19 Ekim 2007 Sayı: 2007/40(40)

  Kızıl Bayrak'tan
   Sermaye devleti içeride ve dışarıda saldırganlaşıyor!..
  Sermaye meclisinden savaş tezkeresi çıktı...
Düzen cephesinde savaş hali...
Kirli savaş kampanyası tırmandırılıyor...
Türk Telekom’da 25 bin işçi greve çıktı...
Telekom işçileriyle grev süreci üzerine konuştuk...
  “Telekom işçisi yalnız değildir!”
  İslamın çocukları emekçilere karşı:
“Türk” Telekom grevi
Yüksel Akkaya
  Tersane İşçileri Birliği Derneği Başkanı Zeynel Nihadioğlu ile konuştuk…
  İşçi ve emekçi eylemlerinden...
  Seçimler ve yeni dönem / 6
  Kübra Gül’ün düğünü üzerine...
  Pakistan’da seçim mizanseni…
  Dünyadan...
  Avrasya üzerine kavgalar kızışıyor
Abu Şehmuz Demir
  “Küreselleşme”, sendikasızlaştırma
ve yoksullaştırma / 2
Yüksel Akkaya
  Tezkere ve “milli seferberlik”...
M. Can Yüce
  İnkar edilen bir halkın yazarı: Mehmet Uzun
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşçi ve emekçi eylemlerinden...

Emekli-Sen: “Mücadeleye devam!”

Emekli-Sen kapatılma davasına karşı çeşitli eylemler düzenledikten sonra, Ankara yürüyüşüyle duruşma sürecine müdahil oldu. 9 Ekim günü Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada Emekli-Sen’in kapatılmasına karar verildi.

Daha önceki davada İçişleri Bakanlığı avukatı davaya katılmadığı için dava düşmüştü. Ancak daha sonra avukatın mazeret bildirerek davanın yeniden görülmesini talep etmesi üzerine, dava 9 Ekim’e ertelenmişti. Emekli-Sen üyeleri dava sonucunu Adliye önünde öğrendiler.

Emekli-Sen’in kapatılmasıyla ilgili 17 Ekim günü eylem yapan emekliler haklı ve meşru mücadelelerine devam edeceklerini açıkladılar. Emekli-Sen üyeleri sendika hakkında verilen kapatma kararının ardından yüzsüzlükte sınır tanımayan AKP Genel Merkezi’nin Emekli-Sen’e gönderdiği bayram tebrik kartını yaptıkları eylemle iade ettiler.

Saat 12.00’de Kadıköy İskele Meydanı’na yürüyüş yaparak gelen Emekli-Sen İstanbul Şubelerine çeşitli meslek odaları ve sendikalar da destek verdiler.

“Emekli-Sen kapatılamaz!” pankartının açıldığı eylemde emekliler, “Emekli-Sen kapatılamaz!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Emekliyiz, haklıyız, kazanacağız!”, “AKP kartını al başına çal!” sloganlarını attılar. Emekli-Sen üyeleri 16 Ekim günü greve çıkan Türk Telekom işçilerine de destek vererek “Telekom işçisi yalnız değildir!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganlarını attılar.

Eyleme Genel-İş 3 No’lu Bölge Başkanı Veysel Demir, Genel-İş Anadolu Yakası 1 ve 2 No’lu şubeler, Kimya, Gıda ve Metalurji Mühendisleri Odası, Eğitim-Sen 5 No’lu Şube, Yapı Yol-Sen ve EMEP de destek verdi.

Kızıl Bayrak/İstanbul


SCT grevi sürüyor!

Mersin’in Tarsus ilçesinde kurulu bulunan SCT Turbo Filtre Fabrikası’nda 2005 yılında örgütlenen ve yetki alan alan DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye işçilerin grevi 577. gününe gelmiş bulunuyor. SCT Filtre patronunun BMİS’le toplusözleşmeye gitmemesinin ardından 297’si sendika üyesi 310 işçi grev kararı almıştı.

