06 Mayıs 2006 Sayı: 2006/17 (17)
  Kızıl Bayrak'tan
   1 Mayıs'ın gösterdikleri
  1 Mayıs ve sınıf hareketi
  1 Mayıs aynasından sol hareket
  1 Mayıs'ta azgınlaşan devlet terörü
  Sınır ötesi operasyon hevesi Washington'daki efendiye takıldı
  İstanbul Kadıköy'de coşkulu 1 Mayıs
Ankara'da 1 Mayıs...
İzmir'de 1 Mayıs...
Adana ve Mersin'de 1 Mayıs
Çeşitli kentlerdeki 1 Mayıs gösterileri
Türkiye'de 1 Mayıs gösterilerinden
KESK ve 1 Mayıs
1 Mayıs üzerine bazı notlar /Yüksel Akkaya
  8 Mart'ın ardından 1 Mayıs'ta da iki ayrı irade, iki ayrı tutum; 1 Mayıs'ın ayrıştırıcı ve saflaştırıcı rolü / (Orta sayfa)
  Ankara 1 Mayıs izlenimleri
  1 Mayıs'tan aldığımız güçle 13 Mayıs gençlik kurultayına yürüyoruz
  Ankara'da 1 Mayıs ve gençlik
  Gençlik 1 Mayıs alanlarındaydı
  Almanya'da 1 Mayıs gösterileri
  Avrupa ülkelerinde 1 Mayıs gösterileri
  Dünyada 1 Mayıs; Yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı
  Dünyanın en büyük teröristi ABD emperyalizmidir
  Azerbaycan İran'a saldırıda yer almayacağını açıkladı
  Yeni çevre yasası çıktı
  Ticari eğitime karşı birleşik bir gençlik kurultayı örgütlemek için ileri!
  Limter-İş yönetiminin saldırgan tutumunun arkasında ne var?
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Ticari eğitime karşı birleşik bir gençlik kurultayı örgütlemek için ileri!

Gençlik kesimleri gün geçtikçe derinleşen sorunlarla karşı karşıyadır. Ancak bugünün hareketsiz tablosuna karşılık sorunlar karşısında çözümsüz değildir.

Üniversitelerimizde ve liselerimizde yaşanan sorunların arka planına bakıldığında, karşımıza çürüyen ve kokuşan bir eğitim sistemi çıkmaktadır. Gençliğin çürüyen eğitim sisteminin karşısında kendi çözüm yaklaşımları ile ortaya çıkabilmesi, geleceğini kendi ellerine alması çözümün düğüm noktasını oluşturmaktadır.

Ülkemiz gençlik hareketi tarihi günümüz gençliğine yürümesi gereken yolu göstermektedir. Bugün değişmez gibi görünenlerin, geçmişte mücadelelerin gücüyle nasıl yıkıldıklarını biliyoruz. Geçmişten geleceğe yürüyen gençliğin mücadelesine ses vermek, gençliğin birleşik ve devrimci mücadelesini büyütmek için ülkenin dört bir yanından geleceğine sahip çıkan gençlerin katılacağı bir kurultayın örgütlenme süreci başlamış bulunmaktadır.

Ticari eğitim bugün gençlik kesimlerinin karşı karşıya kaldığı sorunların belki de en başatını oluşturmaktadır. Üniversiteler ve bölümler arası sermayenin ihtiyaçları çerçevesinde gidilen işbölümü, ticari eğitimin sonuçlarını fakülteden fakülteye, ilden ile çeşitlendirmekte ama elbette saldırı bütün bir gençlik kesimini etkilemektedir. Bu saldırılardan biri eğitimin paralı hale getirilmesi ve işçi-emekçi kesimlere mensup gençlerin eğitim haklarının gaspedilmesiyken, diğerini eğitimin sermayeye hizmet ettiği, onun ihtiyaçlarına göre şekillendirildiği gerçeği oluşturmaktadır. Sonuç itibariyle geniş gençlik kesimleri geleceksizlikle karşı karşıya kalmakta ve diplomalı işsizler ordusu gün geçtikçe büyümektedir. Bir tarafta öğretmenlik hakları ellerinden alınmış eğitim fakültesi ve fen-edebiyat fakülteleri öğrencileri, bir tarafta yetkinleştirme palavraları eşliğinde geleceksizleştirilen mühendislik-mimarlık öğrencileri, yine bir tarafta staj sömürüsüne maruz kalan hukuk fakültesi öğrencileri… Yine bütün bu saldırıların yanısıra üniversitelerde artan baskı koşulları, üniversitelerin toplumsallaştırıcı misyonundan giderek uzaklaşılması, öğrenci gençliğin biraraya gelebileceği bütün alanların kaldırılması da esaslı bir soruna işaret etmektedir.

