultayı’nda yaptığı konuşma...
  İnsanca çalışma ve yaşam koşulları için mücadele, emeğin onur mücadelesidir!
  “Direnen halklar kazanacak!” gecesi yaklaşık bin işçi, emekçi ve gencin katılımıyla gerçekleşti...
  Genç Komünistler’den “Direnen Halklar Kazanacak Gecesi”ne mesajlar...
  “Direnen Halklar Kazanacak!” gecesine mesajlar...
  ABD Filistin’de iç çatışmaları kışkırtıyor
  İşgal Afgan halklarını açlığa sürüklüyor
  Filistin halkı İsrail ölüm makinesine meydan okudu
  ABD ve Ortadoğu - Abu Şehmuz Demir
  ABD’nin çıkmazı ve bunun olası etkileri M. Can Yüce
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Beko’da işçi kıyımı!

Yaklaşık olarak bir yıldır Beko Fabrikası’nda çalışıyordum. Beko’nun artık her yıl gelenek haline getirdiği işçi kıyımından ben de payımı aldım. 14 Kasım günü işten atıldığımı öğrendim. Çalıştığım vardiyadaki 100 işçi arkadaşımla beraber hiçbir gerekçe gösterilmeden kapı önüne konulduk. Fabrikada bir yılımı doldurmama bir gün kalmıştı. Bazı arkadaşların 3, bazılarının ise 9-10 günleri kalmıştı. İşten atmalar tazminat hakkımızı gaspetmek için bilinçli olarak planlanmıştı. Aylardır çalıştığımız, emek harcadığımız Beko patronu çeşitli ayak oyunlarıyla bizleri tazminatsız bir şekilde kapı önüne koydu. İşten atılmamızın nedenini sorunca da, işlerin az olması gibi bahaneler öne sürdüler.

Beko’dan atılan işçi sayısı bizlerle birlikte 500’e yaklaşmış durumda. İşçi kıyımı tüm hızıyla devam ediyor. 1000 kişiye yakın işçinin çıkarılacağı söyleniyor. İşçi kıyımının Aralık ayının sonuna kadar devam etmesi planlanıyor. Tüm bunlar yaşanırken, örgütlü olduğumuz Türk Metal-İş Sendikası her zamanki tutumunu sürdürüyor. Türk Metal her yıl olduğu gibi işten atılacakların listesini patronla birlikte hazırlayarak işçilerin değil patronların sendikası olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.

Patronun saldırılarında, sendikanın ise ihanette bu kadar pervasız olmasının asıl nedeni biz işçilerin suskunluğudur. Bizler birlik olmadıkça, sesimizi çıkarmadıkça patronun saldırılarına ve sendikanın ihanetine karşı bir şey yapamayız. Eğer bu suskunluk ve örgütsüzlük devam ederse Beko’da yakında kadrolu tek bir işçi bile kalmayacak. İşçiler işten atılacak ya da daha düşük ücretle, sendikasız, sosyal haksız, sözleşmeli olarak taşeronlarda çalıştırılacaklar.

Ben işten atılan bir işçi olarak buradan Beko işçilerine seslenmek istiyorum. Yıllardır maruz kaldığımız saldırıları gözönünde bulundurarak artık dostumuzu, düşmanımızı tanımalıyız ve güvencesiz çalışmaya, geleceksiz yaşamaya karşı mücadele etmeliyiz.

BEKO’dan bir işçi


AP’yi işgal eden TAYAD’lılara tutuklama!

F tiplerindeki tecriti protesto etmek amacı ile Associated Press (AP)’nin Ankara temsilciliğini işgal eden TAYAD’lılardan 11’i, 21 Kasım günü çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

20 Kasım sabahı AP’nin Ankara bürosu, 29 TAYAD’lı tarafından işgal edilmişti. İşgal sırasında “F tipi hapishanelerde 122 İnsan öldü/Tecrite son/TAYAD’lı Aileler” imzalı Türkçe ve İngilizce yazılı pankartlar açılmış ve eylemciler işgali bitirmek için herhangi bir kanalda canlı yayında röportaj vermek istediklerini söylemişlerdi. Talepleri kabul edilmeyen TAYAD’lılar çevik kuvvet müdahalesiyle gözaltına alınmışlardı.

Gözaltına alınan 29 kişiden 11’i yaşları 18’den küçük olduğu için Ankara Nöbetçi 3. Çocuk Mahkemesi’ne sevk edildi. Eylemciler mahkemenin ardından serbest bırakıldı.

Geri kalan 18 kişi ise tutuklama talebiyle Ankara Nöbetçi 11. Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. 18 devrimci mahkemece “Polise mukavemet”, “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” ve “Kişi ve çalışma hürriyetini tehdit” suçlarından tutuklandılar.