15 Mart ‘06 tarihinde alınan grev kararının ardından SCT patronu iş yasalarına aykırı bir tutum alarak lokavt yoluna gitti, tüm işçilerin işine son verdi. 577. gününü dolduran grevde 50’ye yakın işçi fabrika önündeki direnişi sürdürüyor.

Açılan işe iade davası sonucu 151 işçi davayı kazandı. Buna rağmen patron saldırılarını sürdürdü ve yargı kararlarını uygulamadı. İkinci mahkeme kararı şu an Yargıtay’da temyizde.


Türk-İş’e bağlı sendikalardan Süper Kargo’ya destek...

Tümtis Sendikası, Süper Kargo adlı şirketin Kartal ve Bursa’da bulunan işyerlerinde örgütlenmiş, ancak patron işçileri işten çıkartıp, işyerinin adresini değiştirmişti. İşten çıkartılan işçiler fabrika önünde beklerken, 5 Ekim günü Şube Başkanı Ali Rıza Atik jandarmalar tarafından patronun şikayeti üzerine gözaltına alınmıştı.

Türk-İş’e bağlı, Yol-İş 1 No’lu, Tez Koop-İş 2 No’lu, Harb-İş İstanbul, Deri-İş Tuzla, Basın-İş İstanbul, Selülöz-İş İstanbul Şubeleri, Harb-İş 2 No’lu Şube Sekreteri ve Tuzla Deri-İş Şube Sekreteri’nin de aralarında bulunduğu sendikaların İstanbul şubeleri, sendikaya üye oldukları için işten çıkartılan ve işyeri önünde bekleyen, Kurtköy Süper Kargo işçilerine 10 Ekim günü dayanışma ziyaretinde bulundular.

Önce Tümtis Genel Sekreteri Gürel Yılmaz, Süper Kargo’da örgütlenme ve süren TİS sürecine ilişkin bilgi verdi. Ardından Tez Koop-İş 2 No’lu Şube Başkanı Rabia Özkaraca, Yol-İş 1 Nolu Şube Başkanı Ali Akdağ ve Deri-İş Tuzla Şube Başkanı Binali Tay, Süper Kargo işçileriyle dayanışma içerisinde olacaklarını ifade eden konuşmalar yaptılar.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Canovate’de iş cinayeti!

Alemdar’da faaliyette olan Canovate Elektronik’te 9 Ekim günü iş cinayeti yaşandı. Arıtma bölümünde çalışan Muhsin Yılmaz adlı işçi çıkan gazdan zehirlenerek yaşamını yitirdi. Saat 16.00’da atıkların biriktiği çukurun kapağını açan işçi orada biriken kimyasal gaza maruz kalıp baygınlık geçirdi. Akşam iş çıkışı 17.30’da arıtma bölümüne giden işçiler yerde Yılmaz’ın cesedi ile karşılaştılar. Yapılan otopside işçinin “solunum yoluyla zehirlenmeden kaynaklı kalp krizi” sonucu öldüğü belirlendi.

İş cinayetinin yaşandığı bölüm daha önce belediye tarafından üç kere mühürlendiği halde her defasında Canovate patronunun mührü keserek çalışmaya devam ettiği, havalandırma, maske vb. önlemlerin uyarılara rağmen alınmadığı öğrenildi.

Kızılıbayrak/Ümraniye


KESK, TMMOB, TTB: “3 Kasım’da Ankara’dayız!”

KESK, TMMOB ve TTB, “Özgür, demokratik ve eşitlikçi bir Türkiye!” şiarıyla 3 Kasım’da Ankara’da bir miting düzenleyecekler. Mitingle ilgili basın toplantısı gerçekleştiren bileşenler, Türkiye’nin önemli bir tarihsel eşikte bulunduğunu, 12 Eylül’den bu yana halkın tepesine adeta bir karabasan gibi çöreklenen neo-liberal ekonomik politikalara ve Türk-İslam sentezi anlayışına karşı özgür, demokratik ve eşitlikçi bir Türkiye’den yana olduklarını ifade ettiler.

