Arap devletleri ABD ve İsrailin baskılarına boyun eğdi...
Arap Birliği zirvesi ertelendi
Tunusta geçen Pazartesi başlaması ve iki gün sürmesi planlanan Arap Birliği Liderleri Zirvesi, birlik üyeleri arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle belirsiz bir tarihe ertelendi. Zirvenin daha başlamadan çökmesinde, ABDnin bölge ülkelerine dayattığı Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) üzerine tartışmalar ve İsrailin suikast politikasının payı büyük.
Erteleme kararını duyuran Tunus Dışişleri Bakanı Habib Bin Yahya, reformlar konusundaki görüş ayrılıklarını gerekçe gösterdi.
Arap Birliği Dışişleri Bakanları lider zirvesinin gündemini belirlemek için geçen hafta Tunusta biraraya gelmişti. Ancak Ortadoğuda yeni bir barış girişimi başlatılması ve bölgede siyasi reformlar hakkında görüş ayrılıklarının olması bir kez daha Arap ülkelerinin ortak hareket etmesini engelledi.
Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, İsrailin geçen Pazartesi Hamas liderini öldürmesini sert dille eleştirdi ve İsraili Ortadoğu barış çabalarını engellemekle suçladı. Ayrıca ABDnin, BM Güvenlik Konseyinin İsraili kınayan karar tasarısını veto etmesini de eleştirdi. Zirvenin ertelenmesiyle ilgili herhangi bir yorum yapmaktan ise kaçındı.
ABD emperyalizminin sadık uşakları olan Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman gibi Körfez ülkelerinin Arap Birliği zirvesine hazırlık toplantısında Washingtonun sözcülüğünü yaparak haydutbaşı Bushun dayatmalarını diğer ülkelere kabul ettirmek istemeleri, utanç verici erteleme kararının alınmasında önemli rol oynadı. Tabii bunda birlik üyesi diğer ülkelerin net bir tavır almaktan uzak tutum almalarının da payı var.
ABD emperyalizminin BOP ile bölge halklarına daha geniş kapsamda bir saldırıya hazırlandığı, siyonist İsrailin de Filistindeki katliam ve yıkımlarını had safhaya ulaştırdığı bir dönemde, Arap Birliği emperyalist-siyonist saldırganlığa tavır alamadı. Mısır, Irak, Ürdün, Lübnan, Libya ve diğer bölge ülkelerinde sokaklara çıkan onbinlerce kişinin, hükümetlerinin Filistini kararlı bir biçimde savunmasını, bazı Arap ülkeleri ile İsrail arasındaki diplomatik ilişkilere son verilmesini talep ettiği bir dönemde bile, Arap Birliği üyesi rejimler böylesine utanç verici bir tutum alabildiler.
Arap Birliği Zirvesinin belirsiz bir tarihe ertelenmesini Filistinliler, halklarına yabancılaşan bu gerici rejimlerin iradeden yoksun olduğu ve çöküşün eşiğine geldiği şeklinde yorumladılar. Filistinli Bakan Saib Erakat, Erteleme kararı, korkarım ki İsraili Filistinlilere karşı daha büyük saldırılara girişmeye teşvik edecektir derken, El Kuds el Arabi gazetesi yazarı Basam Badarine ise Aslında çöken Arap rejimleridir diye konuştu.
Hamas liderlerinden Abdülaziz El Rantisi zirvenin ertelenmesini değerlendirirken, Araplar, İsrailin Şeyh Yasini öldürerek meydan okuması karşısında teslim oldu... Arap ülkelerinin bu resti göstereceklerini sanıyorduk, ama onlar pes etti diye konuştu. İsrail ise zirvenin ertelenmesini memnuniyetle karşıladı.
Arap Birliği emperyalist-siyonist baskılar karşısında işlevsizleşmiş durumda. Zaten bölge halklarını temsil etmekten uzak bir oluşumdu. Ancak gelinen aşamada tam bir fiyasko yaşayan bu birlik, artık tamamen iradeden yoksun bir haldedir. Emperyalist-siyonist barbarlığa karşı mücadele eden bölge halkları, Arap Birliğini oluşturan kokuşmuş rejimlerle de mücadele etmek zorundadırlar.
Şiilerin gazetesi 60 gün süreyle kapatıldı...
İşgalcilerin basına karşı saldırıları sürüyor
Irakı işgal eden barbarlar, tanklarına aldıkları iliştirilmiş gazeteciler dışındaki basın çalışanlarını sık sık hedef aldılar. Bir günde katlettikleri gazeteci sayısının 5i bulduğu bile oldu. Özellikle El Cezire ve El Arabiye televizyonlarının birkaç çalışanı doğrudan hedef seçilerek katledildi. Şimdi sıra Irak gazetelerinin kapatılmasına geldi.
Sömürge valisi Paul Bremer, yolsuzlukla mücadele, yönetim ve basın özgürlüğünü güvence altına almak için üç komisyon kurulacağını belirtti. Bu açıklamayı yapan Bremer, aynı günlerde bir başka belgenin de altına imza attı. Bu belgede, Şii lider Mukteda el Sadra yakın El Havza el Natıka gazetesinin 60 günlük kapatma emri yazılıydı. Tam bir kara mizah örneği.