Çağrımız sorunlarına sahip çıkan bütün kesimleredir. Bu sorunlara sahip çıkan herkes ellerini gençlik kurultayında birleştirmelidir. Yalnızlaşmanın, yabancılaşmanın ve yozlaşmanın karşısına dikilmek ve “biz de varız” demek için ülkenin dört bir yanından kendi taleplerimiz ve örgütlerimiz ile kurultaydaki yerimizi alalım. Sorunların her geçen gün arttığı ve ortaklaştığı bir dönemde ellerimizi birleştirmek dışında bir çıkar yolumuz bulunmuyor.

Ticari eğitim saldırısı tek başına sonuçlarını üniversiteli, liseli gençlik üzerinde göstermemektedir. Aksine bu saldırının sonucu olarak birçok işçi-emekçi kesimlere mensup genç, eğitim sürecinin dışına itilmiştir. Ticari eğitime karşı örülecek mücadelenin birleşik bir biçimde verilmesi, bu mücadelenin sonuçları açısından zorunludur. Tüm gençlik örgütlerini, klüpleri, toplulukları, demokratik kitle örgütlerini, aydınları ve akademisyenleri 13 Mayıs'ta örgütlenecek olan “Ticari eğitime karşı gençlik kurultayı”na destek vermeye ve bu kurultayın örgütleyicisi ve katılımcısı olmaya çağırıyoruz.

 

Kurultaya çağrı yapan kurumlar;

YTÜ toplumcu mühendislik ve mimarlık öğrencileri,

KTÜ toplumcu mühendislik ve mimarlık öğrencileri,

Avcılar toplumcu mühendislik ve mimarlık öğrencileri,

Ege Üniversitesi toplumcu mühendislik ve mimarlık öğrencileri, ODTÜ toplumcu mühendislik ve mimarlık öğrencileri,

Osmangazi Üniversitesi toplumcu mühendislik ve mimarlık öğrencileri,

Hacettepe toplumcu mühendislik ve mimarlık öğrencileri,

A.Ü Fen Fakültesi toplumcu mühendislik ve mimarlık öğrencileri, Kdz. Ereğli Eğitim öğrencileri çalışması,

Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim öğrencileri çalışması,

Hacettepe Eğitim öğrencileri çalışması,

Cebeci Eğitim öğrencileri çalışması,

O.M.Ü Eğitim Öğrencileri çalışması,

Çukurova Eğitim öğrencileri çalışması,

Anadolu Üniversitesi Eğitim öğrencileri çalışması,

Sakarya Eğitim öğrencileri çalışması,

Cebeci Emperyalist İşgale Son çalışması,

A.Ü. Tandoğan kampüsü Ortadoğu'da İşgale Son çalışması,

Gazi Öğrencileri Çalışması,

Amatör bir dünya için profesyonelce gazetesi,

Günışığına Merdiven Gazetesi,

Aydınlık adımlar gazetesi,

İÜ Fen Edebiyat Gazetesi,

Kurşun Kalem Gazetesi,

Karadeniz'de Martı Olmak Gazetesi,

Ferman da bizim üniversiteler de Gazetesi,

Gazi SİZ, BİZ Gazetesi,

ODTÜ Tepkisi Gazetesi,

Toplumcu Mühendislik ve Mimarlık Gazetesi,

Eğitim Öğrencileri Gazetesi,

Liselilerin Sesi,

Ekim Gençliği,

Samsun Gençlik Kültür ve Sanat Evi,

Trabzon Gençlik Evi,

A.Ü Tandoğan kampüsü Kültürel Üretim Topluluğu,

İstanbul, Adana Liseli Gençlik Platformu,

İzmir, Bursa, Antakya, Mersin Liseli Gençlik Platformu/Girişim

 

-------------------------------------------------------------------------------------

PKK/Kongra-Gel Paris'te devrimcilere saldırdı!

