20 Mayıs 2006 Sayı: 2006/19 (19)
  Kızıl Bayrak'tan
   Düzen cephesinde iç çatışma sertleşiyor! İşçilerin ve emekçilerin yeri devrimin safıdır!
  28 Şubatlar yeni yöntem ve araçlarla gündemde
  Düzen siyasetinde kriz ve düzen cephesinde yeni arayışlar
  Polis yeni yasal zırhı beklemeden terörünü artırdı
  Sermaye sosyal yıkımda kararlı
  İstanbul İşçi Kurultayı'na giderken...
Ekonomide çöküş işaretleri
Devrimci 1 Mayıs Platformu'nun 1 Mayıs değerlendirmesi
Milletvekili kadın dövüyor, düzen seyrediyor
Ticari Eğitime Karşı Gençlik Kurultayı başarıyla gerçekleşti!
"Ticari Eğitime Karşı Gençlik Kurultayı" ve saçtığı umut
  Ticari Eğitime Karşı Gençlik Kurultayı Sonuç Bildirgesi / (Orta sayfa)
  Kürt sorunu ve AB emperyalizmi
  Bolivya yönetimi toprak reformuna hazırlanıyor
  İstihbarat örgütleri 200 milyon Amerikalı'nın telefonlarını dinliyor
  Rusya "herşeyi yiyen aç kurda" rest çekti
  Paris'te onbinler ırkçı "Göçmen Yasası"nı protesto etti.
  Trabzon'da gençlik çalışması
  TMMOB'da yeni bir döneme girerken
  TMMOB'da yaşananlar
  Öğrenci gençlik
  Bakış açısına ve zamana dayanıklılığa duyulan güven! (Parti değerlendirmelerine önsöz)
  Frankfurt'ta "71 Devrimci Hareketi ve İbrahim Kaypakkaya" sempozyumu
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Paris'te onbinler ırkçı “Göçmen Yasası”nı protesto etti

Irkçı-gerici çizgisiyle tanınan Fransa İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy tarafından hazırlanan, esas amacı istenilmeyen göçmenleri sınırdışı etmek olan yasa tasarısına karşı öfke büyüyor. Yasayı protesto etmek amacıyla 35 bin kişi geçtiğimiz hafta Paris'te alanlara indi.

Yüzlerce organizasyon, siyasi parti ve derneği bünyesinde toplayan “Atılabilir göçe karşı birleşik kolektifin” çağrısı üzerine düzenlenen gösteriye 35 bin kişi katıldı. 29 Nisan'da aynı amaçla yapılan gösteriye ise yaklaşık 15 bin kişi katılmıştı. Irkçı projeye karşı benzer gösteriler Marsilya ve Toulouse kentlerinde de gerçekleştirildi.

“Seçilmiş Göç” olarak adlandırılan proje ile, nitelikli göçmen tercihi yapılacak, göçmenler ülkenin ekonomisine katkıda bulunduğu oranda değerlendirilecek. Kapılar istenilen göçmenlerin dışında diğerlerine kapatılacak, yabancı öğrencilerin ülkedeki eğitim görmeleri bazı şartlara bağlanacak. Oturum kartları yeniden düzenlenecek.

Fransız burjuvazisi adına Sarkozy tarafından gündeme getirilen projeye karşı alanlara inen göstericiler, yasanın göçmenler açısında bir felaket olacağını ifade ettiler.

Banliyö gençliğinin ayaklanmasın ve öğrenci gençlikle işçi sınıfının sermayeye geri adım attıran kitlesel militan mücadelesine kayda değer bir ilgi göstermeyen Fransa solu, bu defa eylemlerin içinde yeralıyor. Komünist Parti, Devrimci Komünistler Ligi, İşçi Gücü, Sosyalist Parti, Yeşiller gibi siyasi oluşumlar eyleme katılarak yasa karşıtı duruş sergilediler.

İlk İşealım Sözleşmesi adıyla gündeme gelen saldırıda yenilgiye uğratılan Fransız burjuvazisi, Göçmen Yasası adı altında yeni bir saldırıya girişmiş bulunuyor. Bu saldırının da püskürtülebilmesinde, emekçi göçmenlerle ırkçı yasa karşıtı güçlerin mücadelede kararlığı belirleyici olacaktır.

---------------------------------------------------------------------------------------

Almanya'da Hartz IV yasası sosyal hakları gaspediyor

Alman sermaye devleti son yılların en kapsamlı sosyal yıkım saldırısı olan Hartz IV yasasında yeni uygulamalara giderek yılda 1.5 milyar Euro kâr elde edeceğini açıkladı. Bu yeni uygulama 1 Ağustos ‘06 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek. Yeni uygulamalarla birlikte işsizlik yardımı alanlar kontrol altında tutulacak ve ilk fırsatta yardımları kesilecek.

Hartz IV yasasındaki yeni düzenlemeler oldukça kapsamlı saldırılar içermektedir. Yeni düzenlemeye göre; yalnız yaşayan insanalar verilen ev yardımları keyfi bir biçimde, eğer yardım alan kişi yalnız yaşadığını kanıtlamayazsa, başkalarıyla yaşadığı iddia edilerek kesilebilecek. Öncesinde bu tür durumları “İş ve İşçi Bulma Kurumu” kendisi araştırmak zorundaydı. Yardım alan şahısları ev ev gezerek kontrol edebilecek bir mekanizma oluşturulacak. Başka kurumlarla işbirliği halinde yardım alanların Almanya'da ya da özellikle başka ülkelerde -yabancılar için kendi ülkeleri- mal varlığı olup olmadığı araştırılacak. Eğer varsa yardım kesilebilecek. İşsizlik parası için yeni başvuranlara hemen iş gösterilecek, işi kabul etmezse yardım kesilecek.

