5 Ekim 2007 Sayı: 2007/39(39)

  Kızıl Bayrak'tan
   Kontrol altında tutulmak istenen kardeş Kürt halkının geleceğidir…
  Diyarbakır’da Kürt Konferansı yapıldı…
İMF’nin gözü yine emekçilerin
cebinde!
Referandum mu, farsi oyun mu? - Yüksel Akkaya
Kamu emekçilerinin işgüvencesi gaspediliyor, işgüvencesiz çalışma yaygınlaştırılıyor...
Birleşik ve kitlesel bir
6 Kasım süreci örgütlemek için!
  Ulucanlar anmalarından...
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  “Küreselleşme”, sendikasızlaştırma ve yoksullaştırma - 1 - Yüksel Akkaya
  TİB-DER'den çağrı!
  İşten atılan sendika çalışanları üzerine Tüm Bel-Sen üyeleriyle konuştuk...
  Çocuklarımızın kurtuluşu sosyalizmde!
  Myanmar’da özgürlüğün yolu cuntaya ve emperyalizme karşı direnişten geçiyor!
  Suriye “Ortadoğu Barış Konferansı”na
katılmayacak!
  Dünyadan...
  Ulusal sorun üzerine notlar / 2 Volkan Yaraşır
  İki gelişme ve çatışma çizgisi - M. Can Yüce
  Yeni dönemde gençlik taraf olacaktır!
  Che şahsında sosyalizm hiç olmadığı
kadar günceldir!
  Ümit yoldaşa...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşçi ve emekçi hareketinden...

Telekom’da greve doğru!

Türk Telekom toplusözleşmesinde tıkanma devam ediyor.

Telekom’daki grev süreci ile ilgili açıklama yapan Türkiye Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Akcan, taleplerinin arkasında olduklarını ve geri adım atmayacaklarını bir kez daha vurguladı. Toplusözleşme görüşmelerinde ileri sürdükleri taleplerden ikramiyelerin 120 güne çıkartılması ve kapsam dışı personelin kapsam içine alınması konusunda ısrarcı olduklarını söyledi. Aynı zamanda ücret konusunda anlaşmazlığın devam ettiğini dile getirdi. “Bizim talebimiz birinci yıl ortalama yüzde 19 zam, ikinci yıl yüzde 4 enflasyon farkı şeklinde, Türk Telekom yönetimi ise 6’şar aylık dönemlerde yüzde 4’lük artışlar öneriyor” dedi.

Akcan, Telekom işçileri için talep ettikleri ücretin Telekom’u zarar ettirebileceği yönündeki açıklamaların geçersiz olduğunu da dile getirdi. Talep edilen ücret, Telekom’un geçen yılki kârının sadece %6’sına karşılık geliyor.

Toplusözleşmeyi masada bitirme isteği taşımalarına rağmen, taleplerini kararlıca savunacaklarını, bu doğrultuda grev tarihini 5 Ekim günü ilan edeceklerini duyuran Akcan, “grev ertelemesi” gibi bir durumla da karşı karşıya kaldıklarında “işe gitmeme” haklarını kullanmaktan çekinmeyeceklerini ifade etti.


Bursa’da tekstil grevi...

Uluslararası İngiliz tekstil grubu Coats’ın Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan fabrikasında grev başladı. Yaklaşık 700 işçinin çalıştığı fabrikada 1 Nisan 2007 tarihinde başlayan toplu sözleşme görüşmelerinden sonuç çıkmayınca DİSK’e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası’nda örgütlü işçiler greve çıktılar. İngiltere Merkezli tekstil grubu Coats Türkiye İplik Sanayi AŞ’de işçilere dayatılan %4’lük sefalet zammına karşı “Bu işyerinde grev var!” pankartı açılarak bekleyiş başladı.

Sendikanın talebi %4 zam üzerine %15 zam. İşçi ücretlerinin 400-500 YTL olduğu Coats’da sefalet ücreti dayatılıyor.

İşçiler 1 Ekim sabahı saat 06.00’da üretimi durdurarak grev pankartını astılar. Burada bir açıklama yapan Bursa Şube Başkanı Muammer Özer, patronun, Teksif’in imzaladığı sözleşmeyi önerdiğini, kendilerinin ise bu sözleşmedeki oranlara ilave olarak yüzde 15 daha zam istediklerini söyledi.

Kızıl Bayrak/Bursa


KİP: “Baskılardan yılmıyoruz, yılmayacağız!”

