31 Mayıs'03
Sayı: 21 (111)


  Kızıl Bayrak'tan
  Düzen içi didişmelerin gizleyemediği!
  Umut sınıf kavgasında!
  AKP hükümeti işçi düşmanlığına devam ediyor!..
  Tuzla Deri-İş yöneticilerine tutuklama
  Kölelik yasasına ve özelleştirme yağmasına karşı genel grev, genel direniş!
  Petrol-İş Bursa mitingi ve röportajlar...
  BM, emperyalist yağma savaşına ve sömürgeciliğe onay verdi
  TÜSİAD'ın ABD ziyareti...
  Sınıfın devrimci mücadele programı altında birleşelim, savaşalım, kazanalım!
  ABD'li savaş kundakçılarından Ankara'daki uşaklara yeni azarlamalar...
  Af istemi pişmanlık yasasının alternatifi olamaz...
  Alman işçileri saldırıya direniyor...
  Fransa'da güçlenip yaygınlaşan sınıf mücadeleleri
  Anadolu Yakası Liseli Gençlik Platformu Bülteni'nden...
  Özgürlük sosyalizmle gelecek!
  Gençliğe dönük faşist saldırılar...
  Duydunuz mu?
  Nurhak şehitleri devrimci sınıf kavgamızda yaşıyor...
  Dikkat!.. 'Dalgalı'da dalgaya gelmeyin!
  Sosyalist basına baskılar sürüyor...
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde anti-faşist eylem...

“Faşizme karşı omuz omuza!”

27 Mayıs tarihinde Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde faşist saldırıları protesto etmek amacıyla bir eylem gerçekleştirildi. Eyleme yaklaşık 150 öğrenci katıldı. Eylem 4. katta toplanan öğrencilerin “Sağ-sol çatışması değil, faşist saldırılar/Anti-faşist Öğrenciler” yazılı pankartı açmasıyla başladı. Daha sonra alkışlar ve sloganlarla giriş katta bulunan kantine gidildi. Kantinden dışarıya çıkılıp basın açıklaması okundu. Tekrar slogan ve alkışlarla kantine gidildi. Basın açıklaması kantindeki öğrencilere de okundu.

Eylemde sık sık “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Susma sustukça sıra sana gelecek!”, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Kahrolsun faşizm!” vb. sloganlar atıldı ve anti-faşist şiarların yazılı olduğu birçok döviz taşındı.

“Anti-faşist Öğrenciler” imzalı basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

“20 Mayıs 2003 Salı günü Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde okuyan aydın-demokrat öğrencilere karşı bir saldırı gerçekleştirilmiştir. Saldırılar sonucu birçok arkadaşımız yaralanmış ve hastanede tedavi altına alınmıştır.

“Bu olaylar basına ve kamuoyuna sağ-sol çatışması olarak aktarılmıştır. Saldırılar basına, gerçeklerin üzerini örtmek isteyen çevrelerin çıkarlarına hizmet etmek isteyen bir tarzda yansımıştır. Olaylar basına ve kamuoyuna yansıdığı gibi bir sağ-sol çatışması değil; okulda masaları parselleyen, öğrencilerin saçına sakalına karışan ve kendilerini ülkücü diye tanımlayan faşist grubun demokrat öğrencilerin hak arama taleplerini bastırmaktan öte bir şey değildir.

Bu olaylar ülkemizin diğer üniversitelerinde yaşanan olaylardan bağımsız değildir. (...)

“Bizler 18 Mart Üniversitesi’nde okuyan öğrenciler olarak can güvenliğimizi tehdit eden ve kendilerini ülkücü diye tanımlayan bu grubun saldırılarını kınıyoruz. Rektörlüğü öğrencisine sahip çıkmaya çağırıyoruz ve bu olaydaki sorumluların cezalandırılmasını talep ediyoruz.”

Ekim Gençliği/ÇOMÜ



Baskılar, soruşturmalar bizleri susturamaz...

Yolumuza devam edeceğiz!

12 Eylül artığı MGK güdümlü YÖK, ‘80’den bu yana düşünmeyen, sorgulamayan, duyarsız bir gençlik kitlesi yaratmayı amaçlamıştır. Fakat üniversitelerin yozlaştırılmasına, gerici odaklar haline getirilmesine, eğitimin metalaştırılmasına ve özelleştirilmesine rağmen, “üniversiteler bizimdir” diyenler de her zaman varolmuştur. Sermaye devleti eğitimin özelleştirilmesine yoz-gerici eğitime karşı parasız, demokratik, bilimsel eğitim talebini kendine rehber edinen devrimcileri ve ilerici güçleri baskıyla susturmaya çalışmaktadır.

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs günü nedeniyle yapılan basın açıklamasına katılan okurlarımız hakkında idare-polis işbirliği sonucunda soruşturma açılmıştır. Soruşturma “öğrenci sıfatının gerektirdiği hallere yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak” gibi bir maddeye dayandırılmıştır. 1 Mayıs’ın üzerinden 3 hafta geçtikten sonra soruşturma açılması ve soruşturmanın final haftasına denk getirilmesi ise amaçlarını açıkça göstermektedir.

Buradan bir kez daha haykırıyoruz ki, biz genç komünist öğrencil.er, bütün baskılara karşı özgür üniversite talebimizin gereklerini yerine getirmenin bilinciyle çalışmalarımıza devam edeceğiz. YÖK gibi gerici ve faşist bir kurumun yaratmaya çalıştığı duyarsız, şükürcü, “bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın” mantığını kabul etmedik, etmeyeceğiz. Aksine bu gerici kurumun ortadan kaldırılması, üniversitelerimizin özgürleşmesi için tüm gücümüzle mücadelemize devam edeceğiz.

Sermaye düzeni, geleceğin temsilcileri olan bizleri hayatı üretenlerden yalıtmaya, toplumsal sorunlardan uzaklaştırmaya, kitlelerden koparmaya hatta öğrenim hakkımızı elimizden almaya çalışmaktadır. Soruşturmalara, kimliksizleştirmeye, tüm sindirme politikalarına karşı inadına politik çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bizler kazanmanın yolunun geniş gençlik kesimini kucaklayacak politikalar üretmekten, sabırlı olmaktan, cüret etmekten ve başarmaktan geçtiğinin bilincindeyiz. Bu bilinçle yolumuza devam edeceğiz.

Soruşturma terörüne hayır!
Yaşasın parasız, bilimsel, demokratik üniversite mücadelemiz!

Ekim Gençliği/Kırşehir



ODTÜ’de piknik

Bahar döneminin yoğun mücadele ve çalışmalarla geçmesinin ardından, okullarımızın da kapanmasına az bir zaman kala dönemi bir etkinlikle kapatmayı uygun gördük.

Ekim Gençliği olarak bir dostluk ve dayanışma pikniği düzenledik. Okuldaki ders yoğunluğundan ve çevremizdeki çıkar ilişkileri ile yoz kültürden bir nebze de olsa kurtulmak istedik. Paylaşmayı ve birlikte üretmeyi önplanda tuttuğumuz pikniğimizde dostlarımızla çok iyi zaman geçirdik. Bir sohbet ortamının da yaratılmasıyla güncel olaylarla ilgili konuştuk, tartıştık. Bu piknik ile hem dönemi iyi bir şekilde kapatmış olduk hem de dostlarımızla daha da fazla kaynaşmış olduk.

Ekim Gençliği/ODTÜ