Bu uygulamayla birlikte yılda 75-750 bin arasında işsiz emekçinin işsizlik yardımı için başvurmaktan vazgeçmesi hesaplanıyor. Yardım alanlar eğer ek bir işte çalışıyorlarsa, en fazla 150 Euro alma hakkına sahip olacaklar.

Bu düzenlemelerle birlikte eyaletlerin 400 milyon Euro, şehir yönetimlerinin ise 100 milyon Euro kâr etmesi bekleniyor.

Dünyanın en gelişmiş emperyalist-kapitalist devletlerinden biri olan Almanya, dünya egemenlik yarışında ABD ve diğer emperyalist ülkelerle daha rahat rekabet edebilmek için, silahlanmaya ve militarizme daha fazla kaynak aktararak askeri gücünü artırma çabasını hızlandıracak. İşçi ve emekçilerin haklarını gaspederek militarizme, silahlanmaya, devletin tahkimatına daha fazla bütçe ayıracak.

-------------------------------------------------------------------------------------

Fransa'da burjuva siyaset sahnesi rüşvet skandalıyla sarsılıyor

Fransa'nın en etkili günlük gazetesi Le Monde, sermaye sınıfı adına siyaset yapan figürlerin çürümüşlüğünü ortaya koyan skandal, Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile Başbakan Dominique de Villepin'in de dahil olduğunu ortaya koyan yeni istihbarat belgeleri yayınladı.

Gazetedeki haberde, “Clearstream Olayı” olarak bilinen skandalda kilit rol oynayan askeri istihbarattan sorumlu General Philippe Rondot'nun notlarının, en üst düzey devlet yetkililerinin suçlu olduğunu gösteren kanıtlar içerdiği bildirildi. Adı geçen generalin notlarından birçoğunun olayda Chirac'ın talimatları olduğunu ortaya koyduğu belirtildi. Oysa Chirac, daha önce talimat iddialarını yalanlamıştı.

Burjuva demokrasisinin müstesna örneklerinden biri kabul edilen Fransa'da, düzen siyasetinin muzdarip olduğu yaygın kirlenmeyi ortaya koyan gelişmeler, 2004 yılında savcılığa gönderilen bir ihbar mektubunda, “sağ ve sol partilerden önemli siyasetçilerin yurtdışında gizli banka hesapları bulunduğu” bildirildiğinde başlamıştı. İhbarı yapan kişi, “bu hesaplardaki paraların, Fransa'nın Tayvan'a 1991 yılında sattığı ve değeri 2,8 milyar doları bulan fırkateynler için ödenen komisyonlar olduğunu” savunmuştu.

2007 yılındaki seçimlere az bir süre kala patlak veren skandal, burjuva siyaset arenasında tepişenler arasında faklı yorum ve iddialara neden oldu. Kimi komplodan, kimi siyasi entrikadan sözediyor. İddialar hangi gerekçeyle gündeme gelmiş olursa olsun Fransız düzen siyaseti cephesinde yaşananlar, burjuvazi gibi, ona hizmet eden siyasetçi takımının da tam bir çürüme içinde olduğunu kanıtlayan güncel bir gelişme olmuştur.

---------------------------------------------------------------------------------------

Deutsche Telekom'da grev

Almanya'daki Telekom şirketi ile Ver.di Sendikası arasında görüşmeler devam ederken, 6 bin şirket çalışanı Almanya'nın 50 bölgesinde bir uyarı grevi gerçekleştirmişti.

Sendika yöneticileri, Telekom şirketiyle yapılan görüşmelerin beşinci turu sonunda sonuç alamayınca, Deutsche Telekom'da greve devam kararı aldılar. Sendikanın, 110 bin çalışanı için talep ettiği %6'lık ücret artışı, Deutsche Telekom tarafından reddedildi. Şirket, ücret artışı yerine bir kereliğine olmak üzere 1000 Euro ödeyebileceğini belirtti.

Ver.di Sendikası'nın baş görüşmecisi Lothar Schroeder, bu teklifin kabul edilemez olduğunu belirtti. Sendikanın reddettiği bir diğer dayatma ise şirketin çalışma saatlerini uzatma niyeti oldu. Ver.di endikası 110 bin emekçiyi harekete geçirme kararlılığı gösterirse, Deutsche Telekom şirketini dize getirmesi zor olmayacak.

---------------------------------------------------------------------------------------

Finlandiya'da kağıt işçilerinin iki günlük grevi

Adı grevle pek anılmayan Finlandiya'da kağıt işçileri iki günlük bir grev gerçekleştirdiler. Finlandiya Kağıt İşçileri Sendikası, grev kararını, kağıt endüstrisindeki işten çıkarmaları protesto etmek amacıyla aldı. Onbinlerce kağıt işçisi, grev kararına uyarak, bazı istisnalar dışında ülkedeki tüm fabrikalarda iş bıraktı.

Kağıt işçilerinin 15 Mayıs'ta başlayan iki günlük grevinin ardından, orman endüstrisi çalışanları da 17 Mayıs günü bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirecek.