17 Ağustos 2007 Sayı: 2007/32(32)

  Kızıl Bayrak'tan
   Çok yönlü saldırılara karşı işçilerin ve
halkların direnişi!
  Ortadoğu’da etkin rol mü, ABD’yle suç ortaklığını pekiştirmek mi?
ABD ve işbirlikçilerinin cumhurbaşkanı seçimi...
17 Ağustos unutulmasın...
Tekstil TİS’leri ihanet öncesi sessizliği yaşıyor
Kamuda toplu görüşme süreci başladı.....
  Elektropak işçisi eylemde
  Texim Tekstil’de iş bırakma!
  Tersanede direniş kazandı!
  İşçi-emekçi hareketinden...
  Sermaye grev hakkına saldırıyor…
  Sermayenin saldırılarını püskürtmek için ortak komite, birleşik direniş!
  Kadın vekiller kadın sorunuyla ne kadar ilgili?
  Emperyalist-kapitalist sistem kadın sorununu çözemez,
  Formula 1 sermayenin
uluslararası bir sirkidir!
  Mamak 4. Kültür Sanat Festivali’nde buluşalım!
  BM: “Kosova bölünebilir!”
  BM Irak’ta etkin role hazırlanıyor
  Şangay İşbirliği Örgütü’nden
askeri tatbikat
  Savaştan gıdasını alan tüccarlar - Abu Şehmuz Demir
  Filistin, Irak ve Lübnan’da mikro ve kanton devletler kuruluyor... / 3 - Volkan Yaraşır
  Kavel Müzik Grubu’yla devrimci sanat üzerine konuştuk...
  “Bu makine de faşistleri öldürür!”
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Elektropak işçileriyle sendikal örgütlenme süreci üzerine konuştuk...

“Mücadele eden işçi kazanır!”

- Sendikal örgütlenme mücadelesine nasıl başladınız?

- Sendikaya 1 Aralık 2006 tarihinde üyeliklerimizi verdik. 2006 yılının Nisan ayında bazı dostlarla tanıştık ve bu sayede sendikayla buluştuk. Sendikaya üye olmadan önce ön çalışmalar yaptık. Çoğunluk tespitinin gelmesiyle beraber patron, işkolunun metal işkolu olmadığı yönünde bir itirazda bulundu. Mahkeme süreci devam ediyor. 18 Eylül’de Bakırköy İş Mahkemesi’nde duruşmamız var.

- Örgütlenme ihitiyacı nereden doğdu?

- Bir işçi bir işyerinde 15 sene boyunca asgari ücrete çalışır mı? Eğer 15 senelik bir işçi hala asgari ücret alıyorsa sendika ister tabii ki. Şimdiye kadar sendika tercihlerinde yanlış davrandık. Çalıştığımız fabrikada daha önce Türk Metal Sendikası vardı. Sendikanın talimatıyla arkadaşlarımız işten çıkartıldı. En başında sendika tercihi yanlış yapıldı. Bu seferki sendika tercihinin doğru, ön çalışmanını güçlü olması nedeniyle örgütlenme sürecimiz dört dörtlük oldu. 1 Aralık 2006 günü eski sendikadan istifa ederek Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye olduk. Çoğunluğu kısa bir sürede sağladık.

- Sendikal örgütlülüğü patron nasıl karşıladı, baskı uyguladı mı?

Sendikaya üye olunca herşey bitmiyor. Patronun, ustanın, müdürün baskıları sendikaya üye olduktan sonra da devam etti.

2006 1 Aralık’ta fabrikada çalışan işçi sayısı 465’ti. Bu sayı şu anda 420-430 civarında. Bu azalmanın sebebi işten atma değil, çeşitli sebeplerle ayrılma şeklinde oluştu. Fabrikamızda çoğunluk olarak bayan arkadaşlarımız çalışıyor. Memurları çıkardıktan sonra kalan 380 kişiden 250’si bayandır. Fabrika elektrikli ev aletleri üretiyor (el süpürgesi, ütü, fritöz vs.) Fabrika fason çalışıyor. Almanya’ya ve Ürdün’e mal gönderiyor. İçimizde asgari ücretin üzerinde alan yok.

Patron sendikalı olduktan sonra çalıştığımız alanı değiştirdi. Konuşma yasağı getirdi. Ama hiçbir arkadaşımıza para teklif edilmedi. Ancak patron yanlılarının “işçiler 650 YTL ücret alsaydı sendikaya gitmezdi!” şeklinde lafları oldu. Arkadaşlarımız ücretsiz izne çıkartılmak istendi. Patron ücretsiz izin uygulamasıyla sendikal örgütlülüğü dağıtmak istedi.

- Bu süreçte öncü işçilere özel bir baskı uygulandı mı?

- Öncü işçilere bir baskı yapılmadı. Çünkü öncü işçileri bulamadılar, belki bulmuş olsalardı daha farklı olabilirdi. Dışarda görüştüğümüz arkadaşlarımızla içeride birebir görüşmedik. Başka bir arkadaşımız görüştü örneğin. Ücretsiz izin dayatılmasının ardından fabrika önünde toplandık. Çalışma Bakanlığı’na dilekçelerimizi verdikten sonra fabrikadan şehir merkezine kadar yürüyerek eylem yaptık.

- Bu süreçte sendikanın tutumu nasıldı?

