Aylardan beri evlatlarımız ölecek dedik, gözaltına alındık, saçlarımızdan sürüklendik. İstiyorlardı ki; evlatlarımıza uygulanan zulme seyirci kalalım. Biz sahip çıktıkça daha fazla zulüm gördük. Ama asla sessiz kalmadık. Çünkü biz anaydık, babaydık. Nasıl susmamız beklenebilirdi ki?
En insani talepler için -ki, bu talepler herkesin kabul ettiği talepler olmasına rağmen- şiddete maruz kaldılar. Bir koğuş istediler diye katledildiler. Kolları kopartılıp köpeklerin ağzında gezdirildi. Ve bugün de haklarında dava açılıyor. Kırılan başlar, ayaklar, koparılan kollar şu taleplerden dolayıdır: (...)
Adaletsizliğin olduğu yerde adaleti istemek, işkencenin olduğu yerde işkenceye karşı olmak kadar haklı olan bir şey yoktur. Kim işkenceyi, adaletsizliği savunabilir? Biz tutsak aileleri olarak bu haklı direnişi desteklediğimiz için bedenlerimizi 20 Kasımdan itibaren açlığa yatırdık. Açlık grevimiz evlatlarımızın talepleri kabul edilinceye kadar da sürecek.
Biz de evlatlarımız gibi öleceğiz ama asla hücrelere izin vermeyeceğiz.
Yaşasın Ölüm Orucu direnişimiz!
Devrimci tutsaklar onurumuzdur!
Anaların öfkesi katilleri boğacak!
EK: TİYAD çalışanlarına yönelik polisin provokatif tavırlarını duyurmuştuk. Şimdi de ev sahiplerine TİYADa yer verilmemesi için baskılara devam ediyor. Şu da bilinmelidir ki evlatlarımızın sesini boğamayacaksınız.
Aileler de Süresiz Açlık Grevine başladı...
Devrimci tutsakların cezaevlerinde başlatmış olduğu direnişe aileler de dışarıdan destek olmaya ve direnişi duyurmaya devam ediyorlar. Tutsak ailelerinin dışarıda başlattığı eylemlere bir yenisi daha eklendi. Ölüm Orucunun başlamasıyla birlikte aynı taleplerle tutsak yakınları da 21 Kasımdan itibaren Süresiz Açlık Grevine başladılar. Tutsak yakını ve sanatçı Haydar Bayarın evinde başlayan açlık grevi, cezaevlerinde başlayan açlık grevleri bitene dek devam edecek. 5 kişinin süresiz, geride kalan gönüllülerin ise 3er günlük dönüşümlü başlattığı eylem kararlılıkla sürüyor.
Aşağıda devrimci tutsakların haklı talepleri için bedenlerini tereddütsüzce açlığa yatıran ailelerin mesajlarını yayınlıyoruz:
Halise Ateş: Açlık Grevimizin nedeni açık. Çocuklarımızın ölmemesi için Ölüm Orucu talepleri kabul edilen kadar Süresiz Açlık Grevine devam edeceğimiz bilinsin. Çocuklarımızı devlete öldürtmeyeceğiz. Yeni 96lar, Ulucanlar istemiyoruz!
Özlem Kahraman: Çocuklarımız F tipine karşı Ölüm Orucuna başlamış durumdalar. Biz aileler de süresiz açlık grevine başladık. Amacımız çocuklarımızı yaşatmak. F tiplerine karşı ve başlayan Ölüm Orucu eylemi ile kamuoyu oluşturmak, bize sırtını dönenlere, yer vermeyenlere kararlılığımızı göstermek. 96 Ölüm Orucundan dersler çıkarmak gerekiyor. Ölümler olmadan, şehitler vermeden, aktif olarak bir şeyler yapılması gerekiyor. Bizler onun için buradayız.
Zehra Kulaksız: F tiplerinin kapatılması, TMYnın kaldırılması, Üçlü Protokolün iptal edilmesi taleplerini içeren SAG ve ÖO direnişini desteklemek, içeride ve dışarıda direnişi birlikte örmek ve tepkiyi örgütlemek amacıyla açlık grevine başladık. Tutsaklara yapılan saldırıyı, üniversitelere, halkımıza yapılan saldırıdan ayrı görmüyoruz. Zaferi kazanacağımıza inanıyoruz. Bedeller ödenmesi gerekiyorsa ödeyeceğiz. Kendine insanım diyenlerin sınavdan geçeceği zor bir süreç olacak.
84de ve 96da olduğu gibi kazanan tutsaklar ve biz olacağız!