22 Aralık 2006 Sayı: 2006/50 (50)
  Kızıl Bayrak'tan
   Seçimler, rant kavgası ve işçi sınıfını bekleyen seçim...
  İşçi-memur elele, mücadeleye!
  Anayasa Mahkemesi GSS Yasası’nı sadece “kamu görevlileri” yönünden iptal etti…
  Cevahir’deki işkence açığa çıktı, ya diğerleri!..
Porno operasyonlarının asıl hedefi devrimci faaliyettir...
Asgari ücret mi, askeri ücret mi? - Yüksel Akkaya
Gençlikten...
 Erdal Eren anmalarından...
  6. ayında günlük Kızıl Bayrak sitesi...
  19 Aralık katliamı unutulmadı, unutulmayacak!
  Emperyalist/siyonist güçler Filistin’de iç savaşı kışkırtıyor!..
  İran: Emperyalistler arası çekişme arenası
  “Yeni” sendikal anlayış ya da faşist hareketin yeni tuzakları - Yüksel Akkaya
  Türk-İş Başkanı Salih Kılıç patronlarla boy gösteriyor!
  Haklarımızı kazanmak için ölümüne direnmeliyiz!
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

 

6. ayında günlük Kızıl Bayrak sitesi...

Sistemli biçimde yükselen bir ilgi ve başarı tablosu!..

Kızıl Bayrak günlük internet sitesi olarak (kizilbayrak.net) 5 Mayıs’ta yayın yaşamına başladı. Bu tarih üzerinden alındığında gerçekte 7 aylık bir yayın dönemini geride bırakmış durumda. Buna rağmen 6. aydan sözetmemiz, ilk bir ayı değerlendirme dışında tutmamızdan dolayıdır. 5 Mayıs’ta yayına başlayan sitemiz, yeni başlamanın kaçınılmaz sorunlarının yanısıra, daha ilk haftasını ancak doldurmuşken bir de saldırıya uğramış ve yayınına bir süre ara vermek zorunda kalmıştı. Bu bizi güvenlik konusunda ek tedbirler almaya yöneltmiş ve sonuçta Haziran başında sunucumuzu değiştirmek durumunda kalmıştık. 6-7 Haziran’da gerçekleşen bu sunucu değişikliğini yeni bir başlangıç noktası olarak aldığımız içindir ki (aynı nedenle verilere dayalı bir değerlendirmeyi de ancak bu tarih üzerinden yapabiliyoruz), burada 6 aylık bir dönemden sözediyoruz.

Bu, yeni bir site için bir ilk değerlendirme yapmayı, durum hakkında izleyiciye bazı bilgiler vermeyi, ifade uygunsa bir rapor sunmayı gerektiren yeterince uzun bir süredir. Mümkün mertebe ayrıntıya girmemeye çalışarak, daha çok da önemli gördüğümüz noktaları öne çıkararak, burada bunu yapmak istiyoruz.

Devrimci bir sitenin izlenme düzeyine ilişkin verilerin özellikle merak uyandırdığını ve ilgi çekeceğini biliyoruz. Buna ilişkin elimizdeki bilgiyi okurla birazdan paylaşacağız ve bunu bundan böyle belli aralıklarla da yapmaya devam edeceğiz. Fakat biz öncelikle sorunun teknik değil politik yönünden başlamak istiyoruz. Özellikle yeni olan bir site için önemli ve öncelikli olanın bu olduğuna inanıyoruz. Bu aşamada rakamlardan çok politik bakış ve bunun pratik uygulamadaki tablosu önemlidir bizim için. Rakamlarımızı büyütmeye, günden güne daha geniş bir okur yelpazesini kucaklamaya, böylece yoğun emeğimizin tam karşılığını almaya daha vaktimiz var. Henüz yalnızca ilk 6 ayı geride bırakmış durumdayız, bunun bilinci içindeyiz, duruma ve sorunlara bu gözle, dolayısıyla sabır ve solukla bakıyoruz. Niteliğini yaratamayan niceliğini de sağlıklı ve amaca uygun bir biçimde büyütemez devrimci bakışaçısı bize bu konuda da yol gösteriyor.

Gecikmeli ama başarılı başlangıç

Burjuvazinin iletişim kanalları üzerindeki boğucu tekeli ve devrimci hareketin bu alandaki bazı sınırlı mevzilerine egemen dargörüşlü/mezhepçi zihniyet, kendi sesimizi günlük olarak da duyurabilmeyi bizim için epeydir zorunlu bir ihtiyaç haline getirmişti. Bu çerçevede, başlangıç dönemine ilişkin aşılabilir teknik güçlüklerinin ötesinde birçok bakımdan kullanışlı olan bu aracı, günlük internet sitesini kullanmayı, yaklaşık iki yıl önce gündemimize almıştık. Bununla birlikte, yeni ve gelişmiş bir programa dayanan bir siteyi bu işin piyasasına tek kuruş ödemeksizin kurmak isteği ve inadı, sonuçta bize değerli bir zaman dilimi kaybettirdi ve planımızı uygulamayı geciktirdi. Fakat bu sonuç yine de belli açılardan yararlı da oldu; zira gelişmiş programa dayalı bir siteyi kendi öz emeğimiz ve deneyimimizle kurma başarısı, onu sürekli bir biçimde geliştirme ve yenileme olanağı da demekti bizim için. Nitekim bunun anlamını ve yararlarını şimdi çok daha iyi görebiliyoruz.

Günlük siteye yarı şantiye halindeyken başlamıştık ve aradan geçen 7 aya rağmen hala da işimizi tamamlayabilmiş sayılmayız. Teknik açıdan hala da çözmemiz gereken sorunlar var. Fakat günden güne daha çok deneyim kazandığımız da bir gerçek. Nitekim kusurlarımızı ve eksikliklerimizi peyder pey gideriyoruz, bu arada yenilikler hazırlıyor ve uygulamaya koyuyoruz, sitemizi politik açıdan olduğu kadar teknik ve estetik açıdan da günden güne daha çok güçlendirmek kaygısıyla hareket ediyoruz. Umuyoruz ki ikinci bir altıncı ayda artık esasa ilişkin her sorun çözülmüş, site gerek teknik gerekse politik açıdan oturmuş olacaktır.

