Saldırılara karşı mücadeleyi
Hacıbektaş`ta yükseltelim!

Saldırıların pervasızca sürdüğü bugünlerde işçiler, emekçiler, köylüler, öğrenci ve ezilen her kesim saldırılardan payına düşeni fazlasıyla almaktadır. Düzenin kirli oyunlarını teşhir etmek için her türlü olanağın ve ortamın değerlendirilmesi ise, devrimcilerin, sınıf bilincine sahip öncü işçi ve emekçilerin temel önemde bir sorumluluğudur.

Her yıl 16-18 Ağustos`ta Nevşehir`in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen Hacıbektaş şenliklerine onbinlerce işçi-emekçinin, toplumun ezilen kesimlerine mensup çok sayıda insanın katıldığı bilinmektedir. Bu çerçevede Hacıbektaş şenliklerine katılmamız, faaliyetlerimizle şenliklerde yeralmamız gerekmektedir. Hacıbektaş şenlikleri, devrimci ajitasyon ve propaganda çalışmalarımızla devlet terörünü, sosyal yıkım saldırısını ve emperyalizme kölece uşaklığı teşhir etmek olanağı sağlamaktadır bize. Yanısıra hücre saldırısına karşı dördüncü mevisiminde bulunan Ölüm Orucu Direnişi`ni kitlelere taşımak için de önemli bir olanaktır.

İmkanlarımızı sonuna kadar zorlayarak, şenliklere güçlü bir katılım sağlama sorumluluğu ile yüzyüzeyiz. Bu sorumluluğun gereğini en iyi biçimde yerine getirmek zorunda ve kararlılığındayız.

Bunun bilinciyle hareket ederek, bu yılki Hacıbektaş şenliklerinde Kızıl Bayrağımız altında buluşalım.

SY Kızıl Bayrak/Kırşehir-Kayseri

Komünistler her sosyal etkinliği kitlelere ulaşmak için kullanmasını bilmelidirler...

Kırkısrak ve Çağşak köyü şenliklerine devrimci müdahale
Kayseri`nin Sarız ilçesi, Deniz Gezmiş`le birlikte idam edilen Sarızlı yiğit devrimci Hüseyin İnan şahsında, devrimci kimliğiyle tanınmış bir ilçedir. İlçe, o zamandan bugüne devrimci bir potansiyele sahip. Çünkü halkının çoğu yoksul emekçilerden oluşuyor.

Birçok genç o zamandan beri devrimci mücadelede şehit düşmüş. Yüzlercesi de hala ya tutsak ya da mücadele içinde kavgalarına devam ediyor.
Sarız İç Anadolu Bölgesi`nde bulunmasına rağmen, bu ilçeye bağlı birçok Kürt köyü bulunmakta. Bunun sebebi ise Cumhuriyet döneminden bu yana süren göç, baskı ve asimilasyon politikasıdır. Devlet bu politikasında kısmi anlamda başarılı da olmuştur. Türkiye`nin her bölgesinde olduğu gibi bu bölgeden de yurtdışına ve büyük şehirlere göçler yaşanmıştır.

Sarız köylüleri, devrimci mücadeleden öğrendiği gelenekle kültürlerini yaşatmak ve dayanışmayı örmek için örgütlendiler. Biraraya gelmek ve dayanışmak için 21 Temmuz`da Kırkısrak Köyü, 22 Temmuz`da Çağşak Köyü şenlik yaptı.

Biz komünistler, her alana politikalarımızı taşımaya çalıştığımız gibi, bu alana da politikalarımızı taşımak üzere hazırlıklarımızı yaptık. Kayseri`den otobüslerle Kırkısrak Köyü`ne gittik. Şenlik okul bahçesinde yapılıyordu. Okul bahçesinin girişleri jandarma tarafından tutulmuştu. Herkese kimlik kontrolü yapılıyordu. İnsanları tedirgin etmek için yapılan bu uygulamaya tepki gösterenler oldu.

Geniş bir alan olan okul bahçesine çeşitli ülkelerden ve Türkiye`nin farklı şehirlerinden gelen yaklaşık 5 bin kişi toplanmıştı. Şenliği Kırkısrak Köyü`nün vakfı organize etmişti. Bu sene ikinci kez yapılıyordu. Köy olmasına rağmen farklı şehirlerde ve ülkelerde 40 bin civarında nüfusu olduğu sanılıyor. Bu kadar nüfusu olunca üst sınıftan da Kırkısraklılar vardı, üstelik bunlar organizasyon ve vakıf yönetiminde bulunuyorlardı.

Şenliklerde Arif Sağ bulunuyordu. Şenlik programına Grup Yön`ün çıkmasına izin verilmedi (üst sınıfa ait Kırkısraklılar tarafından). Devrimci türküler söylenmesinden rahatsız olanlar da vardı. Ama buna engel olabilseler bile faaliyetimize engel olamazlardı.

Alanda Kızıl Bayrak, Ekim Gençliği ve Ölüm Orucu Direnişi`ne destek olmak için hazırlanan kartlardan sattık. Jandarmanın yoğun önlem almasına rağmen, çok yaygın olmasa da, gözle görülür bir biçimde alanı kuşlarımızla donattık. Gazete ve kart satışları sırasında insanlarla sohbet etme olanağı bulduk. İnsanlar gazetemize yoğun ilgi gösterdiler. Elimizde sınırlı sayıda Çağşak Köyü`ne götürmek için gazete kalmıştı.

Ertesi gün Çağşak Köyü`ne gittik. Burada `Ziyaret´ denilen piknik alanında toplanılmıştı. Burada toplanan kitle coşkulu bir şekilde halaylar çekiyordu. Daha sonra verilen yemeğin ardından akşama doğru köy meydanındaki program alanına inildi. Buradaki programda Grup Yön sahne aldı. Organizasyon komitesinde bulunan EMEP İzmir il başkanı Derviş Altun, tarım yasasıyla ilgili köylülere hitaben bir konuşma yaptı.

Köyün gençlerinden türkü söyleyenler de programda yeraldı. Programın sonunda Ozan Abbas kısa bir konuşma yaptı ve türküleriyle etkinliğe renk kattı. Daha sonra program sona erdi.

Bu şenlikte de Kızıl Bayrak, Ekim Gençliği ve Ölüm Orucu kartlarından satış yaptık. Şenliğe yaklaşık 2 bin civarında kişi katılmıştı. Şenliklere, bu bölgede tabanı bulunan reformist, yurtsever ve diğer anlayışlar müdahale etmedi. Bu da komünistlerin farkını ortaya çıkardı. Komünistler her alana müdahalenin araç ve olanaklarını yaratmak zorundalar. Bu şekilde kendi politikalarını kitlelere taşıyacaklardır. Biz de bu bakışla hareket ettik.

SY Kızıl Bayrak okuru/Kayseri