Üniversiteli gençliğin İstanbul 1 Mayıs'ına ilgisi bu yıl daha zayıftı. Birçok üniversiteli kortejinde göze çarpan belirgin zayıflık, İstanbul gençlik hareketinin yaşadığı darlık ve tıkanıklığı dışavurumu niteliğindeydi.

İstanbul Ekim Gençliği olarak bizler bu yıl 1 Mayıs'a yerel esnek çalışmaların pankartları ile katılmayı tercih ettik. 13 Mayıs günü yapılacak olan “Ticari eğitime karşı gençlik kurultayı”nın da imzacısı olan bu örgütlenmelerin kendilerini 1 Mayıs'ta ifade etmelerinin, bu çalışmaların örgütsel şekillenişlerinin güçlenmesi bakımından anlamlı olacağı kanaatindeydik.

Üniversiteli gençlik kortejimiz, YTÜ Toplumcu Mühendislik ve Mimarlık Öğrencileri, İ.Ü Fen-Edebiyat Öğrencileri ve İ.Ü Avcılar Kurşunkalem'in katılımıyla oluştu. Bugün için çalışmaların oldukça yeni ve henüz belli bir darlığını aşamamış olması alana da yansıdı. Üniversiteli kortejimiz 50 kişiden oluşuyordu. Ancak katılım kadar önemli olan iki nokta vardı. Birincisi bu çalışmaların bulundukları yerellerde güçlü 1 Mayıs ön çalışması yürütmüş olmalarıdır. İkincisi ise her bir çalışmanın 1 Mayıs sonrası için önceden sistematik birer planlamalarının olmasıydı.

Bu çalışmaların öncesi ve sonrasının olması bizim cephemizden bugün ciddi bir önem taşımaktadır. Gençlik hareketinin bugünkü tablosu düşünüldüğünde, yerellerde bugün için belli bir darlık olsa bile, dışımızdaki güçlere dayanan yerel örgütlenmelere sahip olmak, sistemli bir politik faaliyeti bir arada yürütebilmek, 1 Mayıs'a birlikte hazırlık yapabilmek küçümsenemeyecek bir başarıdır. Dahası üniversitelerde 1 Mayıs'ın birkaç istisna dışında neredeyse hiçbir siyasal gençlik grubunca temel bir gündem olarak ele alınmadığı düşünülürse, ön çalışmaların güçlülüğünün önemi ve anlamı kavranacaktır.

1 Mayıs öncesi İstanbul üniversitelerinde çok yoğun saldırıların devam ettiği bir dönem oldu. Neredeyse tüm kampüslerde polis-idare işbirliği ile üniversitelerdeki devrimci faaliyete karşı fiili saldırılar yaşandı. Özellikle son hafta polisiye saldırılara, yoğunlaşmış sivil faşist saldırılar eklendi. Faaliyetlerimiz doğal olarak bu saldırılardan etkilendi. Ancak yine de en genel anlamıyla ön çalışma için planladıklarımızı hayata geçirebildik.

İ.Ü Fen Edebiyat Öğrencileri çalışması

İ.Ü Fen Edebiyat Öğrencileri çalışması 1 Mayıs öncesinde güçlü ve yaygın bir ajitasyon-propaganda faaliyetiyle başladı. Formasyon sorunu üzerinden şekillenen örgütlenme, sınav döneminin iki haftalık bir süreye yayılması, bir yandan yemekhanenin özelleştirilmesi ve öteki yandan polis-sivil faşist-idare işbirliği eşliğinde saldırıların yaşanması yapılan planlamaların uygulanmasını zora soktu. Ancak tüm bu zorlanmalara karşın bu fakültede formasyonla ilgili 1000 öğrenciye ulaşılan bir referandum çalışması yapıldı.

