Eskişehir Tecrit Karşıtları'ndan açıklama...
Tecrit işkencedir!
Türkiye cezaevlerinde 19 Aralık 2000 tarihinden itibaren bu yana uygulanan “TECRİT-TRETMAN” modeli, açık ve ağır bir insan hakları ihlalidir.
F tipi ve tadilatlı E tipi cezaevi hücrelerinde tek kişilik veya küçük grupta izolasyon esasına dayanan bu model havalandırma, görüş, okuma, giyim, sağlık gibi temel ve vazgeçilemez hakları dahi “ıslah yaptırımı” adı altında kısıtlamakta veya yok etmektedir, tutuklu ve hükümlülerin fiziksel sağlığında ruhsal bütünlüğünde, kültürel ve siyasal kimliklerinde telafisi mümkün olmayan hasarlar bırakan ve maalesef bunu amaç edinen TECRİT-TRETMAN sistemi ortadan kaldırılmalıdır.
20 Ekim 2000 tarihinden bu yana tutuklu ve hükümlüler tarafından kesintisiz olarak sürdürülen direnişte, dışarıdan destek eylemlerinde 122 insan yaşamını yitirdi. 600'ün üzerinde insanda kalıcı fiziksel ve ruhsal sakatlıklar meydana geldi.
5 Nisan “Avukatlar Gününde”, Halkın Hukuk Bürosu Avukatlarından ve Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Yönetim Kurulu üyesi Av. Behiç AŞÇI, İstanbul'daki evinde tecritin kaldırılması talebiyle “ölüm orucu” eylemine başladı. Yine cezaevlerinde ve dışarıda tecrite karşı ölüm orucu eylemi sürüyor. Hepsinin sağlığı ve yaşamı tehlike altında. Siyasal iktidarların en temel insani taleplere ilişkin vurdumduymazlığının, tecrit sorununu getirdiği bu noktada; müvekkillerinin yaşam hakkını savunabilmek için kendi yaşamını ortaya koyan Avukat Behiç AŞÇI'nın sesine artık kulak verilmelidir.
Biz aşağıda imzası bulunanlar;
Cezaevlerinde yürütülen tecrit uygulamalarının kaldırılmasına yönelik somut adımlar atılması gerektiği görüşündeyiz. Somut adımdan ne anlıyoruz?
1. Adalet Bakanı, tecrit uygulamasının “tartışılabilir” olduğunu kabul etmeli ve bu girişimin sözcüleri ile görüşmelidir.
2. Tartışma süreci boyunca, yani ilgili bilim adamları, meslek örgütleri, tutuklu-hükümlüler ve yakınları ile infaz idaresi bu konudaki tartışmayı tamamlayıncaya kadar;
- Sorun yeni uygulamalarla ağırlaştırılmamalıdır.
- Bu süre boyunca tartışma zeminine elverecek tür ve sayıda temel tecrit uygulamasından vazgeçilmelidir.
Bakanlığın bu somut adımları atması halinde; tüm tartışma zeminin takipçisi olacağımızı ve ölüm orucu eylemlerinin çözümünü sağlamak için girişimlerde bulunacağımızı bildiririz.
Çağrımıza duyarsızlık, tecrit kaynaklı işkence ve ölümlerin; hukuksal ve tarihsel sorumluluğunu siyasal iktidar üzerinde bırakacaktır.
Eskişehir'de Tecrit Karşıtları
------------------------------------------------------------------------------------
Bursa'da ‘96 ÖO şehitleri anıldı
Bursa'da ‘96 SAG ve ÖO eyleminde şehit düşen 12 yiğit devrimciyi anmak için biraraya gelen Alınteri, BDSP, Partizan ve ESP bir etkinlik gerçekleştirdi. 28 Temmuz günü yapılan etkinliğe İHD, Halkevleri, SDP ve DTP de katılarak destek verdi. Etkinliğin yapıldığı salona “‘96 SAG ve ÖO şehitleri ölümsüzdür!” pankartı ile şehitlerin resimleri asıldı. Etkinlik okunan ortak metnin ardından şiir ve marşlarla sona erdi.
Kızıl Bayrak/İstanbul
-------------------------------------------------------------------------------------
İnsanlık katlediliyor
Bu sabah yine kan içtiler
Öğle yemeğinden sonra da
Akşamın korku serinliğinde
Şarap kadehlerinde yine kan içtiler
Kana doymayan emperyalist efendiler.
Duvarlar yüksek duvarlar geniş
Dikenli teller metrelerce
Baksan görünmez olur,
Geçsen geçilmez…
Ses duyulmaz olmuş
Geçemez olmuş Gazze'den bu yana
***
Bombalar yağacak daha bilmem kaç zaman
Daha kaç beden yok olacak
Kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden
Daha kaç şehir dönecek hazır mezara
Kaç insan sürülecek toprağından
Üstelik yeni değil bu barbarlık
Daha 940'larda yaşadı kendileri
Hitler'in karşısına çıkamayacak kadar alçalanlar
Dünyanın desteğiyle katliam yapıyor
Ve bir kez daha alçalıyorlar Filistin'de
***
Gördüğünüz her savaş resmine bakın
Parçalanmış her insan bedenine
Katledilen insanlığa bakın
Sonra yüreğinize
halen yerindeyse tabiî
İnsanlık katlediliyor
İnsanlık ölüyor Ortadoğu'da
Ya sizlerin insanlığı
O yaşıyor mu
Uzatın elinizi, çığlığınızı yükseltin
Dizginlemeyin öfkenizi
Biz gözündeki yaşı donup kalan
Elinde taşı sıkılı düşen
Füzelere karşı sapanla dövüşen
Filistinli çocuklarla aynı saftayız.
Çünkü katleden, sömüren, açlıktan öldüren aynı düzendir
Ellerimiz aynı savaşın nasırı
Kanımız aynı savaşın damlası
Kavgamız gibidir umudumuz
Bir yarısı orda savaşta
Düşlerimiz de aynı geleceğimiz de
Barbarlığın olmadığı
İnsanın insana hor bakmadığı
SINIRSIZ
SINIFSIZ
SÖMÜRÜSÜZ
Bir dünya yaratmaktır adı.
Türkter Tersanesi'nden bir işçi |