24 Kasım 2006 Sayı: 2006/46 (46)
  Kızıl Bayrak'tan
   Açlık ve sefalet kaderimiz değildir!
  Kürdistan’da provokasyon girişimleri
  Genelkurmay Başkanı işaret etti, Özgür Gündem kapatıldı!
  Türk devletinin Ermeni sorunundaki açmazları....
Seçimler yaklaştıkça düzen içi gerici dalaşma sıklaşıyor…
MHP: Değişen ya da değişmeyen ne?/1 - Yüksel Akkaya
Sınıf bilinçli işçiler İstanbul İşçi Kurultayı’nı değerlendiriyor.../2
 Yüksel Akkaya’nın İstanbul İşçi Kurultayı’nda yaptığı konuşma...
  İnsanca çalışma ve yaşam koşulları için mücadele, emeğin onur mücadelesidir!
  “Direnen halklar kazanacak!” gecesi yaklaşık bin işçi, emekçi ve gencin katılımıyla gerçekleşti...
  Genç Komünistler’den “Direnen Halklar Kazanacak Gecesi”ne mesajlar...
  “Direnen Halklar Kazanacak!” gecesine mesajlar...
  ABD Filistin’de iç çatışmaları kışkırtıyor
  İşgal Afgan halklarını açlığa sürüklüyor
  Filistin halkı İsrail ölüm makinesine meydan okudu
  ABD ve Ortadoğu - Abu Şehmuz Demir
  ABD’nin çıkmazı ve bunun olası etkileri M. Can Yüce
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Genç Komünistler’den “Direnen Halklar Kazanacak Gecesi”ne mesajlar...

Gençlik hareketi içindeki devrimci misyonumuzun bilincindeyiz!

“Gençlik hareketi içerisinde işçi sınıfı devrimciliğinin temsilcisi olma misyonuyla hareket ediyoruz...”

Ekim devriminin 89. ve Partimiz’in 8. yılında bütün yoldaşları ve dostları kavganın sıcaklığı, devrimin coşkusuyla selamlıyoruz!

‘89 çöküşüyle beraber dünya ölçüsünde sınıflar mücadelesinin yeni bir dönemine girildi. Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle beraber insanlığın sosyalizme dair umutlarının bittiğini propaganda eden burjuvazi, mutlak bir gerçeğin üzerinden atlıyordu. Artan sınıf çelişkileri, servet-sefalet kutuplaşmasında ortaya çıkan uçurum, sosyalizmi insanlık için bir tercih olmaktan çoktan çıkartmış, insanca yaşamanın bir zorunluluğuna dönüştürmüştü. Ezilen ve sömürülen geniş yığınlarda düzene karşı her geçen gün büyüyen öfke ve hoşnutsuzluk, burjuvazinin planlarını çok geçmeden boşa düşürdü. Artık bu düzenden beklentisi kalmayan milyonlar, ağırlaşan sömürü ve talana daha fazla boyun eğmeyeceklerini ortaya koyuyorlar. Ortadoğu’nun emperyalistler için içinden çıkılmaz bir bataklığa dönüşmesi, Latin Amerika halklarının düzene alternatif arayışları, birçok Avrupa ülkesinde neo-liberal dönüşümler karşısında açığa çıkan kitlesel eylemler, bunun en bilinen örnekleri.

Bütün dünyada ve ülkemizde bugün neo-liberal politikalar hızlı bir biçimde hayata geçirilmeye çalışılıyor. Eğitimden sağlığa bütün kamusal alanlar tasfiye edilmeye çalışılıyor. Ülkemizde Avrupa Birliği’ne uyum süreci maskelemesi ile yürütülen bu süreç, işçi sınıfı ve emekçileri derin bir yoksulluk ve sefalet bataklığı içerisine çekerken, geniş gençlik kesimlerini ise işsizlik ve geleceksizlik sonucu ile karşı karşıya bırakıyor.

Ortadoğu’da yaşanan emperyalist işgal süreci emperyalist kapitalist düzenin bir barbarlık düzeni olduğunu bütün yalınlığı ile gözler önüne seriyor. Ortadoğu halkları emperyalist barbarlığın pençesinde ezilmek isteniyor.

İşte gün geçtikçe artan bütün bu çelişkiler kapitalist barbarlığın sonunu getirecektir. Artık hastalığı bütün organlarına yayılmış olan bu düzenin yaşama şansı kalmamıştır. İşçi sınıfı er ya da geç bu düzeni ait olduğu yere, tarihin çöplüğüne göndermeyi başaracaktır.

Dostlar, yoldaşlar,

Bizler Genç Komünistler olarak coğrafyamızda gençliğin işçi sınıfı mücadelesinin yanında yerini almasının mücadelesini veriyor, işçi sınıfının yegâne Partisi’nden, Partimizden aldığımız güçle, gençlik hareketi içerisinde işçi sınıfı devrimciliğinin temsilcisi olma misyonuyla hareket ediyoruz.