Başarı politik bakış açısının ürünüdür

Henüz yalnızca bir ilk altı ayı geride bırakmış bulunuyoruz, fakat politik olarak amaçladıklarımıza esası yönünden daha şimdiden ulaşmış sayıyoruz kendimizi. Sitemiz devrimci internet yayıncılığında yerini kısa sürede gereğince bulmuş, işlevine oturmuş ve günden güne daha geniş kesimler tarafından ilgi ve beğeniyle izlenebilir hale gelmiştir. Hedefimiz daha baştan buydu, fakat nispeten kısa sayılabilecek bir sürede bunu başarabileceğimizden yeterince emin değildik. Gelinen yerde hedeflediğimizden fazlasını nispeten kısa sayılabilecek bir süre içinde başarmış olduğumuzu söyleyecek durumundayız.

Bu başarının gerisinde tümüyle politik bakış açısı var. Günlük internet yayını alanına belli bir bakış açısı ile girmiştik ve bugüne kadar onu uygulamaya özen gösterdik. Ortadaki sonuç bunun, esas alınan yayın ilkelerinin ve izlenen yayın çizgisinin, ürünüdür. Elbette başarı için yoğun bir emek de harcıyoruz, fakat bunun sonuç yaratmasını olanaklı kılan temelde izlenen yayın çizgisidir.

Yayın çizgimizi birçok açıdan maddeleştirmek mümkün ama biz burada en önemli gördüğümüz birkaç temel noktayı sıralamakla yetineceğiz:

1- Devrimci mücadelenin ve çalışmanın genel çıkarlarını esas alan, bu çerçevede grupçu/mezhepçi dargörüşlülükten özenle uzak duran, yayın faaliyetini bu çizgide sürdüren, bu amaç çerçevesinde ilerici-devrimci hareketin tümünü kucaklayan bir yayın çizgisi izlemek.

2- Günlük yayın çerçevesinde bir devrimci için gerekli olan her türlü bilgi ve haberi olanaklı olduğunca bulmaya ve sunmaya çalışan bir yayın çizgisi izlemek ve kapasitesi ortaya koymak. Bu amaç çerçevesinde kapsamlı bir ilgi alanına sahip olmak, politik yaşam ve sonuçta bir biçimde onun uzantısı olan sorunlardan öteye, toplumsal yaşamın olanaklı olduğunca tüm alanlarından bilgi, değerlendirme ve elbetteki öncelikle haber sunmak.

3- Günlük olmanın hızına erişen, seri bir biçimde güncellenen, en son gelişmeleri, özellikle de devrimci hareket ile sınıf ve emekçi hareketinden haberleri, eylem ve etkinlikleri okura zamanında sunmaya çalışan bir yayın hızı ve kapasitesi.

4- Özellikle sol hareketin kendisine ilişkin konu ve haberlerde olmak üzere, doğru ve nesnel habercilik ilkesini, temel önemde bir devrimci ahlak sorunu olarak ele alan bir yayın çizgisi.

Bunlara başkaları da eklenebilir, fakat burada şimdilik bu kadarı yeterlidir.

Devrimci hareketin tümünü kavrayan
ve kucaklayan bir yayın çizgisi

Günlük Kızıl Bayrak sitesinin elbette net bir politik kimliği var; o kendisini daha genel bir politik mücadele ve faaliyetin internet yayıncılığı alanındaki bileşeni olarak görmektedir ve bu konuda herhangi bir dolambaçlı iddiaya da gerek duymamaktadır. Bu çerçevede o bir dünya görüşüne dayanmakta, bir programı ve politik çizgiyi esas almakta, kendi yayın faaliyetini bu dünya görüşüne, programa ve çizgiye bağlı olarak sürdürmektedir. Fakat bütün bunlar hiçbir biçimde onun belli bir çizginin dar ihtiyaçlarına kendini kapatması anlamına gelmemekte, hiçbir biçimde bunu gerektirmemektedir. Tam tersine, devrimci hareketin ve mücadelenin genel ihtiyaçlarını ve çıkarlarını esas alan, aynı anlama gelmek üzere kapsayıcı ve kucaklayıcı bir yayın çizgisi, Kızıl Bayrak için en temel yolgösterici ilkedir.

Şimdilerde, şu son bir kaç ayın özel gelişmelerinin de etkisiyle, bir yerinden bir parça olsun kırılmakla birlikte (umuyoruz ki bu zaman içinde egemen bir tutum haline gelir) mevcut sol haber sitelerine egemen çizgi, bir-iki özel ve kısmi istisna ile, kelimenin gerçek anlamında mezhepçi bir çizgidir. Bu siteler adeta kendi dar grupsal dünyalarını ve en fazla kendi en yakın dostlarıyla sınırlı bir ilgi alanını yansıtmak için vardırlar. Tüm yayıncılık faaliyetlerine dar grupsal kaygılar ve öncelikler egemendir. Kendi dışına bakmaları bile bu ilkinin sınırları içindedir. Grupsal ihtiyaçların ya da buna dayalı özel tercihlerin ötesindeki devrimci ve sol hareket dünyası, böyleleri için tümüyle değilse bile büyük ölçüde yoktur. Geleneksel sol hareketin yapısal zaafları üzerinde sürekli durmuş bir çizginin mensupları olarak biz buna fazlaca şaşırmıyoruz; zira karşı karşıya bulunduğumuz durum, daha genel bir ideolojik-sınıfsal kimliğin, bildiğimiz o küçük-burjuva dargörüşlü mezhepçi zihniyetin, haber yayıncılığı alanındaki özel yansımasından başka bir şey değildir.

