12 Ekim '02
Sayı: 40 (80)


  Kızıl Bayrak'tan
  Emperyalist savaşa karşı işçi ve emekçi direnişi!
  Çankaya'da savaş hazırlığı
  Emperyalist saldırganlığa sesimizi yükseltmenin zamanıdır
  "BDSP" adaylarının işçi sınıfına ve emekçilere çağrısıdır...
  Kurtköy-Aydos'ta seçim çalışması deneyimleri
  Gülsuyu seçim çalışmaları deneyimi
  Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu'nu destekleyelim!
  İşçi ve emekçilerle seçim üzerine konuştuk...
  Hüseyingazi'de coşkulu açılış!
  Holdingçi "Genç Parti" üzerine
  Seçim kampanyası üzerine
  Kapitalizmde çocuk...
  Ankara Öncü İşçi-Emekçi Platformu Bülteni'nden...
   Esenyurt İşçi Bülteni'nden...
   Siyonistler Gazze Şeridi'ni işgal etmeye hazırlanıyorlar
   İşçi sınıfının kurtuluşu AB'de değil kendi sınıf mücadelesindedir
   Bir kez daha Güney Kürdistan üzerine...
   Seçimler ve parlamenter hayaller
   Dünya halkları emperyalist savaşa karşı seslerini yükseltiyorlar
   Dünyadan kısa kısa
   Bu gençlere dikkat!
   Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Kurtköy-Aydos’ta seçim çalışması deneyimleri

3 Kasım yaklaşırken Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nun çalışmaları da hız kazanıyor. Seçim döneminde işçi sınıfı ve emekçilere, seçimlerin çözüm olmadığını, tek kurtuluşun devrimde olduğunu her aracı kullanarak anlatmaya devam ediyoruz.

Seçim bürosu şenlikle açıldı

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nun Kurtköy-Aydos’taki seçim bürosu 5 Ekim tarihinde düzenlediğimiz bir şenlikle açıldı. Şenliğin hazırlıklarına bir süre öncesinden başladık. Hazırlıklarımızı şenliğin duyurusu için afiş, davetiye hazırlama ve bu afişleri bölgede bulunan kahvelere, derneklere, sokaklara asma şeklinde gerçekleştirdik. Davetiyelerimizi ise 500’ün üzerinde eve, kahveye, yöre derneklerine vb. seçim bildirgemizle birlikte ulaştırdık. Gittiğimiz her yerde seçim platformumuzu anlattık. Pazarlarda da bildirge ile birlikte davetiyeler dağıttık, açılış şenliğimize çağrı yaptık.

İstanbul 1. ve 3. bölge ile Adana ve Ankara 1. bölgeden bağımsız sosyalist milletvekili adaylarının da katıldığı şenlik, halayların çekilmesinin ardından başladı. İlk olarak Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nun bildirgesi okundu. Bildirgenin ardından adaylar sırayla konuşmalarını sürdürdüler.

İlk olarak konuşan İstanbul 1. bölge bağımsız sosyalist milletvekili adayı N. Şafak Özdoğan, seçimlerin çözüm olmadığını, emekçilerin tek kurtuluşunun devrim ve sosyalizm olduğunu vurguladı.

Ardından söz alan Ankara 1. bölge bağımsız sosyalist milletvekili adayı Mustafa Uğur Akkaya 4 Kasım’da hangi parti iktidara gelirse gelsin, sadece İMF-TÜSİAD programlarını uygulayacağını, bunun da emekçileri sefalete sürükleyeceğini vurguladı. Düzen partilerine verilecek her oyun, emekçilerin yaşadığı sorunları arttıracağını belirtti.

İstanbul 3. bölge bağımsız sosyalist milletvekili adayı Müslüm Turfan ise, ülkenin ABD emperyalizminin çıkarları uğruna savaşa sürüklendiğini, yeni kurulacak hükümetin savaş hükümeti olacağını anlattı. İşçi ve emekçileri yıkıma sürükleyecek olan emperyalist savaşın, ancak halkların birleşik örgütlü gücüyle engellenebileceğini belirtirken ‘91’deki Körfez Savaşı’ndan canlı örnekler verdi.

