5 Ekim 2007 Sayı: 2007/39(39)

  Kızıl Bayrak'tan
   Kontrol altında tutulmak istenen kardeş Kürt halkının geleceğidir…
  Diyarbakır’da Kürt Konferansı yapıldı…
İMF’nin gözü yine emekçilerin
cebinde!
Referandum mu, farsi oyun mu? - Yüksel Akkaya
Kamu emekçilerinin işgüvencesi gaspediliyor, işgüvencesiz çalışma yaygınlaştırılıyor...
Birleşik ve kitlesel bir
6 Kasım süreci örgütlemek için!
  Ulucanlar anmalarından...
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  “Küreselleşme”, sendikasızlaştırma ve yoksullaştırma - 1 - Yüksel Akkaya
  TİB-DER'den çağrı!
  İşten atılan sendika çalışanları üzerine Tüm Bel-Sen üyeleriyle konuştuk...
  Çocuklarımızın kurtuluşu sosyalizmde!
  Myanmar’da özgürlüğün yolu cuntaya ve emperyalizme karşı direnişten geçiyor!
  Suriye “Ortadoğu Barış Konferansı”na
katılmayacak!
  Dünyadan...
  Ulusal sorun üzerine notlar / 2 Volkan Yaraşır
  İki gelişme ve çatışma çizgisi - M. Can Yüce
  Yeni dönemde gençlik taraf olacaktır!
  Che şahsında sosyalizm hiç olmadığı
kadar günceldir!
  Ümit yoldaşa...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İstanbul’da Ümit Altıntaş şahsında Ulucanlar şehitleri anıldı...

“Devrimci irade teslim alınamaz!”

Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Birliği (TUYAB) 30 Eylül günü, Ümit Altıntaş şahsında Ulucanlar Cezaevi’nde katledilen 10 yiğit devrimciyi anmak için Karacaahmet Mezarlığı’nda bir anma gerçekleştirdi. Karacaahmet Mezarlığı’ndaki caminin önünde toplanan kitle, buradan Ümit Altıntaş’ın mezarına doğru sloganlarla yürüyüşe geçti.

Kitle “Ulucanlar katliamını unutmadık, unutturmayacağız! /TUYAB” imzalı pankartın arkasında kortejler oluşturarak yürüdü. Yürüyüş boyunca gür ve coşkulu sloganlar atıldı. Yürüyüşte ayrıca “Ulucanlar şehitleri ölümsüzdür!/TUYAB” imzalı pankart da açıldı.

Önde açılan pankartın hemen arkasında şehit yakınları ve tutsak aileleri yer aldı. Ulucanlar’da şehit düşen 10 yiğit devrimcinin fotoğrafları taşındı.

Yürüyüş boyunca, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “Devrimci irade teslim alınamaz!”, “Ulucanlar şehitleri ölümsüzdür!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “Anaların öfkesi katilleri boğacak!”, “İçeride, dışarıda hücreleri parçala!” sloganları atıldı, şehitlerin isimleri tek tek okunarak, hep bir ağızdan “Yaşıyor!” denildi.

Yürüyüş Ümit Altıntaş’ın mezarı başında sonlandırıldı. Karanfillerle Ümit Altıntaş’ın mezarı süslendi. Tüm kitlenin mezar başına gelmesi ile birlikte anma programına geçildi.

Anma, Ulucanlar’da şehit düşen 10 yiğit devrimci şahsında tüm devrim şehitleri için yapılan saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşu sırasında hep bir ağızdan “Güneşi İçenlerin Türküsü” okundu. “Devrim şehitleri ölümsüzdür!” sloganıyla bitirilen saygı duruşunun ardından TUYAB’ın Ulucanlar ile ilgili açıklaması okundu.

TUYAB adına açıklamayı Sema Gül yaptı. Açıklamada devletin planlı saldırısının Ulucanlar katliamını diğerlerinden ayıran yan olduğu vurgulandı. F tipi hapishanelere geçişin provası olduğu söylendi. “Ulucanlar Hapishanesi’ne yönelen saldırıda başından sonuna kadar hedeflenen, devrimci inanç, kararlılık ve değerlerdi. Operasyonda ‘teslim olun!’ derken bile teslim edilmesi istenen bedenler değil, tam anlamıyla siyasal kimliğin kendisiydi. Burada büyük bir kararlılıkla savunulan da devrimci inanç ve değerlerin kendisi oldu...” denildi.

