6 Temmuz 2007 Sayı: 2007/26(26)

  Kızıl Bayrak'tan
   Düzen siyasetinde “ip dalaşı”...
  Terör edebiyatı yapan generaller...
Abdullah Gül sivil silahsız siyaset belgesini açıkladı!
Boş vaadler ortalığa saçılıyor...
Hrant Dink’in katili sermaye devleti!
PETKİM işçisiyle dayanışmayı yükseltelim!
  Sınıf hareketi...
  BDSP’nin bağımsız sosyalist milletvekili adaylarıyla konuştuk...
  Ankara ve Mersin’de
kontrgerilla karargâhları
  BDSP’nin seçim faaliyetlerinden...
  Eksen Yayıncılık’tan seçimler üzerine çıkan kitapların tanıtımı... Seçimler ve sol hareket
  BDSP’nin 2 Temmuz eylem ve tkinliklerinden...
  2 Temmuz eylem ve etkinliklerinden...
  Füze kalkanı krizi çözülemedi
  Yurtdışında Sivas katliamı lanetlendi...
  Binali Soydan: Kısa bir özgeçmiş
  Bir kez daha TC’nin Güney Kürdistan
operasyonu üzerine...
M. Can Yüce
  Kızıl Bayrak sitesi Haziran ayı rakamları...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Avrupa’nın tüm ülkelerindeki ilerici kişi, kurum ve kuruluşlara!

Binali Soydan: Kısa bir özgeçmiş

Binali Soydan ile ilgili dayanışma kampanyası başlatmamızla birlikte, pek çok kişi ve kurumdan, Soydan ile ilgili somut ve nispeten ayrıntılı bilgi vermemiz istendi. “Binali Soydan: Kısa özgeçmiş” başlıklı yazı bu amaçla kaleme alınmıştır, yayınlıyoruz...

1- Binali Soydan, 05.02.1972 tarihinde, Elazığ/Karakoçan’da doğmuştur. Elazığ bir Kürt kentidir. Binali Soydan, Kürt ve Alevi kökenli emekçi bir ailenin çocuğudur. Doğum yeri olan Karakoçan, resmiyette Elazığ iline bağlı olsa da, fiilen ve esas olarak, yine rejim muhalifi kimliği ile ünlü bir Kürt kenti olan Dersim ili ile ilişkilidir.

2- Türkiye’de, yalnızca Kürt ve Alevi olmak dahi, baskı altına alınmak ve takibata uğramak için yeterli bir sebeptir. O kadar ki, Türk rejimi, istisnasız tüm Kürtler’i ve Aleviler’i kendisi için potansiyel bir tehlike olarak görmektedir. Bu nedenle de, deyim uygunsa onları daha baştan “gözaltında tutmakta”dır. Türkiye’de, neredeyse Tüm Kürtler ve Aleviler kesintisiz ve sistematik bir biçimde acımasız bir baskı altında tutulmaktadırlar. Binali Soydan gibi, bir de devrimci iseniz eğer, gözaltı, işkence ve son derece ağır koşullarda yıllarca cezaevlerine kapatılmak, haliyle kaçınılmaz hale gelir.

Nitekim Binali Soydan’ın yaşamı da neredeyse, işte bu tür uygulamalara maruz kalmakla geçmiştir.

3- Binali Soydan bir devrimcidir. O, toplumsal ve siyasal sorunlara karşı duyarlı biridir. Nitekim çok genç yaşta iken politik aktivitelerde bulunmuş, bu nedenle de, pek çok kez polis takibatına uğramış, birçok defa gözaltına alınmıştır. En son olarak, 1998 yılında gözaltına alınmış, bu kez daha ağır biçimde işkence görmüş, üç ay da cezaevinde tutuklu kalmıştır.