Texim işçilerine yönelik hak gaspları devam ederken, işçiler kararlı mücadelelerini sürdürüyorlar. En son Texim firmasına ait Texim Triko’da çalışan işçilere dayanışma çağrısı yapan bildirileri dağıtan iki arkadaşımız patron-polis işbirliği sonucu gözaltına alındı. Polis yaptıkları işlemin “gözaltı” olmadığını söylemesine rağmen bir arkadaşımız üç saat keyfi olarak karakolda tutuldu. Yasalarında “bildiri dağıtmanın” yasak olduğuna dair herhangi bir şey bulamamaları üzerine bir arkadaşımız serbest bırakılırken diğer arkadaşımız hakkında “araması var” bahanesiyle işlem başlatıldı.

Texim patronlarının emriyle hareket eden polisler keyfi bir biçimde faaliyetimizi engellemeye çalışıyorlar. Texim patronu baskılarla gözdağı vereceğini umuyor. Ancak bilmelidir ki, baskılar, gözaltılar mücadelemizi engelleyemeyecektir.

Küçükçekmece İşçi Platformu


BEDAŞ işçisi haklarını istiyor!

Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ (BEDAŞ) Beyoğlu İşletme Müdürlüğü’nde yeni ihalelerin ardından firma değişiklikleri yaşandı. Baranlar adlı alt taşeron firmaya geçirilen işçilere yeni sözleşme imzatılmak istendi. Yeni sözleşmede işçilere eski firmadan kalan tazminat haklarından vazgeçmeleri dayatıldı. Baranlar adlı taşeron firmaya kaydırılan 47 BEDAŞ işçisi 1 Ekim günü iş bıraktı.

2 Ekim günü işçiler Unkapanı’ndaki Çalışma Bölge Müdürlüğü’ne imzalatılmak istenen sözleşmeye ilişkin itirazda bulundular. İşçiler taleplerinin dinlenmemesi durumunda eyleme geçeceklerini söylediler.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Dayanışma Sendikası’ndan panel...

Adana Dayanışma Sendikası 30 Eylül günü saat 14.00’te, Adana Eğitim-Sen Şubesi’nde, Volkan Yaraşır’ın konuşmacı olarak katıldığı, “İşçi sınıfı, kimlik ve bilinç” konulu bir panel gerçekleştirdi.

Panel, işçi sınıfı mücadelesinde şehit düşenler anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Panelin konusunun anlatıldığı kısa bir konuşmayla devam etti. Ardından Volkan Yaraşır bir sunum yaptı. Yaklaşık üç saat süren sunum işçi sınıfı mücadelesinin yükseltilmesi çağrısıyla sonlandırıldı. Panele yaklaşık 60 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/Adana


Üzüm üreticisinden eylem

Elazığ’da şarap fabrikasının üzümlerini almaması üzerine Kayra Elazığ Şarap Fabrikası’nın önünde eylem yapan üzüm üreticileri, ürünlerini fabrikanın önüne dökerek ayaklarıyla çiğnediler. Kayra Elazığ Şarap Fabrikası’nın önünde ellerinde pankartlarla toplanan üreticiler, fabrikanın ürünlerini almadığını, yakın illerin üzümlerini satın aldığını belirterek, üzümün tarlada kaldığını ve zor durumda olduklarını söylediler.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu üyesi Bekir Şinasi Özdemir yaptığı açıklamada, fabrikanın özel sektöre geçmesinden sonra daha verimli hale getirilmesi beklenirken daha da hantal bir yapıya büründüğünü vurguladı.


Petkim’de anlaşma sağlandı

Petkim Aliağa’da 26 Haziran’dan bu yana devam eden toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlandı.

Sendikacılarla toplantı yapan Petkim Yönetim Kurulu, son durumu değerlendirerek yeni önerilerde bulundu. Karşılıklı görüşmelerde sendikanın önerilerini bir kez daha değerlendiren Petkim patronları sendikacılarla ikinci bir toplantı daha yaparak uzlaşmaya vardılar.

Görüşmenin ardından açıklama yapan Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı Salih Mehmet Aydın, eski sosyal hakların korunduğu ifade etti. İki yıl geçerli olacak sözleşme maddeleri hakkında şunları söyledi: “Türk-İş ile Kamu İş’in yaptığı sözleşme esaslarına ilave olarak bu yıl Petkim’de yeni giren işçilere 915 YTL brüt, 2006 yılında işe girenler ise 1000 YTL brüt ücret verilecek. Eski çalışanlara ise, yüzde 10 zam yapılacak. Sözleşme 2006 ve 2007 yılında girenler için 1 Ekim 2007 tarihinden itibaren geçerli olacak. Eski çalışanlar için ise 2008 yılı başından itibaren zamlı maaş alacaklar. Toplusözleşme, Petkim’de çalışan 3 bin işçiyi kapsıyor. Bunların 155’i 2006 yılında, 175’i ise 2007 yılında işe giren işçiler.”