Devrimci demokratik kamuoyuna!

Bugün 1 Mayıs! İşçilerin, emekçilerin bayramı; birlik, mücadele ve dayanışma günü!

Dünya emekçilerinin kavga gününü en etkin bir şekilde kutlamak amacıyla bir süre önce devrimci ve demokrat gruplarla oluşturulan platformla birlikte Paris Republic Meydanı'nda bulunan, içinde çok sayıda kadın ve çocukların da olduğu arkadaşlarımıza kalabalık bir İmralı Partisi PKK/Kongra-Gel güruhu saldırdı. Bu saldırı sonucu K. Kara adlı bir yurtsever yaralandı. Bu arkadaş şu anda hastanede tedavi görmektedir.

Yıllardır devletten af dileyen, düzene kabul edilmek için bütün değerlerimizi altın tepside TC'ye sunan bu güruh, demokrasi ve barış kavramlarını dilinden düşürmemesine rağmen kendisi gibi düşünmeyen, kendilerini eleştiren ve kendilerine tavır alan herkese, her gruba, her eğilime saldırıyor, yaşam hakkı tanımamak için her türlü saldırı ve karalama silahını kullanmaktan geri durmuyor.

Bu güruh, işçi bayramında, emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma gününde devrimcilere saldırarak onların kendilerini eylemli ifade etme haklarına ve özgürlüklerine saldırarak ne olduğunu, kimliğini ve niteliklerini çok net bir biçimde göstermiş oluyor.

Kuşkusuz devrimciler kendilerini savunacak, duruşlarını ve amaçlarını her zeminde dile getireceklerdir.

Ama sorun bununla bitmiyor. Başta halkımız olmak üzere dünya da bu güruhun ne olduğunu, despotik, kendisi dışında herşeye düşman kimliğini de tanımalı ve net bir duruş almalıdır. Demokrasi talep edenlerin, özgürlük isteyenlerin öncelikle bu kavramların anlamları konusunda samimi olmaları gerekiyor. Ama devlete barış elini uzattıklarını her fırsatta dile getirenlerin kendisi gibi düşünmeyenlere en ilkel, vahşi ve hiçbir kural ve ölçü tanımadan saldırmaları, sahtekârlıklarını çok net bir biçimde bir kez daha göstermiş olmuyor mu?

Elbette devrimciler kendilerini savunacaklardır. Ama devrimcilerle birlikte mücadele platformu kuran dostlarımızın Kongra-Gel denen güruhun saldırıları karşısında sessiz kalmalarını anlamak ve onaylamak da mümkün değildir!

Paris saldırısının arkasında kimlerin olduğunu biliyoruz. Bu bilgilerimizi diğer kanıtlarla güçlendirdikten sonra devrimci demokratik kamuoyuna açıklayacağız.

Tüm devrimci demokrat kamuoyu, başta Fransa'da ortak 1 Mayıs eylemini gerçekleştiren gruplar, PKK/Kongra-Gel saldırganlığına karşı net, tok ve kararlı bir tutum almak durumundadırlar. Bu, devrimci ve demokrat olmanın kaçınılmaz bir gereğidir!

Karşı-devrimci saldırganlığa karşı duyarlı olmalı ve tavır almalıyız!

Kahrolsun teslimiyet, ihanet ve tasfiyecilik!

Herşey KUKM'ni toparlama ve yeniden inşa mücadelesi için!

1 Mayıs 2006

SOSYALİST-ŞOREŞGER

(Kürdistan Devrimci Sosyalistleri)