31 Mayıs'03
Sayı: 21 (111)


  Kızıl Bayrak'tan
  Düzen içi didişmelerin gizleyemediği!
  Umut sınıf kavgasında!
  AKP hükümeti işçi düşmanlığına devam ediyor!..
  Tuzla Deri-İş yöneticilerine tutuklama
  Kölelik yasasına ve özelleştirme yağmasına karşı genel grev, genel direniş!
  Petrol-İş Bursa mitingi ve röportajlar...
  BM, emperyalist yağma savaşına ve sömürgeciliğe onay verdi
  TÜSİAD'ın ABD ziyareti...
  Sınıfın devrimci mücadele programı altında birleşelim, savaşalım, kazanalım!
  ABD'li savaş kundakçılarından Ankara'daki uşaklara yeni azarlamalar...
  Af istemi pişmanlık yasasının alternatifi olamaz...
  Alman işçileri saldırıya direniyor...
  Fransa'da güçlenip yaygınlaşan sınıf mücadeleleri
  Anadolu Yakası Liseli Gençlik Platformu Bülteni'nden...
  Özgürlük sosyalizmle gelecek!
  Gençliğe dönük faşist saldırılar...
  Duydunuz mu?
  Nurhak şehitleri devrimci sınıf kavgamızda yaşıyor...
  Dikkat!.. 'Dalgalı'da dalgaya gelmeyin!
  Sosyalist basına baskılar sürüyor...
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Deri işkolunda baskılar yoğunlaşıyor, işçiler baskıları
protestolarla karşılıyor...

Tuzla Deri-İş yöneticilerine tutuklama

Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde 26 Mayıs günü işverenle bölgede örgütlü Tuzla Deri-İş Sendikası arasında 1 Mart’tan bu yana sürmekte olan toplusözleşme sürecinde yaşanan uyuşmazlık üzerine devreye arabulucu girdi. Deri İşverenleri Derneği Temsilcileri ile Deri-İş Sendikası arasında yapılan görüşmeden bir sonuç çıkmadı. İşçiler, tıkanmayı protesto etmek için sabah iki saat iş durdurdu.

İşçiler, 27 Mayıs günü patronların tutumunu protesto etmek için sabah iki saatlik iş bırakma eylemi daha gerçekleştirdiler. Akşam saatlerinde ise Yıldız Deri Fabrikası önünde düzenlenen basın açıklamasına saldıran jandarma, Tuzla Şube Başkanı Hasan Sonkaya ve Şube Sekreteri Musa Avyüzen’i “jandarmaya mukavemet ettikleri” gerekçesiyle gözaltına aldı. Şube Başkanı ve Şube Sekreteri çıkarıldıkları mahkemede tutuklanarak Kartal Özel Tip Cezaevi’ne gönderildiler. Bu saldırıyı patronların planlı bir saldırısı olarak değerlendiren işçiler, tutuklama kararını protesto etmek için 28 Mayıs sabahı bir kez daha iki saat iş durdurdular. Sonrasında ise makinelerinin başına geçip çalışmayarak protestolarını sürdürdüler.

İşçilerin direnişe geçmesi üzerine işverenler işçileri işten atmakla tehdit etti. Bu tehdidin bir sonucu olarak Derim San işyerinde 18 işçi işyerine alınmadı. Benzer bir saldırı İzmir Organize Sanayi Bölgesi’nde de gündemde. İzmir’de de deri sanayinde 17 işçinin işine son verildi. 120 işçi, arkadaşlarının işten çıkarılmasını protesto etmek için iş bıraktı. Ancak 17 işçi henüz işe geri alınmış değil.

Konuyla ilgili görüş bildiren işyeri temsilcisi Musa Güneri şunları söylüyor, “Hak isteyen demokratik taleplerini zamanında ortaya koymaya çalışan sendikaların üzerine sürekli gelmektedirler. Bizim bölgemizde de böyle biraz gelişiyor. Baktığımızda son zamanlarda özellikle işçi giriş çıkışları işte sürekli toplu sözleşmeyi boşa çıkarmak için her sözleşmeden sonra çıkışlar gündeme geliyor. Bu çıkışlarla birlikte işçilerin ücretleri de oldukça düşüyor. Asgari ücret düzeyine düşürülüyor. Toplu sözleşmelere geldiğinde de biz zorlamayla karşı karşıya kalıyoruz. Aslında bu süreç içerisinde de toplu sözleşmede istediklerimiz; Türkiye’de kamudaki ücretlerin rakam olarak çok altındadır. Bugün %65 olarak istediğimiz zammın hepsini alsak, kamudaki ücretlerin yarısına gelmiyor.”

Deri-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Musa Servi ise gelişmeleri değerlendirerek, başta Türk-İş olmak üzere konfederasyonları ve İstanbul Sendikalar Birliği’ni desteğe çağırdı: “Şimdi bu saldırının gerekçesi Meclis’te onaylanan “Kölelik Yasası”nı kabul ettirme ve sözleşmeye adapte etme amacı taşıyor. Özellikle arkadaşlarımızın tutuklanması, önceden alınan bir karar gereği olarak ve bir komplo sonucu alındı. Ancak, işyerindeki arkadaşlarımız tezgah başında bu olaya tepki göstererek, saat 10:00’a kadar işbaşı yapmadı. Eylemlilikler arkadaşlarımız serbest bırakılmalı ve toplu sözleşme görüşmelerimiz de bizim taleplerimiz doğrultusunda sonuçlanmalı temelinde devam ediyor. Ancak provokasyon ortamları da devam ediyor.”

