Uzun bir süre önce kurduğumuz ancak bir türlü aktif hale getiremediğimiz Emperyalist Savaş Karşıtı Platformu’muz faaliyetlerine başlamış durumda. Yapılan toplantılarda alınan kararların yaşama geçirilememesi bizim için en büyük sıkıntıyı teşkil ediyordu. Son yapılan toplantıda savaşla ilgili film gösterimi ve bülten çıkarılması yönünde bir karar alınmıştı, ancak pratiğe bir türlü geçirilemiyordu. Bunu aşmanın tek yolunun toplantıları beklemeksizin harekete geçmek olduğu düşüncesiyle bir bülten hazırladık ve film gösterimi için gerekli hazırlıkları yaptık. Daha sonra ulaştığımız platformdaki arkadaşlarımız da bültene katkı sunacaklarını belirttiler.
Henüz bu adımlar platform çalışmamız açısından başlangıç sayılır. Yapılacak etkinlikler, sürekli ve ısrarlı çalışmalar kitle hareketini geliştirici etmenlerdir. Bu bakışla platformda kitle toplantısı ve alkışlı eylem kararı aldık. Süreç ertelemeyi veya herhangi bir bahaneyi kaldıracak durumda değil. Bundan sonra daha planlı ve daha örgütlü bir çalışma gerçekleştireceğiz.
Savaş karşıtı etkinliklerimize bu hafta yeniden başladık. Daha önce düzenlediğimiz birkaç toplantıyla Emperyalist Savaş Karşıtı Öğrenci Platformu’nu kurarak ilk olarak afişleme çalışması yaptık. Anket ve bildiri hazırlamamıza rağmen araya giren tatil sebebiyle çalışmamız karşılığını bulamadı. Okulda yaşanan suskunluğu bozabilmek için “Emperyalist Savaş” içerikli bültenin hazırlıklara başlamıştık. İlk sayıda sınırlı arkadaşın katkısı olmasına rağmen ikinci sayıda katılım arttı. Bülten şimdiye dek dağınık duran güçleri birleştirmeyi sağladı.
Duyarlılığı arttırmak ve emperyalist savaş karşıtı tepkileri örgütlemek amacı ile savaş karşıtı belgesel film gösterimi yapacağız. “Benim adıma savaşma” filmi için yaygın afişleme yapıp, el ilanları dağıttık. Yemekhanede, öğrenci kantininde ve bazı sınıflarda kısa konuşmalar yaparak savaşın kirli iç yüzünü anlatmaya çalıştık. Oluşturduğumuz platforma katılım çağrıları yaptık.
Henüz savaş karşıtı platformun çalışmaları ve platformun etkisi hedeflediğimiz düzeyin gerisinde. Ancak platformun okuldaki kayıtsızlık ve suskunluğu kırmada önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz.
Ekim Gençliği okurları/İzmir

Ben emekçi bir ailenin çocuğuyum ve savaş olmasın istiyorum. Herkes mutlu, huzurlu ve güzel bir şekilde yaşasın. Ama bunun yerini savaş, huzursuzluk ve mutsuzluk alıyor. Kim bilir her çocuğun hayalinde o kadar güzel şeyler vardır. Ben 11 yaşındayım. Ben de bu çocukların içindeyim. Benim de aklımın ve kalbimin içinde sevgi ve huzur dolu hayaller var. Bu hayallerimden biri de yaşantımızın değişmesi, yani bu kötü yaşantımızın sona ermesi. Benim istediğim bu dünya değil. Savaşın ve acının olduğu bir dünya değil benim istediğim. Benim ve bütün çocukların istediği acının, savaşın ve sömürünün olmadığı bir dünyadır. Biz de bazı şeylerin farkındayız. Biz istiyoruz ki ipin ucunu uzatalım, ama kesinlikle bırakmayalım. Boyun eğmeyelim. Ezmeyelim ezilmeyelim. Ama kesinlikle yenelim yenilmeyelim. Bizi ve bizim gibileri sömüruuml;p de göbeğini şişiren, ensesini kalınlaştıranlar işçileri diye adlandırdığı (gerçekte köleden farklı olmayan) insanların sırtından bin kazanıp sadece onlara bir veriyorlar. Ama bu insanlar ipin ucunu tutuyor. İşte biz bunların olduğu bir dünya istemiyoruz. Biz işçilerin haklarını savunmalarını istiyoruz. Onların haklarını almaları bütün dünyanın değişmesidir. Biz çocuk olduğumuz halde Amerika’dan nefret edyoruz ve söyleyecek tek bir cümle var; “Ne kadar düşüncesiz ve beyinsizler ki biz çocukları bile düşünmüyorlar”.
Bir ilköğretim okulu öğrencisi/Adana

Savaşa hayır diyelim geç olmadan
Analar ağlamadan, etraf kana bulanmadan
Savaşa hayır diyelim geç olmadan
İnsanların cansız bedeni yer küreyi sarmadan

Dünyanın sonu gelmeden savaş geliyor
Savaş başlıyor demeden sonunda bitiyor
Kan gölü cansız bedenlerle dolu bir ortam
İnsana acaba bir rüya mı kabus mu dedirtmeye yetiyor

Haydi dostlar eyleme
El ele, kol kola, yürek yüreğe
Haydi dostlar gidelim
Hiç durmadan yeri göğü inletelim

Ne çok çatışma
Ne çok savaş var
İnsanoğlunun dünyasında
Her yerde acının kan izleri
Her yerde acının inşa ettiği kaleler
Umut yeraltında yaşam ve ölüm arasında
Kurtuluş için mücadele saflarına
Kan kaplıyor dünyayı
Nedenini kimse söylemeye cesaret edemiyor
Çünkü nedeni bütün insanoğlunun yüreğinde
Yenebilseydi bireysel aşklarını
Yenebilseydi özel mülkiyet aşkını
Acı bu kadar umarsızca
Bu denli cesaretle
Yıkar mıydı çocukların düşlerini
Daha konuşamadan tanıştırır mıydı
Toprakla, bombayla
Kentler savaş karşısında yüreğimiz kadar hüzünlü
Susmak bir insanlık suçu olmuştur artık
Savaşa karşı
Boyun eğmek sömürüye evcilleştirilmiş
bir hayvan dürtüsü olmuştur
Direniş bayrağı tek bayraktır
Acıyı getiren emperyalist bayrağa karşı
Direniş tek kurtuluştur
En güçlü silah enternasyonal dayanışma
Farklı kültürlerin
Farklı ülkelerin insanlarıyız
Aşklarımız farklı
Sevgi sözcüklerimiz farklı
İsteklerimiz kurtuluşumuza giden yol aynı
Bu yüzden yıkmalıyız ırkçı, milliyetçi düşünceleri
Ve çıkmalayız yollara
İnsanoğlunun yaşamını geleceğini
Yaşamımızı geleceğimizi
Kurtarmak adına