- Karşılaştığımız her türlü olumsuzlukta sendikayla temasa geçildi. Yapılması gereken neyse birlik ve beraberlik içinde kararları aldık. Bizim aldığımız kararlara onlar da sahip çıktılar. Şimdi ise ücretlilere ücretsiz, ücretsizlere ise yine ücretsiz izin kağıdı imzalatmak istendi. Tabii bu kağıtları imzalamadık. Buna karşı eylemler yapıyoruz şu anda. Sendikamızla beraber ileriki dönemde gerekli kararları alacağız.

- Ne gibi eylemler yapıyorsunuz?

- Yemek boykotu yapıyoruz. Geçtiğimiz hafta içerisinde sendikanın armalarını taktık. 9 Temmuz’da Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne verdiğimiz dilekçelerin ardından alkış ve sloganlarla Birleşik Metal-İş’in 2 No’lu Şubesi’ne kadar yürüdük. Fabrikada üretiminde önemli yerler tutan arkadaşlarımız var ve bu arkadaşlar işlerinde iyi olan arkadaşlar. Motor, enjeksiyon, taban ve montaj olmak üzere 4 bölüm var fabrikada.

- Örgütlenme sürecinizde çevre fabrikalardan nasıl tepkiler aldınız?

Hemen yanımızda Oktaş Oluklu Mukavva Fabrikası var. Orası zaten bizden önce örgütlenmeye başlamıştı. Biz de onların peşinden gittik diyebilirim. Oktaş’ın fazlasıyla etkisi oldu. Oktaş’ta ikramiye vardı. Bizim 2000 yılında kaldırılan bir ikramiyemiz vardı. Şimdi bu hakkımız da elimizden alındı.

Patron önceki yıllarda sendika mücadelesi verenleri işten çıkardı. Ama şimdi bunu yaparsa toptan bir direnişle karşılaşacak. Şu saatten sonra birimizin canı yansa onun için daha kötü olur.

Mücadele eden bir işçi hedefine mutlaka ulaşır. Birlik ve beraberlik mücadele için çok önemlidir. Bizim fabrikanın bundan bir sene önceki halini düşünüyorum da; kimin geldiği, kimin gittiği, işten atıldığı hiç önemli değildi. Şu anda birimize “dur!” dendiği zaman arkadaşlarımızın hepsi (400 kişi) hesap sorabilecek güçte.

Kızıl Bayrak/İstanbul



Elektropak işçisi eylemde

Elektropak (Güven Elektronik) işçileri patronun sendikal örgütlenmeyi dağıtma çabalarına karşı eylemlerine devam ediyorlar. Daha önce ücretsiz izin saldırısına karşı üretimi durduran ve sendikaya yürüyüş gerçekleştiren işçiler, geçen hafta tekrar ücretsiz izin dayatmasıyla karşı karşıya kaldılar. İşçiler bir haftayı aşkın bir süredir üretimi %40’lara düşürerek çalışıyorlar.

Sefalet ücretiyle köle gibi çalışan işçilerin hiçbir sosyal hakkı yok. İşçiler yaklaşık 10 ay önce (1 Aralık 2006) DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası 2 No’lu Şube’ye üye olmuşlardı. Sendikaya üyeliklerini tanımayan Elektropak patronu %100 metal sektörü olan işkoluna itiraz etmiş ve süreci mahkemeye taşımıştı. Aynı dönemde işçilerin ücretlerine zam talebini de karşılamayan patron bu da yetmezmiş gibi işyerinde sendikal örgütlülüğü dağıtmak için “ücretsiz izin” saldırısına başvurdu.

Bir aydır yaptıkları eylemlerle sendikal örgütlenme haklarına sahip çıkan Elektropak işçileri halen eylemlerine devam ediyorlar. İşçiler “Ya fabrika kapanacak, ya da işyerine sendika girecek” şiarıyla mücadele kararlılıklarını dile getiriyorlar.

İşçiler 13 Ağustos Pazartesi günü 5 gün sürecek bir yemek boykotu eylemine başladılar. Aynı gün öğlen yemekhanede tabaklarını masalara bırakan işçiler “Sendika hakkımız söke söke alırız!”, “Ölmek var dönmek yok!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Sendika hakkımız engellenemez!” sloganlarını atarak fabrikanın bahçesine çıktılar. Buradan tüm bölümleri dolaşarak “patron sendikayı tanıyana kadar eylemlerini sürdüreceklerini” dile getirdiler.

Yemek boykotu eylemini başarıyla sürdüren Elektropak işçileri son olarak 15 Ağustos günü yemekhaneden çıkarak fabrika kapısına kadar sloganlarla yürüdüler. Yüzlerce işçi coşkulu ve militan sloganlar atarak fabrika kapısına geldi.

Elektropak işçileri hak arama mücadelelerini eylemlerle sürdürmeye kararlılar. 460 işçinin 3 vardiya halinde çalıştığı fabrikada sayısal olarak fazla olan kadın işçiler de büyük bir kararlılıkla mücadelenin ön saflarda yer alıyorlar. 15 Ağustos günü yapılan eylemde öncü kadın işçiler attırdıkları sloganlarla “mücadelede biz de varız!” dediler. Fabrika önüne geldiklerinde “Baskılar bizi yıldıramaz!” sloganını atan yüzlerce işçi sendikasızlaştırma saldırısına karşı mücadelede kararlı olduklarını haykırdılar. Bir süre “Direne direne kazanacağız!”, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Sendika hakkımız söke söke alırız!”, “Ölmek var dönmek yok!“ sloganlarını attılar.

Elektropak işçileri patronun sendikal örgütlülüğü dağıtma çabalarına karşı eylemlerine devam edecekler.

Kızıl Bayrak/İstanbul