04 Mart 2006 Sayı: 2006/08 (08)
  Kızıl Bayrak'tan
   8 Mart politik olarak bugünden kazanılmıştır
  Sermaye iktidarı ABD'nin tam hizmetinde
  İşgalciler Irak halklarını birbirine boğazlatmak istiyor
  Sauna çetesi ve Küre operasyonu
TEKEL'de yeni oyunlar yeni saldırılar
  Tekstil sektöründe sömürüyü derinleştirme hazırlıkları
Sosyal güvenlik saldırısına karşı çıkmak için sendikal ihanet barikatı parçalanmalıdır
5 Mart'ta Beyazıt'tayız!
  Ankara Devrimci 8 Mart Platformu eylem ve etkinlik programı
  8 Mart etkinliklerinden
Küçükçekmece İşçi Platformu'nun 8 Mart etkinliği
  Mamak İşçi Kültür Evi'nde 8 Mart etkinliği
  İzmir BDSP'nin 8 Mart çalışmalarından
  Kadın sorunu ve toplumsal kurumlaşmalar (Orta sayfa)
   Kapitalizm kadın sorununu çözemez döne döne yeniden üretir
   Kentleşme, çeşitlenen kentsel çelişkiler ve faşizm /Yüksel Akkaya
   İstanbul Lİseli Gençlik Platformu'nun kampanyası sürüyor
  Adana Liseli Gençlik Kurultayı çalışmasından
  Yakup Abdal Köyü emekçileri yıkıma karşı direnmekte kararlı
  Yunanistan işçi sınıfının militan direnişi
  ABD kuklaları Suriye'de işbaşında
  Savaş kundakçıları İran'da iç karışıklık yaratmak için "düğmeye bastı"
  Şii ve Sunni liderler mezhep çatışmasını önlemeye çalışıyor
  Irak'taki gelişmelerin anlattıkları
  Bültenlerden
  Basından
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Halepçe'yi unutmayın!

Her yerden dumanlar ve çığlıklar yükseliyordu... Yer Halepçe'ydi... 1988'de emperyalizmin uşağı Saddam kimyasal silahları Kürt halkına karşı kullanıyordu. Binlerce insan katlediliyordu...

Ve bir yerlerde Dilan uyuyordu ve uyanamayacaktı. Dilan bir Kürt kızı. Binlerce çocuktan biri. Uyuyordu Dilan. Ve Halepçe'nin üstü dumandı. Binlerce zehirli gaz kentin üzerini bir yorgan gibi kaplıyordu. Oysa Dilan rüyasında oyun oynuyor ve gülüyordu. Halepçe'de ise ABD yapımı napalm bombaları durmadan yağıyordu. Uyuyordu Dilan ve uyanamayacaktı. Oysa Dilan rüyalarında arkadaşlarıyla birlikte kardeşçe yaşadığını görüyordu.

Halepçe'de elleri kalaşnikof olan bir sürü asker etrafı tarıyordu. Canlı olan herşeye ateş açıyorlardı. Dilan uyuyordu ve rüyasında savaşsız, sömürüsüz bir dünya görüyordu.

Bir yerlerde Uğur vardı. Yaşından çok kurşunla bedeni delik deşik edilmişti. Bir yerlerde Sadako vardı. Hiroşima'da bedeni kül olmuştu. Irak'ta, Filistin'de çocuklar oyuncak nedir bilmeden, oyun oynamadan direnişi ve düşmanla savaşmayı öğreniyorlardı. Neden? Çünkü bu düzen insana güzel bir dünya vaatetmiyor. Güzel bir dünyanın mümkün olması ancak mücadele ile elde edilebilir.

Ve Dilan rüyasında gördüğü güzel şeyleri yaşama geçirmemiz için bize bakıyor. Dilanlar'ın ölmemesi için, Halepçe'lerin bir daha yaşanmaması için mücadele edip kanla-katliamla beslenen bu sistemi değiştirmeliyiz. Ne kadar örgütlü davranırsak ve ne kadar mücadeleye sarılırsak kazanan insanlık olacak. Çocuksu gülüşlerin, saflığın olduğu ve sömürünün olmadığı bir dünya yaratmak bizim elimizde.

Halepçe'yi unutmayın, Uğurlar'ı unutmayın.Ve yaşanan katliamları, işkenceleri unutmayın... Bu yaşananlardan hesap sormak için gücünüzü devletten-düzenden yana değil, Türkiye işçi sınıfı ile birleştirin. Ancak hep beraber olursak bu köhnemiş düzeni yıkıp, hesap sorabiliriz. Gün, yaşasın hakların kardeşliği şiarını uygulama günüdür. Gün, katil devletten hesap sorma günüdür. Teslimiyet değil, direnme günüdür. Gün sosyalizme daha emin adımlarla ve beraberce yürüme günüdür.