Bugün gençlik hareketi taşıdığı olanakları yansıtmaktan oldukça uzak bir tablo içerisindedir. Gençlik kesimlerinin karşı karşıya bulundukları saldırıların kapsam ve düzeyi düşünüldüğünde, gençlik hareketinin hiç de bugünkü tabloya mahkûm olmadığı görülecektir. Gençlik hareketinin nesnel olanaklarının güçlü bir gençlik mücadelesine dönüştürülmesinin önüne geçen öznel yetersizlikleri aşma çabası içerisindeyiz.

Gençlik hareketi içindeki öznelerin bugün içerisinde bulundukları apolitizm nedeniyle hareket gün geçtikçe daha da geriliyor. Çelişkiler arttıkça kendini daha da fazla hissettiren devrimci önderlik boşluğu, biz Genç Komünistler’in gençlik mücadelesi içerisindeki kaçınılmaz görevine işaret ediyor.

Partili mücadele bugün biz Genç Komünistler’in omuzlarına Parti’yi güçlendirme sorumluluğunu yüklemektedir. Bu onurlu ve zorlu sorumluluğu yerine getirmek ise açık ki kendimizi güçlendirmek, gençlik mücadelesini büyütmek ve gençlik içerisinde ördüğümüz faaliyeti olgunlaştırabilmek için sürekli olarak eksiklik ve zaaflarımızla mücadele etmekten geçmektedir. Bu noktada dikkate değer bir mesafe katettiğimizi söyleyebilsek de, daha güçlü adımlar atabilmek zorunluluğu ile karşı karşıyayız.

Bugün gençlik kesimlerinin önünde iki seçenek vardır. Ya sertleşen saldırılar karşısında sessiz kalacak ve her şeyini yitirecek ya da geleceğin temsilcisi olmanın hakkını vererek, yaşamı, geleceği kazanacak! Bu çerçevede bize düşense gençliğe yol göstermek, devrimci önderlik misyonunun gereklerini yerine getirmektir. Partimizin önderliğinde üzerimize düşen sorumlulukların bilinciyle yolumuzu yürüyoruz ve bundan sonra da kararlılıkla yürüyeceğiz.

Şan olsun 89 yıl önce Ekim’i yaratanlara! Şan olsun 19 yıl önce Ekim’i yaratanlara ve şan olsun yeni Ekimler’i yaratacak olanlara!

Yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm!

Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!

Genç Komünistler


Parti çizgisinde ve önderliğinde liseli gençlik cephesindeyiz!..

Merhaba dostlar, merhaba yoldaşlar!

Bizler Liseli Genç Komünistler olarak Partimiz’in kuruluş yıldönümünde hepinizi en devrimci duygularımızla selamlıyoruz.

Bugün liseli gençlik çok ağır ve kapsamlı saldırılarla karşı karşıya. Paralı eğitim uygulamaları eğitimi lükse dönüştürürken, yine bu alanda yaşanan gericileşme gençliği bir bütün olarak teslim almayı hedeflemektedir. Son günlerde ülkenin dört bir yanından gelen haberler, her lisenin önünde satırlı bıçaklı kavgaların baş gösterdiğini, uyuşturucu kullanma yaşının ortaokullara kadar düştüğünü, eğitim giderlerini karşılayamadığı için eğitim hayatına son verenlerin sayısının her geçen gün arttığını göstermektedir. Bütün bunların yanı sıra liseli gençliğin kabusuna dönüşmüş olan ÖSS, eğitimde eşitsizliği sürekli olarak derinleştirmekte, yarattığı rant alanıyla bir avuç asalağın karlarına kar katmaya devam etmektedir. Meslek Liselerinde yaşanan ucuz emek sömürüsü ise ücretli kölelik düzeninin doğal yansımasıdır. Meslek Liselerinde görülen ek uygulamalar ise, düzen cephesinden geleceğin işçi sınıfının erken yaşta terbiye edilerek, sınıf bilincinden yoksun bir biçimde yetiştirilmek istendiğine işaret etmektedir.

Bizler Liseli Genç Komünistler olarak, Partimiz’in liseli gençlik alanına verilmesi gereken önemin altını özenle çizdiği ilk günden bu yana mücadelemizi sistematik bir biçimde yürütüyoruz. Liselerde politika yapmanın her türlü zorluğunu göze alarak ilmek ilmek ördüğümüz mücadelemizi gün geçtikçe büyüyen hedeflerle sürdürüyoruz. Çalışmalarımızın her geçen gün meyvelerini verdiğini ise böylesi önemli bir günde büyük bir gururla söyleyebiliyoruz. Elbette daha yürünecek çok yol, öğrenilecek çok şey var. Ancak Partimiz’in önderliğinde her geçen gün adımlarımızı daha sağlam atabileceğimize olan inancımız sonsuz.

