Önümüzdeki hafta sonu 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlanacak. Bu kutlamalar miting, basın açıklaması ve çeşitli etkinlikler şeklinde gerçekleşecek. Kapitalizm savaş demektir, barış sosyalizmle gelecek! temel olgusu son gelişmelerle bir kez daha ispatlanıyor.
Emperyalist-kapitalist sistem on yıllardır dünyanın dört bir yayında kanlı ve kirli savaşlar sürdürüyor. Bu savaşlar haklı ve meşru değildir. Binlerce insanın yaşamına malolan ve ülkelerin tüm zenginliklerinin talan ve yağma edilmesiyle sonuçlanan savaşlardır bunlar. Bu gerçek bugün yanı başımızda tüm Ortadoğuda yaşanmaktadır. Emperyalist işgalciler Irak halkını yoketmek ve petrol zenginliklerini yağlamakla meşguller.
Bugün, beklemedikleri direniş karşısında, içine saplandıkları bataktan kurtulmanın yollarını arıyorlar. Kendi sefil çıkarları uğruna yeni işgalci güçleri Iraka davet ediyorlar. Ancak Irak halkı bu işgalcileri de direnişle karşılıyor. Onları, bir daha çıkamayacakları bir bataklığa saplıyor.
İşbirlikçi ve uşak takımı da bu bataklığa saplanmaya hazırlanıyor. İşçi ve emekçi çocuklarını ulusal çıkarlar adına işgalci güçlerin yerine kurşun asker olarak bataklığa gömülmeye gönderiyor.
Bu anlamda bu seneki 1 Eylül Dünya Barış Günü, daha güncel ve yakıcı bir öneme sahip. İşbirlikçi takımı Eylülün ortalarında Irakta jandarmalığa evet demek için meclisi olağanüstü toplantıya çağırmaya hazırlanıyor. Bu gelişmenin önünü kesmek işçi ve emekçilerin savaş karşıtı mücadelesiyle mümkündür. Bunun için zaman yitirilmeden savaş karşıtı güçler daha kararlı ve kitlesel eylem ve etkinliklerle bu sürece müdahale etmelidirler.
Sınıf devrimcileri böyle bir süreçte kendi üzerlerine düşen tarihsel görevlerin bilinciyle hareket etmelidirler. 1 Eylüle bu bakışla hazırlanmalı ve tüm güçleriyle her türlü eylem ve etkinliğe katılmalı ve müdahale etmelidirler.