Üniversiteler yeni eğitim yılına devrimci gençliğin protesto gösterileriyle başladı. Resmi açılış törenlerini birer kürsü olarak kullanan devrimci öğrenciler, sermayenin üniversitelerdeki uşak takımının suratına düzen gerçeğini tüm çıplaklığıyla birer birer çarpmaya devam ediyorlar. Öğrenci gençlik, Ne YÖK, ne YEK, özerk, bilimsel, demokratik üniversite! talebiyle üniversite kapılarının işçi ve emekçi çocuklarına kapatılmasına izin vermeyeceklerini ilan ediyor.
Ordu-YÖK ve hükümet arasındaki kayıkçı dövüşü nihayet bir uzlaşmayla sonuçlanmakta. Günlerdir süren düzen içi çatışmalardan tarafların bir uzlaşma ile çıkacakları anlaşılıyor. Sermayenin neoliberal saldırı politikalarıyla eğitimi paralı hale getiren, üniversiteleri birer ticarethaneye, öğrencileri ise müşteriye dönüştüren anlayışlar aynı safta birleşiyor. Sermayenin hizmetindeki emek düşmanı hükümet, meclisin açılmasıyla birlikte bu neoliberal politikaların uygulanmasının önünü tümüyle açacak YÖK Yasa Tasarısını meclisten geçirmek için acele ediyor. Ancak bunu kolay başaramayacaklarını şimdiden söylemek gerekiyor. Öğrenci gençlik sadece YÖK Yasa Tasarısına değil, aynı zamanda Irakta Amerikanın sefil çıkarları uğruna jandarmalık yapmaya da hayır! diyor. İlk protesto gösterileriyle bunu ortaya koymuş oldular.
Bu itirazın gün gittikçe güçleneceğine tanık olacağız. Genç komünistler, Gençliğin sözü söz: Irakta işgalci, okulda müşteri olmayacığız! şiarıyla başlattıkları kampanyalarını tüm çalışma alanlarında etkili bir tarzda sürdürüyorlar. Gelişmeler genç komünistlerin görev ve sorumluluklarını bir kat daha arttırıyor. Genç komünistler yüklendikleri görev ve sorumluluklarının hakkını vermek için daha çok çaba, enerji ve ısrar göstermelidir.
Gençlik kitleleri sermayenin işçi ve emekçilere yönelttiği çok yönlü saldırılara karşı birleşik mücadele ekseninde güçlerini birleştirerek saldırıları geri püskürtmelidir.
Meclisin açılmasıyla birlikte T. Erdoğan, savaş tezkeresi, YÖK Yasa Tasarısı, özelleştirmeler, Kamu Yönetimi Reformu vb. saldırı yasalarını hayata geçirme noktasında hükümetin kararlılığını dile getirdi. Dışarda Ortadoğu halklarına, içerde işçi ve emekçilere karşı savaş açmış bulunuyorlar. Bu savaş ilanını ancak işçi ve emekçilerin devrimci sınıf mücadelesi durdurabilir. Sermayenin kölesi, emperyalizmin jandarması olmamak için mücadeleyi yükseltelim!