3 Nisan'04
Sayı: 2004/05


  Kızıl Bayrak'tan
  28 Mart yerel seçimleri ve sonrası...
  AB emperyalistleri Bush ve savaş çetesinin izinde
  1 Mayıs'ın güncel çağrısı: NATO'ya geçit verme!
  1 Mayıs ve görevlerimiz
  Devlet terörüne karşı devrimci dayanışmayı yükseltelim!
  BDSP seçim çalışması değerlendirmesi...
  BDSP seçim çalışması değerlendirmesi...
  BDSP seçim çalışması değerlendirmesi...
  BDSP seçim çalışması değerlendirmesi...
  BDSP seçim çalışması değerlendirmesi...
  Seçim sonuçlarının gösterdikleri...
  28 Mart yerel seçimleri üzerine
  Ekim'in Mart 2004 tarihli 235. sayısı çıktı...
  Arap Birliği zirvesi ertelendi
  NATO neden genişliyor?
  AB Zirvesi ve "terör gündemi"
  AB'nin doğuya genişlemesi ve Almanya'nın emperyalist dünya gücü olma çabaları
  BİR-KAR 3. Kongresi gerçekleştirildi...
  Ekim Gençliği'nden...
  Bu "büyüme" matah mı, sürdürülebilir mi?
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Ankara seçim çalışmamız

İddialı, güçlü ve yüksek tempolu
bir çalışma düzeyi!

Ankara’da 3 Kasım deneyimleri üzerinden yükselen seçim kampanyamız belli bir başarıyla noktalanmış bulunuyor. Seçim kampanyamız boyunca onbinlerce bildiri, binlerce afiş ve onlarca pankart kullanıldı. Yaygınlık bakımından geniş bir alanı kapsayan seçim çalışmalarımızla Ankara’da devrimin ve sosyalizmin bayrağını taşıdığımızı dosta düşmana bir kez daha göstermiş olduk. Diğer taraftan işçi ve emekçi kitleler karşısına süreklileşen bir çalışma düzeyi ile çıkıyor olmanın sağladığı bir dizi imkana kavuşmuş olduk.

Ankara’da seçim çalışmamız iki temel alanda yoğunlaştırıldı. Birincisi uzun bir süredir çalışmamızın olduğu ve belli mevziler tuttuğumuz Mamak’taydı. Bu ilçede göstermiş olduğumuz adaya bağlı olarak yoğunlaştırdığımız seçim çalışmamız son derece etkili ve derinlikli bir düzeye ulaştı. Alanda birikmiş güç ve imkanlar seçimlerin sunduğu olanaklar üzerinden harekete geçirilmekle kalmadı, seçim kampanyamızın start almasıyla birlikte bir dizi olanak kazandık. Bu olanaklar da çalışmamızın ivmesini yükseltecek biçimde değerlendirildi. Böylece çalışmamız yeni güçlerle kendisini geliştiren bir düzeye ulaştı. Diğer taraftan seçim kampanyamız bu bölgede yılları bulan çalışmamızın yarattığı etkinin güce dönüşmesini de sağlamış oldu. Yılları bulan ısrarlı ir çabanın ürünlerini alıyor olmak çalışmamıza ayrıca motivasyon ve moral kazandırdı.

Bölgede genel propaganda materyallerimizin yaygınca kullanımı yanında işçi ve emekçi kitlelerle yüzyüze gelmeye yönelik belli bir yoğunlaşma içerisine girildi. Kapı kapı dolaşmalardan ev ziyaretlerine, kitle toplantılarından kitle etkinliklerine kadar bir dizi yol ve yöntemle alanda derinleşildi. Bu çalışmanın sonuçları seçim döneminin son gününde yaptığımız etkinliğimize yansıdı. Yüzlerce işçi, emekçi ve gencin katıldığı şenlik, BDSP’nin bölgedeki emekçiler üzerinde yarattığı etki ve güvenin bir göstergesi oldu.

Çalışmamızın yoğunlaştığı diğer bir bölge ise Sincan’dı. Bu bölgede çalışmamız bir-bir buçuk yılı bulmasına karşın ilk kez bu denli geniş ve yoğunlaştırılmış bir faaliyet yürüttük. Bu bölgede ilişkilerimiz sınırlı, etkimiz oldukça dardı. Fabrika çalışmasının temel alındığı bu işçi bölgesinde geleceğe yönelik bir dizi kanal açmak, yaygın bir ilişki ağı ile birlikte mevcut ilişkilerimizin ileri bir düzeyden örgütlenmesi kampanyamızın öncelikli hedeflerindendi.

Bu bölgede yürütülen çalışmanın en önemli özelliği, toplam il çalışmamızın diğer devrimci-demokrat akımlardan siyasal-sınıfsal farkının en belirgin biçimde ortaya çıkmasıydı. Ankara’da devrimci-demokrat akımların çalışma alanları, olduğu kadarıyla Aleviler’in oturduğu ve ‘80 öncesinin mücadeleci semtleridir. Ancak bu semtler ‘80 öncesinin semtlerinden temelden farklıdır. Bundan dolayı kısa vadeli hedeflere dayalı semt çalışmalarıyla yaşadıkları kısır döngüyü aşamamaktadırlar. Komünistler ise semtlerin sınırları ve yapısına ilişkin değerlendirme temelinde yürüttükleri çalışmalarla ilde en istikrarlı ve en güçlü semt çalışması yürüten devrimci grup durumundadırlar. Seçim kampanyamız bunu ayrıca doğrulamıştır.

Komünistlerin stratejik ilke ve önceliklerinin gereği olarak Sincan’da yoğunlaştırdıkları çalışma yaygınlık bakımından oldukça güçlü ve etkiliydi. Merkezi ve yerel materyallerin kullanıldığı çalışmada bölgedeki gerici etkiden dolayı cüret ve tokluk büyük önem taşımaktaydı. Çalışmalar boyunca bu açıdan oldukça net bir tablo sunulmuş bulunuyor. Komünistler, Sincan’da devrimin ve sosyalizmin bayrağını dalgalandırıyor olmanın haklı gururunu yaşıyorlar. Bu bölgedeki çalışmamız böyle bir iddia üzerinden yaygın, ama olanaklar ölçüsünde derinleşme hedefiyle yürütüldü. Fabrikalara yönelik yoğunlaştırılmış çalışma (birçok fabrikaya farklı materyallerle defalarca gidildi) ile birlikte işçilerin yoğunlukla oturduğu semtlerde bildiriler kapı kapı dolaşılarak dağıtıldı. Biçok işçi ile bu yolla yüzyüze konuşularak platformumuz anlatıldı. Gün gün ivmelenerek sürdürülen çalışmamızın sonucunda anlamlı bir kitle ilişkisi kazanılmakla kalmadı, birçok insan çalışmamızı sahiplenerek desteklerini sundular. Bu bölgedeki yoğunlaştırılmış çalışmamız sadece dışa dönük yanıyla değil içe dönük yanıyla da, güçlerimizin alanı tanıması ve nüfuz etmesi bakmından da oldukça anlamlı kazanımlar sağladı. Bölgeyi çok daha yakından ve derinlemesine tanıma ve anlama imkanı bulduk. Böylelikle çalışmamız, kullandığı araçlardan, yoğunlaşma biçim ve yöntemine kadar kendisini yenileme ve güçlendirme imkanlarına sahip oldu. Şu haliyle bu bölgede bir kurum açma noktasına gelmiş olduğumuzu söyleyebiliriz. Ama bir kez daha söyleyelim ki, bu bölgede en büük kazanımımız dostun ve düşmanın önünde kızıl bayrağımızı yükseltmiş olmamızdır.

Çalışmamız bu iki alanda yoğunlaşmakla birlikte Ankara’nın birçok ilçe ve semtine de olabildiğince yayıldı. Tüm merkezler ve merkezi yollar afişlerimiz ve pankartlarımızla donatıldı. İşçiler ve emekçiler sadece fabrikalarında ve semtlerinde değil, yolculukta ve alışverişte dahi bizimle yüzyüze gelmiş oldular. Bu açıdan BDSP, geniş yığınlarca tanınır ve bilinir oldu. Diğer bir kazanımımız da budur.

