Dönem başında “yetkin mühendislik” saldırısına yönelik çalışmamızı TMMOB Genel Kurulu'na taşıma kararı almıştık. Ayrıca Toplumcu Mimarlık Mühendislik Öğrencileri'nin Ticari Eğitime Karşı Gençlik Kurultayı'na sunulan ve kabul gören önergelerinin 8. maddesinde yeralan “Toplumcu Mühendislik ve Mimarlık Öğrencileri Çalışmaları'nın kurultay gününe dek sürdürdüğü imza kampanyaları 25-28 Mayıs tarihleri arasında Ankara'da gerçekleşecek olan TMMOB Genel Kurulu'na dek sürdürülmeli ve bu imzalar TMMOB Genel Kurulu'na sunulmalıdır” kararı çerçevesinde 3 bine yakın dilekçe ve imza topladık. Biz müdahalemizi Genel Kurul'un demokratik işleyişi çerçevesinde düşünmüştük. Ancak üniversitelerin kapanma tarihlerine ve sınav haftasına denk gelen Genel Kurul tarihi bu planlarda aksamaya yol açtı. Ayrıca değişik üniversitelerdeki Toplumcu Mimarlık Mühendislik Öğrencileri çalışmaları arasındaki koordinesizlik etkin müdahalenin önünü tıkadı.

Tüm bunlara rağmen Ankara'daki TMMOB öğrenci üyeleri tarafından hazırlanan iki metin yoğun tartışmaların ve pazarlıkların ardından iki delege tarafından kürsüden okundu. Ancak yaşanan çeşitli tartışmalardan kaynaklı biz bu iradenin doğrudan bir parçası olamadık. Bizi dışlamaya dönük çaba, zayıf bir katılım gösterdiğimiz bir ortamda sonuç verdi ve hazırladığımız metin okunmadı. Biz de metnimizi bildiri olarak tüm Genel Kurul üyelerine ulaştırdık. Ayrıca dilekçelerimizi ve imzalarımızı divana sunduk ve dilekçe metninin okunması için iki dilekçeyle başvuruda bulunduk ancak bu istediğimiz karşılanmadı.

Genel Kurul'un 3. günü (cumartesi) sabahtan öğrencilerin söz hakkı talep etmesiyle bir tartışma başladı. Divanın ısrarla bu talebi reddetmesi üzerine öğrenciler salon içinde bir protesto gerçekleştirdiler. “Söz hakkımızı istiyoruz!” yazılı dövizler açan ve ağızlarını bantlayan öğrenciler bu yasakçı zihniyeti protesto ettiler. Tüm öğrenci örgütlülüklerine yönelik planlı bir tutum içinde olan “bürokrat mühendisler” tuttukları köşe başlarını kendi görüşleri doğrultusunda kullandılar. Ancak bunu örgütün en demokratik platformu olması gereken bir yerde yapabilmek o kadar da kolay değildi. Tüzük ve işleyişin zorunlu bir gereği olarak metinlerin delegeler tarafından okunmasını kabul ettiler.

Metinlerde öğrencilerin şu taleplerine yer veriliyordu: “TMMOB öğrenci üye örgütlülüğünün tanınmasını ve örgütlülüğün önündeki engellerin kaldırılması.

* 26 Kasım 2005'de ilki yapılan TMMOB üye öğrenci kurultayının forum bölümü ve sonuç bildirgesinin yazılması ve yayınlanması.

* II. TMMOB Öğrenci Üye Kurultayı'nın öğrenci iradesinin esas alınarak örgütlenmesi ve periyodik hale getirilmesi.

* TMMOB'un kamuoyunda yetkin/yetkili mühendislik ya da uzmanlık yasası diye anılan yasa tasarısından desteğini çekmesini ve bu yasa tasarısına karşı durması.

* Odaların belgelendirme ve eğitim merkezleriyle dershaneleşme sürecine son verilmesi.

* Öğrencilerin ve yeni mezunların odalarda düşük ücretle ve ağır koşullarda çalıştırılmasına karşı çıkmasını ve dayatılan esnek çalışma koşulları karşısında kendi çalışanları için de emekten yana tavır alması.

* Diplomalarda mühendislik ünvanının kaldırılmasına karşı etkili tavır geliştirmesi.

* Öğrencilerin her türlü akademik, demokratik taleplerine destek olması ve bu mücadelede öğrencilerin yanında olması.

Taleplerin kürsüden okunmasının ardından salonu sloganlarla terkeden öğrencileri delegelerin büyük bir bölümü ayakta alkışladı.

TMMOB Genel Kurulu'ndaki birkaç nokta dikkat çekiyordu. İlk kez bir TMMOB Genel Kurulu'na öğrenciler doğrudan katlıyor ve yönetimi protesto ediyorlardı. TMMOB tarihinde görülmemiş bu olay öğrencilerin geleceklerine sahip çıkmaktaki kararlılıklarını ortaya koyarken, TMMOB'un bürokratik kastının yerinin sanıldığı kadar sağlam olmadığını da gösteriyordu.

Çeşitli maddi zorluklar, okulların kapanması ve sınav takvimi nedeniyle katılım ve müdahalemiz beklentimizin çok gerisinde gerçekleşti. Sürecin kendisi odalarda öğrenci örgütlülüklerinin önemini ve merkezi bir koordinasyonun gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu. Öğrencilerin hem oda bürokrasisine karşı mücadeleye hem de geleceklerine sahip çıkmada gösterdikleri duyarlılık birçok açıdan umut vericidir.

TMMOB Genel Kurulu'nda görmek isteyen gözler için yeterince olay yaşandı. Ama biz hala bildiğimizi okuruz diyenler varsa, onlara şunu hatırlatalım. Biz YÖK'ün üniversitelerinde okuyoruz ve buralarda mücadele ediyoruz. 12 Eylül faşizminin içinde büyüdük ve bunun içinde mücadele ediyoruz. Öyle kolay pes etmeyeceğimizi görecekler.

Toplumcu Mimarlık Mühendislik Öğrencileri/YTÜ

--------------------------------------------------------------------------------------

Toplumcu Mühendislik ve Mimarlık Öğrencileri'nin basın açıklaması...

“Yetkin mühendisliğe hayır!”

27 Mayıs günü TMMOB Genel Kurulu'na gelerek mühendislik ve mimarlık alanındaki tavırlarını ve politikalarını ortaya koyan Toplumcu Mühendislik ve Mimarlık Öğrencileri 28 Mayıs'ta saat 18:30'da Yüksel Caddesi'nde “yetkin mühendislik tasarısı”na karşı bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Birçok üniversitede aylardır, bazı üniversitelerde ise bir yılı aşkın süredir yetkin mühendislik yasa tasarısı karşıtı mücadele yürüten Toplumcu Mühendislik ve Mimarlık Öğrencileri TMMOB Genel Kurulu'na 3 bine yakın imza sundular.

Yapılan basın açıklamasında “Sermaye için değil toplum için bilim! Yetkin mühendislik sömürüye geçirilmiş bir maskedir!” şiarlı pankartın arkasında yaklaşık 50 kişilik öğrenci grubu, Eğitim-Sen 1 No'lu Şube önünden Yüksel Caddesi'ne bir yürüyüş geçekleştirdi. Yetkin Mühendislik Tasarısı'nın özellikle yeni mezun olan mühendislik öğrencilerinin diplomalarıyla kazanmaları gereken mühendislik haklarının ellerinden alınması, 2 ile 5 yıl arasında sefalet koşullarında çalışmaya mahkum edilmeleri anlamına geldiği, odaların yapacağı sınavlarla sömürünün, kastlaşmanın, mühendisler arasında ayrımcılığın ortaya çıkacağı söylendi.

“Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!”, “Yetkin mühendisliğe hayır!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Sermaye defol, üniversiteler bizimdir!” sloganlarının gür bir şekilde atıldığı basın açıklaması çevrede bulunan insanlar tarafından ilgi gördü.

Öğrenciler mücadelelerinin devam edeceği sözüyle basın açıklamasını sonlandırdılar.

Kızıl Bayrak/Ankara