Son olarak söz alan Adana bağımsız sosyalist milletvekili adayı Özden Demirel ise emekçilerin ve ezilen halkların hak ve özgürlüklerine yönelik saldırıları anlattı. Demokratik taleplerimizi kazanmak ve devlet baskısını geriletmek için tek çözümün örgütlenmekten, mücadele etmekten geçtiğini vurguladı. Adaylar son olarak tüm emekçileri birlikte mücadele etmeye ve Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nu desteklemeye çağırdılar.

Adayların programa ilişkin düşüncelerini dile getirmelerinin ardından programın sohbet bölümüne geçildi. 2 saati bulan tartışmalar oldukça canlı gerçekleşti. Grup Eksen’in söylediği marşlar şenliğe renk kattı. Ardından mahalleden bir arkadaş müzik dinletisi sundu.

Seçim bürolarımızı, seçim kampanyası süresince işlevsel bir şekilde kullanmamız gerekmektedir. Bu bakışla hareket ederek, büromuzu ziyaret eden emekçilere platformumuzu anlatıyor, geliştirdiğimiz sohbetlerde güncel örnekler üzerinden düzenin çözümsüzlüğünü, neden örgütlenmek ve mücadele etmek zorunda olduğumuzu tartışıyoruz. Seçim büromuzu işlevsel kılmak ve etkili bir araca dönüştürmek için film/dia gösterimi, şiir/müzik dinletisi, seminerler vb. etkinlikler gerçekleştirmeyi planlıyoruz.

Seçim bildirgesinin kullanımı

Doğal olarak seçim dönemleri işçi ve emekçi kesimlerin politik konulara en duyarlı ve ilgili oldukları dönemlerdir. ‘99 seçim çalışmamızın deneyimleri de bunu doğrulamıştır. Bu da, her zaman sürdürdüğümüz çalışmamızı ikiye katlamak, daha çok enerji, daha çok emek sarfetmek sorumluluğunu önümüze koyuyor.

Bugüne kadar yaptığımız dağıtımlardan daha yaygın bir şekilde ve yeni alanları da hedefleyerek seçim bildirgemizin dağıtımına başladık. Dağıtımlarımız sırasında bildirgenin oldukça ilgiyle karşılandığına ve hacmine rağmen okunduğuna tanık olduk. Dağıtımda bazı yerlerde, bizi ilk anda burjuva partileri zannederek “hiçbirinize oy vermeyeceğiz” tarzı tutumlarla ve sert tavırlarla da karşılaştık. Bu tepkilere karşı oy avcısı olmadığımızı, sınıfın çıkarlarını savunduğumuzu anlattık.

Ev ve kahve toplantıları

Ev toplantılarına, kadınlarla yaptığımız toplantılarla başlamış bulunuyoruz. Bir dizi kadınla yaptığımız toplantılar, adayımızın kadın olmasının da etkisiyle oldukça canlı ve verimli geçti. Toplantılarda platformumuzun programı ortaya konulduktan sonra sohbetler yaptık. Bu sohbetlerde kadınların hiçbirinin düzenden bir beklentilerinin kalmadığını gözlemledik. Onları en çok ilgilendiren sorunlar günlük hayatlarında karşılaştıkları sorunlardı. Gecekondu yıkımları, yol, su sorunu, eğitim, işsizlik, yoksulluk vb. Tartışmarımızın ağırlığını da bu sorunlar oluşturdu. Canlı geçen tartışmanın ardından sıra çözüm yolunu tartışmaya geldi. Tümü de 4 Kasım’da hayatlarında bir değişikliğin olmayacağının, aksine herşeyin daha da kötüye gideceğinin farkındaydı. Umutsuzluk, çaresizlik ve öfke konuşmalarından, yüzlerinden okunuyordu.

Tartışmalarımızın sonucunda örgütlenmek ve mücadele etmekten başka seçeneğimizin olmadığı konusunda ortaklaştık. Ancak bu sefer de yanındakine, komşusuna güvenmeme durumu ortaya çıktı. Bu noktada güvenmekten, emek vermekten başka bir seçeneğimiz olmadığını, geleceğimizin kendi ellerimizde olduğunu vurguladık. Tarihsel ve güncel deneyimler ışığında sohbeti çeşitlendirdik. Kadınların toplantıdan hoşnut oldukları hem sözlerinden, hem de yüzlerindeki umut ışığından anlaşılıyordu. Toplantı sonunda mücadeleye, örgütlenmeye ve platformumuza çağrı yaptık. Benzer toplantılar örgütlemek fikri de kabul gördü.