Referandum çalışmasının sonlandırılması ile birlikte hem referandumun sonuçlarının açıklandığı, hem de 1 Mayıs'a çağrı yapan bir şenlik örgütlendi. Fakültede bir dönemdir neredeyse hiçbir etkinliğin örgütlenmediği koşullarda, bu şenlik alanın 1 Mayıs gündemi üzerinden politizasyonu açısından da ciddi bir etki yarattı. Bayar Şahin'in de konuk olduğu şenliğe 200'i aşkın öğrenci katıldı. Şenliğin ardından davetiyelerle, afişlerle, sınıf konuşmalarıyla 1 Mayıs'a çağrı yapan Fen-Edebiyat Öğrencileri, 1 Mayıs alanında kendilerini “Diplomalı işsiz olmayacağız! / Koşulsuz Formasyon Hakkı İstiyoruz!” şiarıyla ifade ettiler.

YTÜ Toplumcu Mühendislik ve Mimarlık Öğrencileri çalışması

YTÜ Toplumcu Mühendislik ve Mimarlık Öğrencileri çalışması 1 Mayıs öncesinde gerek afişlerle, gerek el ilanlarıyla güçlü bir 1 Mayıs çağrısı yaptı. Yine bu çerçevede duvar gazeteleri hazırladı ve bir anket çalışması yapıldı. Aynı dönemde bir referandum çalışması başlatmayı da önüne hedef olarak koydu. Ancak YTÜ de afişler üzerinden yaşanan gerginlik, fiili polis saldırısı ve sonrasında devam eden saldırı tehdidi planlamaların aksamasına neden oldu. Yine YTÜ Merkez kampüste yetkin mühendislik yasa tasarısını anlatan panel ve söyleşiler örgütlendi. Son örgütlenen panel 1 Mayıs çağrısı ile bitirildi. Fakültede bir dönemdir hiçbir siyasal gençlik grubunun faaliyet yürütmemesi ciddi bir sorun oluşturuyor. Bu tablo içinde böyle bir yerel çalışmanın güçlü bir kitle çalışmasıyla birleştirmesi politizasyon yönünden olumlu sonuçlar yarattı.

13 Mayıs'ta örgütlenecek olan kurultayın imzacısı da olan bu çalışma alanda kendini “Sermaye için değil, toplum için bilim!/Yetkin mühendislik sömürüye geçirilen bir maskedir!” şiarıyla ifade etti.

Kurşunkalem çalışması

Avcılar Kampüsü'nde bir yılı aşkın süredir çıkan Kurşunkalem yayını, bu dönemle birlikte alanda politik faaliyet de ören bir esnek örgütlenme formuna dönüşmüş oldu. 1 Mayıs çalışmasını emperyalist savaş gündemini işleyerek örgütleyen bu çalışma, yayınını düzenli periyotta çıkartmanın yanı sıra, haftalık duvar gazeteleri ve toplantılar örgütledi. Aynı zamanda son hafta savaş karşıtı filmlerin gösterildiği bir sinema günleri düzenledi.

Avcılar Kampüsü'nde de yaşanan afiş gerginlikleri çalışmayı sekteye uğrattı. Polis saldırısının fiilen yaşandığı fakültede saldırılara karşın afiş asılması devam etti. İki hafta içerisinde iki kez polis saldırısı, iki kez de çevik kuvvetin okula girmesine karşın çalışmalarını sürdüren Kurşunkalem çalışması 1 Mayıs'a savaş gündemli dövizler ve pankartıyla katılmış oldu.

İstanbul Liseli Gençlik Platformu

İstanbul Liseli Gençlik Platformu 1 Mayıs'a kitlesel bir tarzda katıldı. 90 liselinin katıldığı mitingde, üç ayrı lise kendini okul imzalı pankartlarıyla ifade etti. İkinci dönemin başında İLGP lise kurultayı merkezli bir kampanya yürüttü. Kampanyanın merkezini paralı eğitim saldırıları ve özel eğitim kurumlarına dönük çıkartılan yasa tasarısı oluşturuyordu. Bunun dışında Gülsuyu bölgesinde yürütülen yozlaşma, çeteleşme, uyuşturucu karşıtı bir kampanya ve meslek liselerini hedef alan ve genel meslek liseleri sorunlarını propaganda eden bir çalışma yaptı. Bu çalışmalar üzerinden örgütlenen kurultay 80'i liseli 120 kişi ile örgütlendi ve oldukça coşkulu geçti.

