Berlinde ÖO
direnişiyle dayanışma gecesi...
Direnişin sesi olduk, sizleri haykırdık! 16 Haziranda Berlinde Ölüm Oruçları ile dayanışma gecesi
gerçekleştirildi. Dört hafta öncesinden hazırlıklarına başladığımız gecenin amacı, devrimci
tutsakların davasını Berline taşımak, Ölüm Orucu direnişini en
geniş kitlelere maletmek, 8 ayı bulan bu destansı direnişte sergilenen
devrimci iradeye layık olmaktı. Bu bakışaçısıyla gecenin hazırlıklarına başladık. 20 bin adet el ilanı,
1500 adet gece afişi bastırdık. Öncelikle kendi çevre ilişkilerimize
dönük ev ziyaretleri gerçekleştirdik ve bir bölümüne dağıtmaları için
bilet bıraktık. Kimilerinden ise gidebileceğimiz başka ailelerin adreslerini
aldık. İlk iki hafta içerisinde Türkiyelilerin yoğun olarak oturduğu
3 semtteki dernek, kahve, dükkan vb. mekanlara gece afişini astık ve
çağrımızı posta kutularına attık. Son iki hafta içerisinde ise, yakın çevremizin dışına çıkıp, genele
dönük kapsamlı bir propaganda çalışmasını yürüttük. Bunun için gece
çağrı bildirisi önemli bir araçtı. Önceden tespit ettiğimiz yerlere dönük planlı bir çalışma başlattık.
Örneğin Berlinde yapılan kültür festivaline dönük müdahalemiz
sonucu, binlerce gece çağrısını dağıtma olanağı bulduk. Türkiyelilerin
de yoğun olarak çalıştığı Osram, Simens, Jillet gibi büyük fabrikalara
giderek gece çağrılarını dağıttık. İşçilerden olumlu tepkiler aldık.
Gece afişlerimizi ise iki farklı dönemde yaptık. İlkin geceden üç hafta
önce Türkiyelilerin yoğun oturduğu üç farklı semtteki stratejik
yerleri 500 adet afişimizle süsledik. İkinci afişlemeyi ise geceden
bir hafta önce 1000 adet olarak daha yaygın yaptık. Yürütülen bu çalışma
ile Ölüm Orucu Direnişi Berlinin en kalabalık sokaklarına taşındı.
Gecenin yapılacağı salonu gecenin önemine ve anlamına uygun bir tarzda
hazırladık. Salon zindan direnişi ile ilgili şiarların yeraldığı pankartlarla
donatıldı. Sahnenin ortasına 8 metre uzunluğunda, 5 metre eninde kızıl
saten bez üzerine Devrimciler ölmez! Devrim davası yenilmez!
pankartı asıldı. Pankartın üzerine ölüm orucunda ve 19 Aralık katliamında
şehit düşen yoldaşlarımızın isimleri yazılıydı. Sahneyi karanfiller
ve mumlarla süsledik. Denizin, Mahirin, İbrahimin, Habipin, Ümitin
çerçevelere konulmuş resimleri sahnenin sağ ve sol köşesine yerleştirilerek,
geçmişten günümüze devrimciler arasında köprü kuruldu. Biz Denizlerden,
İbrahimlerden, Mahirlerden sarsılmaz iradesini öğrendik.
Ölüm orucunda şehit düşen yoldaşlarımız ve siper yoldaşlarımızın çelikten
iradeleriyle davayı günümüze taşıdığımızı dosta-düşmana gösterdik. Gece devrim ve sosyalizm davasında şehit düşen devrimciler anısına
bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Paris Gençlik Korosunun
söylediği devrimci marşlar ve halk türküleri ile devam etti. Ardından
Haydar Selçuk ve Asmen müzik grubu devrimci türküleri ile yerlerini
aldılar. Daha sonra gecenin siyasi konuşmasını yapmak için bir yoldaşımız sahnede
yerini aldı. Ölüm Orucu direnişini anlatan yoldaşın, direnişin kırılamayacağını,
çünkü direnme geleneğini darağaçlarında Denizlerden, Diyarbakır
işkencehanelerinden İbrahim Kaypakkayadan, Mahir Çayan ve Ulucanlardan
aldığımızı anlatan konuşması, sıkça alkışlar ve sloganlarla karşılandı. Ardından Erdoğan Egemenoğlu, Nazım Hikmetten şiir dinletisi ile
kitlenin büyük beğenisini kazandı. İkinci bölümde Mustafa Yeşilyurt ve grubu, Nilüfer Akbal ve Erdal Erzincan,
devrimci marşlar ve halk türküleriyle kitleyi coşturdular. Gecemize katılım 400 civarında oldu. Buradan gecemize anlamlı bir destek
sunan Devrimci Demokrasi okurlarına ayrıca teşekkür etmek istiyoruz. Sonuç olarak başarılı bir çalışma yaparak direnişi onbinlere taşıdık.
Bu çalışma içerisinde kendi insanlarımızın yeteneklerini açığa çıkardık,
çevremizdeki insanları harekete geçirdik ve yeni ilişkiler kurduk. Şimdi
görev bu çalışmalardan aldığımız moral güçle daha ileri mevziler kazanmaktır.
Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez! BİR-KAR/Berlin
Kazanan devrimci irade olacaktır!.. İsviçrenin çok küçük bir yerleşim birimi olan La Chaux-de-Fonds
şehrinde, yaklaşık iki ay önce kurmuş olduğumuz Türkiyedeki politik
tutsaklarla dayanışma komitesi faliyetlerini arttırarak sürdürmektedir.