Bugün Parti’nin en genç neferleri olan bizler, aynı zamanda gelecek açısından devrimin, sosyalizmin ve bu uğurda yol yürüyen Partimizin güvencesi olduğumuzun bilinciyle hepinizi bir kez daha selamlıyoruz.

Gecelerinde aç yatılmayan, gündüzlerinde sömürülmeyen bir dünyanın özlemiyle bir kez daha haykırıyoruz:

Yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm!

Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!

Liseli Genç Komünistler


“Ümitler’den devraldığımız bayrağı daha da yukarılara taşımaya çalışıyoruz!..”

Ekim Devrimi’nin 89., Türkiye işçi sınıfının Partisi’nin 8. yılında, devrim ve sosyalizm davasına emek veren bütün yoldaşları ve dostları selamlıyoruz!

İstanbul’dan genç komünistler olarak, yeni dönemin açılmasıyla beraber oldukça yoğun bir dönemin içerisindeyiz. Bir yandan soruşturma karşıtı mücadele, bir yandan 6 Kasım süreci, bir yandan “Ortadoğu’da işgalci, okulda müşteri olmayacağız” kampanyamızla yoğun bir faaliyeti örüyoruz. Bu çok yönlü faaliyet süreci içerisinde ciddi mesafeler katettiğimizi, geçen seneki eksik ve zaaflarımızın bir kısmını geride bıraktığımızı söyleyebiliyoruz.

Partili mücadelenin genç neferleri olarak, faaliyetimizin başkenti olarak gördüğümüz il çalışmamızda üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. İşçi sınıfı devrimciliğinin gençlik hareketi içerisindeki temsilcileri olarak, taşıdığımız sorumluluğu attığımız her adımda derin bir biçimde hissediyoruz.

Ümit Yoldaş’ın kahkahalarının çınladığı koridorlarda bugün, O’ndan devraldığımız bayrağı daha da yukarılara taşımaya çalışıyoruz. Şehit yoldaşların ardılları olan bizler, gençlik alanında Partimiz’in önderliğinde ilkeli, ısrarlı ve sürekli bir siyasal faaliyet örgütlüyoruz.

Bugün gençlik hareketini ilerletmek cüretli ve iddialı olmayı gerektiriyor ve biz bunlara fazlasıyla sahibiz.

İstanbul’dan genç komünistler olarak, etkinliğimizi bir kez daha selamlıyor, hepinizi yoldaşça duygularla kucaklıyoruz! “Parti’yi kazandık, Partiyle kazanacağız!” Biz bu şiarın anlamını biliyor, bu iddiaya sahip çıkıyoruz!

Yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm!

Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!

İstanbul’dan Genç Komünistler


“Gençlik hareketi ile işçi sınıfı mücadelesi arasına sağlam devrimci köprüler kurmak uğraşı veriyoruz!”

Yeni Ekimler yaratma mücadelesine emek veren bütün dostlara ve yoldaşlara, Güney’in kavga ateşiyle merhaba!

Adana’dan genç komünistler olarak etkinliğinizi selamlıyor, Büyük Şanlı Ekim Devrimi’nin 89., Yeni Ekimler’in partisinin 8. Yılında, bizleri birleştiren davanın bayrağını hak ettiği yere taşıyacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.

Dostlar, yoldaşlar,

Ülkemiz son yıllarda sermaye düzeninin sistemli saldırıları ile karşı karşıya. Yıkım yasaları ile gün geçtikçe katmerlenen sömürü, işçi ve emekçi yığınların içinde debelendikleri yoksulluk ve sefalet, gençlik alanında yaşanan neoliberal dönüşümler ve dolaysız sonucu olan geleceksizlik, Kürt halkını hedef alan inkar ve imha politikaları, Ortadoğu’da süren emperyalist işgaller ve bütün bu saldırılara karşı gelişen tepkileri dizginlemek için azgınlaşan saldırılar... Türk burjuvazisinin emperyalist-kapitalist sistemle ilişkilerinin daha da pekiştirilmesiyle saldırganlığın şiddeti artmakta, toplumun emekçi kesimleri umutsuzluğa hapsedilmek istenmektedir.

Bütün bu saldırılar ve sonuçları farklı gözlerle farklı görülebilir. Farklı iradelerin temsilcileri bu süreçten farklı dersler çıkartacak, farklı yol ve yöntemler geliştirecektir. Başkaları saldırılar karşısında kabuğuna çekiledursunlar, başka bazıları taktik politika adı altında ihtilalciliğin ilkelerini ayaklar altına alsınlar! Bizler, Türkiye işçi sınıfının öncü partisinin neferleri olarak, bu saldırılarda kapitalist-emperyalist güçlerin can çekişmelerini görüyoruz, çağımızın biricik devrimci sınıfı olan işçi sınıfının ayak seslerini bütün yüreğimizle duyuyoruz! Kendi cephemizden de, Adana’dan genç komünistler olarak, bölgemizdeki gençlik hareketi ile işçi sınıfı mücadelesi arasına sağlam devrimci köprüler kurmak uğraşı veriyoruz!

