04 Ağustos 2006 Sayı: 2006/30 (30)
  Kızıl Bayrak'tan
   Ortadoğudaki güncel direnişin anlamı ve sınırları
  Lübnan'da direniş yayılıyor!
  "Bağımsız, demokratik ve sosyal tarım politikası" ancak işçi sınıfı tarafından uygulanabilir
  Bombacı paşanın itirafları
  Ortadoğu halklarıyla dayanışma eylemlerinden...
İstanbul'da yapılan dayanışma eylemine vahşi polis saldırısı
Sendikal ihanet çeteleri örgütlenmenin önünde engel
Niyet mektubundan emekçiye ölüm çıktı
MESS ve Türk Metal elele; Metal işçileri ihanete karşı harekete geçmelidir!
  Ortadoğu'da toplumsal muhalefet ve siyasal akımlar / Orta sayfa
  KİT'lerin talanına, nükleer santrallere ve sermayenin saldırılarına karşı mücadeleyi yükseltelim
  Siyonist cellatların suç ortakları Kana katliamı için timsah gözyaşları döküyor
  Chavez İsrail'in faşist zulmünü kınadı
  Dünyada Ortadoğu halklarıyla dayanışma eylemlerinden
  Hiroşime ve Nagazaki katliamlarının yıldönümünde; Kana'da öldürülen çocukların anısına!
  İsrail ve ABD zulmü devam ediyor
  Sıradan savaşın sıradan ölüleri
  Patronların kar hırsı halkın sağlığından daha önemli
  Üniversite öğrencilerinin ücretsiz sağlık hakkı gaspedildi
  Eylem ve etkinliklerden
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Eskişehir Tecrit Karşıtları'ndan açıklama...

Tecrit işkencedir!

Türkiye cezaevlerinde 19 Aralık 2000 tarihinden itibaren bu yana uygulanan “TECRİT-TRETMAN” modeli, açık ve ağır bir insan hakları ihlalidir.

F tipi ve tadilatlı E tipi cezaevi hücrelerinde tek kişilik veya küçük grupta izolasyon esasına dayanan bu model havalandırma, görüş, okuma, giyim, sağlık gibi temel ve vazgeçilemez hakları dahi “ıslah yaptırımı” adı altında kısıtlamakta veya yok etmektedir, tutuklu ve hükümlülerin fiziksel sağlığında ruhsal bütünlüğünde, kültürel ve siyasal kimliklerinde telafisi mümkün olmayan hasarlar bırakan ve maalesef bunu amaç edinen TECRİT-TRETMAN sistemi ortadan kaldırılmalıdır.

20 Ekim 2000 tarihinden bu yana tutuklu ve hükümlüler tarafından kesintisiz olarak sürdürülen direnişte, dışarıdan destek eylemlerinde 122 insan yaşamını yitirdi. 600'ün üzerinde insanda kalıcı fiziksel ve ruhsal sakatlıklar meydana geldi.

5 Nisan “Avukatlar Gününde”, Halkın Hukuk Bürosu Avukatlarından ve Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Yönetim Kurulu üyesi Av. Behiç AŞÇI, İstanbul'daki evinde tecritin kaldırılması talebiyle “ölüm orucu” eylemine başladı. Yine cezaevlerinde ve dışarıda tecrite karşı ölüm orucu eylemi sürüyor. Hepsinin sağlığı ve yaşamı tehlike altında. Siyasal iktidarların en temel insani taleplere ilişkin vurdumduymazlığının, tecrit sorununu getirdiği bu noktada; müvekkillerinin yaşam hakkını savunabilmek için kendi yaşamını ortaya koyan Avukat Behiç AŞÇI'nın sesine artık kulak verilmelidir.

Biz aşağıda imzası bulunanlar;

Cezaevlerinde yürütülen tecrit uygulamalarının kaldırılmasına yönelik somut adımlar atılması gerektiği görüşündeyiz. Somut adımdan ne anlıyoruz?

1. Adalet Bakanı, tecrit uygulamasının “tartışılabilir” olduğunu kabul etmeli ve bu girişimin sözcüleri ile görüşmelidir.

2. Tartışma süreci boyunca, yani ilgili bilim adamları, meslek örgütleri, tutuklu-hükümlüler ve yakınları ile infaz idaresi bu konudaki tartışmayı tamamlayıncaya kadar;

- Sorun yeni uygulamalarla ağırlaştırılmamalıdır.

- Bu süre boyunca tartışma zeminine elverecek tür ve sayıda temel tecrit uygulamasından vazgeçilmelidir.

Bakanlığın bu somut adımları atması halinde; tüm tartışma zeminin takipçisi olacağımızı ve ölüm orucu eylemlerinin çözümünü sağlamak için girişimlerde bulunacağımızı bildiririz.

Çağrımıza duyarsızlık, tecrit kaynaklı işkence ve ölümlerin; hukuksal ve tarihsel sorumluluğunu siyasal iktidar üzerinde bırakacaktır.

Eskişehir'de Tecrit Karşıtları

------------------------------------------------------------------------------------

Bursa'da ‘96 ÖO şehitleri anıldı

Bursa'da ‘96 SAG ve ÖO eyleminde şehit düşen 12 yiğit devrimciyi anmak için biraraya gelen Alınteri, BDSP, Partizan ve ESP bir etkinlik gerçekleştirdi. 28 Temmuz günü yapılan etkinliğe İHD, Halkevleri, SDP ve DTP de katılarak destek verdi. Etkinliğin yapıldığı salona “‘96 SAG ve ÖO şehitleri ölümsüzdür!” pankartı ile şehitlerin resimleri asıldı. Etkinlik okunan ortak metnin ardından şiir ve marşlarla sona erdi.

Kızıl Bayrak/İstanbul

-------------------------------------------------------------------------------------

İnsanlık katlediliyor

Bu sabah yine kan içtiler

Öğle yemeğinden sonra da

Akşamın korku serinliğinde

Şarap kadehlerinde yine kan içtiler

Kana doymayan emperyalist efendiler.

 

Duvarlar yüksek duvarlar geniş

Dikenli teller metrelerce

Baksan görünmez olur,

Geçsen geçilmez…

Ses duyulmaz olmuş

Geçemez olmuş Gazze'den bu yana

***

Bombalar yağacak daha bilmem kaç zaman

Daha kaç beden yok olacak

Kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden

Daha kaç şehir dönecek hazır mezara

Kaç insan sürülecek toprağından

Üstelik yeni değil bu barbarlık

Daha 940'larda yaşadı kendileri

Hitler'in karşısına çıkamayacak kadar alçalanlar

Dünyanın desteğiyle katliam yapıyor

Ve bir kez daha alçalıyorlar Filistin'de

***

Gördüğünüz her savaş resmine bakın

Parçalanmış her insan bedenine

Katledilen insanlığa bakın

Sonra yüreğinize

halen yerindeyse tabiî

İnsanlık katlediliyor

İnsanlık ölüyor Ortadoğu'da

Ya sizlerin insanlığı

O yaşıyor mu

Uzatın elinizi, çığlığınızı yükseltin

Dizginlemeyin öfkenizi

Biz gözündeki yaşı donup kalan

Elinde taşı sıkılı düşen

Füzelere karşı sapanla dövüşen

Filistinli çocuklarla aynı saftayız.

Çünkü katleden, sömüren, açlıktan öldüren aynı düzendir

 

Ellerimiz aynı savaşın nasırı

Kanımız aynı savaşın damlası

Kavgamız gibidir umudumuz

Bir yarısı orda savaşta

 

Düşlerimiz de aynı geleceğimiz de

Barbarlığın olmadığı

İnsanın insana hor bakmadığı

SINIRSIZ

SINIFSIZ

SÖMÜRÜSÜZ

Bir dünya yaratmaktır adı.

Türkter Tersanesi'nden bir işçi