11 Mayıs 2007 Sayı: 2007/18(18)

  Kızıl Bayrak'tan
   Egemenler gerici iktidar için çatışıyor…
  Düzenin seçim oyununu bozmak için devrimci seferberlik!
Kürt liberallerin depreşen seçim hayalleri
Sınıf hareketi...
21. Geleneksel İTÜ Öğrenci Şenliği
 Şarlatan halife-padişah mı?, demagog faşist başkan mı- Haluk Gerger
  Kayıkçı kavgasında yeni perde: Çankaya savaşları mı, sistem savaşları mı? - Yüksel Akkaya
  Seçimler ve sol hareket
  Silahlanma doludizgin
  Şarm-el Şeyh’te çifte konferans
  Siyonist rejimin sarsıntıları sürüyor!
  Blair yerel seçimlerde hezimete uğradı
  Avrupa’da saldırganlaşan ırkçılığın karanlık yüzü
  Dünyadan...
  Devrimci 1 Mayıs Platformu’nun 1 Mayıs değerlendirmesi...
  1 Mayıs üzerine gözlem ve değerlendirmeler…
  Postal yalayıcısı Türkan Saylan ve şürekâsına, onların kuyruğuna takılan “aydın” kılıklı Kemalistler’e…
  Askeri cumhuriyet, seçimler ve ötesi...
M. Can Yüce 
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Devrimci 1 Mayıs Platformu’nun 1 Mayıs değerlendirmesi...

Taksim’de 1 Mayıs yasağına fiili olarak son verilmiştir!

2007 1 Mayıs’ı birçok olumlu yönüyle tarih sayfalarında yerini almıştır. Bir ay öncesinden başlayan irade savaşı 1 Mayıs’a kadar adeta her gün sürmüş, sonucunda 1 Mayıs sabahı kazanan işçiler, emekçiler olmuştur.

2007 1 Mayıs’ının Taksim’de yapılması İstanbul Valisi tarafından yasaklandı. “Taksim’e çıkanlar bedelini öder” tehditleri arasında terör estirildi. Taksim’e çıkmak bir yana “Taksim”deyiz” demek bile yasaklandı. Afişler toplatıldı, imza standlarına, basın açıklamalarına müdahale edildi, insanlar gözaltına alındı.

Devletin estirdiği teröre rağmen, işçilerin, emekçilerin ve 1 Mayıs’ı örgütleyen tüm güçlerin ısrarla Taksim’e yönelmesi, saatlerce süren çatışmalarda yılmadan, korkmadan büyük bir cüret ve inançla Taksim’i her sokaktan zorlaması ve parçalı da olsa kitlelerin Taksim’e çıkması önemli bir kazanımdır. 60’a yakın kurumun aldığı kararın arkasında durması, bu irade birliğinin her türlü tehdide karşı haklı ve meşru taleplerini savunması ülkemiz siyasi tarihinde eşine az rastlanır örneklerden biri olmuştur.

Bu kazanım, Taksim’de sokak sokak çatışanlarındır. Bu kazanım, Okmeydanı’nda, 1 Mayıs Mahallesi’nde, Karaköy’de, Fındıklı’da, Kabataş’ta, Beşiktaş’ta, Barbaros Bulvarı’nda, İstiklal Caddesi’nde ve İstanbul’un birçok yerinde polisin azgınca saldırılarına karşı ısrarla barikatları zorlayan, Taksim’e yönelen devrimcilerin, demokratların, yurtseverlerindir. Bu kazanım, Türkiye’nin dört bir yanından Taksim’e gelmek için yola çıkan, önleri kesildiğinde Kurtköy’ü bir direniş mevzisine dönüştürenlerindir. O gün kalbi Taksim coşkusuyla atan, Taksim’i bir irade savaşı olarak gören ve bu bilinçle, inançla Taksim’e yüklenen tüm güçlerindir.

2007 1 Mayıs’ı göstermiştir ki, hiçbir hak bedelsiz kazanılmaz. Bu ülkede bedel ödemeden kazanılan tek bir hak yoktur. Ve hak almak öncelikle mücadelenin meşruluğuna inanmaktan geçer. Kitleler kendi güçlerine güvendiği sürece, fiili ve meşru bir mücadele hattı izlediği sürece kazanımları daha da büyük olacaktır. Çünkü statükoyla, icazetle verilmeye çalışılan “mücadele”yle işçilerin, emekçilerin mücadelesi gelişmez, tersine geriler. 2007 1 Mayıs’ı kitlelerin taleplerinin yasalarla sınırlandırılamayacağını çok net bir şekilde göstermiştir. Mücadelenin meşruluğunu, taleplerin haklılığını ne panzerler, ne gaz bombaları ne coplar, ne de yasaklar engelleyebilmiştir.