Geleneksel solun bu konudaki kötü geleneğini çok iyi biliyorduk ve bunun devrimci bir eleştirisi ve alternatifi bir yayıncılık çizgisi, bizim için temel önemde bir hareket noktası idi. Bundan dolayıdır ki, belirgin bir ideolojik-politik kimliği olan ve bunun gereklerini titizlikle uygulayan günlük Kızıl Bayrak sitesi, tam da bu gerekler kapsamında, devrimci mücadelenin ve çalışmanın genel ihtiyaçlarına ve çıkarlarına dayalı bir yayın çizgisi izlemekte, ve yine tam da bu aynı kapsamda, ilerici-devrimci hareketin tümünü kucaklamaya çalışmaktadır. İzleyici bizim sitemizde devrimci hareketin tümüne ilişkin gelişmeleri ve görüşleri bulabilmek olanağına ilke olarak sahiptir. İlke olarak diyoruz, zira pratik olarak bu bizim arzuladığımız ve hedeflediğimiz ölçüde gerçekleşememektedir henüz. Fakat bu bakış açısına değil tümüyle bizim pratik başarı kapasitemize ilişkin bir sorundur. Bu alandaki yetersizliğin giderilmesi bizim için yalnızca yeterli kadro, zaman ve enerji sorunudur. Hareket ilkemiz doğru olduğuna göre zaman içinde bunu aşmak da bizim görevimizdir ve öncelikli hedeflerimiz arasındadır.

Özetle kapsayıcı ve kucaklayıcı olmak bizim en temel ilkemizdir ve biz bunu, işçi sınıfı devrimciliğinin ve sosyalist demokrasi anlayışının temel bir gereği olarak görüyoruz. Kızıl Bayrak sitesi şimdiden bu alanda geleneksel mezhepçi anlayışa karşı olumlu bir sınav vermiş, devrimci yayıncılığa bu açıdan da temel önemde bir yeni bakış ve soluk getirmiştir. Oluşturduğu örneğin mezhepçi zihniyet üzerinde sürekli bir basınç etkeni olarak kalacağından ve zaman içinde bazı köklü alışkanlıklarda değişimi zorlayacağından da kuşku duymuyoruz.

Bir devrimcinin çok yönlü donanımı için gerekli olan herşey!

Günlük bir internet sitesi olarak bir öteki temel kaygı ve çabamız, siyasal ve daha da ötesi toplumsal yaşamın mümkün mertebe tüm alanlarını kucaklayan bir yayın çizgisinde hareket edebilmek, bunu özellikle de habercilik açısından gerçekleştirebilmektir. Kuşkusuz biz siyasi amaçlara dayalı bir yayınız ve tüm varlığımızla politik yaşam, çalışma ve mücadelenin içindeyiz. Böyle olunca politik sorunlar bizim her türlü çabamızın ve elbetteki yayın faaliyetimizin de belirleyici eksenini ve asıl kapsamını oluşturmaktadır. İnternet sitesi olarak bu bizim temel varlık nedenimizdir. Bu nedenle yayın faaliyetimizin ifade uygunsa onda dokuzu siyasal konular, sorunlar ve gelişmeler üzerinden yürümektedir ve bu anlaşılır bir durumdur. Siyasal yaşamı tüm boyutlarıyla yansıtmak bizim temel kaygımız ve en öncelikli görevimizdir.

Fakat yine de bu, hiçbir biçimde bizim yaşamı tüm zenginliği ve çok yönlülüğü içinde görme ve bunu yayın faaliyetimiz üzerinden de olanaklı olduğunca yansıtma ihtiyacını ortadan kaldırmaz; tersine, bizim bakışaçımız çerçevesinde, özellikle gerektirir. Burada Marx’ın “insani olan hiçbir şey bana yabancı değildir” sözü bize yolgösteriyor. Kültür, bilim, teknoloji, çevre, tarih, sağlık vb. alanlara bu gözle bakıyoruz.

Burada da iki şeyi, buna dair doğru bakış açısı ile bunu pratik olarak gerçekleştirecek kapasiteyi, birbirinden ayırarak hareket ediyoruz. Bu ikincisi açısından henüz son derece zayıf olduğumuz tartışma götürmez bir olgudur, öylesine ki bazı alanlara, ötesi bir yana salt habercilik açısından bile henüz el vurmuş sayılmayız. Fakat bu konuda da doğru bakış açısı bir dizi alanda işimizi başlangıç adımları için kolaylaştırmakla kalmıyor, kapasitemizi adım adım güçlendirecek sonuçlar da yaratıyor, asıl olarak da bundan böyle yaratacak. Bizim bu özel alanlara başlangıç adımları sınırları içinde (ki bu daha çok habercilik sınırları içinde gerçekleştirilebilir bir şeydir) göstereceğimiz cılız bir ilgi, buna ilişkin potansiyelin zaman içinde açığa çıkmasını da kolaylaştıracaktır. Bu, temelde, doğru bir politikanın zaman içinde kendi güçlerini ve olanaklarını bulması/yaratması sorunudur. Bu temel önemde doğru, politik yaşamın tüm alanları için olduğu kadar yayın faaliyeti için de aynı ölçüde, belli bakımlardan çok daha fazla olmak üzere, geçerlidir.

Siyaset ve onunla yakın bağlantısı olan alanlar (örneğin kültür-sanat) için bu açıdan güçlük doğal olarak ötekilerle kıyaslanamaz ölçüde daha azdır. Ne de olsa devrimciler olarak faaliyetimizin tüm özü ve asıl kapsamı bu alana yöneliktir. Dahası, bir kez daha doğru bir bakış açısı sayesinde işler bu alanda daha da kolaylaşmaktadır. Örneğin, eğer seçmesini biliyorsanız, bu alanda bile her konuda herşeyi dolaysız olarak sizin söylemenize gerek de yoktur. Bunu Türkiye’de ya da dünyada az-çok başarıyla yapabilen her ilerici-devrimci emek ürününü, biz dolaysız olarak kendimize ait sayıyoruz ve zerre kadar bir kompleks duymadan bunlardan yararlanma yoluna (çoğu durumda dolaysız iktibaslar biçiminde) gidiyoruz.

Asıl güçlük, tahmin edileceği gibi, öteki sosyal ve bilimsel yaşam alanlarını kucaklayan bir bilgi ve haber akışındadır. Bu devrimci yayıncılık faaliyetinin toplamını kesen bir sorundur ve devrimci hareket bugün bu alanda vahim boyutlarda denecek denli zayıf durumdadır. Çözümü, bir yanıyla büyük bir çaba ve sabırla bilimsel ve kültürel düzeyin yükseltilmesinde, öteki yönüyle bu alandaki ilerici birikimin kucaklanmasındadır. Bu ise kısa zaman dilimlerinin işi değildir yazık ki. Bu gerçeğin bilicinde olarak biz, bu alanda ve bu ilk aşamada seçmesini bilerek, yayın faaliyeti çerçevesinde ihtiyaç duyulanı bir nebze olsun karşılamaya çalışan bir bakış açısı ile hareket ediyoruz.

Siyasal ve toplumsal yaşamı mümkün mertebe geniş bir açıdan kavrayan bir bilgilendirme ve habercilik anlayışının bizim için temel önemi, devrimcinin çok yönlü donanım ihtiyacından gelmektedir. Bizim hareket noktamız, genel planda bir devrimciye gerekli olan herşeydir. Bu elbette öncelikle siyaset yaşamının tüm karmaşıklığı ve çok yönlülüğü için geçerlidir. Burada dolaysız olarak kendi adımıza, kendi düşünce ve yorumlarımız olarak sunduklarımızla yetinmiyoruz. Ülkemizin ve dünyanın devrimci düşünce ve yayıncılık kaynaklarından ulaşabildiklerimizi sunmakla da yetinmiyoruz. Fakat bir de dolaylı diyebileceğimiz kaynaklarımız var ve bunlar da bizim siyasal bilgilendirme ve yönlendirme çabamızın bir parçasıdır.

Buna vereceğimiz iki ayrı örnek mevcut yayın politikamızın anlaşılmasına da yardım edecektir.

Sitemizde düzen basınının gerici kalemlerine fazlasıyla yer verdiğimiz herhalde dikkati çekmiş olmalıdır. Doğal olarak bunun gerisinde belirgin bir bakış açısı ve somut politik niyet vardır. Bir devrimci olup bitenler hakkında yalnızca bizim ve dostlarımızın, genel olarak devrimcilerin ne düşündüğünü değil, karşıtlarımızın da ne düşündüğünü iyi bilmek ve gerekli durumlarda bunu dolaysız olarak onlardan izlemek durumundadır. Özellikle günlük basına ilişkin yayınımız bu özel amaca yöneliktir. Olanaklı olduğunca en dikkate değer olan örnekleri seçerek, devrimcinin bu alandaki bilgilenme ihtiyacını mümkün mertebe karşılamaya çalışıyoruz. Bir devrimci, örneğin şu veya bu gelişmenin Türkiye’ye özgü yönleri konusundaki Amerikan görüşünü, iyi bilmek ve bu nedenle de buna ilişkin kaynakları dikkatle izlemek zorundadır. Bunun için de tüm öteki kaynaklar yanında örneğin günlük basında Cengiz Çandar ve Yasemin Çongar’ı da izlemek durumundadır. Bizim için ikisi de Amerikan emperyalizimin gönüllü (ola ki maaşlı!) memurları konumundadırlar. Fakat tam da bu nedenle, devrimci okur onların yazılarını olanaklı olduğunca izlemeli ve buradan Amerikan emperyalizminin Türkiye’ye ilişkin niyet ve hesaplarını öğrenmeli ya da duruma göre sezmelidir. Bu bay ve bayanların görüşlerine yer verirken hareket noktamız işte budur, bunun bu vesileyle altını çiziyoruz. Bu tür yazılara özel açıklamalar ya da notlar düşmüyoruz. Zira ortalama bir okurun şu veya bu yazarın yazısını hangi niyetle seçtiğimizi anlamakta özel bir güçlük çekeceğini sanmıyoruz. Seçmedeki isabetin kendisi başlıbaşına bunun güvencesidir, bize göre.

Bir başka açıklayıcı örnek, başta Abdullah Öcalan’ın avukat görüşmeleri olmak üzere PKK temsilcilerinin görüşlerine cömertçe yer vermemizdir. Biz Kürt hareketini düzenle uzlaşma çizgisine kaydığından beri sistemli biçimde eleştiren, İmralı sonrasında ise buna apayrı önem veren bir çizginin mensuplarıyız. Fakat bizim görüş açımıza göre tam da bu, temel önemde bir sorunla bağlantılı olan ve siyasal yaşam içinde hala da önemli bir yer tutan bir hareketin görüşlerinin devrimciler tarafından sistemli biçimde izlenmesini gerektirir. Kürt sorunu eksenli gelişmeler üzerindeki hakimiyetini yitirmek istemiyorsa eğer, öteki siyasal aktörler yanında Abdullah Öcalan’ın ve PKK yönetiminin ne düşündüğünü ve söylediğini bilmek her devrimcinin görevidir. Böyle düşündüğümüz içindir ki, onların görüşleri bizim yayınlarımızda yeri geldikçe cömertçe yer alabilmektedir. Basılı yayının sınırlı olanaklarıyla kıyaslandığında sanal yayıncılığın olanakları sınırsız olduğu için biz de bunun gereklerini fazlasıyla yerine getirmekte bir güçlük çekmiyoruz.