Kurultay ile 1 Mayıs arasında kalan 15 günlük çalışma, İLGP açısından materyallere ağırlık verilen bir çalışma olmadı. Zira o güne dek kampanyanın örüldüğü her yerelde 1 Mayıs da gündemleştirildi ve kurultay başlı başına bir 1 Mayıs çağrısına dönüştürüldü. Bu açıdan kalan iki hafta liseli gençliği 1 Mayıs'a katılma hazırlıkları olarak sürdü.

Özellikle pankart açması hedeflenen okullarda bu iki hafta içerisinde toplantılar yapıldı. Bu toplantılarda liseli gençliğin sorunları ve 1 Mayıs'ın anlamı, liseli gençliğin 1 Mayıs'a katılımının güncel önemi tartışıldı. Oldukça verimli geçen bu toplantılarda 1 Mayıs'a gidişten, pankart şiarlarına kadar bir dizi konu tartışıldı.

İLGP korteji bu sene farklı liselerin kendi pankartlarıyla alanda kendilerini ifade ettikleri, pankart açacak katılımı sağlayamayan liselilerimizin ise ortak İLGP pankartı arkasında yürüdüğü bir kortej düzenine sahipti.

En önde “Müşteri değil öğrenciyiz! Geleceğimize sahip çıkıyoruz!” yazılı bir pankart açıldı. Ardından geniş katılımı ve coşkusuyla dikkat çeken, “ÖSS'nin 5 seçeneğine karşı, tek seçenek mücadele” şiarlı pankartlarıyla Hacı Hatice Bayraktar Lisesi İLGP yerini aldı. Onun ardındaysa yine disiplinli ve coşkulu kortejleriyle dikkat çeken ve “Yozlaşmaya, çeteleşmeye, uyuşturucuya geçit yok!” şiarıyla 1 Mayıs'ta yerini alan Ertuğrul Gazi Lisesi İLGP yürüdü. En arkada ise renkli pankartlarıyla ilgi çeken, alanda “Özel eğitim kurumları kapatılsın!” şiarını dile getiren Refhan Tümer Lisesi İLGP yer aldı.

Kurultaydan alınan güçle 1 Mayıs'a yürüyen İLGP'nin şimdi önünde sistemli bir ÖSS kampanyası örgütlemek sorumluluğu duruyor. 1 Mayıs'tan aldığı güçle bu kampanyayı örgütleyecek olan İLGP, gerek moral gerekse yürüttüğü sistemli politik faaliyet açısından bu dönemi kazanmış bulunuyor.

1 Mayıs çalışması birçok hedefin hayata geçirildiği ancak tüm bu başarılı tabloya karşın eksikliklerin olduğu bir çalışmadır. Şimdi İLGP tazelenen güveniyle bu eksikliklerinin üzerine gidecektir.

İstanbul gençlik çalışması kurultaya yürüyor!

İstanbul gençlik çalışmasının gerek lise gerek üniversite güçleri şu an kurultaya kilitlenmiş durumda. Ticari eğitime karşı 13 Mayıs günü Ankara'da gerçekleşecek olan gençlik kurultayı, bugün tüm çalışma alanlarının temel gündemini oluşturuyor. Tüm alanlar rutin faaliyetleri ya da ek gündemlerinin yanısıra, tüm enerji ve çabaylarıyla kurultayı gündemleştiriyorlar.

1 Mayıs ön çalışmasıyla kazanılmıştır. Ancak önemli olan açığa çıkan eksiklik veyetersizliklerin üzerine gidebilmek, yakalanan imkan ve güçleri sağlamlaştırabilmek ve kalıcı hale getirebilmektir.

İstanbul Ekim Gençliği