Açıklamada ayrıca Ulucanlar’da yaşanan katliamın arka planı anlatıldı, devletin cezaevi politikası mahkum edildi, güncel olarak yaşanan tecrit sorununa değinildi.

“On’lara zafer sözümüz var!”

TUYAB açıklamasının ardından Ulucanlar Cezaevi’nde katliama tanık olanlar konuştular. İlk olarak konuşan Filiz Gülkokuer, cezaevlerinde katliam öncesi koşulları anlattı, dışarının atmosferinin o dönemde cezaevinin kendi özgün sorunlarından daha belirleyici bir yerde durduğunu vurguladı. O dönem yaşanan sosyal yıkım saldırılarına değinerek, “dışarıdaki bu saldırılar içeriye, bize böyle yansımıştı” dedi. Konuşmasını “Onlara zafer sözümüz var ve biz zaferi kazanacağız!” diyerek bitirdi.

Ardından katliamın tanıklarından Başak Otlu söz aldı. İçeride kurulan yoldaşça ilişkilere değindi. Katledilen her devrimcinin taşıdığı öneme vurgu yaptı.

“Başımız dik, alnımız açık!”

Katliam tanıklarının konuşmalarının ardından Melek Altıntaş bir konuşma yaptı. Ulucanlar’daki katliamın ardından Bartın Cezaevi’ne nakledilen devrimci tutsakların yazdığı bir mektuptan alıntılar yaparak şunları söyledi:

“‘Biz’, dediler ‘Ulucanlar’da katledildik. Emperyalizme karşı çıktığımız için katledildik.

Biz bu ülkede hak ve özgürlüklerin gaspedilmesine karşı çıktığımız için katledildik.

Bu ülkede süregelen faşizan baskıların, devlet terörünün karşısında durduğumuz için katledildik.

Bu ülkede sınıfsız, sömürüsüz, özgür bir dünya istediğimiz için, bu ülkenin emekçilerinin gecelerinde aç yatılmayan, gündüzlerinde sömürülmeyen bir dünyada yaşamalarını istediğimiz, bunu özlediğimiz için katledildik.

Bizleri katledenler karşılarında onlarca gencin, onlarca devrimcinin direnişi ile karşılaştılar. İhanetin, teslimiyetin, tereddütün zerresine rastlamadılar.’

Ve daha sonra bize seslendiler; ‘yoldaşlar; başınız dik, alnınız açık olsun’ dediler.

Evet dostlar; bugün başımız dik, alnımız açık!

Yoldaşlarımızın ve siper yoldaşlarımızın Ulucanlar’daki direnişi sayesinde, orada ölümün üzerine tereddütsüz yürüyüşleri sayesinde başımız dik alnımız açık!”

Ardından Grup Vardiya, Ulucanlar şehitleri anması için hazırladığı iki parçayı seslendirdi. Vardiya ilk olarak “Hücre”yi söyledi. Ardından “Kırmızı Gül” türküsü hep bir ağızdan söylendi. TUYAB’ın örgütlediği, HKM, Odak, PDD ve Köz’ün destek verdiği anmaya 400’e yakın bir katılım gerçekleşti.

Kızıl Bayrak/İstanbul


İzmir’de Ulucanlar anması...

“Umuda kurşun işlemez!”

Ulucanlar katliamı İzmir’de Habip Gül’ün mezarı başında yapılan anma eylemiyle lanetlendi, direniş bir kez daha sahiplenildi. Anma BDSP, Partizan, Kaldıraç, ESP ve KÖZ tarafından 30 Eylül günü Habip Gül’ün mezarı başında gerçekleştirildi. Otobüslerle saat 10:30’da hareket eden kitle Helvacı Köyü girişinde toplandı.

Katliamcı devlet bu yıl da askeri güçlerini köye yığarak kitleye gözdağı vermeye çalıştı. Kolluk güçleri Helvacı Köyü’nü bir kez daha ablukaya aldı. Katledilen devrimcilerin sahiplenilmesine, devrimci değerlerin yaşatılmasına engel olamayan devlet Helvacı Köyü’nü kuşatarak, anmaya katılanlara kimlik kontrolü ve üst araması dayattı. Arama sırasında yarbay provokatif davranışlar sergiledi. Bu sırada jandarma robocopları çağrılarak gözaltına alma girişimleri oldu. Saldırı ve provokatif girişimler boşa çıkarıldı. Habip Gül’ün ailesinin gelmesinin ardından kortejler oluşturularak yürüyüşe geçildi.

