ARSIVANA SAYFA
 
25 Kasım '00
SAYI: 44
İçindekiler
Kızıl Bayrak'tan
1 Aralık genel eylemi ve öncü kamu çalışanlarının görevleri
Süresiz Açlık Grevi eylemi Ölüm Orucu’na dönüştürüldü!
Ölmelerini beklemeyeceğiz, biz de öleceğiz!
Bedenlerimizi açlığa yatırdık!
Devrimci tutsakların direnişini destekliyoruz!
Biz 1 Aralık genel grevine hazırız!
TEKEL işçilerine açık mektup
Özelleştirme saldırısını püskürtmek için ne yapılmalı
Enerji sektöründe direniş çizgisi güçlendirilmelidir
Komsa grevi sürüyor
“Enflasyonu indirdik” yalanı ve gerçekler
İşçi kadının sorunları
Fabrikalarda taşeronlaştırmaya hayır!
Operasyonal devlet ve operasyonların perde arkası
Gençliğin eğitim hakkına yeni saldırılar
ODTÜ’den Ölüm Orucu Direnişi’ne estek!
İsviçre: Zindan direnişine destek için açlık grevi
Köln’de zindan direnişiyle dayanışma açlık grevi
Çok geç olmadan zindan direnişine sahip çıkalım!
Basından seçmeler
Clinton’ın Vietnam çıkarması
Kurtuluş uğruna devrimci fedakarlık
Uluslararası hareket
Partiyi bekleyen görev ve sorumluluklar
Ekim Devrimi ve partinin yıldönümü etkinliği
Pratik faaliyetlerimizden
Mücadele Postası
 



 
 
Ölmelerini beklemeyeceğiz, biz de öleceğiz!..


Aylardan beri evlatlarımız ölecek dedik, gözaltına alındık, saçlarımızdan sürüklendik. İstiyorlardı ki; evlatlarımıza uygulanan zulme seyirci kalalım. Biz sahip çıktıkça daha fazla zulüm gördük. Ama asla sessiz kalmadık. Çünkü biz anaydık, babaydık. Nasıl susmamız beklenebilirdi ki?

En insani talepler için -ki, bu talepler herkesin kabul ettiği talepler olmasına rağmen- şiddete maruz kaldılar. Bir koğuş istediler diye katledildiler. Kolları kopartılıp köpeklerin ağzında gezdirildi. Ve bugün de haklarında dava açılıyor. Kırılan başlar, ayaklar, koparılan kollar şu taleplerden dolayıdır: (...)

Adaletsizliğin olduğu yerde adaleti istemek, işkencenin olduğu yerde işkenceye karşı olmak kadar haklı olan bir şey yoktur. Kim işkenceyi, adaletsizliği savunabilir? Biz tutsak aileleri olarak bu haklı direnişi desteklediğimiz için bedenlerimizi 20 Kasım’dan itibaren açlığa yatırdık. Açlık grevimiz evlatlarımızın talepleri kabul edilinceye kadar da sürecek.

Biz de evlatlarımız gibi öleceğiz ama asla hücrelere izin vermeyeceğiz.
Yaşasın Ölüm Orucu direnişimiz!
Devrimci tutsaklar onurumuzdur!
Anaların öfkesi katilleri boğacak!

23 Kasım 2000
Tutsak Aileleri


EK: TİYAD çalışanlarına yönelik polisin provokatif tavırlarını duyurmuştuk. Şimdi de ev sahiplerine TİYAD’a yer verilmemesi için baskılara devam ediyor. Şu da bilinmelidir ki evlatlarımızın sesini boğamayacaksınız.





Aileler de Süresiz Açlık Grevi’ne başladı...

“‘84’de ve ‘96’da olduğu gibi kazanan tutsaklar ve biz olacağız!”


Devrimci tutsakların cezaevlerinde başlatmış olduğu direnişe aileler de dışarıdan destek olmaya ve direnişi duyurmaya devam ediyorlar. Tutsak ailelerinin dışarıda başlattığı eylemlere bir yenisi daha eklendi. Ölüm Orucu’nun başlamasıyla birlikte aynı taleplerle tutsak yakınları da 21 Kasım’dan itibaren Süresiz Açlık Grevi’ne başladılar. Tutsak yakını ve sanatçı Haydar Bayar’ın evinde başlayan açlık grevi, cezaevlerinde başlayan açlık grevleri bitene dek devam edecek. 5 kişinin süresiz, geride kalan gönüllülerin ise 3’er günlük dönüşümlü başlattığı eylem kararlılıkla sürüyor.

Aşağıda devrimci tutsakların haklı talepleri için bedenlerini tereddütsüzce açlığa yatıran ailelerin mesajlarını yayınlıyoruz:

Halise Ateş: Açlık Grevi’mizin nedeni açık. Çocuklarımızın ölmemesi için Ölüm Orucu talepleri kabul edilen kadar Süresiz Açlık Grevi’ne devam edeceğimiz bilinsin. Çocuklarımızı devlete öldürtmeyeceğiz. Yeni ‘96’lar, Ulucanlar istemiyoruz!

Özlem Kahraman: Çocuklarımız F tipine karşı Ölüm Orucu’na başlamış durumdalar. Biz aileler de süresiz açlık grevine başladık. Amacımız çocuklarımızı yaşatmak. F tiplerine karşı ve başlayan Ölüm Orucu eylemi ile kamuoyu oluşturmak, bize sırtını dönenlere, yer vermeyenlere kararlılığımızı göstermek. ‘96 Ölüm Orucu’ndan dersler çıkarmak gerekiyor. Ölümler olmadan, şehitler vermeden, aktif olarak bir şeyler yapılması gerekiyor. Bizler onun için buradayız.

Zehra Kulaksız: F tiplerinin kapatılması, TMY’nın kaldırılması, Üçlü Protokolün iptal edilmesi taleplerini içeren SAG ve ÖO direnişini desteklemek, içeride ve dışarıda direnişi birlikte örmek ve tepkiyi örgütlemek amacıyla açlık grevine başladık. Tutsaklara yapılan saldırıyı, üniversitelere, halkımıza yapılan saldırıdan ayrı görmüyoruz. Zaferi kazanacağımıza inanıyoruz. Bedeller ödenmesi gerekiyorsa ödeyeceğiz. Kendine insanım diyenlerin sınavdan geçeceği zor bir süreç olacak.

‘84’de ve ‘96’da olduğu gibi kazanan tutsaklar ve biz olacağız!