Gazetenin Bağdattaki bürosunu onlarca askerle basan Amerikan işgal güçleri, kapıları zincirlerle kilitleyip binayı mühürlediler. El Havzanın kapatma gerekçesi şiddeti teşvik etmek! Modern silahlarla donanmış 130 bin çapulcuyla Irakı işgal etmek şiddeti teşvik etmiyor, ama el Sadrın gazetesi şiddeti teşvik edebiliyor... Bu arada işgal ordusunun bir sözcüsü, gazetenin kapatma kararına aykırı davranması halinde, personelin bir yıla kadar hapis, bin dolar da para cezası alabileceği tehdidini savurdu.
Kapatmanın ardından sokaklara dökülen Bağdatlı Şiiler, işgali protesto ettiler. El Hürriyet meydanı yakınlarındaki gazete binası önünde oturma eylemi yapan Şiiler, daha sonra meydanda bir eylem gerçekleştirdiler. İşgale hayır! sloganı atan göstericiler, Amerikan bayrağı yaktılar. Protesto eylemine katılan Şiiler, Bremerin Saddam Hüseyinin izinden gittiğini vurguladılar.
İşgal güçlerinin Şiilere dönük baskıyı arttırdıklarını gösteren bir başka olay aynı günlerde Basradaki Şii parti binasına İngiliz askerlerinin baskın yapması. Baskına karşı direnen parti üyeleri ile İngiliz askerleri arasında çatışma çıktı. Iraklılar İngiliz askerlerine taşlarla saldırdı. Olaylar sırasında parti üyelerinin, plastik mermilerle ateş açılmasına rağmen İngiliz askerlerine direndiği, yollara barikat kurduğu ve lastikler yaktığı, çatışmanın yaklaşık yarım saat kadar sürdüğü ve bölgeye takviye asker geldiği, buna rağmen İngiliz askerlerinin geri çekildiği bildirildi.
Şiiler üzerindeki baskıları artıran işgal ordularının bu zorbalıkları yalnızca Şiilerin işgale karşı biriken tepkilerinin artmasına, giderek direnişe dönüşmesine yolaçacaktır.
ABD emperyalizmi Irakta kalıcı askeri
üsler kurmaya hazırlanıyor
Irak halkı işgalci çapulcuları topraklarından söküp atmak için direnirken, Amerikan emperyalizmi Irakı askeri üsler ağına çevirmeye hazırlanıyor. Daha önce Afganistanda da benzer üsler kuran savaş çetesinin, bu ülkeleri işgal ederken öne sürdüğü gerekçelerin sahteliği bu vesileyle de ortaya çıkıyor.
Direnişçilerin eylemleriyle sürekli kayıp veren işgal orduları, Iraklıları birbirine kırdırmanın bir yolu olarak Irak polisi, ardından da ordusunu kurmaya çalışıyor. Direnişçiler bu işbirlikçileri de hedef alıyorlar. Birçok çatışmada Amerikalı askerlerden önce, Irak polisi ve askerleriyle karşı karşıya geliyorlar.
Önceki aylara göre çatışmalara daha az katılan ABD ordusu, bir yandan sivil katliama devam ederken, bir yandan da kalıcı askeri üsleri kurma hazırlığı yapıyor. ABD ordusuna mensup askeri mühendislerin Irak topraklarında en az 14 kalıcı üs kuracağı bildirildi. Üslerin Bağdat, Musul, Taci, Balad, Kerkük, Nasıriye, Tikrit, Felluce ve Erbil kentlerinde kurulması planlanıyor. Irak topraklarını bir üsler ağına çevirmeye hazırlanan savaş kundakçıları, bu sayede diğer bölge ülkelerini de baskı altına alabilecekler.
30 Haziran tarihine kadar egemenliğin Iraklılara devredileceği iddiasının ne kadar gülünç olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor. Üslerin kurulacağı, 30 bin yeni askerin Iraka sevkedileceği, 100 binden fazla ABD askerinin de en az 2006 yılına dek Irakta kalacağı açıklanırken, üç ay sonra yönetimin Iraklılara devredileceğini söylemek, Irak halklarıyla alay etmekten başka bir anlam taşımıyor.
Irakın işgali için öne sürülen tüm gerekçelerin yalan olduğu bir kez daha açığa çıkmış bulunuyor. Bunu bizzat Bushun kabinesinde görev yapan bakanlar bile itiraf ettiler. Artık asıl niyetler açıkça dile getiriliyor. Bu gelişmelerin hiçbiri şaşırtıcı değil elbette. Emperyalist haydutların bir halkı kurtarmasına tarih tanıklık etmediği gibi, işgal ordularının istila ettikleri topraklardan kendi rızalarıyla çekip gitmesi de mümkün değil. Zorbalıkla ülkeleri işgal eden, halkları köleleştirmeye uğraşan modern haydutlara, hak ettikleri dersi ancak direnen halklar verebilir. Irak halkı direnişi ülke sathına yayabildiği, halkların dayanışmasını yanında hissettiği zaman kendi topraklarını bu çapulcu sürülerinden kurtarabilecek, özgürlüğe doğru önemli adımlar atabilecektir.
|