Eylemde en önde “Buca, Ulucanlar, Diyarbakır… Unutmadık, unutturmayacağız!” pankartı, arkasında ise Habip Gül’ün fotoğrafının olduğu “Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmezdir!” pankartı açıldı. Katliamda şehit düşen devrimcilerin fotoğrafları taşındı. Yürüyüş boyunca coşkulu ve öfkeli sloganlar haykırıldı.

Habip Gül’ün mezarı başına gelindiğinde tüm devrim şehitleri anısına saygı duruşu gerçekleştirildi.

Eylemde ortak açıklama okundu. Ulucanlar katliamı ve direnişinin anlatıldığı açıklama, mücadele bayrağını bırakmama andı içeren ifadelerle son buldu.

Daha sonra Habip Gül’ün devrimci yaşamını anlatan bir metin okundu. Metinde şu ifadelere yer verildi:

“26 Eylül’de Ulucanlar’da Habip ve Ümit yoldaşlar 8 siper yoldaşı ile birlikte yaşamın uğruna ölünebilecek bir şeyler olduğu zaman anlamlı olduğunu bize gösterdiler. On’lar teslimiyet ölümdür, direnmektir yaşamak dediler. On’lar için yaşamak, tüm ezilen ve sömürülenlerin bu topraklarda ve tüm dünyada özgür sosyalist geleceğini kurma mücadelesi vermekti. Onlarla ölümü gülerek halaylarla karşılayan savaşçılarla, 26 Eylül’de asıl kurşunlanmak istenen umudumuzdu. Ama umuda yine kurşun işlemedi. Bayrağımız daha da kızıl, çünkü onda ölüme gülerek koşan savaşçıların kanı var. Şehitlerimizin adı devrim davamızın adı olacaktır.”

Devrimci şiir ve marşların ardından anma eylemi sona erdi.

Eyleme yaklaşık 70 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/İzmir


Ulucanlar direnişi selamlandı...

“Yaşasın Ulucanlar direnişimiz!”

Adana: “Devrimciler ölmez!”

26 Eylül Ulucanlar katliamında yitirdiğimiz 10 yiğit devrimciyi 30 Eylül günü gerçekleştirdiğimiz bir etkinlikle andık.

Etkinlik Ulucanlar katliamını anlatan sinevizyon gösterimiyle başladı. Daha sonra Ulucanlar şehitleri şahsında tüm devrim şehitleri anısına saygı duruşu gerçekleştirildi. Etkinlikte yapılan konuşmada Ulucanlar katliamı ve öncesi anlatıldı, devrimci siper yoldaşlığına vurgu yapıldı. Sermaye devletinin katliamcı yüzü teşhir edildi. Ardından Ümit yoldaşın Parti Kuruluş Kongresi kapanış konuşması ve Habip yoldaşın yargılayanları yargıladığı mahkeme konuşmalarından bölümler okundu. Etkinlik Ulucanlar şehitleri için kaleme alınan “Zafere on yıldız” şiirinin okunmasıyla devam etti.

Ardından yapılan konuşmada, şehit yoldaşlarımızı anmanın asıl anlamının onların mücadelesini yükseltmek olduğu vurgulandı. Etkinlik hep birlikte söylenen devrimci marş ve türkülerle sona erdi.

Kızıl Bayrak/Adana


Esenyurt’ta Ulucanlar anması

29 Eylül günü Esenyurt İşçi Kültür Evi’nde Ulucanlar katliamı ve direnişinin yıldönümü vesilesiyle bir anma etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlik Ulucanlar katliamı ve direnişini anlatan bir konuşmayla başladı. Ardından Ulucanlar şehitleri şahsında tüm devrim şehitleri anısına saygı duruşuna geçildi. Ulucanlar katliamını anlatan sinevizyon gösteriminin ardından etkinlik katliam ve direniş üzerine tartışmanın yapıldığı bir foruma dönüştürüldü.

Tartışmalarda zindanlar ve zindanların sınıf mücadelesindeki rolüne vurgu yapıldı, sermaye devletinin zindanlara yönelik saldırı politikalarının esas olarak işçi ve emekçileri hedef aldığı dile getirildi. Tartışmalara aktif katılımın güçlü olduğu, birçok kişinin söz aldığı forumun ardından etkinlik sona erdi.

Kızıl Bayrak/Esenyurt

Trabzon: “Ulucanlar katliamını lanetliyoruz!”

