25 Mayıs'02
Sayı: 20 (60)


  Kızıl Bayrak'tan
  Sınırsız grev ve genel grev hakkı!
  Bürokratlardan oyalama taktiği
  Lastikte grev ertelemesi...
  Belediyelerde uyuşmazlık zaptı tutuldu...
  Kazanmanın yolu fiili-meşru mücadeleden geçiyor!
  Sınırsız söz ve basın özgürlüğü!
  Filistin halkı emperyalist-siyonist kuşatmaya karşı direniyor!
  İP'li çete hem suçlu hem güçlü!
  Bu yasa meclisten geçmeyecek!
  Sınıf çalışmasının popüler politik araçları: Bültenler
  Metropol Kürtleri: Birleşik mücadeleye köprü
  Emperyalist saldırganlığa ve savaşa karşı öfke her yerde büyüyor...
  Adana Öncü-İşçi Platformu Girişimi Bülteni'nden...
   Esenyurt İşçi Bülteni'nden...
   Şehitleri anmak, onları anlamak ve her koşulda mücadele ile yaşatmaktır!
   Bir özgürlük abidesi, bir direniş türkücüsü: jose Marti
   Ölüm Orucu Direnişi bir şehit daha verdi...
   Halk ozanlığı geleneğinin en büyük temsilcilerinden Mahsuni Şerif'i kaybettik...
   Nepal'de Yeni Demokratik Halk İktidarına selam!
   Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Berlin’de onbinlerce kişi Bush’u protestolarla karşıladı...

Emperyalist saldırganlığa ve
savaşa karşı öfke her yerde büyüyor...

“Sizin savaşınızı istemiyoruz bay Başkan! Biz savaş istemiyoruz!” ABD emperyalizminin şefi Berlin sokaklarında bu şiarlarla karşılandı. Emperyalist şef Bush 22-23 Mayıs tarihlerinde müttefiklerini Irak’a karşı başlatacağı savaşa ikna etmek için çıktığı gezinin ilk durağı Berlin’de yüzbinin üzerinde yerli ve yabancı tarafından gerçekleştirilen gösterilerle sokaklarda protesto edildi.

11 Eylül sonrasında tüm dünyaya karşı “uzun süreli” bir savaş ilan eden ve Afganistan’a karşı başlattığı savaşla binlerce kişiyi katlederek tüm ülkeyi çöle çeviren ABD emperyalizmi, daha sonra gerici işbirlikçi hükümetleri destekleyerek Kolombiya, Filipinler ve Filistin’de savaşı bir üst aşamaya tırmandırmıştı. Şimdi ise asıl hedefi Ortadoğu’ya yönelerek Irak’a karşı başlatacağını ilan ettiği savaşa destek arayışına çıktı.

İlk durağı Berlin’e hareketinden önce verdiği demeçlerde “Irak’ın dünyada özgürlüklerin düşmanı olduğu, ciddiye alınması gerektiğini” söylerken dostlarından bütçe ve kapasitelerini yeni tehlikelere karşı hazırlamalarını istiyordu. Geziye katılan Dışişleri Bakanı Powell ise, ABD’nin temel sorunlarda izlediği çizgi konusunda Avrupalıları iknada başarılı olamaması durumunda kendi yolunu yürüyeceğini vurgulayarak, Amerikan emperyalizminin saldırganlıktaki kararlığını dile getirdi.

Alman devleti medya aracılığı ile Berlin’de 1 Mayıs’ta çıkan çatışmaları örnek göstererek haftalardır hem 1 Mayıs’ı hem de Bush’u protesto eylemlerine gölge düşürmeye, kitlelerde karamsarlığı hakim kılmaya çalıştı. Savaş sonrası alınan en yoğun güvenlik önlemleri çerçevesinde kanalizasyonlar, kanallar tek tek kontrol edildi. Bush’un geleceği gün tüm uçuşlar iptal edildi, hükümet binası çevresindeki alan zırhlı araçlarla abluka altına alındı. Kısacası Berlin havadan ve karadan kuşatılmış bir kent görünümüne büründürüldü.

