Tüm Türkiye'de olduğu gibi Ankara'da da 1 Mayıs işçilerin, emekçilerin ve gençliğin katılımı ile gerçekleşti. Geçtiğimiz sene olduğu gibi bu sene de Devrimci 1 Mayıs Platformu'nun alanın değişmesi yönlü çabalarına rağmen miting Tandoğan Meydanı'nda kutlandı. Kızılay'da miting yasağına bu yıl da son verilmedi. Toplam katılım geçen yıllara benzer bir düzeyi ifade etmekle birlikte bir miktar zayıflığı da gösteriyordu. Özellikle kimi sendikaların temsilci düzeyinde katılması ya da hiç katılmaması dikkat çekiciydi. Zira eylemde ağırlığı siyasal gruplar oluşturmaktaydı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da alanda gençlik katılımı daha ağırlıklıydı.

Genç Komünistler olarak bu yıl 1 Mayıs eylemine dönem boyunca içerisinde yer aldığımız, örgütleyicisi olduğumuz esnek örgütlülüklerle katıldık. 2006 1 Mayıs'ını gençlik hareketinin yaşadığı zayıflık noktaları ve hareketin acil ihtiyaçları karşısında birleşik, devrimci bir gençlik hareketi hedefinin gerekleri çerçevesinde değerlendirmiş olduk. Geçtiğimiz seneden farklı olarak, bu sene üniversite öğrencileri kortejleri siyasetler birlikteliğinden öteye yerellerde süren çalışmaların eylem alanına yansımasını ifade ediyordu.

Geçtiğimiz sene vurguladığımız ve ifade ettiğimiz parçalı tablo, 1 Mayıs 2006 vesilesiyle bir kez daha görüldü ki, derinleşmiştir. Bu çerçevede 1 Mayıs'ını gençliğin geleceğini gaspeden ticari eğitim sorunu ekseninde ele aldık. Ticari eğitime karşı mücadelenin dinamiklerini açığa çıkarmanın bir olanağı olarak değerlendirmeye çalıştık. Bu çerçevede alana “Üniversiteler bizimdir!/ Üniversite Öğrencileri” imzalı pankartla çıktık. Bu pankartın ardında herbir fakülte kendi pankartını açtı. Üniversite Öğrencileri korteji, yaklaşık 250 kişilik bir katılımla, 1 Mayıs alanında en geniş gençlik korteji olarak yerini aldı.

Öğrenciler 1 Mayıs günü Maltepe Köprüsü altında saat 11:00'den itibaren toplanmaya başladılar. Burada ortak bir kortej oluşturarak yürüyüşe geçtiler. En önde Üniversite Öğrencileri imzalı pankartın arkasında “Yaşasın 1 Mayıs! Bıji yek Gulan!/Cebeci Öğrencileri” imzalı pankart taşındı. Arkasında Cebeci'de çalışma yapan dernek çalışanları ve faaliyeti süren Eğitim Öğrencileri çalışması pankartları ile kendilerini ifade ettiler.

Arkasında gençliğin geleceğini gaspeden saldırılara karşı “Geleceğimizi istiyoruz!” şiarlı pankartları ile ODTÜ Öğrencileri yeraldı.

Yaklaşık bir ay boyunca yoğun bir faaliyet yürüten ve okullarında faşist saldırılarla ve tehditlerle karşılaşan A.Ü. Fen Fakültesi öğrencileri alana çıkarak faşist saldırılara tok bir yanıt verdiler. Yürüyüş boyunca canlı ve coşkulu kortejleri ile dikkat çektiler.

Toplumcu Mühendislik Öğrencileri toplama malettikleri sloganları ve dövizleri ile üniversite kortejleri içerisinde yeraldılar. Bu çerçevede Gazi Üniversitesi öğrencileri de pankartlarının yanısıra “Yetkin mühendis olmayacağız!”, “Geleceksizliğe karşı 13 Mayıs'ta Gençlik Kurultayı'nda buluşalım!” ve “ Ticari eğitime karşı 13 Mayıs'ta Gençlik Kurultayı'nda buluşalım!” dövizleri ile yürüdüler.