Binali Soydan, cezaevinden çıktıktan sonra da rahat bırakılmamış, kendisine dönük polis takibatı devam etmiştir. Sık sık keyfi nedenlerle gözaltına alınmış, baskı görmüştür. Sonuçta yurt dışında yaşamaya mahkum edilen her Türkiyeli rejim muhalifi gibi, o da, yurtdışına çıkmak ve burada yaşamak zorunda bırakılmıştır. Yani, Binali Soydan, Almanya’ya, tümüyle politik nedenlerle ve bir zorunluluk sonucu gelmiştir.

4- Türk devleti, Binali Soydan’ı (Avukatının verdiği bilgilere ve iade dosyasındaki yazılı iddialara göre) sözde, Türkiye’deyken gerçekleştirdiği terörist eylemleri nedeniyle istemektedir.

Türk devleti, Türkiye’de, işçi, emekçi, aydın, Kürt, Alevi vb. tüm rejim muhaliflerini terörist görmektedir. En küçük bir hak arama eylemini dahi, terör olarak değerlendirmektedir. Türk devletinin, düşünce özgürlüğü başta olmak üzere, demokrasi ve insan haklarına ilişkin tüm sözleri ise aşağılık bir yalandan ibarettir. Herşey bir yana, Kürtler’in varlığından söz ettiği ve Ermeni soykırımının bir gerçek olduğunu dile getirdiği için, Nobel ödülü almış bir aydın olan Orhan Pamuk’u bile yurt dışında yaşamak zorunda bırakmıştır.

Türk devleti insan hakları ihlalinde dünyada en ön sıralarda yer almaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde en çok yargılanan ülkelerin de başını çekmektedir. Bu nedenle pek çok davadan mahkum olmuş ve hala bunun utancını taşımaktadır.

Sonuç olarak, Türk devletinin, Binali Soydan hakkındaki tüm iddiaları asılsız, haksız, keyfi iddialardır ve tümüyle birer suçlama niteliği taşımaktadır.

5- Binali Soydan, yurt dışına çıktıktan sonra da, aktif siyasal yaşamın içinde olmuştur. Türkiye ve Almanya-Avrupa eksenli ilerici ve devrimci tüm demokratik-siyasi çalışma ve eylemlerin içinde bulunmuştur. O, BİR-KAR (İşçilerin Birliği-Halkların Kardeşliği Platformu)’nun aktif bir üyesidir. Bir-Kar, başta Almanya olmak üzere, Avrupa’nın hemen tüm ülkelerinde faaliyet yürütmektedir. Çok özet olarak, Bir-Kar, faaliyet yürüttüğü ülkelerdeki sorunları kendi sorunları olarak görmekte ve çözümü için ortaya konan çabalara katkı sunmayı, buralardaki ilerici ve devrimci güçlerle aktif enternasyonal bir dayanışma içinde olmayı esas alan bir anlayışı savunmaktadır. Somut olarak, Bir-Kar, işsizliğe, hak gasplarına, eğitimsizliğe, konutsuzluğa, doğanın tahribatına, ırkçılık ve yabancı düşmanlığına, yıllar sonra insanlık için yeniden bir tehlike haline gelen faşizme (ve Neo-Nazi çetelerine), dünya halklarına büyük acılar yaşatan emperyalist saldırganlık ve savaşa, kapitalist sistemin kadın ve çocuk bedenini bir meta olarak pazarlamasına, geleceğimiz olan gençliğin, tam bir geleceksizliğe mahkum edilip, uyuşturucu ve fuhuş sektöründe tüketilmesine karşı çalışmalar yapan, organizasyonlar gerçekleştiren, benzer çabalara katkı sunan politik bir platformdur.

Bir-Kar, kendisine, bütün uluslardan işçilerin birliğini ve halkların kardeşliğini temel şiar olarak belirlemiştir. Böylece daha güçlü olunacağı düşüncesindedir. Enternasyonalizm onun öncelikli ilkeleri arasındadır.

6- Basını ve kamuoyunu bilgilendirmeye dönük bildiri ve açıklamalar, Yabancılar Dairesi ve TC Konsoloslukları ve Binali Soydan’ın halihazırda tutuklu bulunduğu Köln-Ossendorf Cezaevi önünde bir basın açıklaması yapmak, Binali Soydan’ın serbest bırakılmasını talep etmek amaçlı imza kampanyası, NRW İçişleri Bakanlığı’na Binali Soydan’ın serbest bırakılması amacıyla protesto faksları göndermek, yerli ilerici ve demokrat kişi-kurum ve kuruluşların desteğini almak amaçlı faaliyetler, bugüne kadarki başlıca çalışmalarımız oldu.

Önümüzdeki günlerde ise yeni gelişmeleri de içeren yeni basın açıklamaları, kamuoyunu bilgilendirme amacıyla her yerde standlar açmak, toplanan imza metinlerini eyalet içişleri bakanlığına postalamak, ilticacılar sorunu, yeni göç yasası ve iade istemleri konusunda uzman kişilerin çağrılacağı bilgilendirme toplantıları düzenlemek, başta Uluslararası Af Örgütü olmak üzere uluslararası insan hakları kuruluşlarına ve tüm ilerici ve demokratik kurum ve kuruluşlara, konuya ilişkin dosyalar hazırlayıp vermek ve nihayet sorunu parlamentoya taşımak gibi çalışmalar yapacağız. Tüm bu çalışmalarda sizlerin katkılarına şiddetli bir ihtiyaç duyacağımız ve katkılarınızı beklediğimiz açıktır.

7- Binali Soydan 19 Haziran 2007 tarihinde, biten oturumunu uzatmak üzere, Köln’ün Kalk semtinde bulunan Merkezi Yabancılar Dairesi’ne gitmiş, burada gayri insani bir manzara ile karşı karşıya kalmıştır. O, oturum süresinin uzatılmasını beklerken, iki görevli memurun zile basmasıyla polisler içeri girmiş, Binali Soydan kelepçelenerek gözaltına alınmıştır. Kendisinin verdiği bilgilere göre, nöbetçi bir mahkemeye çıkartılmış, Türk devletinin iade istemi ve Alman yüksek mahkemesinin bu iade istemini gözeterek aldığı bir karar üzerine tutuklandığı kendisine bildirilmiştir. Ardından Köln-Ossendorf Cezaevi’ne konulmuştur.

8- Binali Soydan hala bu cezaevinde yatmaktadır. Tutuklu statüsünde olduğu gerekçesiyle pek çok haktan yoksun koşullarda yaşamak zorunda bırakılmıştır. Binali Soydan herşeyden önce politik bir tutsaktır ve bu kimliğine uygun olan koşullarda yaşamak istemesi onun en doğal ve meşru hakkıdır ve bunu beklemektedir.

Binali Soydan’ın iadesi durumunda karşılacağı akıbeti tahmin etmek zor değildir. O halen haftalık siyasi bir yayın organı olan Kızıl Bayrak gazetesine yazı yazmaktan da yargılanmaktadır. Türkiye’deki avukatının verdiği bilgilere göre, halihazırda yargılandığı pek çok davadan ceza alması muhtemeldir. Dolayısıyla iadesi durumunda, bir kez daha işkencelerden geçirileceği ve adına F tipi denilen tabutluklara konacağı kesindir.

Bu nedenlerden dolayı, Binali Soydan derhal serbest bırakılmalı, politik iltica talebi kabul edilerek, süresiz oturum hakkı verilmelidir.

Tüm ilerici kişi, kurum ve kuruluşları, aşağıda vereceğimiz adres aracılığıyla Binali Soydan ile mektuplaşmaya, dayanışma kartları, kitap ve yayın göndererek dayanışmada bulunmaya çağırıyoruz.

Dost ve dayanışmacı duygularımızla…

Adres: Binali Soydan

Köln-Ossendorf Cezaevi

Rochusstr. 350 50827 Köln

BİR-KAR

(İşçilerin Birliği-Halkların Kardeşliği Platformu)

e-mail: birkar_koeln@hotmail.de


 

Binali Soydan’la dayanışma eylemlerinden....

Berlin: Binali Soydan’a özgürlük!