Emek ve meslek örgütlerinin temel gündemini oluşturan anayasa tartışmaları mitingin de temel gündemini oluşturuyor. Bileşenler 5 yıllık hükümet dönemi boyunca AKP’nin neo-liberal politikaları yeni yasal düzenlemelerle kurumsallaştırdığını, bu uygulamaları da anayasa ile güvenceye almak istediğini ifade ediyorlar.


TMMOB: “İSKİ öldürür!”

27 Eylül günü İSKİ’nin Sarayburnu’ndaki şantiyesinde üzerine vinç “bom” unun düşmesi sonucu yaşamını yitiren Harita Mühendisi Gülseren Yurttaş’ın ölümünden İSKİ sorumlu tutuluyor. 8 Ekim günü iş cinayetini protesto etmek amacıyla yürüyüş düzenlendi. “Gülseren Yurttaş’ı kâr hırsı aramızdan aldı!”, “İş kazası değil cinayet!/TMMOB” pankartlarının taşındığı yürüyüş boyunca; “Kaza değil iş cinayeti!”, “Katil sermaye hesap verecek!”, “Gülseren Yurttaş ölümsüzdür!”, “Kaza değil bu bir cinayet!”, “Katil İSKİ hesap verecek!” sloganları atıldı. Eylemde, Tuzla tersaneler havzasında yaşanan iş cinayetlerinin sorumlusu patronlar örgütü GİSBİR’e dönük “Katil GİSBİR hesap verecek!” sloganı da atıldı.

İSKİ önünde basın açıklaması yapıldı, “Taşeronlaştırma öldürür!” yazılı siyah çelenk bırakıldı ve bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Eylem, “Taşeron değil, güvenceli çalışma!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!” sloganlarıyla son buldu.

Kızıl Bayrak/İstanbul


TÜMTİS işçisi direniyor!

Direnişte olan Akdeniz Selçuk Nakliyat’tan atılan işçilerin direnişi devam ediyor. 5 Ekim günü Türk-İş’e bağlı sendika başkanlarının direniş yerini ziyaret etmesi nedeniyle bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

Basın açıklaması Türk-İş’e bağlı sendika başkanları ve ambarlarda çalışan TÜMTİS’e üye diğer işçilerin katılımıyla gerçekleşti. Basın açıklamasında Türk-İş adına bir konuşma yapıldı. Tek Gıda-İş ve Petrol-İş Aliağa Şubesi adına yapılan konuşmalarla devam eden eylemde sık sık, “Direne direne kazanacağız!”, “Kahrolsun işçi düşmanları!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak/İzmir


“Sefalet ücretine son!”

Eğitim-Sen 6 No’lu Şube, üniversitelerin ticarileştirilmeye çalışıldığı yeni bir eğitim-öğretim yılına eylemle girdi. Emekçiler 4 Ekim günü saat 12:30’da İÜ Merkez Kampüs önünde toplanarak “Sefalet ücretine son!” pankartı açtılar.

Yapılan açıklamada, 25 yıldır devletin, üniversitelerin iktidardan ve piyasalardan özerk olmasına izin vermediği vurgulandı. Bilimsel, özerk ve demokratik bir üniversitenin olmadığı bir yerde üniversitelerin sadece meslek diploması veren kurumlar haline geleceğine dikkat çekilerek, Eğitim-Sen olarak üniversitelerin meslek okullarına dönüştürülmesine izin verilmeyecekleri söylendi. Eylemde “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Sermaye defol üniversiteler bizimdir!” sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak/İstanbul


KESK Adana Şubeler Platformu’ndan yürüyüş!

KESK Adana Şubeler Platformu, 5 Ekim günü “İnsanca bir yaşam ve grevli-toplusözleşmeli sendika!” şiarıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Eğitim-Sen Adana Şube binası önünde başlayan yürüyüşte emekçiler “KESK Adana Şubeler Platformu” ve “İnsanca yaşam, TİS ve grev hakkı, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi, insanca yaşanacak bir ücret, sağlık ve eğitim için, yeterli bütçe için alanlardayız!” pankartları arkasında biraraya geldiler. Atatürk Caddesi’nin bir kısmı trafiğe kapatılarak yürüyüşe geçildi. Uğur Mumcu Meydanı’nda yapılan açıklamanın ardından 3 Kasım’da Ankara’da yapılacak olan merkezi mitinge katılım çağrısı yapıldı. 200’ü aşkın emekçinin katıldığı eylem sloganlarla sona erdi.

Eylemde Sosyalist Kamu Emekçileri, Kamu Emekçileri Bülteni’nin son sayısını dağıttılar.

Kızıl Bayrak/Adana


2 bin eğitim emekçisi MEB’e yürüdü!

Birçok ilden Ankara’ya gelen 2 bin eğitim emekçisi, 5 Ekim günü Milli Eğitim Bakanlığı önüne bir yürüyüş gerçekleştirdi. Eylemde sözleşmeli, ücretli öğretmenlik uygulamaları ve diplomalı işsizlik vb. saldırılara karşı iş güvencesi ve kadro talepleri dile getirildi.

Eğitim-Sen 1 No’lu Şube önünde toplanan yaklaşık 2 bin kamu emekçisi Yüksel Caddesi’nden MEB önüne yürüdü. “Sözleşmeli köle olmayacağız!”, “Ücretli köle olmayacağız!”, “Diplomalı işsiz olmayacağız!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganları coşkuyla atıldı.

Yürüyüşün ardından MEB önüne gelen eğitim emekçileri adına Eğitim-Sen bir basın açıklaması yaptı. Ardından düzenlenen kısa bir tiyatro gösterimiyle eylem sona erdi.

Eğitim-Sen pankart ve flamalarının açıldığı yürüyüşte “Emekçileri Derneği” ve “Mağdur Öğretmenler” ve “Eğitim Emekçileri Derneği” pankart ve dövizleri de açıldı. Sosyalist Kamu Emekçileri’nin de katıldığı eylemde Sosyalist Kamu Emekçileri imzalı bildiri ve Kamu Emekçileri Bülteni dağıtıldı. Eyleme sözleşmeli ve genç emekçilerin katılımı dikkat çekti.

Kızıl Bayrak/Ankara


Temizlik işçilerinden protesto eylemi!

Sağlık İl Müdürlüğü’ne bağlı olarak çalışan temizlik işçileri 10 Ekim günü İstanbul Valiliği önünde bir protesto gösterisi gerçekleştirdi. Taşeron firma aracılığıyla çalışan 30 işçi, üç aydır ücretlerini alamadıkları için tepkilerini dile getirdiler. Bağlı bulundukları Mavitem Temizlik Hizmetleri adlı taşeronun borçlarından dolayı bankanın işçilerin ücretine el koyduğu ve işçilerin 2006 vergi iadelerini dahi henüz alamadıkları açıklandı.


Tersane işçilerinin öfkeli ve coşkulu Taksim eylemi...

TİB-DER: “Mücadeleyi büyüterek kurultaya yürüyoruz!”

Tersane İşçileri Birliği Derneği (TİB-DER), Tuzla tersaneler havzasında yaşanan sorunlara karşı hazırladığı eylem programını geçtiğimiz günlerde kamuoyuna duyurmuştu. Tersane işçileri iş cinayetlerine, kölelik koşullarına, ücret gasplarına ve tersane cehenneminde yaşanan bir dizi soruna karşı mücadeleyi büyüteceklerini açıklamışlardı.

TİB-DER ilk eylemini 7 Ekim günü gerçekleştirdi. Saat 12.30’da Emek Sineması önünde toplanan ve yürüyüşe geçen tersane işçileri, buradan Galatasaray Postanesi önüne kadar yürüdüler. Baretleri, coşkulu ve öfkeli sloganları ile yürüyüşe geçen tersane işçileri “Sigortasız çalışmaya, iş cinayetlerine karşı örgütlü mücadeleye!/TİB-DER” pankartı açtılar!

Texim işçileri de sınıf dayanışmasının anlamlı bir örneğini sergileyerek eylemdeki yerlerini aldılar.