Seçim kampanyamızı gerek düzen partilerinin gerekse diğer grupların seçim çalışmalarından ayıran en önemli özelliklerinden biri de seçim gündemine sıkışmaması, alan çalışmalarımızın kendi özgünlükleri üzerinden sürdürülebilmesiydi. Özellikle gençlik alanında 13 Mart eylemi hazırlıkları vesilesiyle görülebilen bu olgu, devrimci bir seçim kampanyasının nasıl yürütüleceğine önemli bir gösterge olmuştur. Aynı dönemde seçim kampanyası yürüten diğer devrimci gruplar bu eylemin ön hazırlıkları içerisinde neredeyse yoktular. Çünkü tüm güçlerini semtlere yığmış durumdaydılar.

Son olarak seçim sonuçları üzerinde duralım. Ankara’da büyükşehir seçimlerinin Gökçek-Karayalçın kutuplaşması eksenine bağlanması birçok ileri işçi ve emekçi üzerinde oldukça olumsuz bir etkide bulundu. Birçok işçi ve emekçi bu şahısların kimlikleri, icraatları ve siyasal platformlarının farkında olsa da, bu kutuplaşma onların tercihlerini belirledi. Dolayısıyla seçim çalışmamız bu yönde oluşan gerici basıncı göğüslemek sorunuyla yüzyüze kaldı. Siyasal hedef ve platformumuzun devrimci niteliği ile bu gerici basınca karşı koyduk. Ancak güç ve imkanların yetersizliği nedeniyle işçi ve emekçiler üzerinde yarattığımız etki sandığa yansımadı.

Bunda kuşkusuz seçim kampanyamızı ve emekçilere yönelik somut propagandamızı onlardan oy talebinde bulunma tutumuyla birleştirmememizin de önemli bir payı oldu. Biz emekçilere oy talep etmek üzere değil, onlara oyla ve seçimle sorunlarının çözülemeyeceği, çözümün mücadelede olduğu gerçeğini anlatmak üzere gittik ve dolayısıyla onlardan oy talep etmedik. Tüm bu etkenlere rağmen yine de emekçilerin kendi inisiyatiflerinin ürünü olarak anlamlı sayılabilecek bir oy da almış olduk.

Sonuç olarak, bizim için önemli olan, alınan oydan ziyade düzenin ve sol liberal cereyana karşı devrimin ve sosyalizmin bayrağını büyük bir ısrar ve güvenle yükseltmiş olmamızdır. Bu açıdan büyük bir başarı kazandığımızı söyleyebiliriz. Bu başarı bağımsız devrimci sınıf çizgimizin başarısıdır ve geleceğin bizim olduğu bir kez daha gösterilmiştir. Dolayısıyla başarımız aldığımız oy sayısıyla ölçülemeyecek kadar büyüktür.

Geleceği kazanmak hedefiyle, seçim kampanyamızın sağladığı güç ve olanaklar üzerinden 1 Mayıs’ı kızıllaştırmak ve NATO’ya karşı Türkiye işçi-emekçilerinin ve gençliğin öfkesini Haziran’a taşımak için güçlü ve yoğunlaştırılmış bir faaliyetle yürüyüşe devam edeceğiz!

BDSP/Ankara



Beytepe’de seçim faaliyeti

28 Mart yaklaşırken, işçi ve emekçi mahallelerinde yaptığımız seçim çalışmalarını Beytepe’ye de taşıdık. Geçtiğimiz hafta başından itibaren okulumuzda yoğun bir afiş çalışması yaptık. 23-24 Mart günleri seçim bildirgelerimizi yemekhane, Hazırlık, Edebiyat Fakültesi ve okul kantinlerine dağıttık. 25 Mart günü akşamı ise bildirgelerimizi dağıtmak üzere yurtlara yöneldik. Dağıtım ÖGB’lerin engellemesi sonucu sekteye uğradı. 26 Mart günü ise Beytepe özgülünde hazırladığımız “Celladına oy verme!” başlıklı bildiriyi kampüs ve personel servislerine dağıttık. Beytepe’de seçim faaliyetiyle ivme kazanan çalışmalarımızı 1 Mayıs ile ileriye taşımayı hedefliyoruz.

Beytepe Ekim Gençliği