İstanbul 1 Mayıs günü yasak şehre dönüştürülmüş, çok yalın haliyle devlet terörü uygulanmıştır. Toplu taşıma araçlarının seferleri iptal edilmiş, köprüler tek şeride düşürülmüş, insanlar işine, okuluna gidememiş, bir bütün olarak İstanbul halkı mağdur edilmiştir. Resmi olarak 1051, toplam 4000 devrimci demokrat, yurtsever çeşitli biçimlerde gözaltına alınmıştır. Gaz bombasıyla, mermiyle, copla yaralanan insanlarımızın sayısı belli değildir. İbrahim Sevindik isimli insanımız, kahvede otururken polisin kullandığı gazdan etkilenerek yaşamını yitirmiştir. Bu bir vahşettir, devlet terörüdür. İşte tüm bu saldırganlığa rağmen yılmayan, devlet terörüne boyun eğmeyen kitleler Taksim’e çıkma iradesini göstermişlerdir. Önemli olan, altı çizilmesi gereken budur. Taksim 1 Mayıs alanıdır!

İçişleri Bakanı ve vali ‘77’de olduğu gibi provokasyon ihbarı aldık” diyorlar. Ve uyguladıkları terörü bununla açıklamaya çalışıyorlar. ‘77’de provokasyonu düzenleyenler bugün çok daha net görülmüştür. ‘77’in failleri bu zulmü uygulayanlardır. Önlem alınması gereken, işçiler emekçiler değil, bizzat provokasyonu gerçekleştiren devletin kolluk güçleridir.

Devrimci 1 Mayıs Platformu 2007 1 Mayıs’ını örgütleme sürecinde aktif rol almıştır. Kitlesel, birleşik, devrimci bir 1 Mayıs için çaba harcamıştır. Hem tertip komitesi içinde yer almış hem de tek tek sendikalarla, DKÖ’lerle görüşüp, defalarca toplantılar düzenleyerek Taksim iradesini güçlendirmiştir. Taksim iradesinin şekillenmesinde önemli bir payı vardır. Bileşenlerinden EHP’nin 30 Nisan günü ikna edici bir gerekçe sunmadan platformdan çekilmesi, platformun zaafı değil EHP’nin kendi çelişkisidir.

60 kurumun, işçi sınıfının bilincinde çok önemli bir yerde duran Taksim’de 1 Mayıs kutlama iradesine rağmen, Türk-İş’in Kadıköy’de miting düzenlemesinin neye hizmet ettiği çok açıktır. Böyle bir mitinge katılan başta EMEP olmak üzere tüm kurumların bu tavrının birleşik, kitlesel, devrimci bir 1 Mayıs’a hizmet etmediği ortadadır. Platform bileşenlerinden KÖZ’ün platforma bilgi vermeden Kadıköy mitingine katılmasının kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. Aşağıda imzası bulunan platform bileşenleri tarafından bu durum mahkum edilmiştir.

DİSK geçmiş yıllara oranla ortak iş yapma konusunda daha açık davranmaya çalışmıştır. Ancak birçok noktada ortak iş yapmayı zedeleyen tavırlara girmiş, Taksim hassasiyeti nedeniyle platformumuz bu tür tavırları bir ayrışma nedeni olarak ele almamıştır. Örgütleme komitesinin biçimi, işleyişi, 60’a yakın kurumun neredeyse tamamının Mecidiyeköy’de toplanalım dediği bir noktada bir gün içinde karar değiştirip Dolmabahçe kararı alması, bu kararın talihsizliğinin 1 Mayıs sabahı bedellerin ağırlığı ile yaşayarak görülmesi, 1 Mayıs şehitlerinin anmalarındaki tavrı ve son olarakta hiçbir şekilde ortaklaşamayacağımız bir metni mitingin ortak metni diye önümüze koymaları, hassasiyetlerimizi gözetmemeleri, 1 Mayıs günü yaşanan binlerce gözaltıya yeterli duyarlılığı göstermemeleri DİSK’in önemli eksiklikleridir. Genel olarak ise DİSK’in her ne nedenle olursa olsun Taksim kararının arkasında durması, devletin tehditlerine boyun eğmemesi anlamlı bir adımdır. 2008 1 Mayıs’ının bu değerlendirmeler ışığında örgütlenmesi ve kutlanması gerektiğini düşünüyoruz.

Sonuç olarak, 2007 1 Mayıs’ı işçi ve emekçilerin hanesine yazılan önemli bir kazanımdır. Devrimci, demokrat, yurtseverler ve kitleler üzerinden önemli moral değerler yaratmıştır. Birleşerek ve meşruluğumuza olan güvenle yapılan her işin kazanımla sonuçlanacağını bir kez daha gördük. Bu birliktelik ve meşruluğumuzla, 1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edilmesinin, 2008 1 Mayıs’ının Taksim’de örgütlenmesinin önünde hiçbir engel yoktur.

Platformumuz bu hedefle 2008 1 Mayıs’ının örgütlenmesinde üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir.

Devrimci 1 Mayıs Platformu

(Alınteri, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Demokratik Haklar Platformu, Halk Kültür Merkezleri, Haklar ve Özgürlükler Cephesi, Kaldıraç, Odak, Özgürlük Dergisi, Proleter Devrimci Duruş, Yeni Dünya İçin Çağrı)