Ama Alman emperyalistlerinin tüm bu önlemleri, yanısıra Alman halkının Amerikan dostu olduğu telkinleri, işçi ve emekçilerin Amerikan emperyalizmine karşı öfkesini sokağa taşımasını engelleyemedi.

Daha haftalar öncesi emperyalist Bush’un ziyaretine karşı yüzlerce örgüt ve gruptan oluşan bir “barış ekseni” oluşturuldu. Çağrı yapanlar arasında devrimci ve sol örgütler, emperyalist küreselleşmeye karşı gruplar, sendikalar, barış inisiyatifleri bulunuyordu.

21 Mayıs’ta Bush’un ziyareti öncesi gerçekleşen yürüyüşe 100 bin kişi katıldı. Büyük yürüyüş öncesi bazı gruplar ayrı meydanlarda kendi mitinglerini gerçekleştirdiler. Bunlardan Berlin eyalet hükümeti ortağı PDS, yalnızca 200 kişiyi bir araya getirmekle yetinerek, tabanının savaş karşıtı basıncı ile hükümetten gelen gerici basınç karşında güya orta yol buldu, Bush’un ziyaretine değil savaşa karşı olduklarını açıkladı. Yine 23 Mayıs günü bir hükümet ve savaş partisi olan Yeşiller partisinin yaptığı miting devrimci ve solcu grupların saldırısına uğradı, böylece eylem doğru dürüst başlamadan bitti.

Saat 16:00’da ise ilerici-devrimci gruplarca düzenlenen asıl büyük yürüyüş vardı. Yürüyüşün başında barış hareketi pankartı ve savaş karşıtı kimlikleriyle tanınmış şahsiyetler yer aldı. Yürüyüş kolunda ATTAC’ın yanında Alman ve yabancı sol parti ve örgütler, Filistin ve Kübalı örgütler, Mumia Abu Jamal İnisiyatifi, orta öğrenim öğrencileri yer aldı. Emperyalist savaşı, tekelleri, Filistin halkına karşı sürdürülen kirli savaşı protesto eden, anti-Amerikancı pankartlar, dövizler taşındı, şiarlar haykırıldı, konuşmalar yapıldı. Amerikan emperyalizminin, saldırgan politikaları, bu politikalara destek veren Alman devleti protesto edildi.

İkinci gün Berlin’de yerli ve yabancı işçi ve emekçiler daha coşkulu daha militan bir duruşla yine sokaklardaydı. Yine onbinler Bush’u protesto ediyorlardı. Bush’a karşı davullar çalındı. Bununla sembolik olarak tüm halk uyarılıyordu. Davul sesleri tüm Almanya’da yankı buldu. Ve 100’ün üzerinde kentte onbinlerin davul sesleri ve şiarları Berlin’deki onbinlerin sesine katıldı.

Berlin’deki yürüyüşten sonra miting alanına gelen kalabalığın şiarları hiç susmadı. Kitle saat 22:00’ye kadar alanı terketmedi. Eylemin bitirildiğinin ilan edildiği anda haftalardır medya aracılığı ile de olay çıkacağı üzerine nutuklar çekilen, terörize edilmeye çalışılan eylemde bir türlü olay çıkmaması üzerine polis kitleye saldırdı. Gitmeye hazırlanan kitle alanı terketmedi, polisle çatıştı. Polis ve eylemcilerden onlarca kişi yaralandı ve onlarca kişi gözaltına alındı. Ve böylece TV kanallarında eylem, kitle arasında sıkışıp kalmış bir grup polis bir-iki röportaj ile verilerek geçiştirilecekti.

Alman emperyalistlerinin tüm kanalları Bush’un Moskova ve Paris’ten önceki ilk durağı Berlin’de yoğun ve kitlesel protestolarla karşılandığını gizleyemedi.

Bu eylemlerin gösterdiği tartışmasız gerçek şudur: Amerikan emperyalizmine öfke ve nefret tüm dünya halklarında büyüyor, emperyalist ülkeleri de sarıyor. Kapitalizmin anavatanı Avrupa’da anti-emperyalist hareket, halen toplumsal bir güç olduğunu gösteren barış hareketi ile anti-kapitalist küreselleşme hareketini de içine alarak genişliyor ve militanlaşıyor.
“Duvarlar”ın varlığı döneminde otomobilleriyle kent içinde halkın sevinç çığlıkları arasında boy gösteren emperyalist şefler duvarların yıkıldığı ve “sosyalizmin öldüğü” iddia edildiği günlerden sonra ancak binlerce kişilik özel korumalar, ablukaya alınmış sokaklar, zırhlı araçlar arasında gezebilecek duruma geldiler.

Emperyalist zirveler gibi emperyalist şeflerin ziyaretleri de işçi ve emekçilerin direnişleriyle karşılanıyor. Emperyalist saldırganlığın ve savaşın püskürtüleceği günler de yakındır.

SY Kızıl Bayrak/Berlin



Köln’de Bush protestosu

Empeyalist saldırganlığın ve savaşın başını çeken ABD emperyalizminin elebaşısı Bush, Almanya ziyareti dolayısıyla başta başkent Berlin olmak üzere yaklaşık 100’ün üzerinde Alman kentinde protesto edildi. Emperyalist savaşı ve Bush’u protesto gösterilerinden biri de 22 Mayıs Çarşamba günü Köln’de Amerikan Haus’un önünde gerçekleştirildi. Eyleme BİR-KAR ve DİDİF’in dışında Türkiyeli grup ya da çevrelerden katılan olmadı.

Bush’u protesto gösterisine dövizlerimiz ve emperyalist savaşı teşhir eden BİR-KAR imzalı bildirilerimizle katıldık. Gösteriye büyük çoğunluğu yerli olan savaş karşıtı çeşitli sol çevreler katılmıştı. Hemen her yerde tanık olduğumuz gerçek şudur ki; bu çevreler, kendilerini savaş karşıtı olarak tanımlamakla birlikte, gerçekte savaşın niteliği konusunda doğru ve tutarlı bir görüşleri ve tutumları yoktur. Haklı-haksız savaş ayrımı yapamıyorlar. Örneğin, İsrail siyonizminin vahşeti ile Filistin kurtuluş mücadelesini özel biçimde birbirlerinden ayıramıyorlar. Dahası, İsrail ve siyonizm karşıtı ajitasyon ve şiarları anti-semitizm olarak niteleyip tepki gösteriyorlar.

Bu aynı şeyi Bush protestosu sırasında bir kez daha yaşadık. “BUSH=SHARON=HİTLER” yazılı dövizlerimize, bu çevreler oldukça sert tepki gösterdiler. Mikrofondan, bu şiarın yanlış olduğunu ilan edip alkışla protesto ettiler. Dahası, bu tepkilerini fiili müdahale noktasına dek vardırdılar. Açıktan dövizi indirmemiz istendi. Fakat biz soğukkanlı davranarak ve mümkün mertebe dövizde yazılı olanın doğru olduğunu anlatarak bu saldırıları durdurduk. Israrlı ve süreklilik arzeden saldırılara karşın, eylemin sonuna kadar söz konusu dövizlerimizi indirmedik.

Savaş karşıtı kampanyamız sırasında da bu tür tepkilerle hep karşılaşıyoruz ve karşılaşmaya da devam edeceğiz. Fakat tüm bunlar, tutarlı anti-emperyalist bakışımızı ve pratik tutumumuz konusundaki kararlılığımızı etkilemeyecektir. İşçilerin birliği, halkların kardeşliği şiarını haykırmaya devam edeceğiz.

BİR-KAR/Köln