13 Temmuz 2007 Sayı: 2007/27(27)

  Kızıl Bayrak'tan
   “Sınır dışı operasyon” yeniden ısıtılıyor...
  İşçi ve emekçiler devrimin ve sosyalizmin
bayrağı altında birleşmelidir!
CHP-MHP koalisyonu kimin için seçenek,
nasıl bir seçenek?
Ülkeyi talan eden hırsız tüccarlardan hesap soralım…
Petkim’in özelleştirilmesi ve ötesi
BDSP’nin seçim faaliyetlerinden...
  BDSP’nin bağımsız sosyalist milletvekili adaylarıyla konuştuk...
  Eksen Yayıncılık’tan seçimler üzerine çıkan kitapların tanıtımı... Tasfiyeci sürecin son aşaması: Parlamentarizm
  Elektropak işçisi mücadeleyle kazanacak!
  Düzen partileri hangi kadınlara sesleniyor?
  Seçim çalışmalarına keyfi engellemeler...
  Yoksulluktan kurtulmak için
kapitalizmden kurtulmak gerekir
  Parlamento sevdası herkesi
birbirine benzetiyor!
  Çalışma ilişkileri nereye ya da Çin nereye düşer usta?- Yüksel Akkaya
  Liberal sol, Baskın Oran’la makyaj tazeliyor!
  Küresel ısınma dünyayı tehdit ediyor...
  Binali Soydan’la dayanışma eylemlerinden....
  Parlamenter avanaklık değil komünist devrimcilik!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Clara Zetkin anıldı

Kadınların özgürlük, eşitlik ve kurtuluş mücadelesinin öncülerinden biri olan Alman kadın komünist Clara Zetkin’in, 150. doğum gününde, Köln’de 7 Temmuz günü bir anma yapıldı.

Ünlü Dom Kilisesi Meydanı’nda gerçekleştirilen anmayı ATİK, ADHK ve AGİF üyesi kadınlar organize etti. Etkinliğe 30 kişi katıldı. Hafta içi olması ve iş saatine denk gelmesi katılımı etkiledi.

Anmada üzerinde Klara Zetkin’in “Yaşamın olduğu her yerde savaşmak istiyorum!” sözlerinin yazılı olduğu bir pankart açıldı, başta Clara olmak üzere, mücadeleci kadınlara ait resimler döviz olarak taşındı.

Etkinlik, Clara Zetkin ve onun şahsında, özgürlük, eşitlik ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenler için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Ardından, ortak konuşma metni okundu. “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganı atıldı.

Bir-Kar olarak biz de etkinliğe katılarak destek olduk. Bu arada üzerinde Türkçe, İngilizce ve Almanca “Binali Soydan’a özgürlük!” yazılı pankart açtık. Binali Soydan ile ilgili biri Bir-Kar ve diğeri ortak imzalı bildirilerden dağıttık. Ayrıca, bir arkadaşımız Binali Soydan ile ilgili kısa bir konuşma yaptı.

Anma etkinliği enternasyonal mücadele çağrısı ile sona erdi.

Bir-Kar çalışanları/Köln


“GOP İşçi Platformu” işçileri mücadeleye çağırıyor!

“GOP İşçi Platformu” olarak seçimler döneminde çalışmamızı yaygın bir kampanya çalışması halinde örgütleyeceğiz. Bölgemizde bulunan atölye ve işletmelerde ağırlıklı olarak genç işçilerin yaşadıkları sorunları seçimler ve düzenin çözümsüzlüğünü ifade eden bir çalışma ile birleştirmeyi hedefliyoruz.

Bölgemizde genel olarak küçük işletmeler bulunmakta. Bu işletmeler içinde ağırlıklı olarak tekstil sektörü bulunuyor. Bu atölye ve işletmelerde düşük ücret, sigortasız, sendikasız çalışma, performansa dayalı ücretlendirme, karşılığı ödenmeyen fazla mesai ücretleri sorunları yaşanıyor. Fabrika ve atölyelerde daha özgün sorunlarla da karşılaşıyoruz. Örneğin yemek saatlerinin kısa olması, çay vb. molaların gaspedilmesi, patron ve usta hakaretleri vb. Bu kapsamda atölyelerdeki yerel sorunları ve işçi sınıfının bölgemizde genel olarak karşı karşıya bulunduğu sorunları işleyen bir kampanya çalışma başlatmış bulunuyoruz.

Kampanya çalışmasının diğer ayağını ise seçim döneminin politik olanakları oluşturacaktır. Bu açıdan GOP İşçi Platformu olarak kokuşmuş sömürü düzenini ve düzen partilerini teşhir eden bir kitle çalışmasıyla birlikte bölgenin sorunlarını işleyen bir kampanya örgütleyeceğiz.

“GOP İşçi Platformu Yürütme Komisyonu” olarak aşağıdaki kararları aldık:

* Kampanya çalışmamızı bölgemizdeki işçilerin sorunları ile seçimler gündemini bütünleştiren bir tarzda örgütleyeceğiz.

* Çalışma bölgemizdeki işçi ve emekçileri yerel sorunlarını ve seçimleri tartışmaya çağıran bir kapsamda kurgulanacaktır.

* Kampanya çalışmamız “Ne seçimler, ne meclis, ne İMF, ne AB, ne ABD… BOZUK DÜZENDE SAĞLAM ÇARK OLUNMAZ! başlığı ile örgütlenecektir.

* Kampanya çalışması kapsamında 21 Temmuz günü bölgemizdeki işçilerin yaygın katılımını sağlamayı hedeflediğimiz bir etkinlik örgütlenecektir. Bu etkinlik “GOP işçileri çözümü tartışıyor” başlığını taşıyacaktır.

* Etkinlik iki temel bölümden oluşacaktır. Birinci bölümde bölgemizdeki yerel sorunlara dair sunum ve tartışmalar yapılacak, bu sorunların işçi ve emekçilerin yaşadığı bütünsel sorunlarla bağı tartışılacaktır. İkinci kısımda ise seçimler ve işçi sınıfının düzene ve düzen partilerine karşı alması gereken tutum tartışılacaktır.

* Kampanya kapsamında sanayi bölgelerinde dıştan kullanmak hedefi ile afiş, bildiri, etkinliğe çağrı davetiyeleri çıkartılarak yaygın olarak kullanılacaktır.

* Yine GOP İşçi Bülteni çıkartılarak ağırlıklı olarak çalışmanın içeriden örgütlenen kısmında yaygın olarak kullanılacaktır.

* Çalışma süresince GOP İşçi Platformu yürütmesi düzenli toplantılar yaparak faaliyeti her adımda denetlemeye, planlamaya ve yönlendirmeye devam edecektir. Bu Platformun işleyişinde yaşanan sorunların giderilmesinin de temel bir halkası olacaktır.

* Çalışma kapsamında çalışmanın yaygınlaşması ve yerel planda ise fabrika ve atölye komisyonlarına dayanması hedeflenmektedir. Bu hedefle olanaklı olan tüm yerellerde yerel komisyonlar aracılığıyla kampanya yönlendirilecek ve yerel seslenme araçları çıkartılacaktır.

GOP İşçi Platformu


********

Brüksel’den Binali Soydan’a selam!

Binali Soydan, yol arkadaşım. Seni ilk Strasburg’ta ‘99 yılında gittiğim bir etkinlikte tanıdım. O günden bugüne devrimci kimliğinle varoldun. Tutuklanman bundan sonra da bu kimliğinle varolacağının ifadesi. Binali, tutuklanman bende derin bir üzüntü yarattı. Bu doğrultuda elimdeki tüm imkanları seferber etmeye, bir sesin ulaşabileceği tüm yerlere ulaşmaya çalışacağım. Bundan sonra “Binali Soydan’a özgürlük!” talebiyle yürütülen faaliyetin daha örgütlü yürütülmesi için elimden geleni yapacağım.

Brüksel’de haftasonu bir takım adımlar attım. İlk önce bölgemde bulunan demokratik, ilerici kurumlara giderek Binali Soydan’ın maruz kaldığı durumu anlattım. Kamuoyu yaratmaya çalıştım. Binali Soydan’ın mücadeleci ve devrimci kimliğini anlattım. Haksız yere bir aydır Alman devleti tarafından tutuklandığını ifade ettim. Derhal serbest bırakılması gerektiğini söyledim. Bunun için tüm Belçika’daki Alman kurumlarına faks, mail vb. yollarla ulaşılması talebinde bulundum.

Senin hakkında elime mail ile ulaşan Hollandaca Türkçe yazılı “Binali Soydan’a özgürlük!”, “Binali Soydan’ın kısa özgeçmişi” metinlerini birçok yere gönderdim.

Şimdilik mail yoluyla Belçika’daki tüm basın-yayın kurumlarına bendeki materyallerin Hollandacasını ulaştırdım.

Seni merak ediyorum, durumun nasıl? Kızıl Bayrak’a durumun hakkında bir yazı yazarsan sevinirim. Unutma ki yalnız değilsin. Senin gibi yürekler var olduğu sürece bizler de var olacağız.

Bir yoldaşın/Brüksel

********

Mücadele tek kurtuluş!

Habaş’ta yaşananları gazetemizde görünce ben de konu üzerine bir yazı yazayım dedim. Demir Çelik’te iş kazaları eksik olmaz. Elinize bir şey çarpması, sıkışması, şişmesi, ayağınıza bir şey düşmesi, bir yerinizin yaralanması, vücudunuzdaki yanıklar vb. sıradan günlük olaylardır. Sadece ölüm olduğunda gündeme gelir demir çelik fabrikaları.

İş güvenliği eğitimlerinde söze “burada şimdiye kadar ölmemeniz bir şans diye” başlanır, aşağı yukarı olması gerekenler anlatılır.

Hemen hemen bütün makinalarda vinç kullanılır. Vinçlerin bakımları yapılmadığından fren boşalmaları çok sık olur. Eğitimlerde ise iki ayda bir bakım yapılması gerektiği söylenir oysa ya ölümlü bir kaza olduğunda ya da vinç artık durup işler yürümediğinde bakım yapılır. Çürük halatlarla iş yaptırmak ise cabasıdır.

Sağlık ocağı ise akşamları kapalıdır. Gündüz gidersen de ya senin bir şeyin yoktur, “bugün dinlen yarın gel” derler. Ya da acı dindirici bir ilaç verir “istersen hastaneye git” derler. Zaten eğer şişik, incinme, ezilme gibi sorunlar varsa sağlık ocağı kayıt bile yapmaz. Yani kağıt üzerinde iş kazası yoktur. Oysa sadece bizim fabrikada günde 1-2 işçi gitmektedir.

Düşük ücretler ise ister istemez insanı mesaiye mecbur hale getiriyor. Eğitimlerde fabrikanın çok hızlı büyüdüğü söylenmektedir. Fabrikaya gelen giden tırın haddi hesabı yoktur ama ücretlere herhangi bir artış olmaz. Özellikle yüklemeciler aşırı mesai yaparlar. Ayda ortalama 130 saat çalışırlar. 170 saat çalışan da vardır. Servise aynı noktadan bindiğin arkadaşını haftada 3 ya da 4 sabah görebilirsin. Geriye kalan tüm günlerin fabrikada geçer.           

Peki çözüm ne? Çözüm tabii ki birlikte karşı koymakta, ses çıkartmakta. Bu kadar ağır koşullarda “bu akşam eve gidebilecek miyim?” diye düşünürken onlar sırtımızdan kazandıkları paralarla bir tatil beldesinde gününü gün ediyorlar. Denizin, kumun, güneşin tadını çıkarıyorlar.

İşten atılacağım diye korkmanın bir anlamı yok. Birlikte hareket edersek patronların nasıl da çaresiz olduğunu göreceğiz. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihi bunun sayısız örnekleriyle dolu. Çünkü örgütlü mücadeleden başka kurtuluş yolu yok.

Tepeören’den bir demir çelik işçisi/Tuzla

********

GOP’ta film gösterimi

GOP-DER bir süredir Karadeniz Mahallesi’nde uyuşturucuya, çeteleşmeye ve yozlaşmaya karşı faaliyet yürütüyor. Konuyu gündemde tutmak için bugüne kadar çeşitli yürüyüşler gerçekleştirildi, salon etkinlikleri yapıldı, afişler ve el ilanları kullanıldı. En son 9 Temmuz günü mahallede film gösterimi gerçekleştirildi. Film gösterimi açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmada uyuşturucunun, çeteleşmenin kaynağının emekçilere açlığı ve yoksulluğu dayatan sermaye devleti olduğu ifade edildi. Yozlaşmaya, çeteleşmeye, uyuşturucuya karşı mücadele çağrısı yapıldı. Haftasonu yapılacak şenliğe halk davet edildi. Emekçilerin yoğun ilgi gösterdiği film gösterimine 40’ı aşkın emekçi katıldı. Birçok kişi de balkonlarından programı izledi. 21:30’da başlayan program 24:00’te sona erdi.

GOP-DER çalışanları