Fakat siyasal donanım devrimci izleyici için en dolaysız ihtiyaçtır ve buna ilişkin çabaların önemi özel bir izah gerektirmemektedir. Bu nedenle asıl önemli olan ve üzerinde durulması gereken, devrimcinin bilimsel, kültürel, sosyal yaşama ilişkin gelişmeleri de günlük bir yayın çerçevesinde ve hiç değilse haber sınırları içinde göz ucuyla izleyebilmesidir. Biz günlük yayın faaliyetimizde buna gerekli önemi vermek perspektifine sahibiz, fakat yazık ki işaret ettiğimiz nedenlerden dolayı bu alanda halihazırda son derece zayıf durumdayız. Yine de yaklaşımımızı önemsiyoruz ve zaman içinde bu alanda daha çok mesafe alacağımızı sanıyoruz. Bu vesiyle okurlarımızı sitemize özellikle de bu alanlar üzerinden katkıda bulunmaya, bize bilim, kültür, tarih, doğa, çevre vb. alanlara ilişkin bilgi, haber ve değerlendirme yazıları iletmeye çağırıyoruz. Bu konuda mesafe almamız aynı zamanda buna bağlıdır.

Olayların hızına yetişme gayretinde bir yayın çizgisi
ve çabası

Her biçimiyle günlük yayın, tam da olayların hızına yetişebilmek, olup bitenlere ilişkin bilgiyi, haberi, yorumu zamanında alabilmek çerçevesinde bir öneme ve işleve sahiptir. Burjuva iletişim ve propaganda aygıtlarının insanların yaşamını her yönden kuşattığı, bilincine dakika dakika seslendiği bir teknik gelişmişlik evresinde, bunun anlamı ve önemi herhangi bir tartışma gerektirmez. Bir gelişmenin haberini ve yorumunu, ya da bir çalışmanın, bir eylem ya da etkinliğin bilgisini okuruna ancak haftalık periyotlarla iletebilmek, basılı devrimci yayıncılık faaliyetinin halihazırdaki en ileri düzeyidir. İnternet yayıncılığı, bu artık fazlasıyla hantal kaçan iletişim ve propaganda sınırlılığını aşmada son derece elverişli bir araçtır. Çünkü ucuz ve kolaydır. Tek tek kişilerin bile üstesinden gelebildiği bu araç, örgütlü bir siyasal güç için apayrı imkanlar sunabilmektedir.

Halihazırdaki en önemli kusuru ise, yoksul ve kültürel açıdan geri işçi ve emekçiler için bilgisayar kullanımı ve iletişiminin henüz lüks, dolayısıyla kullanım dışı olması gerçeğidir. Devrimci akımlar emekçiler içinde ve emekçilere yönelik olarak çalıştıklarına, desteklerini de olduğu kadarıyla önemli ölçüde onlardan aldıklarına göre, bu önemli bir handikaptır ve uzun süre de öyle kalacaktır. Buradan bakıldığında, basılı yayının önemi ve işlevi tartılışılamaz ve özellikle emekçiler sözkonusu olduğunda yeri hele de internet yayıncılığı ile hiçbir biçimde doldurulamaz (radyo ve televizyon bu açıdan kuşkusuz farklıdır).

Fakat bu olgu, internet iletişiminin ve dolayısıyla yayıncılığının devrimci siyasal yaşamda gittikçe artan önemini yine de azaltmaz. Herşeyden önce ilerici-devrimci hareketin ve toplumsal muhalafetin tüm örgütlü güçleri bu aracı bir iletişim, haberleşme ve propaganda kanalı olarak etkin biçimde kullanmaktadırlar. Son saldırılar karşısında gösterilen seri ve koordineli tepkilerde bu iletişim aracının sağladığı olanakların özel bir payı vardır. Öte yandan aydınlar ve öğrenciler başta olmak üzere kentin eğitimli/kültürlü ilerici katmanları için bilgisayar ve internet giderek vazgeçilemez bir bilgi, haberleşme ve iletişim kanalı olmaktadır. Bu iletişim aracının kısmen de olsa işçilerin ve emekçilerin yaşamında bir yer tutmaya başladığını da buna ekleyebiliriz. Buradan bakıldığında, internet yayıncılığının taşıdığı özel önem tartışılamaz. Hedef kitlesinin sınırları ve niteliği konusunda açık bir fikre sahip olmak, dolayısıyla yayıncılığın öteki biçim ve yöntemlerini hiçbir biçimde ihmal etmemek kaydıyla, internet yayıncılığı devrimci bir yapı için temel önemde bir yayın aracıdır.

Fakat tam da sunduğu imkanlar çerçevesinde onun en işlevsel yönlerinden biri de hızıdır. Fakat bu, kendiliğinden değil kullanılmak kaydıyla gerçekleşen bir işlevdir. Günlük internet yayını bilgiyi ve haberi günlük, hatta duruma göre saat saat sunmayı gerektirir. Günlük Kızıl Bayrak sitesi işte buna da yayın çizgisi çerçevesinde özel bir önem vermektedir ve daha şimdiden bu konuda önemli bir başarı düzeyi yakalamış durumdadır. Mevcut sol siteler ile kıyaslama içinde, bu başarı özellikle tartışmasızdır.

Devrimci siyasal yaşama ilişkin gelişmeleri en hızlı biçimde yansıtabilmek için özel bir çaba içindeyız. Giderek daha büyük bir haber sunma hızı kazandığımız düzenli izleyicilerimiz tarafından kolaylıkla farkediliyordur. Yine de bu alanda hala yapılacak çok şey, çözülmesi gereken bir dizi sorun var. Bu, elbette salt site yayın yönetimine bağlı bir sorun değildir. Başarı tüm yoldaşlarımızın ve okurlarımızın göstereceği sorumluluğa sıkı sıkıya bağlıdır. Şu veya bu bölgeden veya alandan sürekli gönüllü muhabirlerimiz olması gereken yoldaşlarımızın ve okurlarımızın düzenli ve disiplinli katkıları gerçekleşmezse eğer, biz buna ilişkin haberleri zamanında nasıl verebiliriz ki?

Bu vesileyle güncellemede hantallık yaratan bir başka sorundan söz etmek istiyoruz. İlk zamanlar bir haberi ana sayfada 3-4 gün tutuyor, ardından sol üst köşedeki menülere aktarıyor, bir süre de orda tutuyorduk. Şimdi bir haber yazısını ana sayfada genellikle 2, önemine göre nadiren 3 gün tutuyoruz. (Bu süreyi aşanlar haberden çok yorum yazılarıdır ve tercihen tutulmaktadırlar.) Duruma göre yalnız 1 gün tutmak yoluna da gidebiliriz. Fakat internet her izleyicinin her an izleyemediği, duruma göre 2-3 gün hiç bakamayabildiği bir yayın ve iletişim aracıdır. Bu çerçevede her gün değişik bir okur bileşiminin sözkonusu olduğu kuşkusuzdur. Bir gün izleyen, ertesi gün izleme olanağı bulamayabilmektir. Bu ise güncellemede hızımızı sınırlamaktadır.

Yine de eğer düzenli izleyici siteden yararlanabilmenin yolları konusunda daha çok bilgi sahibi olursa, bu alandaki güçlük de o ölçüde kolay aşılır diye düşünüyoruz. Herşeyden önce, siteye konulan her haberin sol üst köşedeki konu menülerinin “Son Haberler” ve “Arşiv” alt menülerinde de bulunduğunu gözönünde bulundurmak gerekir. Okur konusuna göre haber ve yazılara doğrudan oradan da bakabilir. Öte yandan ana sayfadan kaldırılan resim düzenlemeli bir haberin iç menülere taşındığını, iki gün öncesine ait bir gençlik haberinin, eğer ana sayfada yoksa pekala Gençlik menüsünde olabileceğini düşünmek gerekir. Eğer okurlarımızın sol üst köşedeki menülerin üç bölümünden de (her bir konu menüsü için ayrı ayrı düzenlenmiş iç sayfalar, ilgili konunun kendi “Son Haberler”i ve “Arşiv”i) gereğince yararlanabildikleri izlenimi bizde güçlenirse, bu bize ana sayfamızı çok daha seri bir biçimde günceleme cesareti verir. Böylece ana sayfadaki gereksiz yığılma ve hantallaşmanın da önüne geçilir.

Bu çerçevede son olarak sağ üst köşede takvimin hemen altına koyduğumuz “Son haberler / Yazılar” başlıklı menünün işlevselliğine dikkat çekmek istiyoruz. Okurlarımız buradan sol üst köşede menüsü bulunan başlıca konulara ait en son 8, 10 ya da 12 (bu sayıyı duruma göre kendimiz tercih ediyoruz) haberi bulabilecekleri bir ayrı sayfaya ulaşabiliyorlar. Siteye konulmuş her konudaki son haber ve yazıların toplu bir sunumu olduğu için biz bu sayfayı fazlasıyla işlevli buluyoruz. Özellikle RSS hizmetinden yararlanamayan ya da her konuya dair en son haberleri ayrı ayrı ama yine de birarada görmek isteyen okurlar için, bu fazlasıyla işlevsel bir sayfadır diye düşünüyoruz.

Her bir konu menüsüne ait iç sayfanın sağ sütununda, takvimin hemen altında, aynı konuya ait son haberlerin otomatik olarak sıralandığını da bu vesileyle not düşelim. Burada verilen son haber sayısı tercihen daha büyük tutulmaktadır. Okur örneğin, Gençlik Hareketi sayfasına girdiğinde, orada sağ sütunda yer alan “Son Haberler” kolonunda son 15 gençlik haberini birarada bulabilecektir.

Güvenilir ve sürekli güven veren bir yayın çizgisi

Doğru ve nesnel haberciliği bir yayın ilkesi olarak açıklamak ve üzerinde durmak ihtiyacı duymak, bir devrimci yayın için normal olarak gereksiz bir çabadır. Fakat geleneksel solun kötü gelenekleri yazık ki bu alanda fazlasıyla tartışmalı bir durum yaratmış, grupçuluk, subjektivizm, abartmacılık ve en kötüsü de bile bile gösterilen davranışlar, tabandaki devrimci okurda sol yayınlara karşı ciddi bir güven bunalımı yaratabilmiştir.

Biz başından beri bu gelenekten uzak durmaya çalışan bir çizginin mensuplarıyız. Haberi ve bilgiyi doğru vermek, her türlü zaaflı davranıştan özenle uzak durmak, bizim için temel önemde bir politik-ahlaki yayıncılık ilkesidir. Güvenilir, her satırında okura güven veren bir yayıncılık çizgisinin bizim için taşıdığı çok özel öneme dikkat çekerek, bu netameli konuyu fazla uzatmak istemiyoruz. Yalnızca, bu konudaki titizliğimize rağmen bizi aşan nedenlerle zaman zaman hata yapıyor olabileceğimizi eklemek, bunun bize gösterildiği her durumda hızla sözkonusu hatalı bilgi ya da haberi düzeltme yoluna gideceğimizi bu vesileyle duyurmak istiyoruz.

Dürüst habercilik ilkesinin bir başka boyutu daha var. Bir yayının, hele de günlük bir yayının, her türlü bilgi ve haberi kendi öz kaynakları ile oluşturması imkansız ve mantıksızdır. Böyle olunca bir dizi haber kaynağından yararlanmak bir zorunluluktur. Yayınımızı izleyenler bizim özellikle günlük haber verirken bu açıdan zengin bir kaynak yelpazesinden yararlandığımızı görmüşlerdir. Fakat biz bunu yayıncılık ilke ve ahlakına uygun bir biçimde yapmaya apayrı bir özen göstermekte, şuradan ya da buradan aldığımız her satırın kaynağını özenle belirtmekteyiz. Haber ajansı olmak iddiasında olanların bile bir haberi kaynağını gizleyerek kendine uyarlama yoluna sıkça gittiklerine tanık olduğumuz ölçüde bu alandaki titizliğin önemi bizim için artmaktadır.

Bugün haber kaynakları üzerinde büyük bir sermaye tekeli var. Türkiye’de olduğu kadar dünyada da. Böyle olunca özellikle dünyadaki gelişmelere ilişkin haber kaynaklarında büyük sermaye tekellerine bir bağımlılıkla yüzyüze kalınmaktadır. Haberi doğru seçmek ve olanaklı olduğunca karşılaştırmalı olarak denetleyebilmek kaydıyla biz BBC, DW, hatta VOA gibi emperyalist haber kanallarından haber almakta bir sakınca görmüyoruz ve altına her zaman bu kaynakları özenle yazıyoruz. Çoğu durumda olayın az-çok doğru bilgisi ile birlikte gerici burjuva terminolojiyi ve habere yedirilmiş gerici tercihi ve yorumu da içeren haberler olabilmektedir bunlar. Buna rağmen biz devrimci okurun ayırma ve ayıklama, bilgiyi alma ve gerici yorumlara aldırış etmeme, habere yedirilmiş ince yönlendirmeleri de sezme yeteneğine güveniyor, haberi olanaklı olduğunca orijinal biçimde vermek yoluna gidiyoruz. Seçmedeki titizliğimizin bu konuda okur için ayrıca bir olanak ve güvence olduğunu da eklemek istiyoruz. Haberi dünyanın ilerici-devrimci haber kaynaklarından da yararlanarak kendimiz oluşturamadığımız sürece (ki zaman içinde bu konuda mesafe almayı umuyoruz) yazık ki bunu böyle sürdürmek zorunda kalacağız. Sözkonusu olanın günü gününe, dahası saati saatine olayların izlenmesine ilişkin haberler olduğu düşünülürse, bu alandaki güçlük daha iyi anlaşılır.


***

Sitemizin teknik özelliklerine, ondan işlevsel bir biçimde yararlanabilmenin bazı kolaylıklarına, mevcut teknik kusurlarımız ve bunların giderilmesine yönelik hazırlıklarımıza yönelik olarak söyleyebileceklerimiz var. Fakat bunu bir başka rapora bırakıp sitemize ilişkin olarak siteyi kiraladığımız firmanın sunduğu verileri okurla paylaşarak fazlasıyla uzamış bulunan bu yazıyı burada kesmek istiyoruz.

Rakamların dili: Sistemli biçimde yükselen ilgi grafiği

Sol yayınlar genellikle tirajlarına ilişkin rakam yayınlamazlar. Bunun en temel nedeni, devrimci siyasal mücadelenin yıllardır aşılamayan geri koşullarında bu rakamların pek iç açıcı olmamasıdır. Öteki bir nedeni devrimci yayınların büyük ölçüde militanlar eliyle ve genel siyasal çalışmanın bir parçası olarak okura iletilmesi, böyle olunca da kesin ve güven veren rakamların tespitinin, dolayısıyla da güven verici biçimde açıklanmasının zor olmasıdır.

İnternet yayıncılığında bu son olanak (elden satış) ve ondan kaynaklanan güçlük doğal olarak yoktur. Devrimci bir site ilgi çekebildiği, işlevsel olabildiği ve elbette güven verebildiği ölçüde izlenebilmektedir. İzlenme oranı/rakamı ise satışla değil elektronik sayaçlarla saptanmakta, dolayısıyla bu açıdan görünürde nesnel olabilmektedir. Gerçekte ise durum hiç de böyle değildir. Verdiğimiz yoğun emek ölçüsünde sitemizin devrimci okur tarafından ne kadar izlendiği doğal olarak bizim için de sürekli ilgi ve merak konusudur. Bu çerçevede değişik istatistik programları denemekte, yazık ki her birinde sonucun bir başka olduğunu, dahası önemli farklılıklar gösterdiğini görmekteyiz. Demek ki elektronik sayaçlar da güven verici olmaktan uzaktır ve bunun kullanılan site programından bir dizi başka etkene kadar bir dizi nedeni vardır.

Sitemizi uluslararası güvenirliği olan ve elektronik dalda çok geniş bir sahada faaliyet gösteren büyük bir firmadan (1&1) kiralamış durumdayız. Bu firma kullanıcılarına düzenli istatistik hizmeti de vermektedir. Biz onun rakamlarını güvenilir bulmaktayız ve burada onun rakamlarını sunacağız. İlgili firmanın sunduğu tablo ve grafikler eşliğinde aylık ortalamalar halinde ve kısa bazı açıklamalarla birlikte sunacağız bunu.

Elimizdeki rakamlar 7 Haziran sonrasına ait. 7 Haziran 20 Aralık arası yaklaşık 6.5 aya ait rakamlar bunlar. Okur tablolara bakarken Haziran’dan 6 gün (7-30 Haziran) ve Aralık’tan 10 gün (1-20 Aralık) eksik olduğunu gözönünde bulundurmak zorundadır. Şimdiki eğilim ve günlük ortalama gösteriyor ki, Aralık ayı tam olsaydı, grafikteki en sağ sütun en uzunu olurdu ve her ay yükselen ziyaretçi sayısı genel eğilime uygun olarak Aralık’ta en üst noktada görünürdü.

Ekte sunduğumuz grafik ve rakam tablolarından da çıkarılabileceği üzere, aylara göre günlük ziyaretçi (visitor ya da Besucher) sayımız ile bakılan sayfa (page view ya da Seitenaufrufe) sayımız yuvarlak rakamlarla şöyle:


Aylar Ziyaretçi Bakılan sayfa

(günlük) (günlük)

Haziran (7-30 Haziran) 750 10.000

Temmuz: 710 8.500

Ağustos: 770 9.500

Eylül: 1.000 12.700

Ekim: 1.200 11.500

Kasım: 1.600 21.000

Aralık: (1-20 Aralık) 1.860 16.500


Bu rakamlarda bizim en çok önemsediğimiz, açıkça gözlemlenebilen aydan aya artış eğilimidir. Bu genel eğilimle çelişen önemli iki rakam var. İlki bir tatil ayı olan Temmuz’deki sınırlı düşüş, ikincisi ise Kasım ayı sayfa açılış rakamı ile Aralık ayı rakamı arasındaki farktır. Bunun ötesinde özellikle günlük ziyaretçi sayısında istikrarlı bir yükseliş sözkonusudur. Bu yükseliş Aralık ayının son 10 günü (10-20 Aralık tarihleri arası) için daha da belirgindir. Buna göre son 10 günde günlük ortalama ziyaretçi sayısı 2.260’tır.

Öte yandan geride kalan ve elimizde rakamları olan 6.5 ayda, sitemizi toplam olarak 214.994 ziyaretçi ziyaret etmiş durumda. Bu ziyaretçilerin açtığı toplam sayfa sayısı ise 2.472.440’tır (bu 6 aylık ortalama üzerinden ziyaretçi başına 11.5 sayfa demektir). Bu son rakam, tam olarak açılan/izlenebilen sayfa sayısına ilişkindir.


Rakamların diline eklenebilecekler: Daha işin başındayız!..

Rakamların diline bizim kısaca ekleyeceklerimiz ise şunlardır.

1- Bizim için mutlak rakamlardan da önemli olan, açıkça izlenebilen aydan aya sürekli yükseliş eğilimidir. Demek ki sitemiz günden güne daha çok okur tarafından ziyaret edilmekte ve daha çok yazı ve haberimizden yararlanılmaktadır.

2- Bu rakamlar değerlendirilirken, kizilbayrak.net’in henüz yalnızca ilk 6 aylık yayını üzerinden konuşulan son derece yeni bir site olduğu unutulmamalıdır. Bu açıdan onun rakamlarını örneğin 6 yıllık bir sitenin rakamları ile kıyaslamanın anlamı yoktur. 6. ayında ziyaretçi sayısını neredeyse üçe katlamış bir sitenin örneğin 2 sene sonra nasıl bir izlenme rakamına ulaşabileceğini kestirmek zor değildir. Girişte rakamları büyütmek için daha çok zamanımız var derken biraz da bunu anlatmaya çalışmıştık. Fakat bir dizi belirtiden hareketle söyleyebiliriz ki, bu 6 aylık rakamlar bile yılların siteleriyle kıyaslanabilir güçtedir.

3- Yenilik tanınmamak/bilinmemek anlamına da geliyor. Şaşırtıcı gelecek ama günlük bir sitemiz olduğundan habersiz olan ileri düzeyde devrimcilere (bu tümüyle onların ayıbı olsa bile) biz hala da rastlayabiliyoruz. Bu, tanıtım işini önemsememiz ve bunu 6. ayı vesile ederek bir kampanyaya çevirmemiz gerektiğini gösteriyor. Sitemizden haberdar olan her önyargısız ilerici-devrimci insanın onu izlemeyi önemseyeceğine biz içtenlikle inanıyoruz. Zira sitemizi günlük olarak ciddi bir emek ürünü olarak hazırlıyoruz ve bunu biz, siyasal yorumdan öteye, bir devrimciye günlük bilgi ve haber edinme kapsamında gerekli olan herşeyi bulma ve sunma perspektifi ile yapıyoruz. Siteye ulaşacak ve bir süreliğine izleyecek olan okur çok geçmeden bunu sürekli bir davranış haline getirmekten kaçınamayacaktır, buna inanıyoruz.

4- Uzun yılları bulan bir yayın yaşamı olan sitelere arama motorları üzerinden rastlamak olanağı çok yüksektir. Diyelim ki kadın sorunu üzerine yazılar arıyorsunuz, bu aramayı arama motorları üzerinden yapıyorsunuz, bu durumda uzun bir geçmişi olan sitelerle karşılaşmak ve onları tıklamak ihtimaliniz her zaman yeni olanlara oranla kıyaslanmaz ölçüde yüksektir. Bu, yeni olan sitelerin özellikle ziyaretçi sayısını düşüren, tersinden de eski sitelerinkini fazladan yükselten bir temel önemde etkendir. (Nitekim tam da bu nedenle haftalık bir site olan kizilbayrak.org sitesi hala da, günlük bir site olan kizilbayrak.net’e göre daha çok ziyaretçi çekebilmekte, buna karşılık çok daha az sayfa tıklaması almaktadır. Çünkü bu tür durumlarda ziyaretçi arama motorları üzerinden bir an için ve ihtiyacı olan yazı çerçevesinde kizilbayrak.org’a uğramakta ve başka sayfalara bakmak gereği duymaksızın geri çıkmaktadır. Oysa kizilbayrak.net’e gelen okur dosdoğru yeni olan herşeyi görmek için gelmekte ve bu da ziyaretçi başına açılan sayfa sayısını yükseltmektedir. Kizilbayrak.org üzerine rakamlara dayalı kısa bir değerlendirmeyi yeni yılı vesile ederek ayrıca sunmayı umuyoruz).

5- Sitemizin izlenmesine ilişkin rakamları değerlendirirken eklemekten kendimizi alamayacağımız son nokta, solda ve özellikle de sol sitelerde sitemize karşı izlenen tutumdur. Devrimci dayanışma ve yakınlaşmanın güç kazandığı bir evrede ifade biraz ağır kaçacak ama, solda kizilbayrak.net’e karşı gerçek bir suskunluk fesadı izlendiğini söylemek zorundayız. Bizim gözden kaçırdığımız istisnası varsa peşinen özür diliyoruz ama biz bugüne kadar hiçbir sol sitede site olarak adımızın anıldığına, kaynak olarak gösterildiğine rastlamış değiliz. En iyi niyetli olanlar bile bunu genel bir Kızıl Bayrak ifadesi ile geçiştirmektedirler, ki bu da sonuçta site olarak varlığımızın karanlıkta kalması anlamına gelmektedir. Oysa biz yayın yaşamımızın ilk anından itibaren yeri geldikçe her sol siteyi link adıyla anmaya özel bir dikkat göstermiş, aldığımız her yazı ya da haber için bunu özenle yapmış bir siteyiz. Bu, bu anlaşılması kolay olmayan soruna işaret etmek hakkını bize burada özellikle vermektedir.

***

Daha dar sınırlar içinde ve dolayısıyla daha kısa yazılar halinde okura bu tür raporlar ve rakamlar sunmayı sürdürmek düşüncemizi yineleyerek söyleyeceklerimizi noktalıyoruz.