Önceki gün Aliağa tesislerindeki A Kapısı’nda servislerden inerek işbaşı yapmadan oturma eylemi başlatan işçiler, TİS’in anlaşma ile sonuçlanması üzerine işbaşı yaptılar.


Eğitim-Sen 6 Ekim’de Ankara’da!

Eğitim-Sen, sözleşmeli ve ders ücreti karşılığında işgüvencesiz çalışan eğitim emekçileri ile işsiz kalan emekçilerin sorunlarını gündeme taşımak amacıyla 6 Ekim’de eylem yapacak.

Eğitim-Sen konuya ilişkin yaptığı açıklamada, yıllardır iş güvencesiz çalıştırmaya karşı güvenceli, kadrolu istihdam mücadelesi sürdürdüğünü vurguladı. Güvencesiz çalıştırılan eğitim emekçileri ve işsiz emekçilerle birlikte taleplerini Milli Eğitim Bakanlığı’na bir kez daha iletmek için 6 Ekim 2007 tarihinde saat 12.00’de Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması eylemi yapacaklarını duyurdu. Eyleme İstanbul, İzmir, Adana, Diyarbakır ve Samsun’dan araçlar kaldırılacağı ifade edildi.


“İnsanca yaşam, güvenceli iş!”

Eğitim-Sen İstanbul şubeleri güvencesiz, sözleşmeli çalışan öğretmenlerle beraber 29 Eylül günü Kadıköy İskele Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylemde 6 Ekim’de Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde yapılacak ortak eyleme çağrı yapıldı.

Eylemde “İnsanca yaşam, güvenceli iş istiyorum!” pankartı açıldı. Açıklamayı Eğitim-Sen İstanbul Şubeleri adına 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Toprak okudu. Toprak, işsiz, ücretli, sözleşmeli öğretmen sayısının 2000 yılından sonra artarak 100 bini bulduğuna dikkat çekti.

Toprak, Eğitim-Sen’in esnek, parçalı ve eğitim emekçileri arasındaki dayanışmayı yokeden, onları rekabete zorlayan tüm istihdam biçimlerine son verilmesi için mücadele ettiğini dile getirdi. “Herkese kadrolu, iş güvenceli çalışma hakkı” talebinde bulundu.

Emekçiler eylemde “Sözleşmeli köle olmayacağız!”, “İnsanca yaşam istiyoruz!” sloganlarını attılar. Eyleme Finlandiya’dan destek amacıyla gelen öğretmenler de katıldılar.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Çağrı merkezi çalışanları eylemdeydi!

Çeşitli çağrı merkezlerinde çalışan, ağır sömürüye, patronun ve şefin baskısına maruz kalan, performans değerlendirmeleri sonucunda kendilerini yarış atı gibi hisseden Çağrı merkezi çalışanları, 27 Eylül günü akşamı, ‘en iyi çağrı merkezi ödülleri’nin verildiği Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı önünde gerçekleştirdikleri eylemle “Sendika, sigorta, 6 saat işgünü” talebini yükselttiler. Kongre merkezi önünde toplanan 50 kişi “Kariyer yalanlarınızı külahıma anlatın! www.gercegecagrimerkezi.org” pankartı açtılar.

Zor koşullar altında büyük bir stresle çağrı merkezlerinde çalışan emekçilerin eylemi başta Lütfi Kırdar’ın özel güvenlikleri tarafından engellenmek istendi. Güvenlik güçlerinin saldırısı eylemciler tarafından boşa düşürüldü. Baskıya rağmen açıklamalarını gerçekleştiren çalışanlar sıkça “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Sendika, sigorta, 6 saat işgünü!” sloganları attılar.

Eylemde; “Telekom işçisi yalnız değildir!” dövizi açan Çağrı merkezi çalışanları, toplu sözleşme süreci tıkanan Telekom işçilerine destek verdiler.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Novamed grevi 1. yılında

26 Eylül günü Novamed işçileriyle dayanışmak için Türkiye’nin çeşitli illerinden biraraya gelen kadınlar Antalya Serbest Bölgesi yakınlarında toplandılar. Serbest Bölge’nin girişine kadar yürüdüler.