Ulucanlar katliamının 8.yılında katliamı lanetlemek ve Ulucanlar direnişini selamlamak için Trabzon Ekim Gençliği olarak bir basın toplantısı gerçekleştirdik. 27 Eylül günü Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediğimiz basın toplantısında, Ulucanlar’da devrimci iradeyi hedef alan saldırının sermaye düzeni açısından taşıdığı anlamı ve saldırının boyutunu anlattık. Bu saldırı karşısında gelişen başeğmez tutuma vurgu yaptık. Katliamı yaşamış olan devrimci tutsakların katliam sonrasında anlattıkları ayrıntıları içeren bir metin okuduk.

Basın metninin okunmasının ardından Trabzon İHD Başkanı Gültekin Yücesan İHD adına katliamı lanetlediklerini belirten bir konuşma yaptı. Basın toplantımıza Trabzon İHD dışında, Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği, Trabzon Gençlik Derneği ve YDG destek verdi.

Trabzon Ekim Gençliği


İzmir’de Ulucanlar protestosu

21 Eylül Buca, 24 Eylül Diyarbakır ve 26 Eylül Ulucanlar cezaevi katliamlarını protesto etmek için İzmir’de biraraya gelen BDSP, EHP, ESP, HKM, Kaldıraç, Köz ve Partizan tarafından, Ulucanlar katliamının yıldönümü olan 26 Eylül günü Kemeraltı girişinde bir protesto eylemi gerçekleştirildi.

“Buca, Ulucanlar, Diyarbakır hapishane katliamlarını unutmadık, unutturmayacağız!” pankartının açıldığı eylem saat 18.00’de yapıldı.

“Yüreklerinin kulakları sağır olmayanlara sesleniyoruz” çağrısıyla yapılan eylemde devletin katliamcı yüzü teşhir edildi.

“Devrimci irade teslim alınamaz!”, “ İçeride, dışarıda hücreleri parçala!”, “ Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz!” sloganlarının atıldığı eylem bildiri dağıtımıyla son buldu.

Eyleme yaklaşık 50 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/İzmir


Genç Komünistler’den Ulucanlar etkinliği...

İstanbul’dan Genç Komünistler olarak Ulucanlar katliamının 8. yılı vesilesiyle bir panel gerçekleştirdik.

Ulucanlar’da şehit düşen 10 yiğit devrimci şahsında devrim şehitleri için saygı duruşu ile başlayan etkinlikte, Ulucanlar katliamının arka planı ile “Parti” ve “Partili kimlik” başlıklı sunumlar gerçekleştirildi.

İlk olarak, Ulucanlar’da yaşanan katliamın sermaye düzeninin yıllardır sürdürdüğü cezaevi politikasının bir uzantısı olduğu vurgulanarak, sermaye düzeni açısından Ulucanlar’ın F tipi hücrelere geçişin bir adımı olarak planlandığı belirtildi.

Sunumun ikinci bölümünde Ekim Devrimi’nde Bolşevik Parti’nin oynadığı rol ve yüklendiği misyon üzerinden Partili mücadelenin önemine dikkat çekildi. Bu kapsamda Bolşevik Parti’nin kimi özellikleri öne çıkarılarak, devrimci bir ihtilal partisi için olmazsa olmazlar tanımlandı. Bir parti açısından programın ve örgütsel yapının önemine değinildi. Türkiye işçi sınıfının Partisi’nin karakteristik özelliklerinin de belirtildiği bu bölümünün ardından partili kimliğe ilişkin anlatıma geçildi.

Sunum kapsamında partili kimliği oluşturan üç temel kimliğin -politik, örgütlü ve ideolojik kimlik- bileşkesi olarak tanımlanan partili kimliğin komünist bir parti için vazgeçilmez önemi tanımlanmaya çalışıldı.

Örgütlü kimlik üzerine yapılan tartışma, partinin ve örgütlü mücadelenin komünist bir siyasal sınıf hareketi açısından taşıdığı önemin vurgulanması ile başladı. “Düzen ve devrim arasındaki çatışma ve mücadelede nasıl ki düzen medyası, ordusu, polisi, tüm ideolojik aygıtları ile örgütlü bir tutum sergiliyorsa, devrim cephesi de aynı ölçüde örgütlü ve disiplinli bir mücadele ile düzenin karşısına çıkmak zorundadır. Örgütlü kimlik bu gerçeklikten hareketle tanımlanmalıdır. Devrimcilik eğer sürekli bir yenilenme ve gelişme sürecini ifade ediyorsa, bunu örgütlü bir mücadele dışında oluşturmak mümkün değildir” denilerek, devrimciliğin temel ölçütlerinden birisi olarak örgütlü mücadele zorunluluğu vurgulandı.

Sunumların ardından Ümit ve Habip yoldaşların partili kimliğin güçlü birer taşıyıcıları olduğuna vurgu yapılarak etkinlik sonlandırıldı.

İstanbul Genç Komünistler



Yurtdışında Ulucanlar etkinliklerinden...

Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!

İsviçre Basel’de şehitlerimizi andık...

30 Eylül günü Basel’de Ulucanlar katliamını lanetlemek ve destansı devrimci direnişi selamlamak amacıyla bir etkinlik düzenledik.

Ulucanlar’ın özellikle biz komünistler için özel bir önemi var. Zira Ulucanlar, insanlığın geleceğinin ve bunların güvencesi olan devrimci siyasal kimliğin ve değerlerin ölümüne savunulduğu destansı bir direniş demektir. Ulucanlar aynı zamanda çürüyen düzen ve çeteleşen devletin gerçekleştirdiği planlı bir faşist katliam anlamına geliyordu. Ayrıca Partimiz’in, iki seçkin merkez komitesi üyesi şahsında direnişte önemli bir yeri var.

Anma etkinliğine bu bakışla ve buna uygun bir sorumluluk bilinciyle hazırlandık.

Ulucanlar şehitlerinin resimlerini ve “Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!” yazılı pankartı birlikte hazırladık. Etkinliğimize Ulucanlar’da ölümsüzleşenler şahsında devrim ve sosyalizm mücadelesinde şehit düşen devrimciler anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladık. Ardından bir yoldaşımız katliamı ve direnişi anlatan bir konuşma yaptı. Daha sonra süreci anlatan konuşma eşliğinde sinevizyon gösterimine geçildi. Değişik yoldaşlarımız tarafından Habip ve Ümit yoldaşların özgeçmişleri ile Ümit yoldaşın Partimiz’in Kuruluş Kongresi’nde yaptığı kapanış konuşması ve Habip yoldaşın burjuva mahkemesindeki yargılayan savunması okundu. Şiir sunumu ilgiyle izlendi, devrimci marşların söylendiği müzik dinletisiyle etkinliğimiz son buldu.

İçeriği ve programı güçlü olan etkinliğimize 80 kişi katıldı.

İsviçre TKİP taraftarları


Wuppertal’da direniş geleneği sahiplenildi...

Wuppertal Bir-Kar çalışanları olarak Ulucanlar direnişinde şehit düşen yoldaşlarımız ve 8 siper yoldaşımızın anısına bir etkinlik düzenledik.

Etkinliğimiz devrim ve sosyalizm mücadelesinde şehit düşen devrimciler anısına yapılan saygı duruşu ile başladı. Önce 24 Eylül 1996 Diyarbakır hapishanesinde gerçekleştirilen ve 10 devrimcinin ölümüyle sonuçlanan katliamı anlatan bir konuşma yapıldı. Daha sonra Bir-Kar adına bir yoldaşımız, genelde Türkiye ve Kürdistan zindan direnişleri ile devrimci duruşu, özelde ise Ulucanlar katliamını ve partimizin bu konudaki değerlendirmesini kapsayan bir konuşma yaptı. Programımız sinevizyon gösterimi ile devam etti.

Kısa bir aradan sonra serbest kürsüye geçildi. Konuşmalarla, sorular ve cevaplarla canlı bir tartışma ortamı yaratıldı. Tartışmalarda ağırlıklı olarak zindan direnişleri, devrimci hareketlerin durumu ve bugünün Türkiye’si konuşuldu. Konuşmalarda en önemli sorunun bugün devrimcı ihtilalci çizgide ısrar ve bunun ifadesi olan ihtilalci bir örgüt olduğu vurgulandı. İhtilalci çizgide ısrar etmeyenlerin Ulucanlar direnişini anlamalarının ve yaşatmalarının mümkün olmadığı ifade edildi. Devrimci mücadeleyi yükseltme çağrısıyla etkinliğimiz sona erdi. Anmaya 45 kişi katıldı.

Bir-Kar Wuppertal


Köln: “Ulucanları unutmadık!”

Ulucanlar’da faşist sermaye devletinin planlı saldırısı sonucu katledilen 10 yiğit devrimciyi, 30 Eylül günü Köln İşçi-Gençlik Kültürevi’nde düzenlediğimiz etkinlikle andık.

Etkinliğimiz saygı duruşuyla başladı. Ardından bir yoldaşımız katliamın gerçekleştirildiği süreci anlatan ve mücadeleye çağıran bir konuşma yaptı.

“Ölümü yenenleri kimse yenemez’’ isimli sineyizyonun ardından “Zafere on yıldız’’ şiirinden Habip ve Ümit’i anlatan bölümler okundu. Habip ve Ümit yoldaşların özgeçmişlerini anlatan metinler, Habip’in mahkeme savunmasından, Ümit’in ise TKİP kuruluş kongresinde yaptığı kapanış konuşmasından kısa kesitler okundu. Ulucanlar katliamını yaşamış devrimci tutsakların kaleme aldığı bir metnin okunmasından sonra etkinlik devrimci marşlarla ve türkülerle devam etti. Sanatçı dostumuz Ejder Kürtçe türkülerle etkinliğimize renk kattı.

Etkinliğimiz, katliamı yaşamış bir yoldaşın kaleme almış olduğu ve Ulucanlar’ın özü olan şu çağrı ile sona erdi:

“İçinde hançerlendiğimiz hamamı unutmayın! Teslimiyete verilen bu tok yanıtı unutmayın! Kurşunlara işkencelere taş, yumruk ve yürekle de direnilebileceğini unutmayın! Sanki bir düğündeymişçesine, bir bayramdaymışçasına ölümü halayla karşılayanları unutmayın! On’ların, sınırsız ve sömürüsüz bir dünya, onurlu ve özgür yaşam uğruna öldükleri kavgayı yarıda bırakmayın!”

TKİP taraftarları/Köln


Bielefeld’de Ulucanlar katliamı lanetlendi

Bielefeld Bir-Kar olarak Ulucanlar katliamında şehit düşen On’ları anmak için bir etkinlik gerçekleştirdik. Önce etkinliğe çağrı yapan el ilanı ve afiş hazırlayarak tanıdığımız çevrelere taşıdık.

29 Eylül günü gerçekleştirdiğimiz etkinliğe yaklaşık 30 kişi katıldı. Program bir arkadaşımızın okuduğu şiirle başladı. Ardından devrim ve sosyalizm davasında şehit düşenler anısına saygı duruşu yapıldı. BDSP’nin hazırlamış olduğu sinevizyon gösteriminin ardından bir yoldaşımız Ulucanlar direnişini ve devletin bu katliamı yaparken neyi hedeflediğini kapsamlı bir biçimde ele alan bir konuşma yaptı.

Aranın ardından Salkımsöğüt’ün hazırlamış olduğu şiirler okundu. Müzik dinletisi ve çekilen halaylarla etkinlik sona erdi.

Bielefeld/Bir-Kar


Frankfurt’ta Ulucanlar anması...

Ulucanlar’da şehit düşen yoldaşlarımız nezdinde tüm Ulucanlar şehitlerini andık. Ulucanlar direnişinin yıldönümü dolayısıyla yakın çevremizdeki dostlarımız ve yoldaşlarımızla bir etkinlik düzenledik. Etkinliğimiz günün anlamına yakışır bir biçimde gerçekleşti.

İlk olarak günün anlam ve önemine ilişkin politik konuşma yapıldı. Ardından şiir ve müzik dinletisi sunuldu. Ulucanlar katliamının gerçek yüzünü teşhiri ettiğimiz, şehit düşen yoldaşlarımızı anlattığımız kısa ve özlü bir konuşma ile etkinliğimizi tamamladık. Etkinliğimize müzik ve şiirleri ile genç ve yeni arkadaşlar anlamlı bir katkı sundular. Ulucanlar anmasına gençlerin ağırlıkta olduğu yaklaşık 30 kişi katıldı.

Frankfurt TKİP taraftarları


Berlin’de Ulucanlar direnişi selamlandı...

Ulucanlar direnişinin yıldönümü vesilesiyle 29 Eylül günü Berlin’de bir anma etkinliği gerçekleştirdik.

Etkinlik devrim ve sosyalizm davasında ölümsüzleşen devrimciler anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Ardından bir yoldaşımız sunum yaptı. Ulucanlar katliamının ön süreci Türkiye’deki siyasal gelişmelerle bağlantılı biçimde anlatıldı. Zindanlara yönelik saldırı ve direnişlere değinildi. Faşist Türk devletinin Ulucanlar katliamına nasıl hazırlandığı, katliamla neyi amaçladığı anlatıldı.

Anlatımların ardından katılımcılar direniş ve cezaevleri sorunu üzerine düşüncelerini dile getirdiler.

TKİP taraftarları/Berlin