Deri sanayi, çalışma koşullarının çok ağır, ücretlerin çok düşük olduğu bir işkoludur. Yeni iş yasasından da güç alan patronlar bölgede taşeronlaştırmayı yayarak, örgütlülüğü yoketmek istiyorlar.

SY Kızıl Bayrak/İstanbul



BTS yürüyüşü sürüyor...

Zafer direnen emekçinin olacak!

21 Mayıs günü BTS Genel Merkezi’nin 7 bölgeden, “Kamu alanının talanına, iş güvencesinin gaspına karşı nitelikli kamu hizmeti için geliyoruz!” adı altında başlattığı Ankara yürüyüşü sürüyor. İzmir, Samsun, Edirne, Gaziantep, Kurtalan, Van, Kars ve Zonguldak garlarından aynı anda başlatılan yürüyüş, 30 Mayıs 2003 tarihinde Ankara Garı’nda gerçekleştirilecek basın açıklamasıyla sona erecek.

21 Mayıs İzmir

Basmane Gar’ında toplanan BTS’li emekçiler “Kamuda talana karşı, nitelikli kamu hizmeti için geliyoruz!/BTS” pankartı açtılar. “Kölelik yasasına hayır!”, “KİT’ler halkındır satılamaz!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganlarının atıldığı eylemde açıklama yapan BTS Genel Başkanı, AKP hükümetinin, içinde TCDD’nin de bulunduğu 41 KİT’i kapatmak istediğini, bu tasfiye projesi ile demiryolu çalışanlarının ve yakınlarının geleceğinin tehdit altında olduğunu, çözümün kamu kaynaklarının halkın yararı için kullanıldığı nitelikli kamu hizmeti olduğunu ifade etti.

25 Mayıs Adana

Yürüyüş kolu 4. gününde Adana’da karşılandı. Burada KESK’e bağlı sendika üyeleri, yasal parti yöneticileri ve tren garındaki yolcuların katıldığı bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

“Kamuda talana son!” pankartıyla yola çıkan emekçiler “talan” kelimesi yüzünden gözaltına alınırken pankartlarına da el konuldu. Basın açıklamasında saldırı protesto edildi. Açıklamanın ardından yürüyüşlerine devam eden emekçiler, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Demiryolu halkındır, satılamaz!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!” sloganlarını attılar. Açıklamanın sonunda Çankırı Makas Fabrikası’nın kapatıldığı duyuruldu.

26 Mayıs Mersin

Nusaybin’den yola çıkan 30 kişilik grup yürüyüşün 5. günü Mersin’e ulaştı. Emekçiler Ambar Müdürlüğü önünden istasyon şefliğine kadar alkış ve sloganlarla yürüdüler. KESK Şubeler Platformu temsilcileri tarafından karşılanan grup, bir basın açıklaması yaparak taleplerini dile getirdi. BTS Genel Sekreteri tarafından yapılan açıklamada hükümet politikalarının uluslararası finans kuruluşları tarafından belirlendiği ifade edilerek, ülke kaynaklarının sermayeye peşkeş çekildiği vurgulandı. Açıklamanın ardından “Demiryolu halkındır satılamaz!”, “Kölelik yasasına hayır!” sloganlar atıldı. Açıklama sonrası Ambar Müdürlüğü’ne doğru gerçekleştirilen yürüyüşle eylem bitirildi.

26 Mayıs İstanbul

Edirne-Ankara kolunda yürüyüşlerine devam eden emekçiler Haydarpaşa Tren Garı’nda bir basın açıklaması yaptılar. Basın açıklamasını BTS 1 Nolu Şube Başkanı okudu. Yürüyüşlerinin amacının saldırılara karşı bir hareket planı çıkarmak olduğunu belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Birkaç yasa daha var: Kamu Yönetimi Temel Yasası! Bu yasanın asıl içeriği, kamu alanını bitirmek. Bir tek kamu alanını bırakmaksızın, hepsini ya devre dışı bırakmak, ya da özele satmak. Diğer bir yasa, Personel Yönetim Yasası: Bu da aslında işsizlik, açlık demek. Yani personeli 1475’e tabi tutacak, iş güvencesini elinden alacak, adı Özel Sözleşmeli Personel olacak. Yani köle olacağız. Hemen bu yasanın ardından bir yasa daha geliyor: Yerel Yönetimler Yasası! Yerel Yönetimler Yasası da özelleştirmenin ta kendisidir. Birçok kurumun merkezle bağlantısını kesip sözde belediyelere devrediyormuş gibi yapıp taşeronlara devrediyor. İşte meclisimiz gecesini gündüzüne katmış, bu yasaları çıkarmaya çalışıyor arkadaşlar. Sendikamız BTS; bu mecliste görüşülen ve görüşülecek olan yasaların geri teptirilmesi için tüm kamu çalışalarına, tüm emekçilere, emeklilere, işsizlere ve kamu çalışanlarına çağrı yapıyor.”

29 Mayıs Ankara yolu

Yürüyüş boyunca yol güzergahlarında kamuda özelleştirme ve saldırı yasaları hakkında halkı bilgilendirmenin yanı sıra, asıl olarak demiryolu çalışanlarını bilgilendirmeyi hedefleyen BTS, 9 günlük yürüyüşünü 30 Mayıs günü Ankara’da noktalayacak.

Yürüyüşçüler, 30 Mayıs günü saat 12.00’de Ankara Tren Garı’nda bulunan TCDD Genel Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yaptıktan sonra, TCDD Genel Müdürlüğü’ne, kurum hakkında sendikanın görüş ve önerilerini içeren bir dosya verecekler.