01 Eylül 2006 Sayı: 2006/34 (34)
  Kızıl Bayrak'tan
   Sermaye iktidarı stratejik kararlarla sonunu hızlandırıyor: Bataklığa giden bataklığa gömülür!
  Amerikancı generallerin “yeni dönemi”
  Genelkurmay devir teslim töreni
konuşmalarının gösterdikleri
  Asker gönderme tartışmaları ve Sezer’in
çıkışı
  KESK’in 29 Ağustos eylemlerinden
Hak almak için g(ö)reve!
AL-CO işçilerinin direniş kararlılığı yol
gösteriyor!
“Anadoluya gelin, işçi maliyetleri çok
düşük”!
   Devrimci bir gençlik mücadelesi için bir
adım daha! “Gelecek, özgürlük ve sosyalizm için gençlik kampı” başarıyla gerçekleşti! / Orta sayfa
  ABD-İsrail taşeronu Kofi Annan bölge
ülkelerini dolaşıyor
  Siyonist rejimin gözeneklerinden kan ve
irin akıyor
  İran yönetimi ABD dayatmalarına
direnmeyi sürdürüyor
  Güneşin esmer çocuklarına
  Samandra’dan bir işçi ile sınıf hareketinin
durumu ve İstanbul İşçi Kurultayı üzerine
konuştuk
  Savaş ve barış
  D‹SK’ten kampanya: “Lübnan’a asker gönderilmesin!”
  Tekstil İşçileri Bülteni
dağıtımlarından
  Mamak İşçi Kültür Evleri'nin "Ortadoğu
Halklarıyla Dayanışma Günleri" etkinlikleri
  Kamu Emekçileri Bülteni'nden
  İstanbul İşçi Kurultayı Bülteni'nden
  Basından
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

ABD-İsrail taşeronu Kofi Annan bölge ülkelerini dolaşıyor

Ortadoğu turuna çıkan BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Güvenlik Konseyi'nin aldığı ABD imalatı 1701 sayılı karar tasarısının uygulanmasını sağlamak için Lübnan, İsrail, Filistin, Mısır, Ürdün, Katar, Suriye, İran ve Türkiye'yi ziyaret edecek.

Bölge turuna Lübnan'dan başlayan Kofi Annan, başkent Beyrut'ta protestolarla karşılaştı. BM'nin desteğiyle Lübnan'a yağan bombaların yarattığı yıkımı incelemek için Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora ile Güney Beyrut'a giden Annan'ı karşılayan Lübnanlılar'ın, “ABD ajanı” olduğunu hatırlatması üzerine, BM Genel Sekreteri alelacele bölgeyi terketmek zorunda kaldı.

Beyrut'ta Annan'la ortak basın toplantısı düzenleyen Fuad Sinyora, “İsrail'in ateşkes ihlallerine son verip Lübnan”dan çekilmesini, İsrail ordusunun Lübnan üzerindeki hava ve deniz ablukasının kaldırılmasını, İsrail işgali altındaki Şeba Çiftlikleri konusunda çözüm bulunmasını” istediklerini BM sekreterine iletti. Sinyora'nın bu sorunlara dair çözüm umudu var mı bilinmez ama Lübnan'ın temel sorunlarını çözmenin BM'nin boyunu fazlasıyla aştığı muhakkak.

Emperyalist/siyonist saldırganlar adına taşeronluk yapan BM sekreteri ise, Hizbullah'tan İsrailli askerleri serbest bırakmasını isterken, İsrail zindanlarındaki binlerce esirden sözetmedi. İsrail'i ablukayı kaldırması konusunda “uyaran” Kofi Annan, İsrail ordusunun işgalini anmadı.

Kofi Annan, “UNIFIL, Hizbullah'ı silahsızlandırmayacak. Ama hangi taraftan saldırı olursa olsun, kendini korumak için karşılık verecek” diyor. İşgalci İsrail ordusuna herhangi bir sorumluluk yüklemeyen Annan, Lübnan'ın güneyinde milisler de dahil olmak üzere, “silahtan arındırılmış bir bölge oluşturulması gerektiğini” vurguluyor. Bu söylemlerin İsrail'in beklentilerini dile getirmekten öte bir anlam taşımadığı ortada. Genel sekreter, bombalı yıkımın ardından Lübnan'ı ekonomik yıkıma da sürüklemeyi hedefleyen İsrail kara ve deniz ablukasının kaldırılması için de çağrıda bulunarak sözde “tarafsızlığını” gösteriyor.

Annan'ın çağrısının siyonist şefler tarafından ciddiye alınmayacağı yeterince açık. Kofi Annan'ı ağırlayan siyonist cellatlar, İsrail'in ablukayı kaldırması için, Suriye dahil tüm sınırlar ve Beyrut Havaalanı'na UNIFIL birliklerinin konuşlanması gerektiğini söylediler. Lübnan topraklarına giren “barış gücü”nün işgal edeceği alanlara Suriye sınırlarını da eklemek isteyen siyonist rejim yetkilileri, “Uluslararası yardım olmadan Hizbullah'ı ne İsrail ne Lübnan silahsızlandırabilir. Çokuluslu güç Hizbullah'a silah ambargosu uygulamalı” diyerek, UNIFIL'in, İsrail ordusu yerine Hizbullah'la bir an önce savaşa girmesini istiyorlar. UNIFIL'in böyle bir misyon yüklenmemesi durumunda ateşkese uymayacağını tekrarlayıp duran İsrail rejiminin sözcüleri, saldırıya geçmek için hazırlıklara devam ediyorlar. Silah alımına hız veren İsrail ordusu ABD, Almanya gibi emperyalist devletlerden yeni silahlar alarak daha yıkıcı saldırılara hazırlanıyor.

