Ulucanlar şehitleri Ümit Altıntaşın
mezarı başında anıldı...
Ulucanlar şehitleri ölümsüzdür!
Ulucanlar katliamının 4. yılında Ulucanlar şehitleri, yoldaşımız Ümit Altıntaşın mezarı başında yapılan anma ile anıldı.
TUYABın gerçekleştirdiği mezar etkinliğinin çalışması yaklaşık on gün öncesinden başlatıldı. Hazırlanan çağrı afişleri İstanbulun iki yakasında çeşitli kurum ve kitle örgütlerine ulaştırıldı, etkinliğine katılma çağrısında bulunuldu. Çeşitli semtlerde afişlemeler yapıldı. Katliamın gerçekleştiği 26 Eylül günü gazetede çıkan ilan ile hem şehitlerimiz anıldı, hem de devrimci ve ilerici güçler anmaya çağrıldı.
28 Eylül günü Ulucanlar şehitlerini anmak amacıyla 200e yakın kişi Karacaahmet Mezarlığı içindeki Karacaahmet Camii önünde buluştu. 26 Eylül 99-2003 Devrimci irade teslim alınamaz!/TUYAB pankartı arkasında kortej oluşturan kitle, Ümit Altıntaşın mezarı başına kadar sloganlar eşliğinde yürüdü. Yürüyüş ve anma sırasında Ulucanlar şehitlerinin resimleri ve dövizler taşındı. Mezar başına gelindiğinde ilk sözü Ümit Altıntaşın eşi Melek Altıntaş aldı. Yaptığı konuşmada; Ulucanlar katliamının hücre saldırısının ilk vuruşu olduğunu, saldırıların ve katliamların 4 yıl boyunca devam ettiğini, Ulucanlar ile birlikte devrimci tutsaklara ya teslimiyeti ya da ölümü dayattıklarını, devrimci tutsakların ise her zaman direnişle yanıt verdiklerini vurguladı. 4 yıllık süre zarfında 100ü aşkın devrimci tutsağın cezaevi atliamlarında ve Ölüm Oruçlarında yaşamını yitirdiğini, katliamların hesabını sormamız gerektiğini, onların bize bıraktığı bayrağı daha da yükseklerde dalgalandırmanın boynumuzun borcu olduğunu belirtti.
Ulucanlar şahsında tüm devrim ve sosyalizm şehitleri anısına yapılan saygı duruşunun ardından TUYAB adına hazırlanan basın açıklaması metni okundu. Metinde Türkiyede cezaevlerinin son yıllarda kan, işkence ve katliam ile anılır hale geldiği, devletin devrimci tutsakların iradesini teslim almak, oları kişiliksizleştirmek ve devrimci kimliklerinden soyundurmak amacıyla hücre sistemini hayata geçirmeyi planladığı, tüm katliamlarda devletin devrimci iradenin sert duvarına çarptığı belirtildi. Devrimci tutsakların, işçi ve emekçilerin eşit ve özgür olacağı, halkların kardeşçe yaşayacağı bir dünya ve sosyalizm için mücadele ettikleri vurgulandı. Basın metninin okunmasının ardından Ulucanlar şehitleri anısına yazılmış Zafere on yıldız şiirinden bir bölüm okundu. Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezinde çalışmalarını sürduuml;ren Grup Yel ise Ulucanlar Direnişine ve devrimci tutsaklara ait marşlar seslendirdi.
Anma esnasında sıklıkla Ulucanlar şehitlerinin tek tek adları sayılarak, Ulucanlar şehitleri ölümsüzdür!, Yaşasın Ulucanlar direnişimiz!, Katil devlet hesap verecek!, Anaların öfkesi katilleri boğacak!, Devrimci irade teslim alınamaz!, Bedel ödedik bedel ödeteceğiz! sloganları atıldı.
Ulucanlar şehitlerinin anısına yakışır bir şekilde gerçekleştirilen anma, mücadele alanlarında yeniden buluşma çağrısıyla son buldu.
4. yılında Ulucanlar katliamı lanetlendi...
İzmirde basın açıklaması eylemleri...
Ulucanlar katliamı 4. yıldönümünde İzmirde çeşitli protesto eylemleri ile lanetlendi. Eylemlerden ilki 26 Eylül günü saat 12:30 da TAYADlı Aileler tarafından Konak Sümerbak önünde yapıldı. Ulucanlar katliamının sorumlusu ABD ve MGKdır!/ TAYADlı Aileler imzalı pankartın açıldığı eylemde Devrim şehitleri ölümsüzdür!, Ulucanlar şehitleri ölümsüzdür!, Direne direne kazanacağız!, Devrimci tutsaklar teslim alınamaz! sloganları atıldı.
İkinci eylem ise saat 13:30da İHD İzmir Şubesi önünde yapıldı. Bu eylem öncesi, Ulucanlar katliamında şehit düşen TKİP MK üyesi Habip Gülün cenazesine katılmak isterken gözaltına alınan ve tutuklananların Aliağada devam eden mahkemesi vardı. Mahkemeden dönenlerin de yeraldığı eyleme yaklaşık 50 kişi katıldı. Katliam fotoğraflarının da taşındığı eylemde; İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!, İçerde dışarda hücreleri parçala!, Zindanlar boşalsın tutsaklara özgürlük!, Cezalar baskılar bizi yıldıramaz!, Faşizme karşı omuz omuza! sloganları atıldı. (Kızıl Bayrak/İzmir)
Adanada katliam yürüyüşle lanetlendi...