Okullarında kantinleri kapatılarak “çarşı” denen ticarethanelere mahkum edilmeye çalışılan ve bu konuda sene başından bu yana “Kantinimizi istiyoruz!” şiarıyla çalışma yürüten Beytepe Öğrencileri yine aynı konu ekseninde “Ticarethane değil üniversite! Kantinimizi istiyoruz!” şiarlı pankartları ile eyleme katıldılar. Bir yıl boyunca yürütülen çalışma 1 Mayıs alanına anlamlı bir katılım olarak yansıdı.

Her yıl olduğu gibi DTCF Öğrencileri 1 Mayıs'a ortak bir katılım sağladılar.

Üniversite öğrencileri gençliğin sorunlarının yanısıra dünya ve ülke gündemine dair sloganları da haykırdılar. Ortadoğu'daki işgalden sosyal yıkım saldırılarına, Kürt halkına yönelik saldırılardan yetkin mühendisliğe, sözleşmeli çalışmadan üniversitelerdeki sermaye işgaline kadar birçok gündemi sloganlarında öne çıkardılar.

Ortak sloganların bir kısmı “ODTÜ, DTCF, Gazi, Fen Fakültesi, Beytepe, Cebeci BİZİMDİR!”, “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek!”, “Müşteri değil öğrenciyiz!”, “Sermaye, polis, jandarma DEFOL!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Savaşa değil, eğitime bütçe!”, “Soruşturmalar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!”, “YÖK, polis, medya; bu abluka dağıtılacak!”, “YÖK'e hayır!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz!”, “Yaşasın 1 Mayıs!”, “Katil ABD Ortadoğu'dan defol!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Üniversiteler faşizme mezar olacak!”, “Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya yaşıyor! Gelenek sürüyor, gençlik yürüyor!” oldu. Şiarlara da yansıdığı gibi üniversite gençliği emperyalist işgale, ticari eğitime ve faşist saldırganlığa karşı ciddi bir duyarlılık taşıyor. Yürüyüş esnasında Çav Bella ve Gündoğdu marşları hep bir ağızdan coşkuyla söylendi.

Alanda “Ticari eğitime karşı geleceğimiz için 13 Mayıs'ta Gençlik Kurultay'ında buluşalım” şiarlı pankart açıldı ve parmaklıklara asıldı. Asılan parmaklıkların askeriyeye ait olması sonrasında sorun yarattı. Ne var ki öğrencilerin sahiplenmesiyle birlikte bu konuda net bir tutum alındı ve pankart indirilmedi. Çekilen halaylar ve söylenen marşlardan sonra kurultayın çağrısı yapıldı ve bir süre sonra eylem bitti.

Eylemin sonunda Genç Komünistler okullarından arkadaşları ile birlikte BDSP kortejine katıldılar

Daha kararlı, daha soluklu adımlar: Herşey birleşik ve devrimci bir gençlik hareketi için!

1 Mayıs 2006 Ankara mitingine üniversiteli gençliğin katılımı, her yıl biraz daha mesafe alan devrimci bir gençlik hareketini yaratma mücadelesinde yeni bir deneyim, yeni bir sınama alanı oldu. Büyük oranda genç komünistlerin iradelerine dayanan ve alan çalışmalarının gücünü eylem alanına taşıyan Üniversite Öğrencileri korteji, Ankara gençliğine yeni bir çalışma tarzı ve hedefi göstermektedir. Geçtiğimiz yıla oranla yerel gündemleri daha fazla kucaklayabilen çalışma, örgütlülük ve politika ilişkisi planında da ileri bir adım olmuştur.

Bıraktığı boşluklar ve bunun çeşitli kortejlere sınırlı katılım şeklinde yansıması çalışmanın hala da ciddi bir mesafe katetmeye ihtiyaç duyduğunu göstermektedir. 1 Mayıs çalışması bir adım daha büyümeli Gençlik Kurultayı'na taşınmalıdır. Bu, genç komünistler cephesinden 1 Mayıs çalışmasının -yoğunluğundan ve temposundan- bir şey kaybetmeden Kurultay'a kadar sürmesi anlamına gelmektedir. Öte yandan, gençlik hareketinin sorunlarına ortak çözümler arayacağımız bu kurultay, Ankara gençliğinin de özgür kürsüsü olabilmeli, bu açıdan mümkün olan en geniş çevreyi bu çalışmaların parçası haline getirilmelidir.

Şimdi gün, 1 Mayıs'ın kazanımlarını Gençlik Kurultayı ile taçlandırma günüdür!

Ankara Ekim Gençliği