Halepçe'yi unutmadık, unutturmayacağız!

İşçi Kültür Sanat Evi çalışanları/İzmir

------------------------------------------------------------------------------------------

Örgütlenelim, düşünelim, sorgulayalım!

Merhaba,

Geçtiğimiz günlerde Amerikan askerlerinin Iraklı esirlere yaptığı işkenceleri gazetelerde okudum. Yan masada bir grup gencin de aynı gazeteyi okuduklarını farkettim. Ancak onlarla aramızda bir fark vardı. Onlar aynı haberi değil de, yan sayfadaki magazin haberini okuyorlardı. Bu olay günümüz gençliğinin ne kadar duyarsızlaştırıldığının, toplumsal sorunlara ilgisizleştirildiğinin, düşünmeyen, sorgulamayan bireylerin ne halde olduklarının göstergesidir.

Gençlerin çoğu gelecek umudu olmadan amaçsızca yaşıyorlar. Dünyanın bir bataklık haline getirildiğinin farkında dahi değiller. Kendileri gibi amaçsızlaşmayan, boş bir yaşam istemeyen, bataklığı görüp onu kurutmaya çalışan insanlar onların tabiriyle “kafayı yemiş”!

Sermaye iktidarı toplumu düşünmeyen insanlar yığını haline getirmeye çalışıyor. Amaçları da insanların beyinlerini uyuşturmak. Dünyayı TV'lerde gösterilen sahte parıltılarla dolu bir cennet gibi göstermeye çalışıyorlar. Özellikle gençler mafya, sigara, alkol, uyuşturucu vb. alışkanlıklara, medyanın da desteğiyle ilgi duyuyorlar.

Uyuşturucu okul önlerinde normal bir şeymiş gibi satılıyor. Bu durumun engellenebilmesi insanların bilinçlenmesiyle mümkündür. İnsanlar bunu farkında değiller, farkında olanlar da ne yapacaklarını bilmiyorlar. Biz emekçilere yol gösterebilmek, onlara birlikte hareket etmenin önemini anlatabilmek için İzmir Buca'da Çamlıkule Kültür Sanat ve Dayanışma Derneği açtık. Bu derneğin insanların hayatına olumlu bir yön verebileceğini düşünüyorum. En başta gençlere özendikleri çürümüş burjuva kültürün aslında nasıl bir bataklık olduğunu anlatacak. İnsanların gerek evde, gerek çalışma yaşamın, gerekse de toplumsal hayatın her alanında yaşadığı sorunların üzerine eğilecek. Kısacası tam bir kültür, sanat ve dayanışma evi olacak. Böyle bir çalışma içinde yeralmaktan, ufak da olsa katkıda bulunmaktan çok mutluyum. Açılıştaki insanların coşkusu, gözlerindeki inanç bizim doğru yolda olduğumuzun bir göstergesidir. Ben doğru yolda olduğumu düşünüyorum. Tüm insanları da bu yola davet ediyorum. Çünkü insanlığın kurtuluşu, o bataklığın kurutulması bu yoldan geçer.

Ege Üniversitesi'nden bir Ekim Gençliği okuru

-----------------------------------------------------------------------------------------

Tutuklanan DTP'liler serbest bırakılsın!

27 Şubat günü Adana'da Şakirpaşa Mahallesi'nde meşaleli bir yürüyüş gerçekleştirilerek tutuklanan DTP'lilerin serbest bırakılması istendi. Salı Pazarı boyunca yapılan yürüyüşe ESP, SDP, Özgür Yurttaş Hareketi, BDSP ve Partizan katıldı.

Yaklaşık 60 kişinin katıldığı eylemde sık sık “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!”, “Eşitlik, kardeşlik, Kürt ulusuna özgürlük”, “Bıjî bıratiya gelan!” sloganları atıldı. Yürüyüş sırasında yapılan ajitasyon konuşmalarında tutuklanan DTP'lilere destek olma çağrısı yapıldı.

Kızıl Bayrak/Adana

-----------------------------------------------------------------------------------------

Tüm Bel-Sen'den basın açıklaması...

Tüm Bel-Sen 1 Mart günü sendika binasında bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada 1.5 yıldır toplusözleşme hakkını elde etmek için yaptıkları eylemlere rağmen hala bir sonuç alamamış olduklarını belirten sendika yönetimi, toplu görüşme ile ilgili adım atılmadığı sürece eylemlerinin devam edeceğini ifade etti.

Kızıl Bayrak/İzmir