Adana: “Söz, eylem ve örgütlenme hakkımız engellenemez!”

Adana’da 18 Kasım günü biraraya gelen devrimci kurumlar, DKÖ’ler ve sendika temsilcileri TMY ve 301. maddeye karşı bir eylem gerçekleştirdiler. Saat 13.00’de Kültür Sokağı önünde biraraya gelen kitle sloganlarla AKP İl Binası’na doğru yürüyüşe geçti.

Yürüyüş sırasında sık sık “Söz, eylem örgütlenme hakkımız engellenemez!”, “Özgür basın susturulamaz!”, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!”, “Toplumla mücadele yasası iptal edilsin!”, “Kahrolsun MGK-MİT-CIA-kontrgerilla!” sloganları atıldı.

Kitle AKP İl binası önüne geldiğinde burada bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Yapılan basın açıklamasında Ağustos ayında onaylanan TMY’nin ilk meyvelerini Eylül ayında verdiğinden bahsedilerek, bu tarihten sonra ülkenin dört bir yanında onlarca kurumun ve evin basıldığı ve birçok kişinin gözaltına alınıp tutuklandığı vurgulandı. Devletin içerideki muhalefeti ezmek için hakkını arayan herkese “terörist” muamelesi yaptığı, katliamlar, saldırılar ve uyguladığı terör politikalarıyla asıl teröristin devlet ve kurumları olduğu vurgulandı.

Eylem kısa süreli bir oturma eyleminden sonra bitirildi. İHD, KESK, SGD, EKD, Tekstil-Sen, DTP, SDP, Halkevleri, Partizan, BDSP, DHP, ÇHKM ve İşçi Mücadelesi’nin imzacısı olduğu eyleme yaklaşık 40 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/Adana


Parti’ye selam!

Komünizmle çarpan yüreğim ve inancımla sınıfın partisini selamlıyorum. Sermayenin paralı eğitim saldırısı günbegün artarken, işçilerin ve emekçilerin yaşam koşulları zorlaşırken, eğitimin merkezi olarak adlandırılan okulların F tipleştirildiği bir süreçten geçerken, gözbebeğimiz gibi korumakla ve yükseltmekle sorumlu olduğumuz Partimizi daha çok sahiplenmeliyiz. Partimiz Türkiye topraklarında devrimin ve sosyalizmin garantisidir. Bu inançla tüm işçi ve emekçileri Parti’nin kızılbayrağı altında mücadeleye çağırıyorum.

Antakya’dan bir dershane öğrencisi


Bütçe referandumu

Toplu görüşme sürecinde masadan çekilerek Kasım ayında alanlara ineceğini söyleyen KESK ile TTB ve TMMOB, hükümetin 2007 yılı için hazırladığı İMF bütçesini referanduma götürdüklerini açıkladılar.

“KESK, TTB ve TMMOB olarak halkın değil, sermaye ve rantiyenin ihtiyaçlarını öngören, yoksulluk ve işsizliği artıran, insanca yaşanacak ücreti çok gören, ücret ve çalışma koşularını tek taraflı belirleyen, eğitime yeterli bütçe, okula ödenek ayırmayan, sağlıkta yıkıma neden olan, toplu iş sözleşmesi ve grev hakkını engelleyen, IMF bütçesini referanduma götürüyoruz” diyen kurumlar, emekçileri referanduma katılarak oy kullanmaya çağırdılar.


Volkswagen’de işten çıkartma!

Belçika’da bulunan Vorts-Forest Volkswagen işçileri işten atılma tehdidi nedeniyle 17 Kasım Cuma günü iş bıraktılar.

2006’ının son 9 ayında Volkswagen’in kârı 1.200 milyon euro’ya ulaştı. Bu oran geçen yılın aynı dönemine göre %76 artış demek. Buna rağmen fabrika kapatılıyor ve işten çıkartmalar yaşanıyor.

Tüm bunlar bir avuç asalağın daha fazla kâr hırsı yüzünden oluyor. Belçika ve Almanya’da 20 bin kişinin iş güvencesi tehdit altında. İspanya ve Portekiz’de işten çıkartmalar gündemde, daha fazla çalışma dayatılıyor vb.

Volkswagen Yönetim Kurulu’ndan verilen bilgiye göre, tekelin Vorst-Forest’deki fabrikasında 3500-4000 işçi işinden olacak. Vorst-Volkwagen’in en önemli ürünü olan Volkswagen Golf’ü artık sadece Almanya’daki Mosel ve Wolfsbrug fabrikaları üretecek. Vorst Volkswagen’da toplam 5200 kişi çalışıyor.

Bir-Kar/Belçika