1 Mayısta alanları zaptedelim!
1 Mayıs, işçi sınıfı ve emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak tüm dünyada yıllardır kutlanıyor. 1 Mayıs, bir kavga günü, isyan günü, işçi sınıfının ağır bedeller ödeyerek kazandığı bir gün. Ama bugün 1 Mayısın içi boşaltılmaya çalışılıyor; tıpkı 8 Mart gibi, tıpkı Nazım Hikmeti komünist kimliğinden yalıtarak sadece aşklarıyla gündeme getirilmesi gibi. Yıllardır işçi-emekçileri satan sendika bürokratları 1 Mayısı gerçek anlamından uzaklaştırmak için var güçleriyle çalışıyorlar. 1 Mayısı bir kavga günü olarak değil, bir şenlik olarak kutlamak için ellerinden geleni yapıyorlar.
1 Mayıs sadece işçi sınıfı için değil, ama onun açtığı yolda onunla birlikte yürüyerek geleceğin dünyasına gitmek isteyen tüm ezilenlerle alanlarda birleşilen bir gündür. Elbette geleceği temsil eden gençlik de bunlardan biridir. Özellikle ülkemizde gençlik 1 Mayıs eylemlerinin en temel bileşenlerinden biridir. Ancak işçi sınıfına dayatılan içi boşaltılmış 1 Mayıs gençliğe de propaganda ediliyor.
Bugün genç komünistlerin önünde 1 Mayısı tekrar kazanmak görevi duruyor. 1 Mayısı tekrar kızıllaştırmalıyız. Çünkü gençlik gelecektir, çünkü bizler de geleceğin işçi-emekçileriyiz. Bizler de bu düzenin çarkları arasında eziliyoruz. Eğitimi metalaştıran sistem onu bize pazarlıyor. Bizleri geleceksizliğe itiyor. Tam da bu nedenle gençliğin devrim kanalına yönlendirilmesi temel bir sorumluluktur. Bu bilinçle yaklaşan 1 Mayısı kavga gününe çevirmek için harekete geçmeliyiz.
Yaklaşan bu 1 Mayısın apayrı bir önemi var. Bugün tüm dünyanın gündeminde emperyalist savaş var. Savaş hükümeti olarak kurulan AKP hükümetinin eğitimde yapmaya çalıştığı reformlar, geçen yıl geçirmeye çalıştıkları ve 18 Mayıs eylemiyle püskürtülen YÖK yasa tasarısının tekrar gündeme getirilmesi, savaşın getireceği ekonomik yük ve yıkım biz liseli gençliği derinden etkileyecek. Yaklaşan 1 Mayısa bu bağlamda ele almalı, alanlarda savaşa ve savaşın sonuçlarına boyun eğmeyeceğimizi, eğitimin satılmasına karşı olduğumuzu, geleceksizleştirme politikalarına karşı devrim ve sosyalizm istemini haykırmalıyız.
Bugün liseli gençliğin büyük bir bölümü işçi-emekçi çocuğu ve çoğu geleceğin işçileri olacaklar. Bu nedenle liseli gençliği kazanmak, sınıfın öncülüğünde verilecek mücadelenin yanına çekmek için genç komünistlere önemli görevler düşüyor.
Liseli gençliği sorunlarına sahip çıkmaya çağırmalı, onları 1 Mayısta alanlara taşımalıyız. Bunun için liseli gençlik platformlarını işlevine uygun bir biçimde kullanmalıyız. Liseli gençliğin geniş kesimlerine hitap etmeli, onları kendi platformlarında örgütlenmeye ve mücadele etmeye çağırmalıyız. Onlara platformun ne olduğunu, işlevini, amacını açıklıkla anlatmalı, sahip çıkmalarını sağlamalıyız.
Liseli gençlik olarak şiarlarımızı 1 Mayısta güçlü ve gür bir şekilde haykırmak için şimdiden çalışmalara başlamalıyız. Çeşitli kampanyalar örgütlemeliyiz. Liseli gençliğin geniş kesimlerini çalışmalara katmaya çalışmalıyız. Örneğin paralı eğitim saldırısına karşı Savaşa değil eğitime bütçe! şiarıyla bir kampanya örgütleyerek çok sayıda insana ulaşmak hem platformların önünü açacaktır, hem de 1 Mayısa liseli gençliğin katılımını arttıracaktır. Bildirilerle, afişlerle vb. materyallerle devamlı alanı döverek, sınıf konuşmalarıyla, pikniklerle, şenliklerle, bire bir sohbetlerle 1 Mayısı anlatmalıyız.
Çalışmalarımızda gözetmemiz gereken temel bir nokta, materyallerle yetinmemek, yaratıcı ve inisiyatifli bir çalışma ile propagandamızın etkisini örgütlemek olmalıdır. Yakaladığımız ilişki ve olanakları bir araya getirmek için daha fazla çaba harcamalıyız. Tanıdığımız herkesi 1 Mayıs öncesinde bir eylem ya da bir piknik vb. etkinlikte buluşturmalıyız. Böylece hem bu arkadaşlarımızı 1 Mayısa daha güçlü bir biçimde çağırmış olacağız, hem de eylem öncesi bir motivasyon yakalamış olacağız. Ayrıca alandaki duruşumuzu, sloganlarımızı vb. eyleme katacağımız herkese anlatmak, mümkünse onlarla birlikte karar almak gerekiyor. Yine pankart, döviz gibi materyalleri hep beraber hazırlamaya çalışmalıyız.
Çok sayıda liseliye ulaşmak ve platform çalışmalarına katmak son derece önemlidir. Bu sorumluluk genç komünistlerin omuzlarındadır. Liseli gençliği kazanmanın yolu onları ilk başta kendi talepleri etrafında birleştirmek ve mücadele yolunu göstermekten geçiyor.
|