26 Eylül Ulucanlar katliamı Adanada da bir yürüyüşle lanetlendi. Yürüyüş öncesinde İHDde Ulucanlar katliamını anlatan Gerçek kesit isimli bir film gösterimi yapıldı. İHDnin önünden başlayan yürüyüşte Ulucanları unutmadık, unutmayacağız! yazılı bir pankart açıldı. Pankartın yanı sıra katliamı teşhir eden dövizler ve resimler taşındı. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı eylemde Anaların öfkesi katilleri boğacak!, İçerde dışarda hücreleri parçala!, Devrim şehitleri ölümsüzdür! sloganları atıldı. Yürüyüş İnönü Parkında basın açıklamasının okunmasıyla son buldu. Eylemin ön hazırlık çalışmasının yetersizlikler taşımasına rağmen Ulucanlardaki direniş ruhu ve kararlılığı eylemede hakimdi. (Kızıl Bayrak/Adana )
İstanbul İHDden basın açıklaması...
26 Eylül günü İHD İstanbul Şubesi önünde Ulucanlar katliamı 50 kişinin katıldığı bir açıklamayla protesto edildi. Açıklamada Ulucanlarda yaşananların ilk olmadığı ve son olmayacağı belirtilerek, cezaevlerinde gün be gün artarak yaşanan sorunlara dikkat çekildi. 10 dakika süren oturma eylemi İnsanlık onuru işkenceyi yenecek! sloganıyla bitirildi. (Kızıl Bayrak/İstanbul)
Onlar Ulucanlar Cezaevi önünde anıldı...
Katliamların hesabı sorulacak!
Emperyalist/kapitalist sistemin tarihi katliamların tarihidir... Ve bu tarih bugün dünyanın dört bir yanında sömürüye ve kapitalist barbarlığa karşı direnen halkların isyan çığlıklarıyla yazılıyor.
Bu topraklarda yaşayan işçi sınıfının ve ezilen halkların öncüleri olan devrimciler ise sayısız kez direniş ateşini yakarak zulme teslim olmayacaklarını kanıtlamışlardır. Bu ateş dört bir taraftan harlanarak büyütülmüştür bugüne kadar...
Bizler kurşunları direniş halayıyla karşılayarak devrimci iradenin yenilmez olduğunu kanıtlayanların üzerine leke düşürmediği bayrağı hakettiği biçimiyle taşımaya çalışıyoruz. Ve düşmanın suratına katliamların hesabını düzenden soracağımız güne kadar öfkemizi haykırmaya devam edeceğiz.
Ulucanlar katliamı 4. Yılında Ankarada Ulucanlar cezaevinin önünde İHD Cezaevi Komisyonunun çağrısıyla yapılan basın açıklamasıyla lanetlendi. Yaklaşık 80 kişinin katıldığı eylemde On şehidinin fotoğrafları taşındı. Eylemde TAYAD ve BDSP dövizleri açıldı. İHD Ankara Şube Başkanı Ender Büyükçulhanın Ulucanlar katliamının 19 Aralık ve sonrasındaki süreçte tecrit saldırısının bir ön ayağı olduğunu ifade eden konuşmasının ardından kitle şehitlerin anısına Ulucanların önüne karanfiller koydu. Eylem boyunca Devrim şehitleri ölümsüzdür!, Yaşasın Ulucanlar Direnişimiz! , Devrimci tutsaklar onurumuzdur!, Katil devlet hesap verecek!, Tecriti kaldırın ölümleri durdurun! sloganları atıldı.
Mamak İşçi Kültür Evinde Ulucanlar anması
Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!
4 yıl önce Ulucanlarda vahşi bir katliam sonucu ölümsüzlüğe uğurladığımız on yiğit devrimciyi Mamak İşçi Kültür Evinde düzenlediğimiz etkinlikte andık. Etkinlik 1 haftalık bir çalışmanın ürünü olarak şekillendi. Hazırladığımız afiş ve el ilanlarını şehir merkezine ve Mamaktaki belli mahallelere ulaştırdık. Ulucanlar Cezaevi önündeki basın açıklamasını da faaliyetimizin bir parçası olarak materyallerimizde işledik.
Sahneyi 2 yoldaşımızın ve siper yoldaşlarımızın resimleri ile birlikte karanfiller koyarak hazırladık. Program okunan bir şiir ve açılış konuşması ile başladı. Ardından Ulucanlarda ölümsüzleşen şehitler şahsında tüm devrim şehitleri için saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşundan sonrası Mamak İKE Müzik Topluluğunun hazırladığı dinleti sunuldu. Hep birlikte söylenen türkülerin ardından müzik ve şiir eşliğinde dia gösterimi yapıldı.
Daha sonra katliamı bizzat yaşayan bir arkadaşımız, katliamın kapsamını, nelerin yaşandığını ve bu vahşetle egemenlerin neyi hedeflediğini anlatan bir konuşma yaptı. Bu konuşmanın ardından sahneyi şiir topluluğu aldı. Kolektif bir çabanın sonucu olarak hazırlanan şiirler salonda heyecanlı bir atmosfer yarattı. Son olarak da şehit yoldaşlarımızla birlikte aynı barikatın arkasında bir çok şeyi paylaşan TKİP Ölüm orucu direnişçisi bir tutsağın kaleme aldığı mektup okundu. Etkinliğimiz Onların ardından onlara yakışır bir mücadele ruhu ile yaşamın her alanına Onların gözleri ile bakma çağrısıyla sona erdi.
Onlar ölmediler yok
Ateş fitilleri gibi
Dimdik ayakta
Barut ortasındalar.
|