4 Ekim'03
Sayı: 2003 (02)


  Kızıl Bayrak'tan
  Amerikan işbirlikçilerini durduralım!
  Meclis yeni yasama döneminde iki cephede birden savaş için düğmeye bastı...
  AKP hükümeti tezkere için gün sayıyor...
  Açlık ve yoksulluk pembe yalanlarla gizlenemiyor
  İMF heyeti teftiş için geldi
  İşçilerin patronlara ve sendika bürokrasisine karşı tepkileri ve eylemleri artıyor...
  TEKEL'de özelleştirme...
  Sendikal ihanet derinleşiyor
  YÖK Yasa Tasarısı üzerinden büyüyen düzen içi dalaşma...
  Gençlik savaşı, hükümeti ve YÖK tasarısını protesto etti...
  Genç komünistlerin kampanya çalışmalarından...
  Sosyal güvenlik kurumları özelleştiriliyor, sosyal haklar metalaştırılıyor!
  Yargıtay'ın DEHAP kararı ve gösterdikleri
  Habip, Ümit ve genç bir devrimci...
  Ulucanlar şehitleri anıldı...
  "Kızıl Elma" çetesi ve yeni bir psikolojik harekat
  Irak'a saldırı gerekçelerinin yalan olduğu bir kez daha tescil edildi
  Cancun'da kim kazandı?
  Sorumlu kim, hedef kim? Yapılan ne?..
  Sınıf ve fabrika çalışması üzerine
  Tüm gövdemizle ve gücümüzle fabrikalara!
  Che Guavera!.. Devrimci enternasyonalist mücadele çağrısı!
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 

Kızıl Bayrak'tan

Üniversiteler yeni eğitim yılına devrimci gençliğin protesto gösterileriyle başladı. Resmi açılış törenlerini birer kürsü olarak kullanan devrimci öğrenciler, sermayenin üniversitelerdeki uşak takımının suratına düzen gerçeğini tüm çıplaklığıyla birer birer çarpmaya devam ediyorlar. Öğrenci gençlik, “Ne YÖK, ne YEK, özerk, bilimsel, demokratik üniversite!” talebiyle üniversite kapılarının işçi ve emekçi çocuklarına kapatılmasına izin vermeyeceklerini ilan ediyor.

Ordu-YÖK ve hükümet arasındaki kayıkçı dövüşü nihayet bir uzlaşmayla sonuçlanmakta. Günlerdir süren düzen içi çatışmalardan tarafların bir uzlaşma ile çıkacakları anlaşılıyor. Sermayenin neoliberal saldırı politikalarıyla eğitimi paralı hale getiren, üniversiteleri birer ticarethaneye, öğrencileri ise müşteriye dönüştüren anlayışlar aynı safta birleşiyor. Sermayenin hizmetindeki emek düşmanı hükümet, meclisin açılmasıyla birlikte bu neoliberal politikaların uygulanmasının önünü tümüyle açacak YÖK Yasa Tasarısı’nı meclisten geçirmek için acele ediyor. Ancak bunu kolay başaramayacaklarını şimdiden söylemek gerekiyor. Öğrenci gençlik sadece YÖK Yasa Tasarısı’na değil, aynı zamanda Irak’ta Amerika’nın sefil çıkarları uğruna jandarmalık yapmaya da “hayır!” diyor. İlk protesto gösterileriyle bunu ortaya koymuş oldular.

Bu itirazın gün gittikçe güçleneceğine tanık olacağız. Genç komünistler, “Gençliğin sözü söz: Irak’ta işgalci, okulda müşteri olmayacığız!” şiarıyla başlattıkları kampanyalarını tüm çalışma alanlarında etkili bir tarzda sürdürüyorlar. Gelişmeler genç komünistlerin görev ve sorumluluklarını bir kat daha arttırıyor. Genç komünistler yüklendikleri görev ve sorumluluklarının hakkını vermek için daha çok çaba, enerji ve ısrar göstermelidir.

Gençlik kitleleri sermayenin işçi ve emekçilere yönelttiği çok yönlü saldırılara karşı birleşik mücadele ekseninde güçlerini birleştirerek saldırıları geri püskürtmelidir.

***

Meclisin açılmasıyla birlikte T. Erdoğan, savaş tezkeresi, YÖK Yasa Tasarısı, özelleştirmeler, Kamu Yönetimi Reformu vb. saldırı yasalarını hayata geçirme noktasında hükümetin kararlılığını dile getirdi. Dışarda Ortadoğu halklarına, içerde işçi ve emekçilere karşı savaş açmış bulunuyorlar. Bu savaş ilanını ancak işçi ve emekçilerin devrimci sınıf mücadelesi durdurabilir. Sermayenin kölesi, emperyalizmin jandarması olmamak için mücadeleyi yükseltelim!