13 Temmuz 2007 Sayı: 2007/27(27)

  Kızıl Bayrak'tan
   “Sınır dışı operasyon” yeniden ısıtılıyor...
  İşçi ve emekçiler devrimin ve sosyalizmin
bayrağı altında birleşmelidir!
CHP-MHP koalisyonu kimin için seçenek,
nasıl bir seçenek?
Ülkeyi talan eden hırsız tüccarlardan hesap soralım…
Petkim’in özelleştirilmesi ve ötesi
BDSP’nin seçim faaliyetlerinden...
  BDSP’nin bağımsız sosyalist milletvekili adaylarıyla konuştuk...
  Eksen Yayıncılık’tan seçimler üzerine çıkan kitapların tanıtımı... Tasfiyeci sürecin son aşaması: Parlamentarizm
  Elektropak işçisi mücadeleyle kazanacak!
  Düzen partileri hangi kadınlara sesleniyor?
  Seçim çalışmalarına keyfi engellemeler...
  Yoksulluktan kurtulmak için
kapitalizmden kurtulmak gerekir
  Parlamento sevdası herkesi
birbirine benzetiyor!
  Çalışma ilişkileri nereye ya da Çin nereye düşer usta?- Yüksel Akkaya
  Liberal sol, Baskın Oran’la makyaj tazeliyor!
  Küresel ısınma dünyayı tehdit ediyor...
  Binali Soydan’la dayanışma eylemlerinden....
  Parlamenter avanaklık değil komünist devrimcilik!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan...

Seçim faaliyeti çerçevesinde bu hafta sonu yapılacak şenlikler ve 17 Temmuz’da Kadıköy’de işçi ve emekçilere yapacağımız seslenmeden sonra, seçim yasakları da başlamış olacak. Dönemin serbestisinden ve araçlarından yararlanmak dışında, elbette, düzenin en etkin teşhirine seçim sonrası da devam edeceğiz. Bu görevin bu düzeni ortadan kaldırıncaya kadar kesintisiz süreceği açık.

22 Temmuz yaklaşırken işçi ve emekçilere seslenen, düzeni teşhir eden, gerçek çözüm yolunu gösteren seçim faaliyetimiz de güçleniyor. Mevcut materyallerin etkin ve yaygın kullanımı, kitle etkinliklerinin güçlü geçmesi için kalan sınırlı zamanı en iyi şekilde değerlendirmek gerekiyor. Özellikle kitlesel etkinliklerin hem program, hem katılım, hem de ön çalışması bakımından olabildiğince etkin olması daha yoğun bir çabayı zorunlu kılıyor.

Seçimlere bağımsız sosyalist adaylarla katılmanın amacı, burjuva parlamentonun teşhirini ve sosyalizmin propagandasını yapmaksa eğer, bu propagandanın mümkün olan en geniş sınıf ve emekçi kitlelere ulaştırılması için daha fazla çaba ve enerjiyle yüklenmeliyiz.

Seçim süreci boyunca sınıf ve kitle hareketindeki durgunluğun sürmesi, teşhir ve propaganda merkezli seçim çalışmamızın etkisini sınırlayıcı bir etken oldu kuşkusuz. Ama sona yaklaşırken kamu emekçilerinin 13 Temmuz için aldığı eylem kararı, süreçteki tek kitle eylemi olacaktır. Bu nedenle bu eylemlere gereken önem verilmeli. Etkin biçimde katılımın yanı sıra, faaliyetin bu eylem alanlarına taşınması için de gereken yapılmalıdır.

Seçim süreci boyunca çalışma yürüttüğümüz alanlarda devletin baskı ve engellemeleriyle karşılaştık. Kolluk güçlerinin, düzenin tüm hukukunu ayakları altına alarak yönelttiği saldırılar karşısında tüm meşruluğumuzla ve kararlılığımızla gereken yanıtları verdik. Düzen, saldırdığı her alanda ve zamanında yanıtını almıştır. Sadece saldırıya yönelik örgütlü tepkiler değil, bu alanlarda faaliyetin daha etkin ve yaygın biçimde sürdürülmesi, devrimci seçim faaliyetimizin kesintisiz bir şekilde devam etmesi hem emekçi kitlelere güven vermiş hem de çalışmamızı daha da güçlendirmiştir.

Şovenizmin tırmandırıldığı bir süreçte gerçekleşen seçim sürecinde bağımsız adaylara yönelik devlet terörünün sonrasında devrimcilere, ilerici güçlere, toplumsal muhalefete yöneleceği açıktır. Bugünden şovenizme, faşizme ve devlet terörüne karşı mücadele yükseltilmelidir.