İlk konuşmayı Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın yaptı. İnsan haklarına ve örgütlenmeye izin vermeyenlere karşı mücadele edeceklerini, direne direne kazanacaklarını ifade etti. Novamed Kadın Dayanışması Platformu adına Filiz Karakuş ise dayanışma duygularını ifade eden bir konuşma yaptı. Rusya’dan gelen Ragwu Başkan Yardımcısı ve ICEM Kadın Komitesi Başkanı Evgenia Esenina da, ‘’Sizlere tüm dünyadan selam getirdim ve her zaman sizin yanınızdayım. Onların parası varsa bizim de gücümüz var. Zafer bizim olacak’’ dedi.

Novamed direnişinin 1. yılında dünyadan ve Türkiye’nin birçok ilinden direnişe destek verildi.


Otobüs şoförleri iş bıraktı!

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin Kevser Turizm’e kiraladığı belediye otobüslerinde çalışan 250 şoför, ücretlerini alamadıkları için 26 Eylül günü sabah 06.00-09.00 saatleri arasında iş bırakma eylemi gerçekleştirdiler.

TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, işçilerin maaşlarının ayın 1’inde ödenmesi gerektiği halde 20 gün geçmesine rağmen halen ödenmediğini, bu durumun aylardır böyle devam ettiğini belirtti. İşçilerin daha fazla bu koşullar altında çalışamayacaklarını ve haklarını istediklerini vurguladı. 3 saat süren iş bırakma eylemi, özellikle okul ve işe gidiş saatlerinde yapıldığı için Gaziantep’te etkisini güçlü bir biçimde hissettirdi.


5 kadın işçiyi katledenlere yalnızca para cezası!

İki yıl önce Bursa’da bir tekstil fabrikasında çıkan yangın sonucu yaşamını yitiren 5 kadın işçinin ölümüyle ilgili açılan dava sonuçlandı. Mahkeme, Özay Tekstil’in sahibi Lokman Özay’a 10 yıl hapis cezası verdi. Ancak ceza daha sonra 182 bin YTL para cezasına çevrildi. Böylece Özay hapis yatmaktan kurtuldu.

Bu örnek, emekçilerin canının sudan ucuz olduğunun somut göstergesi... İşçileri katledenler, temeli “mülke” dayanan adalet sayesinde ellerini kollarını sallayarak ortalıkta dolaşıyorlar.


“Bursa’da yakıldık, Novamed’de direniyoruz!”

Çeşitli feminist kadın çevreleri ile bazı sendikalar 30 Eylül günü saat 12.30’da Galatasaray Lisesi önünde yaptıkları bir eylemle, iki yıl önce Bursa’da yanarak ölen kadın işçilere yönelik davada Özay Tekstil patronuna verilen gülünç para cezasını protesto ederek yeniden yargılanmasını istediler.

Eylemde, “Emeğimiz, bedenimiz, canımız için, erkek egemenliğine, kapitalizme hayır!” pankartı ve “Bursa’da yandık, Ceylanpınar’da boğulduk, Novamed’de direniyoruz!”, “Emeğimiz de, canımız da değersiz!”, “Eş değer işe, eşit ücret!”, “Patriarkaya ve kapitalizme hayır!”, “Yaşasın kadın dayanışması!” dövizleri açıldı.

Açıklama “Tüm bu olumsuzlukları görmezden gelen Çalışma Bakanlığı yetkilileri tespit edilsin ve yargılansın” sözleriyle sona erdi.

Yaklaşık 60 kişinin katıldığı eylemde “Sendika, sigorta, 8 saat işgünü!”, “Bursa’da yakıldık, Novamed’de direniyoruz!”, “Eşit işe, eşit ücret!”, “Emek, beden sömürüsü son bulsun!” ve “Yaşasın kadın dayanışması!” sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak/İstanbul


BES’lilere dava

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında Büro Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Çınar’ın da bulunduğu 15 sendika üyesi hakkında, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan dava açtı.

2006 adli yılının açılışında, adliye çalışanlarının sorunlarına dikkati çekmek için İzmir’den başlatılıp Ankara’da sona erdirilen “Yargıda adalet istiyoruz!” talepli yürüyüş kapsamında, Ankara Adalet Sarayı önünde gerçekleştirilen eyleme ilişkin soruşturma tamamlandı. Savcı Savaş, “Yargıda adalet istiyoruz” talebiyle yapılan eylemde, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’nın 22. ve 23. maddelerine aykırı hareket edildiği iddiasıyla, 15 kişinin 3 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti.