03 Haziran 2006 Sayı: 2006/21 (21)
  Kızıl Bayrak'tan
  Sınıfın devrimci iradesiyle sürece yüklenelim!
  Eğitim-Sen yetkiyi kaybetti; Devrimci, militan bir kamu emekçileri
hareketi yaratmak için görev başına!
  Yüzümüzü kitlelere dönelim, fiili mücadeleyi yükseltelim!
  Danıştay’a saldırı komplosu kapatılmaya
çalışılıyor
  Savaş aygıtı NATO İran'ı hedef aldı
  “Zafer direnen emekçinin olacak!”
Desan direnişi havzada yeni bir sürecin önünü açtı!
İşçi-emekçi eylemlerinden...
Kartal Belediyesi işçileri GREV kararını
belediyeye astılar!
Muharrem Kılıçlar yeni bir satışa hazırlanıyorlar!.. Castleblair’de "D"İSK
Tekstil ihaneti sürüyor!
“D”İSK’in DİSK’e ihaneti: Sosyal diyalog! / Yüksel Akkaya
  Sosyal yıkım saldırısı ve sendikal ihanet / Orta sayfa
   Ticari Eğitime Karşı Gençlik Koordinasyonu 1. Toplantısı Sonuç
Bildirgesi
  ODTÜ; Perinçek
ve çetesine gereken yanıt verildi!
  Fransa’da gençler yeniden hareketleniyor!
  L. Amerika:Bolivarcı alternatif güçleniyor
  Filistin’de gergin günler...
  İran’dan sonra Venezüella da
avroya geçişi tartışıyor
  TMMOB Genel Kurulu’ndan
yansıyanlar
  İÜ’de saldırılar devam ediyor!
  Ulus-Devlet üzerine kısa notlar...-1-
  Eylemlerden...
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Amerikalar İçin Bolivarcı alternatif güçleniyor

Küba ile Venezüella tarafından kurulan, Bolivya'nın katılımıyla üçlü birliğe ulaşan Amerikalar İçin Bolivarcı Alternatif (ALBA) ve Halkların Ticaret Anlaşması (TCP) yeni adımlarla pekiştirildi. Bolivya'nın Chapare kentinde 26 Mayıs günü gerçekleşen zirvede Bolivya Cumhurbaşkanı Evo Morales ile Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez hazır bulundu. Zirvede Küba hükümetini ise, Fidel Castro'nun sağlık sorunları sebebiyle başkan yardımcısı Carlos Laje temsil etti.

Bolivya, Küba, Venezuella hükümetlerinin birliğe dair yeni belgelere imza attıkları buluşma aynı zamanda Amerikan emperyalizmine karşı gövde gösterisine dönüştü. Morales “bu havalimanını inşa ettikleri için ABD'ye teşekkür ediyoruz. Geçmişte çiftçilerin ezilmesinde kullanılan bu piste, bugün Küba ve Venezüellalı yoldaşlarımızın uçakları indi” derken, Bolivya solunun önemli simalarından biri kabul edilen İçişleri Bakan yardımcısı Percy Paredes ise Che Guevara'nın ölmediğini, Che'nin fikirlerinin yaşadığını söyledi.

Chavez ise yaptığı konuşmada emperyalizmin Bolivya'ya yönelik olası kumpaslarına karşı uyanık olmak gerektiğini vurguladı. Bolivyalı askerlerin ABD'den gelecek darbe önerilerine, dayatmalarına asla taviz vermemesi gerektiğini belirten Chavez, bir askeri darbe halinde Bolivya halkına düşen vazifenin ise tıpkı 2002 yılında Venezüella'da olduğu gibi sokaklara çıkıp direnmek olduğunu ifade etti. Amerika yerli halklarının pre-hispanik dönemlerine ait değerler ile sosyalizm arasındaki ilişkiye değinen Chavez, kapitalizmin yabancı olduğu bu kıtaya en uygun sistemin sosyalizm olduğunu vurguladı.

Washington'daki savaş kundakçılarının üç ülkeyi hedef alan açıklamalarına atıfta bulunan Küba temsilcisi Laje ise, “Bush keşke burada olsaydı da, hükümetine sahip çıkan bu halkı görseydi” şeklinde konuştu.

Anti-Amerikancı birliği pekiştiren üç ülke, bu girişimleriyle kıtadaki anti-emperyalist mücadele dinamiklerinin yeni mevziler kazanmasına katkıda bulunmaktadır. Birliği güçlendiren yeni adımların atılması, daha önemlisi bu adımların halklar tarafından desteklenmesi, ABD emperyalizminin bölge halkları üzerindeki hegemonyasında açılan gedikleri de büyütecektir.

--------------------------------------------------------------------------------------

İşgal orduları Afganistan'da katliam yaptı...

Kabil'de ABD ve uşaklarına karşı gösteri

Sivil Afganlılar, NATO komutasında devam işgalin ilk gününden beri katlediliyor. Kimi zaman düğün alaylarını vuran işgal kuvvetleri, sayısız kere de “Taliban'ı vurduk” diyerek Afgan köylerini bombaladılar. Her saldırıda onlarca Afganlı katledilirken, soysuz Karzai başkanlığındaki kukla yönetim, efendileriyle suç ortaklığı yapmaya devam ediyor.

Pervasız sivil katliamlardan biri hafta başında Afganistan'ın başkenti Kabil'de, gün ortasında gerçekleşti. İşgalci Amerikan ordusu askerleri, bu sefer askeri araçları kasten halkın üzerine sürerek 3 kişiyi katletti, 16 kişiyi yaraladılar. Kalabalığın gözü önünde gerçekleşen katliama halk anında tepki verdi.

“ABD defol!”, “Karzai defol!”, “ABD'ye ölüm!” sloganları atan kalabalık taş atıp araçları yakarak protesto eylemine başladı. Devşirme Afganlılar'dan oluşan polis gücüne ait iki aracı da ateşe veren kitle, polisin havaya ateş açmasına rağmen eyleme devam etti. Bunun üzerine işgalci Amerikan askerleri devreye girerek kitleyi yaylım ateşine tuttular. “Afgan” polisi de ABD askerlerine katılarak halka ateş açtı. Görgü tanıkları katliamda ölen Afganlı sayısının 20'yi aştığını bildiriyor.

El Cezire televizyonuna konuşan görgü tanığı bir Afganlı, “ABD ordusuna ait iki humvee tipi aracın sivillerin içine bilerek daldığını ve önüne geleni ezdiğini” ifade etti. Bu vahşi katliam, emperyalist orduların işgal ettiği ülkelerde halkı nasıl “özgürleştirdiği”ni gösteren örneklerden yalnızca biridir.

----------------------------------------------------------------------------------------

Ekvador halkı ABD petrol şirketini kovmaya hazırlanıyor

Mayıs ayı ortalarında petrol sahalarının kamulaştırılacağını açıklayan Ekvador yönetimi, Amerikan petrol şirketi Oxy temsilcileri ile Bush yönetiminin tepkilerine maruz kalmıştı. Ekvador yönetiminin, sözleşmeleri iptal etmesi üzerine Oxy şirketi, kararın anayasaya aykırı olduğunu öne sürerek dava açacağını bildirmişti.

Oysa dava açma tehditleri savuran bu yağmacı tekelin pekçok icraatı davalıktı. Nitekim devlet mülkiyetindeki petrol şirketi PetroEcuador adına konuşan bir temsilci, Oxy'nin kendi işletme bölgesi dışında petrol kuyuları açmış olması nedeniyle bir dava açmaya hazırlandıklarını bildirdi. Daha önce yapılan açıklamada da Oxy'nin %40 hissesini devlet onayı olmaksızın bir başka şirkete devrettiği bildirilmişti. Sözleşmeleri iptal eden Ekvador, şirketin bu yasadışı tasarrufunu gerekçe göstermişti.

Oxy'nin işlettiği sahalardaki yasadışı icraatları hisse devriyle sınırlı değil. Üretim sahalarında petrol sızıntıları, Kızılderili topluluklarının yaşadığı bölgelere atılan zehirli atıklar gibi doğayı ve toplum hayatını hiçe sayan pekçok kirli işe imza atmıştır bu şirket.

Bu arada Amazon Savunma Cephesi, hükümetten Oxy şirketinin işlettiği petrol sahalarını, telafisi imkansız kültürel ve çevresel tahribat verdiğine dair bulgular olması nedeniyle denetlemesini talep etti.

Bush yönetimi ile petrol şirketinin baskıları sürerken, işçi-emekçi örgütleri, yerli halklar ve çevre hareketlerinin, çokuluslu şirketin Ekvador'dan kovulması yönündeki karara verdiği destek büyüyerek sürüyor. Bu arada işçi örgütleri şirketin ülkeden kovulması için yürüyüş ve eylemlere hazırlanıyorlar.

Venezüella, Bolivya, Ekvador gibi Latin Amerika'nın enerji kaynakları yönünden en zengin ülkelerinin bu kaynakları kamulaştırması, on yıllardan beri bu zenginliği yağmalayan tekellerle soysuz işbirlikçilerini fazlasıyla rahatsız ediyor. Ancak işçi sınıfı ile emekçilerin kamulaştırma uygulamalarını aktif şekilde desteklemesinden dolayı, Amerikan tekelleriyle “arka bahçe”deki işbirlikçileri şimdilik diş bilemenin ötesine geçemiyor.

---------------------------------------------------------------------------------------

Şili'de yüzbinlerce liseli alanlarda!

Şilili lise ve ortaokul öğrencileri, Fransa gençliğini örnek almış görünüyor. Şili'de zengin ve yoksul öğrencilerin eğitim gördüğü okullar arasındaki eşitsizliğin giderilmesi için eğitim yasalarında yeni düzenleme talep eden gençlik, kitlesel eylemler gerçekleştiriyor. Liseliler ayrıca ulaşım fiyatlarının ve 40 dolara denk gelen sınav harçlarının düşürülmesini de istiyor.

Öğrenci gençlik, birkaç hafta önce, başkent Santiago'da bazı okulları işgal ederek eylem sürecini başlatmıştı. Gelinen aşamada gösteriler ülke geneline yayıldı.

Mücadelede kararlı olan liseli gençlik, başkent Santiago'da merkezi bir eylem düzenleyerek, taleplerinin arkasında durduğunu gösterdi. Eyleme Şili'nin dört bir yanından Santiago'ya gelen 500 binden fazla ortaokul ve lise öğrencisi katıldı. Kolluk kuvvetlerinin göz yaşartıcı bomba ve tazyikli su kullanarak eylemi dağıtmak için saldırıya geçmesi üzerine, öğrencilerle polis arasında arbede yaşandı.

Gençlerin kitlesel tepkisini gören gerici rejim, öğrenci liderleriyle görüşmek zorunda kaldı. Şili Eğitim Bakanı Martin Zilic, öğrenci liderleriyle beş saat süren görüşmelerinin bir sonuç alınamadan sona ermesinin ardından, görüşmelerin devam edeceğini söyledi.

“Sosyalist” başkan Michelle Bachelet'in, gençliğin faşist cunta dönemine ait uygulamaların değiştirilmesi yönündeki taleplerini nasıl karşılayacağı merakla bekleniyor.