Bölge ülkelerini kapsayan gezisine devam eden Kofi Annan, İsrail hesabına savaşacak “barış gücü” için asker toplama çabalarına hız vermiş bulunuyor.

--------------------------------------------------------------------------------------

Kofi Annan Lübnan'da protesto edildi

28 Ağustos günü BM bünyesi altında işgal gücüne destek istemek için Ortadoğu gezisine Lübnan'dan başlayan Kofi Annan, Beyrut'un güneyinde hükümet yetkilileri ile görüşmeler yaptığı sırada, yüzlerce Lübnanlı tarafından protesto gösterisiyle karşılaştı.

Bir aydan fazla bir süredir İsrail saldırısı altında kalan, BM'nin askeri gücü tarafından işgalin kalıcı hale getirilmeye çalışıldığı Lübnan'da halkın tepkisi Annan'ı 100 metre dahi yürütmedi. Yanındaki korumalar tarafından hemen aracına bindirilen ve bölgeden hızla uzaklaştırılan Annan, alınan geniş “güvenlik” önlemlerine rağmen protestolardan kurtulamadı.

Hizbullah'ın kalesi olarak bilinen ve 33 gün boyunca İsrail uçakları tarafından bombalanan Dahiye'ye gelen Annan, Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora ile birlikte yıkıntılar arasında dolaşmaya başladığı sırada Lübnanlılar Hizbullah lehine slogan atmaya başlayınca Annan olay yerinden apar topar uzaklaştırıldı. Sloganlar atarak Annan'ın çevresinde yürümeye başlayan kitlenin eylemlerine son vermemesi üzerine ne yapacağını şaşıran kolluk güçleri hemen konvoya dahil bir aracı durdurdu ve BM Genel Sekreteri'ni aracın içine bindirirek bölgeden uzaklaştırdı.

---------------------------------------------------------------------------------------

Irak'a asker göndermeleri için Arap rejimlerine baskı!

Irak'ın işgalci Amerikan ordusu için tam bir bataklığa dönüştüğü, emperyalist savaş politikasına destek veren Washington'daki bazı akıl hocaları tarafından bile itiraf ediliyor. Akıl hocalarının bir kısmı, Irak'tan çıkış için neo-faşist ekibe çeşitli çıkış yolları da öneriyor. Üstelik Irak'tan çıkış, yeni cepheler açmak için de gerekli görünüyor.

Lübnan'dan yayın yapan el-Menar televizyonunun bildirdiğine göre, kolları sıvayan Bush liderliğindeki savaş çetesi, gerici Arap rejimleri nezdinde girişimlerde bulunarak, Irak'a asker göndermeleri için baskı yapmaya başlamış. Üst düzey iki Amerikalı temsilcinin bazı Arap liderleriyle gizli görüşmelerde bulunmak üzere bölgeye gönderildiğini bildiren el-Menar, Beyaz Saray tarafından görevlendirilen temsilcilerin, Arap liderlere, Irak'taki durumun gittikçe bunalımlı bir hal aldığını ve Irak'ın istikrarsızlaşmakta olduğunu söyleyerek Arap ülkelerinin Irak'a asker göndermemeleri durumunda ABD'nin Irak'ın parçalanmasına olumlu yaklaşacağını bildirdiklerini duyuruyor.

Haberde, bölgeyi dolaşan ABD'li görevlilerin görüştükleri Arap liderlere, Amerikan askerlerinin hızla üslerine dönebileceği, bu hızlı çekilmenin ise Irak'ın parçalanması sürecini başlatabileceğini söyledikleri ifade ediliyor. Bir başka tehdit, Amerikalı görevliler tarafından, “Irak'taki bunalımın artması ve çatışmaların şiddetlenmesi durumunda ABD'nin bu çatışmaların bölge ülkelerine sıçramasını önleme garantisi veremeyeceği” şeklinde gündeme getiriliyor.

Irak bataklığında çırpınan Amerikan emperyalizmi, Arap ülkeleri yöneticilerine, “kırk katır-kırk satır” ikilemini dayatıyor. Zira savaş kundakçılarının dayatması; “ya asker gönderip Iraklılarla birbirinizi kırarsınız, ya da Irak parçalanır ve bu ülkedeki mezhep çatışmasını tüm bölgeye yayarız” şeklinde özetlenebilir.

Emperyalistlerin bu kanlı yöntemi pek çok ülkede uyguladığı bilinmektedir. Haydut takımının birbirini kıran halkları keyifle izlediklerine kuşku yoktur. Ancak Ortadoğu'da en Amerikancı rejimin bile böyle bir cehenneme balıklama dalması olası görünmüyor.

---------------------------------------------------------------------------------------

Ebu Garib Cezaevi'nin boşaltıldığı açıklandı

Irak'ta işgalci ABD askerlerinin Iraklı tutsaklara yaptığı işkencelerle gündeme gelen Ebu Garib Cezaevi'nin tümüyle boşaltıldığı açıklandı. Irak Adalet Bakanı Temsilcisi Buşo İbrahim tarafından yapılan açıklamada Ebu Garib'te hiçbir tutsağın kalmadığı duyuruldu.

İbrahim, AP ajansına yaptığı açıklamada, işgalci ABD ordusunun Irak'taki başka bir cezaevi yönetiminin de 22 Eylül'e kadar kendilerine teslim edeceğini söyledi. Federe Kürdistan bölgesindeki Süleymaniye Cezaevi'nin Irak yönetimine devredileceğini ifade eden İbrahim, buranın hala bir tutukevi olarak kullanıldığını söyledi.