Ev toplantılarının yanı sıra bölgede sayısı bir hayli fazla olan yöre derneklerinden birinden toplantı yapmak için gün aldık. Bunların ilkini gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Toplantıda emekçilerin, gençlerin karşı karşıya kaldığı sorunlar tartışıldı ve çözüm yolları üzerinden belli açıklıklar sağlandı. Önümüzdeki günlerde kadınlarla yapılacak ev toplantılarının yanı sıra karma toplantıları, yöre dernekleri vb. ile yapılan toplatıları da deneyimlerimizden çıkardığımız sonuçlarla zenginleştirerek sürdüreceğiz.

Burjuva partilerin toplantılarına müdahale

Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte oy avcılığı yapan burjuva partileri emekçi semtlerine akın etmeye başladılar. Bizler de düzen partilerinin öğrenebildiğimiz oranda toplantılara katılma kararı aldık. Derdimiz, kendini savunmaktan aciz adaylarla tartışmak değil kuşkusuz. Asıl amacımız bu partilerin iç yüzlerini emekçilerin karşısında teşhir etmek, yalanlarıyla emekçileri kandırmalarını engellemek.

Geçtiğimiz haftalarda ANAP’lı kadınların mahallede bir toplantısı gerçekleşti. Toplantıya mahalleden bir-iki ANAP’lı kadının yanında Pendik İlçe’den gelen kadınlar vardı. Mahalle emekçilerinden ise yaklaşık 40 kadın katılmıştı. ANAP’lı kadınlara savaşa ve İMF programına ilişkin ne dediklerini sorduğumuzda bizi yanıtlayamadıkları gibi, manevra bile yapamadılar. Ayrı ayrı bu iki gündem üzerinden düzen partilerinin aldığı tutumları teşhir ettik. Yanlarında gelenler ne diyeceklerini şaşırmışlardı. Söyledikleri yalnızca “siyaset yapıyorsunuz” gibi anlamsız ve gereksiz bir laf olabildi ve ancak 20 dakika dayanabildiler.

İkinci toplantıyı düzenleyen ise CHP idi. Tanıtım toplantısına 1. Bölge milletvekili adayları da katıldı. Semtin geçmişten bu yana Alevi kökenli olmasının ve CHP’nin sol söyleminin etkisiyle ağırlık CHP’yi destekliyordu. “Emekçilerin adaylarıyız” diyen milletvekili adayları toplantı esnasında bir işçinin yeni iş yasa tasarısı ile ilgili sorusuna “bunlar önemsiz ayrıntılar” yanıtını verdi. Bu yanıt izleyenlerin tepkisine neden oldu. Konuşmanın devamında İMF programlarını uygulayacaklarını da söylediler. Sigortasız çalıştırma ve iş güvencesi üzerine gelen sorulara da yanıt veremediler. Biz de iş yasa tasarısını açıklayan ve İMF programını anlatan, teşhir eden konuşmalar yaptık.

Her iki toplantı da göstermiştir ki, bu tür tanıtım toplantılarında burjuva partileri rahatlıkla teşhir edebilir ve kitlelerin gözünde mahkum etme olanağı yaratalabiliz. Toplantılara katılan insanların bir kısmı ile sonradan görüştüğümüzde müdahalemizin insanlar üzerinde yarattığı olumlu etkiyi gözlemleyebildik. Önümüzdeki günlerde bu toplantıların sıklaşacağını gözeterek, bu tarz bir müdahaleyi gündemimize aldık.

***

Seçim döneminin yarattığı imkanlara baktığımızda daha işin başında olduğumuzu görüyoruz. Bu dönemde ev ve kahve toplantıları, panel, seminer, şenlik vb. araçlarla planlı, disiplinli ve enerjik bir çalışma ile 4 Kasımlar’ı kazanmayı hedefliyoruz.

BDSP çalışanları/Pendik