İnancımız ve kararlılığımızla, sınıftan aldığımız güçle, tereddütsüz düşmanın üstüne yürüyoruz! Tarihin bize yüklediği misyonunun bilinciyle diyoruz ki, Partimizin önderliğinde, yiğit yoldaşlarımızın yarattıkları değerlere sahip çıkarak, ilkelerimizle, değerlerimizle, zaaflarımızı, eksikliklerimizi aşarak, biz kazanacağız! Devrim davası kazanacak!

Artık uğruna ölünecek bir davamız var! Ve o davanın güvencesi olan Partimiz!..

Yaşasın Türkiye işçi sınıfının partisi, yaşasın TKİP!

Adana’dan Genç Komünistler


“Partinin genç neferleri olarak...”

Merhaba dostlar, merhaba yoldaşlar!

Ekim Devrimi’nin 89., Yeni Ekimler’in Partisi’nin 8. Yılını kutlamak için gerçekleştirdiğiniz etkinliğimizi selamlıyor, yüreklerimizin sizlerle beraber attığını söylemek istiyoruz.

Yeni Ekimler’in Partisi’nin genç neferleri olarak, gençlik alanında Partimizin temsilcisi olabilmenin sorumluluğu ile çalışmalarını yürüten bizler, kısa süre içerisinde oldukça anlamlı mesafeler katettiğimizi sizlerle paylaşmaktan onur duyuyoruz.

Bundan iki yıl öncesine kadar bir gençlik çalışmamız olmayan yerelimizde, bugün bayrağımız dalgalanmaktadır. Bir dizi siyasal gençlik grubunun pusulasını kaybettiği, politikasızlığının ürünü bir beklentisizlik içerisinde sıkışıp kaldığı böyle bir dönemde, iki yıl gibi kısa bir süre içerisinde gençlik çalışmamıza yeni bir mevzi yaratabilmiş olmamız rastlantı değildir. Aksine, bizler herkesin bir bir siyaset sahnesinden çekilmeye başladığı, sosyalizme olan inançların sorgulandığı bir dönemde “varız ve var olacağız” diyen bir Partinin genç neferleri olarak, bugüne kadar Partimizden öğrendiklerimizi hayata geçirmek dışında bir şey yapmadık!

Yani umutsuzluğu tanımadık biz!

Yani yılgınlığı hiç bilmedik!

Yani saldırılar karşısında inancımız sarsılmadı bizim!

Aksine biz tarihimizden aldığımız güçle, öğrendiklerimizle cüret ettik ve başardık!

Hepinizi en içten devrimci duygularımızla bir kez daha selamlıyoruz!

Yaşasın Partimiz TKİP!

Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!

İzmir’den Genç Komünistler


“Gençlik içerisinde işçi sınıfı devrimciliği temsilciliğinin hakkını vermek...”

Burjuvazinin başkentine mücadelemizin kızıl bayrağını dikmeye ant etmiş Genç Komünistler olarak, hepinizi en devrimci duygularımızla selamlıyoruz!

‘80 askeri faşist darbesinin ardından inançsız yürekler “her şey bitti” diyerek dökülürken, bir avuç insanla yola çıkan Partimiz’in 8. yılında, Partili mücadelede kaybettiğimiz yiğit yoldaşlarımız Habip, Ümit ve Hatice yoldaşı bu vesileyle bir kez daha saygıyla anıyoruz.

Geride bıraktığımız 8 yıl boyunca Partimiz, daha ilk yıllarda aldığı darbelere rağmen ayakta kalmayı bilmiş, Marksizm-Leninizmin bu coğrafyadaki yegane temsilcisi, işçi sınıfının öncüsü, devrim mücadelesinin kilometre taşı olma misyonunu her koşulda yerine getirebilmiştir.

Parti tarihimizin ve öncesinin yarattığı değerlerle yetişen biz genç kuşaklar, bu değerleri yaşatmaya ve Partili kimliğe ulaşmak için kendimizle mücadele edeceğimize bir kez daha söz veriyoruz. Gençlik içerisinde işçi sınıfı devrimciliği temsilciliğinin hakkını vermek, geleceğin, devrimin ve Parti’nin güvencesi olabilmek için var gücümüzle çalışacağız!

Etkinliğinizi bir kez daha selamlıyor ve çağrımızı yineliyoruz:

Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!

Gençlik Parti’ye, devrime, sosyalizme!

Ankara’dan Genç Komünistler