12 Ocak 2007 Sayı: 2007/01(01)

  Kızıl Bayrak'tan
   Topyekûn saldırılara karşı direniş yılı!
  Saldırılara karşı
birleşik devrimci direniş!..
  2006 yılında sınıf hareketi
  2006 emperyalist/siyonist güçlerin Irak’ta bataklığa saplandıklarının resmen tescil edildiği yıl oldu!
Üçlü “Şer mihveri” komşu halklara karşı hazırlanıyor!
Asgari ücret kimin meselesi? - Yüksel Akkaya
Hava-İş Örgütlenme ve Eğitim Uzmanı Munzur Pekgüleç ile asgari ücret üzerine konuştuk...
 Özel güvenlik şirketleri
  Yeni bir yılın başında dünya, Ortadoğu ve Türkiye
  Nükleer silah deposu siyonist rejim bölge
halklarını tehdit ediyor!
  Filistin halkı kazanacak!
  Somali’ye saldırı emrini
ABD emperyalizmi verdi
  Bağdat-Mogadişu
  Faşizmle hesaplaşmak kapitalizmle
hesaplaşmaktan geçiyor!
  Oaxaca’nın ruhu! -
Mumia Abu-Jamal
  Saddam’ın idamı ve düşündürdükleri -
M. Can Yüce
  2007’ye girerken
  Diyeti ödenmeyen
çalıntı bir hayatın rüyası -
H. Eylül
  Başka türlü bir tribün, başka türlü bir futbol:
LİVORNO CALCIO -
Cem Taylan
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Asgari ücret kimin meselesi?

Yüksel Akkaya

Asgari ücret ile ilgili bir önceki yazımızda temsil açısından sendikalara bir “görev” verilmiş olmasının anlamsız olduğuna dikkat çekmiş, asgari ücretlilerin kendi sorunlarına sahip çıkma gereğinden söz etmiştik. (Bkz. Asgari ücret mi, askeri ücret mi?, KB, sayı: 2006/50, 22 Aralık 2006)

Asgari ücret komisyonu, devlet-işçi-işveren arasındaki üçlü işbirliğine dayanan korporatist bir ilişkidir. Devlet, asgari ücretin belirlenmesinde hiçbir etkisi olmayan sendikaları bu karar alma süreçlerine dahil ederek, asgari ücretin düşüklüğünü sendikalar üzerinden meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Ne yazık ki, yıllardır sendikalar bu oyunun bir parçası olmaktan vazgeçmemiş, bu orta oyununa isteyerek katılmışlardır. İsteyerek katılmışlardır, çünkü, asgari ücrete onay veren bu sendikalar, bu ihanetlerinin karşılığında da ödüllendirilmişlerdir. Bu ödüllendirme bazen temsil yetkisi vermek, bazen de üyelik aidatı gibi konularda kolaylıklar şeklinde olmuştur. Burada, alan da veren de memnun olup, tek memnun olmayanlar düşük ücrete tabii tutulan işçilerdir. Böyle oduğu için asgari ücretin belirlenmesinde birer işbirlikçi kuruma dönüşmüş olan sendikalar değil, bizatihi asgari ücretlilerin kendilerinin meydana çıkması gerekir. Ne yazık ki, bugüne kadar asgari ücretliler bu türden bir irade göstermemiş, verilenle yetinmiştir.

Türkiye’deki sendikalı işçinin ücreti ile sendikasız işçinin aldığı asgari ücret arasında çok büyük bir fark bulunmaktadır: ABD ve AB üyesi ülkelerde sendikalı işçi ile asgari ücretlinin aldığı ücret farkı en çok yüzde 15 iken Türkiye’de bu fark yüzde 50’den başlayıp yüze 500’e kadar ulaşmaktadır. Böyle olduğu için sendikalı işçinin temsilcisi olduğunu ileri süren sendikalar asgari ücretli işçiyi temsil edemez. Olsa olsa yapacağı, yıllardır olduğu gibi bir orta oyununa alet olup emekçilere ihanet etmek olur.

Asgari ücret meselesi sendikalardan çok sendikasız asgari ücretli çalışan işçilerin sorunudur. Böyle olduğu için de asgari ücretin belirlendiği komisyonda asgari ücretliler temsil edilmeli ve bu komisyondaki oy oranları yüzde 50’den az olmamalıdır.

Asgari ücretliler, asgari ücretin belirlendiği dönemin pasif işçileri değil, sokağa inen, işyerlerinde her türlü eylemle sesini duyuran işçileri olmadıkça, sendikal bürokrasinin bu korporatist, işbirlikçi ihanetinden kurtulamayacaklardır. Zira, asgari ücret sendikaların bir sorunu değildir, sendikal bürokrasi bunu böyle algılamaktadır. Asgari ücret komisyonlarına da rutin bir görev olarak katılmakta, sokağa yönelik kaba propagandif bir-iki şey söyleyerek bir süreci atlatmaktadırlar. Böyle olduğu için bu sendikal ihaneti geri çekmek, sendikalar üzerinde baskı oluşturmak için, sorunun bizatihi muhatabı olan asgari ücretliler seslerini çıkarmalı, yaygın eylemlerle, hatta fiili grevlerle, ücret taleplerinin yerine getirilmesini sağlamalıdırlar. Milyonlarca emekçinin sesi, yüzbinlerce sendikalı işçiden daha fazla ve gür çıkacaktır. Etkisi daha ağır olacaktır.

Bu nedenle, asgari ücretin tesbiti, sendika temsilcilerine bırakılmayacak kadar önemlidir. Asgari ücretli emekçiler kendi ücretlerinin belirlenmesi sürecinde kendileri yer almalıdır.