Alman devleti tarafından tutuklanan Binali Soydan’ın serbest bırakılması için 4 Temmuz günü Berlin İçişleri Bakanlığı önünde BİR-KAR, AGIF, PDD, ADHK olarak, ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdik.

Gerçekleştirdiğimiz basın açıklamasının ön çalışmaları çerçevesinde birçok yerli kuruma ulaştık. E-mail’ler üzerinden binlerce kişiyi haberdar ettik. Yanısıra 2 Temmuz yürüyüşünde basın açıklamasına çağrı metnini yaygınca dağıttık.

Almanca ve Türkçe yazılı “Binali Soydan’a özgürlük!” pankartımızı açarak çıkardığımız metni okuduk. “Binali Soydan’a özgürlük!”, “Tüm politik tutsaklara özgürlük!” sloganlarımızı haykırdık. Yaklaşık bir saat süren protestomuzu yağan yağmur olumsuz etkiledi.

Protestolarımızı bölgemizde devam ettireceğiz. Binali Soydan yalnız değildir.

Bir-Kar Berlin


Paris’te Soydan için eylem

Almanya’da oturumunu uzatmak için gittiği yabancılar bürosunda tutuklanan Binali Soydan’la dayanışmak ve Türk devletinin iade istemini protesto etmek için 1 Temmuz günü Paris’te ortak bir eylem gerçekleştirildi. Kızıl Bayrak, Atılım, Devrimci Demokrasi, İşçi Köylü ve Yürüyüş dergileri okurları olarak ortak bir basın açıklaması ve eylem kararı aldık.

Paris’te Türkiyeliler’in işyerlerinin bulunduğu Stg Saint Denis Mahallesi’nde 30 Haziran günü gerçekleşen eyleme 70 kişi katıldı. Alanda Türkçe ve Fransızca "Binali Soydan’a özgürlük!" yazılı dövizler taşındı, bildiriler dağıltı. Dağıtılan bildiriler alanda okundu. Bildiride, ilerici, devrimci ve demokrat kişilere yönelik saldırı olan iadeler tehşir edildi. Binali Soydan’ın bir devrimci olduğu vurgulandı. Soydan’ın serbest bırakılması talebiyle yapılan eylemlere katılma çağrısı yapıldı. Türkçe ve Fransızca sloganların ardından eylem sona erdi.

Kızıl Bayrak/Paris


Basel: “Soydan’la dayanışmaya!”

Alman devleti tarafından tutuklanan devrimci Binali Soydan’ın serbest bırakılması talebiyle 30 Haziran günü Basel’de Clara Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdik. Eylem öncesinde, tutuklama kararını protesto eden açıklama metinlerini dünya ölçeğinde kuruluşlara Amnesty İnternational’a, Birleşmiş Milletler’in ilgili kuruluşlarına, insan hakları örgütlerine, ilerici parti ve sendikalara yüzlerce e-mail olarak gönderdik. İsviçre’de konuyla ilgilenen ve destekleyeceklerini söyleyen Parlamentodaki BASTA ve SP ile konu hakkında görüştük. Ayrıca İsviçre UNIA Sendikası ile görüşmeler yaptık. Bu kurum ve kuruluşlar konuyla ilgileneceklerini ve protesto faksları göndereceklerini söylediler.

Basel Clara Meydanı’nda yaptığımız gösteriye 30 kişi katıldı. Dost kurumlar İGİF ve İTİF eyleme katılarak destek sundular. Etkinliklerimiz Binali Soydan serbest bırakılana kadar sürecek. Önümüzdeki günlerde İsviçre’nin başkenti Bern’de 5 temmuz Perşembe günü Alman Başkonsolosluğu önünde bir eylem daha düzenleyeceğiz. Tüm dostlarımızı gösteriye katılmaya ve bize destek vermeye çağırıyoruz.

Bir-Kar Basel


Köln: Binali Soydan serbest bırakılsın!

Faşist sermaye devletinin iade istemi ve Alman Yüksek Mahkemesi’nin bu istemi onaylaması sonucu, 19 Haziran’da tutuklanan Binali Soydan’ın, derhal serbest bırakılması amacıyla, şu an tutuklu olarak bulunduğu Köln-Ossendorf cezaevi önünde 30 Haziran günü yeni bir basın açıklaması yapıldı.

