Kızıl Bayrak'tan...
Zindan direnişlerinin Ölüm Orucuna evrildiği ve 30. günleri çoktan geride bıraktığı bir süreçte, sınıf ve kitle hareketinde de hızlı bir yükselme yaşanmakta. Özellikle, KESKin 11 Kasım Ankara mitingini takibeden günlerde, işçi-emekçi eylemlerinin sayısı her gün yükselen bir eğri çizmeye başladı.
Sınıf ve kitle hareketindeki bu gelişmenin, salt başına, ekonomik-demokratik hakların kazanımına götüreceğini düşünmek yanlış olacaktır. Kitle hareketindeki yükselme, genel siyasal süreçleri de (bu arada elbette zindan direnişlerini) derinden etkileyebilecektir. Etkileyebilmesi için gereken tüm çaba, şimdi, geç kalınmadan ortaya konulmalıdır.
Zaten F tipine karşı mücadelede, başından beri, sınıf ve kitle hareketindeki durgunluğun olumsuz etkilerinden, ve davanın mutlaka en geniş işçi-emekçi kitlelere maledilmesi zorunluluğundan sözedip durmuyor muyduk? İşte, sınıf kitleleri durgunluğu aşmakta. Siyasal saldırıları ve bu saldırıya karşı ölümüne direnişleri, eylemlilik durumundaki işçi ve emekçilerin gündemine sokmak için bundan uygun fırsat mı olur?..
Zindan direnişlerine tüm gücüyle yüklenen komünist faaliyetimiz, bunu, başını kuma gömme misali sürdüremez. Yükselen işçi-emekçi hareketi bir yana, F tipine karşı yürüttüğümüz devrimci faaliyetimiz bir yana, demek, sınıf devrimcilerinin bakışı olamaz.
Sadece eylem içindeki kitlelere zindan direnişleri gündemini taşımak için değil, sapkın sendikal önderliklerin elinde mücadelenin heba olup gitmemesi için, kitlelere mücadelenin devrimci yol ve yöntemlerini göstermek, kitlelerle birlikte devrimci sınıf mücadelesini öğrenmek için eylemlerin içinde, en önünde yer almak durumundadırlar.
Zindanlardaki yoldaşlarımız ve siper yoldaşları, sistemi içeriden sıkıştırırken, bizler de yükselen sınıf hareketinin dışarıdan sıkıştırabilmesi için çabalamalıyız. Ölüm Orucundaki devrimci ve komünistlere en güçlü destek, sınıftan ve emekçi kitlelerden alınacak destek olacaktır.
Yoldaşlarımıza karşı görevlerimizle sınıfımıza karşı görevlerimiz, birbirinin karşısına konulabilecek, yahut, zaman sıralaması yapılabilecek şeyler değildir. Her ikisi bir arada ve birbirini etkiler-belirler konumdaki bu görev ve sorumlulukları bir arada ve aynı zamanda yürütmek gerekliliği tartışma götürmez biçimde kabul edilmeli ve gerekleri zaman geçirmeden yerine getirilmelidir.