İşçiler, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Texim-tersane omuz omuza!”, “Tersane işçisi köle değildir!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Sigorta ana firma tarafından ödensin!”, “Sigortasız tek bir işçi kalmayacak!” dövizleri taşıdılar.

Yürüyüş esnasında işçiler, “Katil GİSBİR hesap verecek!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Artık ölmek istemiyoruz!”, “Ücret haktır, gaspedilemez!”, “Sigorta haktır, gaspedilemez!”, “İşçilerin birliği semayeyi yenecek!” sloganlarını attılar.

Galatasaray Postanesi önüne gelindiğinde TİB-DER Başkanı Zeynel Nihadioğlu bir konuşma yaparak şunları söyledi: “Tersane havzasında sigortasız çalışma ve ücret gaspı yıllardır uygulanıyor. Yaşadığımız sorunlardan en önemlisi ise iş cinayetleridir. 13 günde 5 işçi arkadaşımız hayatını kaybetti. İş cinayetleri her gün yaşanır hale gelmiştir. Bizler TİB-DER olarak 1. Tersane İşçileri Kurultayı’nda bir mücadele programı ortaya koyduk. Bu program çerçevesinde mücadelemize devam ediyoruz.”

Dernek Başkanı konuşmasının devamında tersaneyi cehenneme çeviren katiller örgütü GİSBİR’i teşhir etti: “Bu mücadele tersane patronlarının keyfini kaçırmıştır. Gözaltı ve işkenceyle bizi yıldırabileceklerini zannediyorlar. GİSBİR Başkanı Murat Bayrak duyduğumuz kadarıyla TİB-DER hakkında, ‘Katil GİSBİR hesap verecek!’ sloganımız nedeniyle suç duyurusunda bulunmuş. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz hesap sormaya devam edeceğiz. ‘Katil GİSBİR’ demeyi sürdüreceğiz!” diyen Nihadioğlu’nun konuşması “Katil GİSBİR hesap verecek!” sloganları ile kesildi.

Nihadioğlu, coşkuyla atılan sloganların ardından tersane işçilerinin kurultay hazırlığını duyurdu. Konuşma, “1. Tersane İşçileri Kurultayı’ndan sonra 9 Aralık 2007 günü 2. Tersane Kurultayı’nı örgütleyeceğiz. Yeni örgütlenme sorunlarımızı tartışacağız. Tersane İşçileri Kurultayı Hazırlık Komiteleri’ni kurduk. Kurultaya kadar çalışmalarımız devam edecek. Mücadelemiz, sömürü ve zulüm sona erene kadar devam edecek” sözleriyle sona erdi.

Daha sonra basın açıklamasına geçildi. Açıklamayı TİB-DER Yönetim Kurulu Üyesi Cahit Atalay okudu, tersane işçilerinin taleplerini sıraladı.

Basın açıklamasının ardından oturma eylemine geçildi. 15 dakika süren oturma eylemi boyunca işçiler alkışlarla ve baretlerini yere vurarak tepkilerini dile getirdiler, sloganlarını gür bir biçimde haykırdılar. Çevredeki halkın yoğun ilgi gösterdiği oturma eylemine coşku, kararlılık ve mücadele azmi hakimdi.

Oturma eylemi bittikten sonra tersane işçileri, otobüslerine binmek üzere Odakule’ye doğru sloganlar atarak yürüyüşe geçtiler. Polis tarafından yürüyüşleri engellenmek istenen tersane işçileri, polisin bu keyfi tutumu üzerine oturma eylemine geçtiler. Polisin çekilmesi üzerine yürüyüşlerine devam ettiler.

Tersane işçileri tarafından örgütlenen eyleme, BDSP, HKM, DHP, Partizan, DİSK Emekli-Sen Kartal Şubesi, ÇHD İstanbul Şubesi, TÜMTİS Genel Merkezi, DİSK Sine-Sen ve Tümbel-Sen 1 ve 5 No’lu şubeleri destek verdi. Eyleme 100 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/İstanbul