Köln Bir-Kar’ın organize ettiği eylem, Bir-Kar temsilcisinin, Binali Soydan’nın durumu ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapmasıyla başladı. Ardından, Türkiyeli demokratik kurumların Türkçe ve Almanca olarak hazırladıkları ortak açıklama metni okundu. Sık sık, “Binali Soydan’a özgürlük!”, “Binali Soydan derhal serbest bırakılsın!” ve “Tüm politik tutsaklara özgürlük!” sloganları atıldı. Bu arada yoldan geçenlere konu ile ilgili basın bildirileri dağıtıldı.

Bir-Kar temsilcisi yeniden söz alarak, Binali Soydan’ın şahsında yaşanan saldırıyı bundan böyle yenilerinin izleyeceğine dikkat çekti, eylemli sürecin devamlılığının önemini vurguladı. Bir-Kar temsilcisi, sözlerini “Politik iltica hakkı, geçmişten günümüze, ilerici ve devrimci güçlerin uluslararası düzeyde verdikleri mücadelelerle kazanılmış meşru bir haktır. Bu hakkımız sermayenin faşist devleti ve Alman devletinin, ortaklaşa korsanca saldırıları ile gasp edilmeye çalışılıyor, buna izin vermeyelim, dayanışmayı daha da arttıralım.” diyerek bitirdi.

ATİK, Yaşanacak Dünya, Anadolu Fedarasyonu ve Almanya’dan MLPD’nin destekçi olarak katıldığı eyleme yaklaşık 60 kişi katıldı. Eylem çekilen halaylarla son buldu.

Köln Bir-Kar çalışanları


Yaşasın halkların kardeşliği!

30 Haziran Cumartesi günü saat 13.00’te Taksim Tranvay durağında Genelkurmayın son açıklamalarını hedef alan bir basın açıklaması gerçekleştirildi. “Kışkırtmalara, provokasyonlara, linçlere, katliamlara son! Yaşasın Kürt ve Türk halklarının birleşik mücadelesi” pankartının açıldığı açıklamada “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Yaşasın halkların kardeşliği” “Yaşasın Kürt ve Türk halkarının birleşik mücadelesi” dövizleri taşındı.

“Yaşasın halkların kardeşliği” ve “Biji bratiya gelan” sloganlarıyla başlayan açıklamada ilk önce bir konuşma yapıldı. Genelkurmayın yeni bir muhtıra niteliğindeki son açıklamaları üzerine biraraya gelindiğinin belirtildiği konuşmada, “Ancak gelinen yerde polis yetkisinin genişletilmesinin sonucu artan baskının kendisine de değinmek kaçınılmaz” dendi. DHP’lilerin Ankara’da ev baskınlarıyla göz altına alınmaları ve 6’sının tutuklanmasına değinilen konuşmada bu uygulamaların Genelkurmay’ın açıklamalarından bağımsız olmadığı belirtildi.

Konuşmanın ardından basın açıklamasına geçildi. Ali Ekşi tarafından sözlü yapılan açıklamada Genelkurmayın açıklamaları ile seçim süreci arasındaki bağ vurgulandı ve Kürt halkına özgürlük talebinin yükseltilmesi gerektiği ifade edildi.

BDSP, DHP, EHP, ESP, Odak, ÖMP, HÖC, Partizan, HKM, PDD ve Devrimci Hareket’in örgütlediği eyleme yaklaşık 60 kişi katıldı. Eylem “Yaşasın devrimci dayanışma” sloganları ile bitirildi.

Eylemin sona ermesinin ardından Ali Ekşi İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı bir dava gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Ali Ekşi beraat ettiğini belirtmesine, beraat kararının teyidinin yapılmasına olanak bulunmasına ve avukatların müdahalesine karşın polislerin keyfi tutumu sürdü ve gözaltına alındı.

Kızıl Bayrak/İstanbul