Bizler komite olarak ilk elden, faşist Türk devletinin yapmış olduğu
katliamların ve Türkiyede devrimci ve komünistlerin Ölüm Orucu
Direnişinin gerçeklerini yazarak, bir imza kampanyası başlatık.
Amacımız, Türkiye zindanlarında bedenlerini ortaya koyarak, dünya devrim
tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir biçimde direnen tutsaklarımızın
sesi ve soluğu olabilmek, haklı ve meşru mücadelelerine İsviçreli kitlelerden
destek almaktı. Paris DETUTAKın yazmış olduğu bir bildiriyi burada da dağıtmaktayız. Çalışmamızın ikinci aşaması olarak, postaneden bir hesap numarası açtık.
Bu hesap numarasıyla birlikte cezaevleri ve sürmekte olan ölüm orucu
direnişiyle ilgili Fransızca olarak iki sayfalık bülten hazırladık.
Bu bültenleri tanıdığımız tüm radyo, televizyon ve gazete kuruluşlarına
göndererek hem ölüm oruçlarının haklı propagandasını yapıyoruz, hem
de grevcilere maddi destek istiyoruz. Ayrıca, bölgemizdeki yaklaşık
400 doktor ve avukata elden bu bültenleri ulaştırarak, onlardan Türkiyedeki
devrimci tutsakların davasına maddi ve manevi katkı için destek talebinde
bulunduk. Belki anlamlı bir maddi katkı elde edemiyebiliriz, ama en
azından yüzlerce kişiye, doktora ve avukata bu güçlü davanın propagandasını
yapmış oluyoruz. Bu haftalık faaliyetimiz ise, İsviçre Bern parlementosunun tek tek
meclis üyelerine hazırladığımız bültenlerden yollayarak olayı bir defa
daha hatırlatmak ve direnişçi yoldaşlarımızın haklı davasını İsviçre
parlementosuna taşımaktır. Tüm dünya şunu iyi bilmelidir ki, her türlü barbarlığıyla beraber faşist
düzen sonunda diz çökecektir. Kazanan devrimci irade olacaktır. Bizler
buna tüm kalbimizle inanıyoruz. Eğilmektense kırılmayı yeğleyenlere selam olsun! Chaux-de-Fonds/ Cezaevleriyl Dayanışma Komitesi
Ölüm Orucu Direnişini yığınlara
taşıdık Frankfurtta 29. Protestan Kiliseler günü düzenlendi. İki senede
bir yapılan bu geleneksel etkinlikte ülkedeki ve dünyadaki toplumsal
sorunlar tartışılıyor, çözümler aranıyor. Yanısıra sosyal, kültürel
ve dini etkinlikler düzenleniyor. Bu seneki etkinliğin ana temaları,
gen tekniği, paranın dünyadaki etkisi ve gücü, yabancılar sorunu, dünyada
insan hakları ihlali ve işkence ile kilisenin toplumdaki yeri oldu.
Etkinliğin bu seneki katılımcı sayısı 300 bin olarak belirtildi. Çarşamba
günü Frankfurt Römer alanında 15 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen
dini bir ayinle etkinlik başlatıldı. Biz Frankfurt Bir-Kar olarak, süren cezaevi direnişini daha geniş yığınlara
taşımak amacıyla etkinliklere katıldık. Açılış ayininde bildiri dağıtımı
yaptık. Cezaevi direnişi, Türk devletinin katliamı ve Avrupanın
kayıtsızlığı ile ilgili konuşmalar yaptık. Forumda ve fuar önünde bilgilendirme, bildiri dağıtımı, bağış toplamanın
yanısıra, foruma 103 katılımcının imzasıyla bir karar bildirgesi sunduk.
Bu, Türk devletinin insan hakları ihlallerini ve terörünü kınayan, Avrupa
kamuoyunu sorumluluğa çağıran bir bildirgeydi. Forumun tüzüğüne göre,
forum başlamadan önce en az 100 katılımcı tarafından imzalanan bir bildirge
bütün katılımcıların onayına sunuluyor. Bizim bildirgemiz 1300 kişinin
katıldığı forumda, 40 karşı oya karşın, çoğunlukla onaylandı ve protestan
basınında yayınlandı. Cuma ve Cumartesi günleri, saat 10.00-20.30 arasında, fuarda düzenlenen
etkinliklerde ve gösterilerde bilgilendirme çalışmalarımızı sürdürdük.
Burada kitleleri turizm boykotuna çağırdık, Ölüm Orucu Direnişinin
devam ettiğini, 21 Mayısdan itibaren yeni ekiplerin katıldığını
duyurduk. Genelde insanların olumlu ilgisiyle karşılaştık. Bazıları
olayı nefretle kınadıklarını söylüyor, ne yapabileceklerini soruyorlardı.
Pazar günü Frankfurt stadyumundaki kapanış ayinine 80.000 kişi katılmıştı.
Buraya Ölüm oruçları devam ediyor! İzolasyon ve tecrite son!
pankartını bir süre için asabildik. Pankart daha sonra görevliler tarafından
kaldırıldı. Toplam 6 bin bildiri dağıtıldı. Direnişteki tutsakların yakınlarına
bağış toplandı. Bu geleneksel etkinliğe devrimci grup ve partiler ilgi göstermediler.
Oysa bu tür sosyal etkinliklere toplumun çeşitli kesimlerinden onbinlerce
insan katılıyor. Özellikle cezaevindeki devrimci direnişin gündemde
olduğu bir dönemde bu tür etkinlikleri değerlendirmek önem taşıyor.
Biz sınırlı güçlerle müdahale ettiğimiz halde oldukça anlamlı tepkiler
aldık. BİR-KAR/Frankfurt |
|||||